resim
Milan Baroš
Takım:Vigantice
Mevki:Santrfor
Yaş:43
Boy:1.83
Uyruk:Çek Cumhuriyeti
  • 4228
    burak yılmaz'a ders verecekmiş asdsahgdhsak. ne dersi lan. yemin ediyorum baros'tan betersiniz ya. baros'a topçu değil filan diyoruz da bu sevmeyenleri hakikaten baros'tan da kötü. ne dersi arkadaşlar, neyin dersi :( şu an şu görüntüsüyle kimseye ders veremez baros. ha 'hiçbir şey oynamadan taraftarlardan ıslık yememek ve 2.5 milyon euro'' gibi bir ders varsa müfredatında buyursun versin.

    onun dışında burak'a vereceği hiçbir şey yok baros'un. aksine burak'tan ders alması lazım. şu saatten sonra da birisine bir şey öğretecekse, yeni doğan çocuğuna topa vurmayı, topa hızlı vurursa vazonun kırılabileceğini, havadan değil, yerden vurmasını gerektiğini filan öğretsin. anca bunu yapabilir çünkü.
  • 4229
    son iki seneki haliyle yedek kulübesinde bile yeri yoktur malesef. kendisi severim ancak durum böyle gençler. ne ikili mücadele var, ne çalım var, ne defansın arkasına kaçıcak hız var, ne şut. hiç bi numarası kalmadı artık baros'un. kendinizi kandırmayın. emre belözoğlu sakatlandıktan sonra bi daha hiç eski haline dönemedi. eskiden böyle değildi, rakip defansa rahat vermezdi. bi anda defansın arkasına sarkarak kaleciyle karşı karşıya kalır, kaleciyi de geçerdi. ikili mücadelelerden bi yolunu bulur çıkarırdı topu. çok iyi topçuydu çok. ama son durum vahim kızlar :(
  • 4232
    an itibariyle galatasaray futbol takiminda 5nci forvet konumundadir ve yeni bir golcu alinirsa, mevcut yabanci forvetler arasinda gönderileceklerin de ilk sirasindadir. gönul isterdi o ilk senesindeki gibi performans sergilesin ve banko oynasin.

    mevcut forvetlerin imparator nazarinda tahminen siralamasi :

    1. burak yilmaz
    2. johan elmander
    3. umut bulut
    4. necati ates
    5. milan baros
    6. sercan yildirim
    7. ismail berk ünsal
    8. anil dilaver
    9. mehmet batdal

    duzeltme : umut bulut'u unutmusum. uyari icin herevelazim'a tesekkurler.
  • 4234
    başlangıcı olan her güzel şeyin bir sonu olduğu gerçektir. galatasaray tarihinde çok önemli bir yer teşkil etmektedir baros. başarısızlık ve utanç dolu yıllarda harry kewell gibi bir adamla birlikte baskılara göğüs germiş ve bilinçli taraftarın gönlünü kazanmıştır. bilen biliyor, baros asla sakatım numarası yapıp sorumluluktan kaçan bir oyuncu olmadı. servet gibileri maç satarken hırsından ağlayan bir adamdı baros. senin ,benim gibi bizden biri oldu. galatasaray'a sanılandan çok şey verdi ve şimdi gitmesi isteniyor. hakkında verilecek her türlü karara saygı duymakla birlikte, emeğinin göz ardı edilmemesi gerektiğini düşünüyorum. baros kötü gün dostudur, avni aker'de yirmibin kişi önünde armasını öpecek kadar galatasaray taraftarıdır. azıcık saygılı olalım ve kendisini güzel bir şekilde uğurlayalım.
  • 4235
    "kurt kocayınca köpeklerin maskarası olurmuş" sanki baros için söylenmiş bir atasözü.

    emek verdi ve karşılığını maddi-manevi aldı baros. yabancılar içinde en çok armaya sahip çıkan adamlardan birisi oldu. benim için altyapıdan çıkan emre çolaktan farkı yok baros'un çünkü en az onun kadar sahiplendi takımını. herkes yatarken o çabaladı. gidecekmiş şimdi yolu açık olsun, onu sevenleri asla unutmasın. bir gün tekrar görüşürüz elbet.
  • 4236
    bülent korkmazla benzer tek noktası mesleği olan futbolcu. büyük kaptan kapıda yatarım yine gitmem dedi, büyük kaptan defalarca boş mukavele imzaladı ve son olarak kırık kolu ile uefa kupasını ülkemize getirdi. baros ise 2.5 mlyon euro garanti paraya oynamakta, sakat olmadığı dönem ücretinde büyük bir artış yaparak elde tuttuğumuz bir değerdi ve de sakatlanınca baya baya kendi başına buyruk hareket edip iyileşme sürecini uzatma olaylarına ise hiç değinmeyeceğim. şimdi elinizi vicdanınıza, biliyorum zorlanacaksınız ama duygusallığınızı da kısa bir süre için arka cebinize koyarak konuşun. evet barosa da saygım var ama bülent korkmaz'a benzetmek düpe düz saçmalık. tanımayanlar için;

    dikkatli (bkz: bülent korkmaz)

