1701
kendisi devletcidir. kisilerden cok mevkileri onemser ve kisilerin mevkilerine yakismasindan bagimsiz olarak onlara mevkilerine gore yaklasir. bu tarz bir adamdan cikip federasyona sallamasini bosa beklemeyin.
1702
daha güçlü bir yönetim kurması gereken başkanımız. sadece albayrak ile olmuyor belli ki. hem transferlerde becerikli hemde polemiklerde sert cevaplarla hakkımızı savunacak yöneticilere ihtiyacımız var.
1703
kulübün zararına en ufak adım atmayacağına adım gibi emin olduğum başkanımız. kulübü yönetmeyi becerebilir beceremez ayrı konu ama önceki başkanlar gibi gözümüzün içine baka baka bize yalan söylemeyeceğine eminim.
sezon başı şunu dese camianın üzerinden stresi alacaktı: zor durumda kulübü ayağa kaldırmaya çalışacağız. imkanlarımız kısıtlı. taraftarlarımızdan fazla beklentiye girmemesini istiyorum. alışık olmadıkları durumlarla karşı karşıya kalabilirler. fatih terim'e elimizden geldiğince yardımcı olmaya çalışacağız ama ne yazık ki çok büyük yük bindireceğiz üzerine. bu zor günleri birlik olarak atlatacağız.
1704
muhtemelen bu hafta trtspor'da canlı yayına çıkacak kişi.
benim bildiğim cengiz bu kadar uzun süre tv'lerden uzak duramaz. yakın zamanda bir söyleşi bekliyorum.
1705
18/19 devre arasında 2 forvet 1 tane de stoper alamazsa mayıs'ta tekrar seçimle karşılaşabilir. hataları olsa da toplamda başarılı bir yönetim gösterdiği söylenebilir.
1706
işler iyi giderken kendisi her gün bir kanala çıkıyordu, düşüşe geçtiğimiz dönemde hiç ortalıkta olmaması beni üzmüştür. çıkıp bam bam inletmesi lazımdı ortalığı.
sessiz, efendi, rahmetli canaydın bile ali aydın'a düdük astırdı.
kendisinden de galatasaray başkanlığına yakışacak şekilde aynı hareketi bekliyorum.
1707
kimsenin kimseye ihanet ettiği yok, tövbe yarabbim hemen 3. sınıf türk dizisine çeviriyorsunuz olayı.
bunun dışında acilen çıkıp taraftarın içini soğutacak, galatasaray'ın sahipsiz olmadığını gösterecek bir konuşma yapmalı. geçtiğimiz sezon da konuşmadan alttan alttan halletmişlerdi fakat artık başkan olarak sesini yükseltmesi lazım, ali koç isimli şahsa da tff'ye de gerekli cevabı vermeli. bir açıklama yapıp içimizde biriken öfkeyi serbest bırakmamızı sağlamazsa bu öfke sonunda kendisinde patlayacak.
1708
2018-19 sezonu gibi güçsüz rakiplerimizi içeren bir sezonda bizi mutlu sona ulaştıramamış olan başkanımız. çok önemli bir dönemeçte ben şarampole yuvarlanmış durumdayız. alınan cezalara ve elbette ki sakatlıklara bir şey yapamaz adam ama yazın yapmadığı 1 forvet transferi hala başımızı ağrıtıyor ve kalan 2 ayda da ağrıtacak. takımın onlarca defosuna rağmen alınacak 1 eli yüzü düzgün iri-siyahi forvet bizi şampiyon yapardı. yapamadı ve kendi adına belki de sonun başlangıcını hazırladı.
her geçen günde kendisi ve yönetiminin defoları daha da belirginleşiyor. pasif bir yönetici, güçsüz bir yönetici yönetim kurulu ile beraber ve beceriksiz bir başkan. en büyük avantajı kendisinden önce dursun özbek yönetimini görmemiz ve abdürrahim albayrak’ın yardımı ile ultraslan’dan sempati görmesi ve tabi ki fatih hoca. kendisinin yapması gerekenleri de fatih terim’e yıkmış durumda.
yazık ki şöyle bir sezonu kaybettik. bizim için tek kurtuluş bir şekilde şampiyonlar liginde üst tura çıkmak ancak olası bir kötü senaryoda 6 kasım 2018 günü oraya da havlu atabiliriz. bütün bunları da fatih terim gibi bir figüre rağmen yaşayacağız.
elinin bağlı olduğu konular var. ekonomi felaket, oyuncular felaket, satamıyoruz yada gitmiyorlar ancak kendisi bunları aşsın diye orda.
