resim
Mustafa Cengiz
Görev:Başkan
Doğum:25.12.1949
Ölüm:28.11.2021 (71)
Uyruk:Türkiye
  • 2151
    koskoca kulubun koskoca problemlerini futboldaki bir detaya indirgeyip agzina geleni saydiran bir toplulukla yuzlesmesi gereken baskandir. dunyadaki ve futboldaki gelismelerden ve kapimizda olan risklerden bi' haber olan bu topluluk, manav hesabiyla transfer orneklemeleri uretip elestiri yapabiliyor. elestiri dedigin yapici olmalidir, diger turlusu sadece laf kalabaligidir. futbol takiminin kurgulanma noktasindaki aksakliklarini tabii ki elestirebilmeliyiz. fakat bu elestiriyi genel durumu hesaba katmadan, olabildigince keskin bir sekilde yapmak; herhangi birine herhangi bir sey kazandirmadigi gibi, varolan isi de olumsuz etkiliyor.

    keske transfer doneminin sonunu bekledigimiz gibi bir sonraki mali kurulu da ayni heyecanla bekleyebilsek. belki o zaman elestirilerin kapsami buyuyecek ve ortaya daha ciddiye alinacak cumleler cikacak.

    edit: imla
  • 2152
    bir yıl önce bu başlıkta kendisi için "galatasaray'ı düşman işgalinden kurtaran adam" demiştim, şimdi kendisine baktığımda "ettiğiniz küfürlerden yöneticilerimizin hepsi hasta oldu, transfer yapacağız diye uyku uyumuyoruz, hanım bile forvet almadım diye benimle konuşmaz oldu" diye konuşarak icraat yapmak yerine sürekli şikayet eden, çene çalan bir adam görüyorum. az kaldı osmanlı'daki emrullah efendi gibi "şu taraftarlar olmasa kulübü ne güzel yönetirdim" diyecek.

    dünyanın en zor işlerinden biri olarak lanse ettiğin fakat süper lig'deki her takımın kolaylıkla hallettiği "transfer yapma" ehliyeti olan bir yöneticin olsa zaten uykusuz falan kalmazdın ama bu kadar yoruluyorsan galatasaray'ı yönetmek zorunda değilsin başkanım. madem bu kadar yıprandın, koltuğunu abdürrahim'e veya bizzat fatih hoca'ya bırak, sen de rahat et biz de rahat edelim. bu kadar şikayetçiysen o koltukta oturmak zorunda değilsin. valla bak.

    oturduğun makamın asli görevlerinden birini yapamayıp, gelen haklı tepkilerden dolayı trip yapman beni ciddi düşüncelere sevk ediyor başkanım. "hocayla konuştuk sattığımız adamlardan gelen parayı borç ödemeye kullanacağız, transfer falan beklemeyin" de, sesimi keseyim. "transferi yapamayan arkadaş bilmemkim beydi, onu görevden aldım yerine bu işi bilen birini koyuyorum" de, amenna diyeyim.

    ama dünya çapındaki bir camianın başındayken, o makamın sorumluluğunu yerine getirmeyi bize karşı gösterdiğin insanüstü bir lütuf, inanılmaz bir fedakarlık gibi görüyorsan bu transferden de forvet oyuncusundan da çok daha büyük bir problemdir başkanım. seni oraya fosilleşmiş lise camiası değil, taraftarlar ve fikren taraftar gibi düşünen genç galatasaray liseliler getirdi. bunun karşılığında senden sadece yapman gerekenleri yapmanı bekleyen, senin için büyük umutlar besleyen bu insanlara karşı iş yapmak yerine şikayet etmeyi seçersen denizi geçip derede boğulursun başkanım.

