526
tribünde real madrid ve juventus bayrağı açanlardan fazlasını yapmamıştır.
529
galatasaray yönetimi tarafından tudor'un çevirilerini yumuşatarak çevirmesi konusunda direktif verildiği söylenen tercüman. çok ta yüklenmemek lazım. sakin. evet.
530
koskoca futbol ülkesiyiz diyorlar, galatasaray dünya kulübü diyorlar, beinsports felan diyorlar.
mesela ya türkçe bilmeyenlere türkçe ogret, veya ingilzçe konu$alim herkes anlasin mert çetinlere gerek kalmasin arada sansürde olmasin. açik ve net olalim. kimi kimden yumu$atip terçüme ediliyor bunu da hiç anlami$ degilim ?!
galatasaray da ne i$i var bu türlerin ?
531
türkiye'nin dünyadaki en meşhur markasının sansürcü tercümanı. türk olmayan her personelimizin dış dünyayla ilişkisi bunun aracılığıyla gerçekleşiyor. düşünsenize, dünyanın bir ucundan hiç bilmediğiniz bir yere geliyorsunuz ailenizle birlikte, yepyeni bir hayata atılıyorsunuz ve gözünüz kulağınız mert çetin. "galatasaraylı oyuncular hep evde takılıyor, hiç dışarı çıkmıyor" diye haberler yapılıyor ya, baya isabetli karar. ben olsam ailemi de florya'ya taşırım, kulüp tesisleri hariç istanbul'da adım atmam mert aracılığıyla yaşayacağıma.
allah bilir bu insanların hayatında ne aksiliklere sebep oluyor bir şeyleri sansürleyeceğim diye. yatacak yeriniz yok yatacak.
532
simultane tercüme yapmaya çalışarak aslında bunu da yapamayarak çoğu zaman söylenenleri kaçırıp kendine ve camiaya yazık eden tercüman.
canım kardeşim teker teker dinledikten sonra notunu alıp çevirsene senin neyine simultane tercüme.
533
bence başarıda başarısızlık da kolektiftir, eğer bir hoca ingilizce konuşacaksa tercüman sen olmamalısın başarısızsın. tudor örneğinde ne tudor ingilizcesi yeterli ne mert'in ortaya salata çıkıyordu.
534
ya arkadaş birşeyi anlamıyorum. herkes gidiyor bu adam kalıyor. ingilizcesi 350 kelimeden fazla olmayan, hiçbir derinlikde ingilizce konusamayan, antalya sahilerinde ruslarla kız arkadas olmak icin yıl içinde komekde ingilizce ogrenmiş birazcıkda ortam koklamış adam ingilizcesine sahip bu arkadas yıllardır bu takımda yeminli tercuman gibi takılıyor. herkes gidiyor bu kalıyor. ya düşünün x ülkeye gidiyorsunuz default olarak ulkedeki sozum ona türkiyenin en büyük klubu size bu are you cola, are you disco tarzında adamı veriyor. rejikard,prandelli,rikerink,mancini, tudor bu adam hepsini gomdu ama hala oldugu yerde devam ediyor. tudor yuzde yuz elli milyon sorunlu. ama koca klubu tudorun eski rus pazarlarında ki satıcılar gibi zorla ingilizce konusturup birde bu adamı tercuman yapmak cidden iletisimi direkt %80 oranında kaybettiriyor. oyuzden madem tudor gidiyor bu arkadasda gitsin artık napıyor tercumanlık mı yapıyor tekrardan setlere doner selenada mı oynar bilmiyorum ama bu arkadas ciddi manada zararlı olmaya basladım diyorum sonra bakıyorum baskanımız dursun.
535
kapının önüne konulması gerekenlerdendir.
536
kendisini seviyorum. sempatik de bir arkadas. kulupte gorev de almali ancak mumkunse topcularin ihtiyaclari ile ilgili olsun. kulubede takilsa da olur ama basarisizlikta payi olanlardan biri kendisi. hatta daha ileri gidiyorum yabanci hocalarin basarili olamamasinin ilk sebebi bence kendisi.
537
ingilizce bildigi icin cevirmenlik yapmamaktadir. ingilizce disinda portekizce, ispanyolca, italyanca ve fransızca bilmektedir. turkcesinin zayifligi nedeniyle cevirileri cok sorunlu da olsa durum budur.
edit: fransizca bildigi supheliymis.