çok ama çok büyük hayal kırıklığı. rüzgar tersten esti ve alabora oldu kendisi ve yönetimi.
1709
hatalari olsa da başkan gibi başkandir son dönemde saçma eleştirilere maruz kalmaktadir, canaydin örneği ise verilebilecek en saçma örnektir. o maçla bu maç arasindaki hakem hatalari arasinda dağlar kadar fark vardir o maçta tüm kamuoyu hakemin maçi katlettiğini kabul etmişti rakip taraftarlar bile,ayrica o günkü federasyon ve medya etkinliğimiz ile bugünkü arasinda da dağlar kadar fark vardir. elma ile armutlari kariştirmaya devam eden taraftarimiz dursun özbek veya onun benzerlerini özledi sanirim.
1710
saygıdeğer bir başkan olması için daha çok yolu var.
önce icraat lazım mustafa cengiz.
herkes bir ünal aysal olamıyor.
1711
masallah herkesinki de baskana kalkiyor.
fb oyunculari gecen seneki senol gunes muhabbeti gibi biz olamiyorsak gs de olmasin o yüzden mac sonu kavga cikaralim diye düsünmüsler, bizim takimdaki toylar da onlara uydular. neden serdar aziz'le maicon'la gerginlik cikarmadilar da belhanda gibi oyuncuyla cikardilar hic düsündünüz mü, soldado maca sirf bunun icin girdi daha maca girer girmez jailson ile beraber belhanda'ya mac boyu küfür ettiler didistiler, belhanda da cok güzel tufaya geldi.
ben bu filmi en azindan 10 defa seyrettim, mac basinda daha isinirken donk'a tekme atan fenerli ayew videosunu izlemenizi öneririm. daha evvel arda turan'a da aynisi yapilmisti, orada takim kavga etti güzelim kadroyla 4'lük olmustuk sanirim.
simdi bu kadar sey belliyken terim ve oyunculara ceza aciklanmamisken, baskan cikip ne desin ayrica dese ne olacak?
bence baskan hic konusmasin, mali islerle ugrassin, abdurrahim yeterince bagirdi daha da biseye gerek yok, fb macini ne kadar cabuk unutursak o kadar iyi olur, bjk gecen sene unutmadi hem ligi hem kupayi kaybettiler.
bazi baskan adaylarinin twitter temsilcilerinin gazina gelip olayla hicbir alakasi olmayan adama sallamayin.
1712
sakin, kendinden emin, ilişkilerini sukunetle koruyan ve guclendiren bir adam.
iktidar, güç bunlar farklı şeyler. durup durup çıkarıp masaya vurmakla bir şey olmuyor arkadaşlar. zaten fatih terim falan degilseniz birkac kez bunu yaptiginizda adınız güçlüye, imoaratora fala değil ağlağa çıkıyor.
fatih terim hep kaostan beslenir çünkü kaosu cok iyi yönetir. kadronun durumu belki ve artik takımı, taraftari ancak kaosla kenetleyecegini biliyor. yapar, yapacaktır da. ote yandan babalar gibi bir özgül ağırlığı vardir çünkü tek başına bir milletin futbol kaderini degistirmistir.
ote yandan mustafa baskanin tavri da yapisi da ağırlığı da ve gorevi de hocaninkinden farklidir.
belediye baskanlarini ziyaret eder, uefa baskaninin kapisini çalıp cas davasini acar, devlete gider yağ yapar. ihtiyacimiz olan da budur.
sakin olalım. uysal koyun olmayalım istesek de olamayiz ama sakin olalim. agirligi olmakla atarli ergen olmak arasinda ince bir çizgi vardir.
bizi bu dalgali sulardan cikarip bes sene ligi domine ettirecek olan ikili imparator ve baskandir.
istifa, kuşkusuz bir hizmettir. ama baskiya dayanip gemi limana cekilirse efsane baskan olunur ki bu daha büyük bir hizmete neden olur. bunu zaman göstecek. sabredelim.