    bu da hem sana hem galatasaray'a çok çok yazık olur. lütfen artık ehil insanlarla çalış ve kürsüden bahanelerle değil onların icraatlarıyla konuş.
  • 2155
    kasada görüldüğü sanılan 14 milyon gerçekten kasada mı diye sormak gerek. bugün gelirler temlik altında, borçları ne kadar zor ödediğini, nakit parayı ne zorluklarla bulduğunu anlatmaya çalıştı. bir bilgim yok fakat gelen bonservislerin büyük çoğunluğu sadece transfer için değil acil nakit akışını sağlamak için de kullanılmıştır diye tahmin ediyorum. yani havadan 14 milyonun var kullan hepsini demek çok da doğru bir davranış olmayabilir. diğer başkanlar nasıl idare ediyordu gibi haklı bir soru sorabilirsiniz. fakat diğer başkanların borçları azaltma gibi bir tasarrufu yoktu. en basitinden dursun özbek yönetimi rivayı satmasına rağmen kaç milyon euro daha zarar ekleyerek en kötü tabloyu galatasaray'a bırakmış oldu. zira gelen para da transfere gidiyordu. borçlar ödenmediği için 2018 kışında otobüse dahil haciz geldiğini hatırlarsınız.

    benim kendisinden daha doğrusu galatasaray başkanından beklentim galatasaray'ı şampiyon olamasa dahil zarar etmeyecek bir yapıya kavuşturması ve bunu yaparken de marka değerini ve kaliteyi düşürmeden yapması. kolay bir iş değil, belki türkiye şartlarında imkansız. fakat bu borç sarmalından kurtulmamızın tek çaresi.
  • 2156
    yönetimsel beceriksizlik ayrı bir şeydir bireysel nitelikler ise bambaşkadır. galatasaray taraftarı onu zor günde elini taşın altına koyması ve bizi daö'ten kurtarması ile bağrına bastı. devamındaki süreçte samimi konuşmaları aradaki bağı daha da sağlamlaştırdı. ta ki 2018-2019 yaz dönemi transfer sezonunun sonuna kadar.

    skandalla sonuçlanan o dönemden sonra çıkıp hata yaptıklarını kabul etmesi ve bir nevi taraftardan özür dilemesi yine bir kesimin kalbini yumuşatmaya yetti. çünkü taraftar gerçekten de samimiyetine ve iyi niyetine güveniyordu.

    şu an geldiğimiz noktada ise asla istifa etmesini istemediğim, kadrosunu becerikli kişilerle güçlendirmesini arzu ettiğim birisidir. hala bir birey olarak çok beyefendi ve iyi niyetli olduğunu düşünüyorum ama taraftarla arasındaki bağı zedeleyen 3 temel olayı oldu.

    1) eylül ayı başında yaptığı "alacaklı oyuncumuz yok" açıklamasından sonra serdar aziz olayı ile patlak veren futbolcu maaşı mevzusu.

    2) şeffaflık vurgusu yaparak transferlerimizi kap'a bildiriyoruz demesi. halbuki emre akbaba transferinden bu yana oyuncuların sözleşme detayları paylaşılmamış olması.

    bu iki madde takımın menfaati gözetilerek de yapılmış olabilir. ki ben şahsi olarak bu ikisi için yargılamıyorum ama asıl olay bir alt maddede.

    3) aralık ayı sonunda "forvet rüyalarıma giriyor" açıklamasını yaptığında yaz döneminden kalma bu mevzuyu çok içerlediği ve bireysel mevzu haline dönüştürdüğünü, bu uğurda da hatasını telafi etmek için çoktan çalışmalara başlamış olup transfer dönemi başlar başlamaz önümüze transferleri koyacağını düşünüyordum. olmadı. transfer işi zordur, hele ki ara dönemde daha da zordur diye düşünüp biraz daha bekleyelim dedim ama her geçen gün önceki dönemde yapılan büyük hatadan dönülmediğini ve aynı yanlışların tekrar edildiğini gördük durduk. son olarak 28 ocak 2019 tarihinde yani transferin bitimine 3 gün kala futbolcuları 5'e 4'e düşürdük açıklamasıyla aslında transfer dönemi başlamadan yapılması gereken işin ancak son günlerde yapılabildiğini ve yine yeniden plansız bir çalışma yürütüldüğünü görmek çok daha üzücü oldu.