    (bkz: büyük kaptan)
  • 4237
    futbol sadece bireysel yeteneklere dayalı bir oyun olsaydı, ronaldinho hiçbir zaman barcelona'dan ayrılmak zorunda kalmazdı.* ama hepimiz biliyoruz ki bu oyun bir takım oyunu. özellikle galatasaray'ın başarılı olduğu dönemlere bakıldığında kadrosunun kalitesinin yanında uyumu, yakalanan aile ortamı ve başarının herkes tarafından istenmesi olmazsa olmaz kriterlerin başında geliyor.

    fatih terim'in tekrar dönüşü ve bu sene yaşadığımız şampiyonluktan sonra, şu an takımda oluşan havaya uyum sağlayamayan, hakkında tafartar bazında bölünmüşlük olan hiç bir oyuncunun bize katkı sağlaması mümkün değil. baros keşke bu sene bize ilk kez transfer olabilecek bir oyuncu olsaydı. baros'a kötü golcü demek, ona yeteneksiz demek ayıp olur, ama sahip olduğu bu özellikler bu seneki kadromuzda yer alması için yeterli değil. hedeflerin tekrar büyüdüğü, avrupa'da başarının tekrar edilmesinin planlandığı bu yeni dönemde bizim de yeni bir soluğa yeni bir heyecana ihtiyacımız var. takım içerisinde baros saygı duyulan bir isim, ama çıtanın yükselmesi için özellikle takımdaki genç oyuncuların üzerinde pozitif etki bırakabilecek yeni adımlara ihtiyacımız var.

    güncel bir örnek vermek gerekirse, baros, burak yılmaz'dan kötü bir golcüdür diyebilir miyiz?* bu karşılaştırmayı yapmak baros'un kariyerine hakarettir. peki soruyu soruş şeklimizi değiştirelim. şu an hangisinin takımda oluşu, camia olarak bütüne baktığımızda daha fazla pozitif hava yaratıyor? şu an ihtiyacımız olan şey bu havayı yakalayabilmek.

    geçen iki sezonda yaşadığı sakatlıklar olmasaydı, daha da ötesi tarihimizin en kötü yönetilen sezonlarında, en kötü ve kalitesiz kadrolarında oynamak zorunda kalmasaydı belki şu an farklı bir baros konuşuyor olabilirdik. ama o da bu kötü kadroların içerisinde varını yoğunu ortaya koy(a)madı. lucescu'nun ikinci senesinde dağılan, kalite anlamında tükenen fakat başarılı olan kadromuzdaki hasan şaş'ın azmini, arif'in çalışkanlığını sahaya yansıt(a)madı. bu sebeplerle baros takımımızda fark yaratan, güven veren, diğer oyuncuların üzerinde pozitif etki yaratan bir oyuncu konumunda değil artık.

    biz camia olarak her dönemde kendi efsanelerini kendisi yaratan bir kültüre sahibiz. son zamanlarda ise camiada oluşan sabırsızlık, başarıya bir an önce ulaşma isteği toplama bir takım yaratma ihtiyacını beraberinde getirdi. bu algıyı değiştirmek için baros gibi bir oyuncuyu sezonda 3-5 maç oynasın diye yedekte tutmaktansa, berk ismail ünsal gibi kendi değerimize bu şansı verip ona yatırım yapmak daha akılcı bir yol olur. bu takımın geleceği ne çilektir ne de baros. semih kaya'dır, emre çolak'tır eray işcan'dır, berk'tir. çünkü bundan üç beş sene sonra, bu kurduğumuz kaliteli kadrolar yeniden dağıldığında, bizi sırtlayıp bize kupalar kazandırmasını bekleyeceğimiz oyuncular yine kendi kültürümüzde kendimizin efsaneleştireceği bu oyuncular olucak.
  • 4238
    düşünüp düşünüp kendisine 2012-2013 yılı kadrosunda bir türlü yer bulamıyorum. aslında kendisi özellikleri itibariyle tam ihtiyacımız olan forvet tipi(idi). ceza sahasında son vuruşları harika, oyundan kopmaz, beklenmedik anlarda beklenmedik yerlerden çıkarak gol atar vs.. fakat disiplinsiz halleri kendisinin sonunu hazırladı. fatih terim'in takımında (özellikle de o takım şampiyonsa) rakip stoperin rüzgarından yere düşeni aldığı her topu ezen, maçı hakemle oynayan bir futbolcu bulunamaz. zaten son 2 yılda düşen performansına rağmen yokluktan kadrodaydı. fakat burak yılmaz'ın gelmesi, necati ateş'in iyi performansı sebebiyle kendisinin kadroda yer bulması çok zor.