1713
devre arasında forvet alırsa ya o forvet de diğerleri gibi sakatlanır çıkar yada 30 dk oynadıktan sonra pili biter. hocaya toz konduramıyoruz ama başarısızlık varsa yönetimin payı %30 en fazla %40. başkanın takımı maçlara fizik olarak hazırlama gibi bir sorumluluğu yok.
forvet fiyaskosu hariç aslında fena da işler yapmadı transfer döneminde. cavanda 2.4 milyon euro gibi güzel bir fiyata satıldı, gomis de gayet güzel fiyata satıldı. nagatomo transfer edildi ki 2.5 milyon euro artık piyasanın kafayı sıyırdığı avrupa piyasası için bedava sayılır, onyekuru ve n'diaye kiralandı. belhanda, sofiane vs elde kaldı ama başkanın yapacak birşeyi yok. adamların elinde kapı gibi hiçbir yerde elde edemeyecekleri sözleşmeler var, gitmem der gitmezler.
1714
en iyi yönetici yeri geldiğinde ekibi icin masaya yumruğunu vuran adamdır. mustafa cengiz henüz bu anlamda başarılı olamamıştır.
1716
gayet de klubünün çıkarları doğrultusunda hareket eden başkan gibi başkandır. yani eleştirileri görüyorun ve inanamıyorum ama bir iki noktaya değinelim de bari okur arkadaşların aklı bulanmasın;
1) forvet konusu , arkadaşlar eğer ben başka bir paralel evrende yaşamıyorsam , uefa hala bizi didik didik inceliyor. şuanki durumda bile bu denli diken üstündeyken , alınacak “eli yüzü düzgün “ forvetin bize transfer gelir giderinde(burası önemli) en azından 5 milyon€ daha eksiye sokacak. yani zaten gözler üstümüzde. hala neyin forvet davasını tartışıyoruz? adam sanki cebinden kısıyormuş gibi , pinti muamelesi yapılıyor. ceza almamamız avrupada manşet olmuş insanlar inanamıyor nasıl ceza almamışlar diye , elin italyanları her gün şikayet ediyor. biz hala o forveti alacaktık geyiği yapıyoruz.
2) benim bildiğim fatih hoca galatasaray’da futboldan sorumlu insandır. bu hep böyle olmuştur , olacaktır. başk bir el işe girince huzursuzlukları gördük hep beraber. gelelim şu esip gürleme mevzularına , benim bilidiğim en “esip gürleyen” başkan ünal aysaldı. ne tesadüftür ki fatih hocadan sonra hiç bir başarı elde edemedik. mancini hocamın juve mevzu hariç , zaten o da hemen fatih hocamın gidişinin ardından gelişen bi olaydı.
1717
milyon eurolar döküp uefa anlaşmalarını delik deşik etsin buna rağmen forveti getirsin diye değil, leganes gibi bir takımın guido carrillo gibi bir adamı !bedava!, !ücretsiz! kiralayabilmesine rağmen, yani futbol piyasasında böyle fırsatlar varken forvet getirmeyişi eleştiriliyor. kısaca forvet transferinde uefa, mali fair play falan sadece lafı güzaf, hiçbir geçerliliği olmayan boş argümanlar.
biz de biliyoruz bu kurallar var ama guido carrillo gibi bir adamın ücretsiz kiralanabildiği bir futbol dünyası da var.
forvet konusunda hiçbir türlü haklı olmayan, savunulacak tarafı olmayan başkandır. ama bu tabii ki yönetimiyle, teknik ekibiyle beraber.
1718
iyi ki idam cezası yok. forvet transferi yapamadığı için idam edilen ilk insan kendisi olabilirdi.
bakın son kez yazıyorum:
bu beyefendi kulübün her kuruşuna sahip çıkıyor. cebini doldurmuyor. bundan emin olmayan yok. bir başkandan şu an içim tek beklentim bu. önce cepteki deliği dikelim, başarılar gelir zaten.
1719
"2-0 olduktan sonra dilerdim ki 7-0 olsun ve uzerimizdeki 6-0 psikolojisinden kurtulalim." demiş. tam anlamiyla fecaat bir aciklama.
bi kere uzerimizdeki 6-0 psikolojisi nedir? bu olsa olsa senin kendi psikolojindir, kendin uzerinden tum takim ve taraftar hakkinda boyle bir yorumda bulunmak nedir? ancak fenerbahce baskani olsa bu aciklamaya benzer birsey yapardi heralde. durup dururken boyle bir durum varmis gibi kabullenmek nedir? sen rakibinin sahasinda sampiyonluk kupasi kaldirip karsi tarafi parcalamis bir kulubun baskanisin. bunu unutmuscasina yillar once yapilmis bir maca takilmak, bunu hatirlatmak ve boylesine bir aciklamada bulunmak nasil bir vizyonsuzluktur, gercekten sasirtici.