    galatasaray'ın parasını çarçur etmek istemediğine kalpten inanıyorum. ama transferi son güne bırakmak futbolcuya, menajere ve bonservise daha fazla ödeme yapmak anlamına gelir. şimdi de zaten basında çıkan rakamlara bakılırsa bunun cefasını çekiyoruz. hatırlayalım yazın transferin son gününde anlaşılan futbolcunun kararını değiştirdiğini söylemişti abdurrahim albayrak. son günlerine girdiğimiz bu dönemde de benzer şeyin olmayacağını nerden bilebiliriz?

    iyi niyetli şekilde takıma sahiplendiğine inanıyorum ama maalesef ki iş bitirme noktasında çok ağır kaldığı ve bu ağırlığın sportif başarıyı doğrudan etkilediği için uzun bir süre eleştirilerin odağında olup çok yıpranacağını ve akabinde istemeye istemeye pes edip başkanlığı bırakmak zorunda kalacağını düşünüyorum. sonra yine liselilere mahkum olacağız.

    ne olurdu iş bilen daha iyi bir kadroyla bu yola çıksaydı?
  • 2158
    kendisine ve yönetimine borçları yeniden yapılandırma yetkisi zaten verildi doğru ve bu yetkiyi kullanarak yapılandırma kararı alsa kimse teknik olarak ağzını açamaz. yalnız herşey teknikle açıklanmıyor.

    diyelim ki kararı aldı ve bütün borçları ziraat bankasına yükledi. nasıl bir süredir devletimiz (hükümetimiz) yardım ettiği amatör spor federasyonlarının yönetim kurullarına kendinden 2 adam yerleştiriyorsa yarın öbür gün çat diye "hadi bakalım mustafa başkan veya x başkan benden 2 kişi al da denetleme işini içeriden güzel güzel yapalım, o kadar para verdik" diyebilir ve ziraat bankası iki genel müdür yardımcısını senin arana oturtabilir. güzel olur mu? içimize siner mi? zor soru, kişiden kişiye değişir. benim hoşuma gitmezdi.

    başkan bu ihtimali eminim göz önüne bulunduruyordur o sebepten teknik olmasa da sorumluluğun büyüklüğü bakımından genel kurula bir sorsa iyi eder diye düşünüyorum.
  • 2159
    kendisine genç bir kardeşi olarak 2 adet tavsiye vereceğim. buraları okuduğunu/haberdar olduğunu bildiğim için samimi şeyler yazacağım.

    1) ziraat bankası kredisi: sayın başkanım bu mevzu iki ucu keskin bıçak. yarın öbür gün, kendi kararınızla, yetkiniz olmasına rağmen genel kurul onayı almadan imza atmanız halinde devletin kulüp üzerinde yaptırımları olursa inan edin başınız çok ağrır, kulağınız çok çınlar. basit bir forvet transferine 12 m euro para bayılırken genel kurula gitmeme sebebinizin her genel kurulun 250 bin tl masraf çıkarması olmadığının farkındayız; siz de ada meselesi gibi biliyorsunuz ki genel kurul size güvenmiyor.

    zaten güvenmeyen insanlar varken, yaptıklarınız, yapamadıklarınız ve hepsinden önemlisi yapacağınızı net bir şekilde dile getirip yap(a)madığınız şeyler yüzünden genel kurulun size yakın olan ancak kaybettiğiniz kesiminin de onay vermeyeceğini bile bile gidip bu imzayı atarak galatasaray’ın geleceğini riske atmayın.

