her galatasaray formasına en çok sen yakışıyorsun.
mor'u giyince sanki savaşçılara benziyorsun,
beyaz'ın içinde öykü kahramanı,
parçalı'da uzak ülkelerin prensi gibisin.
kırmızı gülüşün gibi masum duruyor üzerinde.
saçların çok ayrı bir alem,
dikler, inatlar, diken dikenler..
gol attığında daha bir dikler.
inatçılar senin gibi..
ve sen 30'un da koca adam, ama dizginlenemeyen hırsınla bir küçük çocuk.
sahada basmadık yer bırakmayışların, deli gibi koşuşların dört bir yana..
hakemlere itirazların, sebepsiz gördüğün kartlar.. sarı, sarı, sarı..
gol attığında kollarını iki yana açıp koşan,
ve kaçırdığında dizlerinin üzerine çöküp, çimlere kapaklanan hırs küpü!
hiç kimseye yakışmıyor gol atmak senin kadar,
hiç kimseye yakışmıyor gol kaçırıp deliye dönmek bu kadar güzel,
hiç kimseye yakışmıyor hakeme diklenmeler öyle delikanlı gibi,
hiç kimseye yakışmıyor sarı o hep sarı kartlar bile.. 3 öğünden daha fazla yediğin..
ve hiç kimseye yakışmıyor o denli gol anonsları:
"+galatasaray'ımızın golüüüüüü..?? 15 numaraaaa..?? milaaaaaaan..??" dendiğinde,
"+barooooossssssss..!!" demenin hazzı hiç bir gol de olmuyor, sen atmadıysan eğer..
ve hiç bir gol, seninki kadar yakışmıyor filelere, hiç bir ses, sen adın gibi inletemiyor o stadı anonslarda..
çünkü sen.. çünkü sen; (gbkz: çok cici bir forvetsin (:)
kral'sın..
can'sın..
kal bizimle güzel adam!
adın bile güzel;
milan baroş, aman ne hoş..!
yavruumm benimm beee..!!
(bkz:
gece gece aşka gelen alk. may. vol 43813549876283614902)(u: ho ho (:)