1720
ekonomi konusunda belli anlıyor ancak başkanlık makamı sanki biraz beden olarak büyük geldi. dursun mu kendisi mi tabi ki sayın cengiz ancak ya hiç konuşmayın veya doğru çümleyi seçin.
1721
ben hiç bu kadar açıklamalarında hem tencerem tütsün hem maymunum ötsün tarzında bir başkan görmedim. ne yardan ne serden, laf sokuyor toparlıyor daha sonra.
başkanın eyyamcısı da bize düştü arkadaşlar. hak falan savunamaz mustafa cengiz bu tavrıyla.
1722
1949 gaziantep/nizip doğumlu, ankara siyasal mezunu, iyi derecede üç dil bilen galatasaray başkanıdır.
petrol alanında yatırımları bulunan bir işadamıdır kendisi.
son günlerde ise fatih hocaya ver(e)mediği destek neticesinde twitter'da bolca eleştirilir oldu.
1723
galatasaray başkanlık makamına yakışmayan kişi.
artırıyorum abdurrahim albayrak ile birlikte galatasaray yönetim kuruluna yakışmayan kişi.
şimdi bazı zeka küpü arkadaşlar çıkıp diyecekler ki "ulan adam kulübü batmaktan kurtardı. el insaf!"
kemer sıkma politikasını zaten o koltuktan oturan iyi niyetli ve akli dengesi yerinde olan herkes uygulamaya koyardı. galatasaray başkanlık makamı "iyi niyet" ve "akıl sağlığı" gibi niteliklere sahip olmanın yeterli olduğu bir makam değildir.
skandal üstüne skandal...
6-0'lık galatasaray- fenerbahçe maçı 6 kasım 2002 tarihinde olmuş. onu bile yarım yamalak hatırlıyorum ama bu skora muhtemelen sadece 7 kasım günü üzülmüşümdür. 16 senedir hiç umrumda olmayan ve çoğu galatasaraylının da sallamadığına tanık olduğum bir durumu kendi camiası üzerindeki psikolojik baskı unsuruymuş gibi anlatan bir başkan daha görmedim, duymadım.
"sabır kardeşim ya. bak adam bir şeyler yapıyor işte. ne nankörsünüz! gel sen yönet o zaman!" diyen arkadaşlar tanıyorum bu sözlükte. ben de isterim kulübü yönetmeyi ve bu arkadaşlardan daha iyi de yöneteceğime eminim ama ne yazık ki bunu deneme şansımız tüzük sebebiyle şimdilik mümkün görünmüyor.
gönül isterdi ki ben de bazılarınız gibi sikimden aşağı kasımpaşa kafasında olayım ama beceremiyorum.
galatasaray dursun aydın özbek gibi açıkça kötü bir başkana ve mustafa cengiz gibi kötünün iyisi bir başkana muhtaç değildir. bunu iyi belleyin.
1724
ilk olarak duygun'da ortaya çıkan, kendi kulübünü gömüp sempatik olacağını zanneden pamuk dede sendromuna yakalanmış başkandır. 7-0 yenseydik keşke diye bişey yok, zaten derbi tarihinin en farklı skoru bu ve o maçta da biz galip gelmiştik. ikincisi bundan bahsederken "psikoloji" kelimesini ağzına alması tek kelimeyle bir faciadır. sen başkan olarak böyle konuşuyorsan o adamlar her 6 kasımda abartmaya başlar kutlamalarını, hiçbirimizin de onlara söz söyleyecek yüzü olmaz. çünkü kulübün en yüksek mertebeli adamı olarak sen söylemişsin bunu!
allah aşkına ya kendine adam gibi bir sözcü bul, ya da ufak ufak bırakmaya başla o koltuğu.
1725
ilgili videosunu henüz izlemedim; şahsımda 6-0 sadece üzdü beni, çok üzdü ama ezik psikolojisine sokamadı. galatasaray taraftarının genelinde bu şekilde tezahür etmiştir diye tahmin ediyorum. lakin kimse çıkıp bana 20 senedir dışarda yenemediğimiz, içerdeki maçların bir çogunda saçmasapan skorlar aldıgımızı gözardı edip; bu takımın formasını fenberbahceye karsı giyen topcularda başkanın bahsettiği eziklik psikolojisinin olmadıgını söylemesin. akla mantıga aykırıdır; yıllardır hepiniz izliyorsunuz maçları...