    aslında kendisi (emre belözoğlu'nun darbesiyle yaşadığı uzun süreli sakatlığa rağmen) kendi kendisini harcamış futbolculardan biridir. hızı, tekniği, son vuruşları, takipçiliği iyinin üzerinde olmasına rağmen o hep işin kolayına kaçmış, kendisini yerlere atarak, hakem rakibe kart vermeyince itiraz edip kırmızı görerek kendi sonunu hazırlamıştır. yoksa onun seviyesindeki bir forvet için yaşı fazla değildir. buna rağmen kendisine avrupa'dan bir tane bile transfer teklifi gelmiyorsa bunun tek sorumlusu kendisidir.
  • 4248
    baroşun kariyerini .iken çubuklu tosun oldu. her ne kadar istemeden yaptım tripleri atsada onun niyetini hepimiz iyi biliriz. eğer baroşun ayağı kırılmayıp oynamaya devam edebilseydi şu anda ilk 11'e ilk yazılan isimlerden birisi olurdu daha önceleri olduğu gibi.

    ne yazık ki sakatlandıktan sonra baroş düzelemedi. güçsüzdü, ayakta duramıyordu ikili mücadelelerde, nitekim öyle bir noktaya geldi ki, kendisinin yerine necati girdi takıma.

    artık slovenyaya bile götürülmediyse, baroş için veda vakti gelmiş demektir. umarım gelen tekliflerden birisini kabul edersin de taraftarın gözünde güzel anılarla ayrılırsın takımdan. bir sene daha kalıp kendini bitirmezsin 5. forvet olarak. çünkü bu takımda 5. forvet olmaman lazım senin baroş, senin güzel anılarla ayrılman lazım.

    yolun açık olsun...
  • 4250
    fatih hoca istemiyorsa bitmiştir demiş arkadaş, eh haksız sayılmaz. en azından takımda artık baros olmayacak görünen o ki. he ben fatih hocanın her yaptığına çok doğru diyen bir taraftar değilim, o da başka bir bakış açısı. fatih hoca baros konusunda haklı olabilir, şu an ki rotasyon ve form durumu göz önüne alındığında baros'u göndermek mantıklı duruyor.

    ama

    baros gönderilse de, haterlar tarafından yerden yere vurulsa da her zaman bendeki yeri ayrı olacaktır. yok efendim bayrak taşımayla olmaz bu işler, 1 gol atıp yattı tarzı eleştirilerle buraya koşa koşa gelen taraftarla zaten işim olmaz. benim diyeceğim şey bu adam farklıydı arkadaş. hani böyle birinin yüzüne baktığında güvenirsin ya işte öyle enteresan bir güven veriyordu bana. en formsuz anlarında bile sahadaysa dur bakalım bir şey yapar belki ümidi taşıyordum. ben buraya gelip sadece dikkat çekmek amaçlı baros'a sallayan, tek derdi ''nasıl seviyorsunuz bu adamı'' olan taraftara bir şey anlatmak istemiyorum. benim dediklerimi anlayanlar vardır elbet.

    yüksek ihtimal gidiyor. hala aklımda gecenin bir yarısı galatasaray.org ' a girip baros'un fotosunu gördüğümde abime,kuzene ve sevdiğim bütün galatasaraylılara ''oha lan baros'' mesajı atmam geliyor. enteresan bir heyecandı, biraz da korku vardı. hani baros bu oynar mı lan acaba? kaprisli midir* neyse bu adam oynadı arkadaş. kim ne derse desin çok temiz top oynadı. bazı taraftarların(!) dediğince ''1 sene oynadı yattı'' gibi bir durumda yok, bu adam sahaya çıktığı her maç bir şeyler yapmaya çalıştı.

    gönül ister ki gitmesin, kalsın rotasyonda, ama aldığı para ve yabancı kontenjanındaki yer darlığından dolayı gitmesi en uygunu gözüküyor. o bakımdan ne yönetime, ne de fatih hocaya gönderdiği için bir şey diyemem. ben bu takımda hagi'den sonra çok yabancı futbolcu sevemedim. yani yabancı futbolcuları hep kollamaya ve anlayışlı davranmaya çalıştım ama sevemedim. hagi'den sonra gelen yabancı futbolcular içerisinde bir baros'u çok sevdim, şimdi o da gidiyor. (aaa nasıl seversiniz bu adamı yeaaa * )

    yaptığın ve yapamadığın her şey için çok sağol güzel adam, bir taraftar olarak ben hakkımı helal ediyorum sana, yolun açık olsun.
App Store'dan indirin Google Play'den alın