ismi altına bir şeyler karalamakta oldukça zorlandığım efsane. belki de bu yüzden bu kadar gecikti bu başlık altına yazmam gerekenler.
ben onun dönemine yetişemedim. onun oynadığı futbolu izleme fırsatım olmadı. herkesin dilinde olan beyefendiliğine tanık olamadım. sadece dinledim onun hakkında söylenenleri. elimden geldiğince kaynakları taradım. hakkında üç beş kelime daha fazla öğrenebilmek için hala da bakarım söylenenlere, yazılanlara. onun hakkında bildiğim en somut şey, tam anlamıyla bir
efsane olduğu.
pek çok şey okudum onun hakkında, onun oynadığı dönemlere yetişebilenlerden bir şeyler dinledim. düşünüyorum da; hiç kimse kötü bir kelime etmedi onun hakkında. hiç kimse onun hakkında konuşurken "şu yönü kötüydü" diyemedi. üzülüyorum onun futboluna şahit olamadığım için. onun beyefendi duruşunu, sadece anlatılanlar kadarıyla bildiğim için şanssız hissediyorum kendimi.
galatasaraylı olmanın hakkını onun kadar veren biri gelmedi henüz, geleceğini de sanmıyorum. galatasaray için ailesinden vazgeçmeyi, önüne konulan açık çekleri elinin tersiyle itmeyi kim göze alabilir ki? palermo'ya transfer olduğu dönemde, özel maç için galatasaray'la karşılaşırken "ben galatasaray'a karşı oynayamam." diyerek özel izinle galatasaray adına sahaya çıkma nezaketini kim gösterebilir?
metin oktay, boğazımda düğümlenen bir hıçkırıktır çoğu zaman. 1960'larda oynadığı futbolu bugün hala alkışlanıyorsa, galatasaray aşkı herkesce örnek kabul ediliyorsa, milyonlar onun adını hala anıyorsa, kendisiyle aynı renklere gönül vermekten gurur duyuyorum. iyi ki bu kadar sevmiş bu renkleri, iyi ki bu kadar büyük bir miras bırakmış bizlere.
o öldüğünde, belki konuşmayı bile bilmiyordum ben. hiç tanık olamadım onunla ilgili şeylere. sadece dinledim, sadece okumakla yetinebildim. buna rağmen çok sevdim onu, belki de kimseye duymadığım kadar saygı duyuyorum ona.
#93874 nolu entryi nerdeyse her gün okuyorum ve hep bir şeyler takılıyor boğazıma. "keşke görebilseydim o günleri" diyebiliyorum sadece. elimden fazlası gelmiyor.
insan hiç görmediği bir şeyi de özleyebiliyormuş, bana bunu öğrettin kral. keşke senin bıraktığın kadar temiz olsa her şey. keşke herkes o kadar galatasaraylı olabilse. bıraktığın koca boşluğu ardalar'la ışıllar'la doldurmaya çalışıyoruz. keşke yaşasaydın da, galatasaraylılık gerçek anlamda neymiş bizlere öğretseydin. keşke be kral...