---
iade-i itibar---
bir süre sonra eleştirileceğinden korktuğum için şimdiden teşekkür edeyim. birisi sanki değer verdiğim bir şeyi eleştirince küfür yemiş gibi oluyorum. bunun temelinde de kendini yeterince ifade edememek yatarmış. geçen sene gittiğim psikoloğum hep öyle derdi;
''insan kendini ifade edemediği zaman her sorun ona çözümsüz gelir. önce ne hissettiğini anlamalı, kendini tanımalı, sonra da kendini tanımlamalısın karşı tarafa. kendini ne şekilde ifade edersen et, bu senin açından yeterli olmalı.''
kendimi ifade ediyorum; baros'u çok seviyorum, çok değer veriyorum. beşiktaşlı olsam ernst'i, trabzonsporlu olsam colman'ı, manchesterlı olsam giggs'i seveceğim gibi. sebep budur. işini yapan, kaytarmayan ve işini seven adama gıpta ederim. adam sempatik, işini yapıyor, sahipleniyor ve farkında mısınız bilmem ama
güven veriyor. güveniyorum adama. sahada olsun, dolaşsın eminim ki bir şeyler yapacak. olumlu hareketlerde bulunacak. bakıyorum sahaya; ya peşine birini takmış koşuyor alan boşaltmak için, ya da bir defansın arkasına sızıyor sinsice. iş baros'a gelince durum galatasaraylılıktan çıkıp şahsileşiyor.
herkes gibi benim de pragmatik düşünce ile baros'u sevdiğimi düşünürseniz yanılırsınız. o zaman lincoln'ü hiç sevmemeliydim ya da frank de boer'i. burada işin altında yatan kısmı özlemdir.
şimdi de yaşamdan örnekler vererek sonuç paragrafımıza gelelim; her çıktığınız kişide baştan sona aynı şeyleri yaşıyor ama bir duygunun eksikliğini yaşıyorsanız ve bir gün biri çıkıp o boşluğu dolduruyor ise değeri hayli fazladır. nazı herkesten fazla geçer size. baros öyle işte.
ben çok duygusalımdır örneğin; sevgilimin penceresi önünde yağmur altında bekleyip kendimi cennette hissedebilirim. sonra sevgilim iner aşşağı beni görünce sarılır doya doya öyle beraber ıslanırız. ölürüm ona be. hep de denk gelmiştir bu. ama bu sefer öyle değil sanki...
pencereden yağmur altında ıslandığımı görünce, elinde battaniye ile kapıyı açıp gel içeri dercesine elini sallayarak çağıran bir sevgili bu. sonra sıcak bir çay verip kendini güvende hissettiren cinsten. normal olanı, olması gerekeni en güzel şekilde yapanlardan.
değerini bilmeli.