    2) yıllık olağan genel kurul: mali açıdan iyi yönettiğinizi düşünüyor olabilirsiniz ama gerek kulübün marka değeri, gerek ise yaptırım gücü (aleyhe kararlara karşı dik durulamaması, asbaşkanın oyuncu almaya gidip eli boş dönmesi) ve aslında yukarıda bahsettiğim yap(a)madıklarınız nedeniyle kulübün gelecek sene mahrum kalacağı gelirler düşünüldüğünde, at gözlüksüz baktığımızda gayet kötü bir yönetim sergilemektesiniz. bu nedenle, sizden mart ayı genel kurulunda başkan sıfatı ile ilk yapacağınız konuşmanızda (başkan sıfatı ile ilk konuşması değil, her yıl ilk konuşmanın başkan tarafından yapılması kastediliyor) seçim kararı aldığınızı ve mayıs ayında “güvenoyu” tazelemek için seçime gideceğinizi söylemenizi rica ediyorum. ibrasızlık hiçbir galatasaray başkanına yakışan bir husus değil, bu nedenle seçime gideceğinizi söyleyin, ibranızı alın, mayıs ayında oy verecek yeterince kişi bulursanız yolunuza daha güçlü devam edersiniz. bunu yapmadan önce hiçbir koşul altında ziraat bankası kredi sözleşmesini imzalamamanız gerektiğini ayrıca belirtmek isterim.
  • 2160
    sineğin mideyi nasıl bulandırdığını göstermek için, kendisi hakkında oluşan kamuoyu baskısını örneklendirebiliriz.

    "yeterlilik" kavramı, herhangi bir amaca hizmet etmek için asgari düzeyi belirlerken, kendisi hakkında "yetersiz" demek, yaptıklarına sırt çevirmek olur diye düşünüyorum fakat görüyorum ki "yeterlilik" kavramı taraftar üzerinde yalnızca ama yalnızca "başarı" ile özdeşleştirilmiş durumda.

    sözüm meclisten dışarı, bugün de yarın da ligi ikinci bitiren bir başkan "yetersiz" olarak lanse ediliyor, edilecek. bu huyumuzdan bir an önce vazgeçmemiz hepimiz için en doğrusu olacaktır.
  • 2162
    diagne'ye verilen para konusunda hiçbir hatası olmayan başkan. diagne için elinde 3 forvet ve 3 milyon€ bütçe varken fiyat sorsan yine aynı fiyatı duyardın.
    ancak koca 7 ay boyunca modeste ile başlayan, alan, pato, tetteh ile devam eden dünyada sadece 1 santrafor var hastalığı en büyük hatalarıdır. en büyük şansları fatih terim. göztepe'den bu takımı 3 puanla çıkarmasını bildi de başkanın kellesi istenmedi. şimdi mitroğlu ve diagne ne kadar pahalı da olsa, oyunumuzu 2 level yukarı taşıyacaktır. gerisi artık terim'de.
  • 2163
    bilerek forvet transferi yapmıyor, talimatla başakşehir'i şampiyon yapacak diyenleri üzmüş başkan. şimdi de başka türlü şeyler konuşuluyor, şikayet etmek istedikçe hep şikayet edecek bir şeyler bulacak birileri. gomis'in 6'ya gitmesini de eleştirenler gomis'ten 6 yaş küçük ve gomis'le aynı performansı gösteren oyuncuyu ne kadara almayı planlıyordu? gönderirken 10 milyonlara gönderelim alırken bedavaya alalım olmuyor öyle. kendisine olan sebepsiz kinlerinden taraftarın sevincine bile ortak olamıyorlar, yazık valla.
  • 2165
    basaksehir'i sampiyon yapmak icin transfer yapmiyor denilebilen kisi. (ki transfer de yapiliyor)

    bu kisiler simdi serdar aziz üzerinden kelle istiyor.

    müzmin sakat serdar aziz sayesinde, 22 yasindaki marcao'nun parasini cikarmistir.

    ayrica terim ben serdar'i istemiyorum dedi, serdar cok kiymetliyse terim'e laf edin samimiyseniz, artik bisey olsa da baskana sallasam diyen troll dolu sosyal medya.

    bu adamlar yüzünden camia bölünüyor, sevinemiyoruz resmen.
  • 2168
    öncelikle çok ümitli olduğum ama sanki dolandırıcıların eline düşmüş saf bir adam gibi hatalar yapmaktadır.

    diagne’ye gelene kadar bu kadar forvet varken gidip bu fahiş bedeli vermesi bence ağır beceriksizliktir. ya daha sezon başında paramız yok diyip forvet alamadık diyip devre arasında 10 milyon euro vermek nedir arkadaş?

    serdar konusu apayrı rezalet. şu bitik bjk bile bize wagner love‘ı vermemek için 40 takla attı. biz milli takım stoperini tolgay’ın 3 milyon ettiği dönemde 3 kuruşa yolluyoruz. böyle iş bilmezlik olmaz. dursun özbek dönemi transferleri gibi saçmalıklar devam ediyor.
  • 2169
    yavaş yavaş galatasaray'ı yönetmeyi öğrendiğini düşündüğüm galatasaray başkanı. ne olursa olsun, daha önce nerede ne başarın olursa olsun bunca büyük bir organizasyonu yönetirken illa ki alışma - bocalama devri olur. en büyük şansı da kendisinin fatih terim olduğunu düşünüyorum. hatalarından ders çıkartıp üstüne özellikle iletişim noktasında seviye kat ederse hayırla yad edeceğimiz bir başkan olabilir.ancak bu sene başından beri yapılan hataları unutturmak zor olacak.
  • 2170
    2018-2019 sezonu ara transfer dönemini, eksikleri olsa da, nihayetinde iyi yönetmiş başkan.*
    bekleyelim dedik, bekledik.

    ofsaytlara hazırım. sezon sonu şampiyon olacağız ve ulkede yine alengirli isler donmezse ligi domine edeceğiz yine. tarih, mustafa cengizi baskan olarak yazacak.

    hocayi iyi tut başkan. bu ligi sıkıcı bir hale sokucaz. nokta.
  • 2171
    diagne transferi ve ödenecek meblağ konusunda yaptığını beceriksizlik olarak görüyorum. şampiyonlar ligi'nde üst düzey performans göstermiş henüz 18 yaşındaki adamın 11 milyon euro'ya giderken bu ligin ederi bu deniyor; kasımpaşa'da son dönemde performansı parlayan bir isme ise uçuk bir rakam ödeniyor. gomis'i, podolski'yi kaça satabildik ki, üstüne diagne'den ödediğimizin fazlasını çok rahat kazanırız algısı oluşmuş durumda? henüz 20, 21 yaşında avrupa şampiyonası'nda kendini göstermiş, şampiyonlar ligi'nde çıktığı ilk maçta maçın oyuncusu seçilmiş altyapı oyuncunu bile 12 milyon euro'ya satabilmiş bir kulüpsün.

    bu transferi bu şartlarda gerçekleştirmek için hiç de ince eleyip sık dokumaya gerek yoktu. her kuruşu sayıyoruz, hesap yapıyoruz dediğinde başka türlü düşünmüştük. yine yanıldığımız için şaşırmadım artık. son dakikaya kadar oyalanırsan, talip olduğun ismin kulübü de mecburiyetini biliyorsa olacağı buydu.

    marcao transferinizden dolayı herkes tebrik etti. önümüzdeki yıl ndiaye ve onyekuru tekrar kiralanabilir mi belirsiz. üzerine garry takımdan ayrıldı. eldeki mevcut kaynağı kullanırken ilgili pozisyonlarda genç ve potansiyeli olan isimler üzerine bir yatırım stratejisi geliştirmek şarttı. ffp kıskacında gerçekten kolay değil. işlerinin zor olduğunu biliyorum, hak veriyorum; ancak sadece bu sezonu değil, gelecek sezonları da düşünmek zorundalar.

    diğer taraftan serdar aziz transferini asla kendisine yazmıyorum. hocanın yanlış hamlesini dile getirmeye cesaret edemeyenler kendisine sarıyor gördüğüm kadarıyla. eldeki malı vitrine koymak yerine depoda tozlu raflara atmak gibi bir şeydi o hamle. neticesi de bu oldu.
App Store'dan indirin Google Play'den alın