538
yıl olmuş 2017 hala mert çetin tartışılıyor. adam çevirmen yani çeviren. söylenen sözleri söyleyen değil çeviren, yorumlayan değil yumuşatandır. iyi çevirmendir ve çevirmeye çalıştığı saçmalıkları yumuşatarak galatasaray'ın zarar görmemesi için uğraşmaktadır. çoğu iyi eğitim almış yazarlarca yaptığı iş kıskanılmaktadır ve ne yalan söyleyeyim yerinde olmayı birçok yazar gibi çok isterdim ama bırakın adam işini yapsın.
539
türkçesi ya da çevirmenliğini beğenmeyebilirsiniz ama mert çetin gerçek bir galatasaray'lıdır.
541
"baktığınız zaman" kulüpteki 10 sezonunda 10 farklı teknik direktörle çalışmıştır ve 11. de yoldadır. ingilizce'de kafasına göre yaptığı ve yapmadığı çeviriler dışında, somut bir sebep ortaya koyamam ama nedense özellikle yabancı teknik adamların sıkıntılarında önemli bir payı olduğunu düşünüyorum. yani "baktığınız zaman" kendisinin gelişinden sonra iki sezonu geçtim bir tam sezonu bile tamamlayabilen bir yabancı teknik direktörümüz olmadı.
543
kendisi gerçek bir galatasaraylıdır. zannedildiği gibi ingilizcesi için değil diğer bildiği lisanlar için galatasarayda istihdam edilmeye başlanmıştı. ancak kendisinin yerli yabancı tüm mesai arkadaşlarına başta galatasaraylı sonra da insan oldukları için çok iyi davranması elinden gelen herşeyi yapması kendisini florya'da yükseltti. mancini, prandelli, tudor, fatih terim, jor bey hiç mi biri adam hakkında olumsuz görüş sahibi olmaz. buna xelçuk da dahil sneijder de birbirlerine girişen riera da dahil melo da...
ayrıca çok vefalı olduğunu hepimize defahatle göstermiştir. mavi yakalılardan gs muhabirlerine kadar adamı herkes seviyor, inanın bu kendi kişiliğinizi kaybetmeden yapılabilecek en önemli hayat başarılarından biri.
not: ne var yani alp pehlivan'ın yeğeni diye:) evet sürekli adamı gördüğünüz için gıcık olduğunuzun farkındayım ama unutmayın alp pehlivan da galatasaraylı ve yeğenler dayılarına çeker...
544
fatih terim kendisini abdürrahim albayrak pozisyonunda oynatırsa çok daha iyi performans göstereceğini düşünüyorum.
545
doğru dürüst ingilizce bilmeden galatasaray'da senelerdir tercümanlık yapmakta olan kişi.
şimdi mesela bakıyorsun dünyanın en büyük kulüplerinin sayfalarına, hepsinde kariyer kısımları var. kurumsallaşmanın dibine vurmuş adamlar, kulüp çalışanlarını ciddi ciddi iş ilanıyla çok ağır mülakatlarla alıyorlar. hele hele premier league kulüplerinin neredeyse tamamı bu hususta aşmış vaziyette, bir tık ile bu kulüplere iş başvurusunda bulunabilirsiniz:)
galatasaray formasını sahada giyemeyenlerin bir çoğunun hayallerinden biri olduğu gibi, benim de hayalim galatasaray için çalışabilmek. ama biz maalesef kimsenin yeğeni değiliz. hele lisenin kapısından adım da atmadıysanız imkansiz bile denemez belki galatasaray'da çalışmak bizim gibiler için.
bunları yazmak aklıma şunu getirdi, bundan 10 sene önce ingiltere'de dil kursunda katalan bir çocukla tanışmıştım, bana en büyük hayalinin fc barcelona'da çalışmak olduğunu söylemişti. geçen sene istanbul'a geldiğini gördüm facebook'ta sordum dedim var mı bi eksiğin gediğin yardımcı olabilirsek olalım, yok dedi teşekkür etti, meğer barcelona'da çalışmaya başlamış adam, 10 sene önce bana dediği hayalini gerçekleştirebilmiş. kulubün bir işi için gelmiş istanbul'a. bizim ise kulüpte bir iş boşa düşse haberimiz olma şansı bile yok:) birinin yeğenine gidiyordur işte işler:)
546
orta seviye bir ingilizceye sahip her bireyin, kendisinin ingilizce çevirilerinin felaket derecede kötü olduğunu anlayabilir. çeviriye yorum katmadan, manasını değiştirmeden çeviriyi asla bitirmez. benim en çok merak ettiğim acaba diğer dillerde ki çevirilerinin ne derecede doğru olduğu?
547
hayalimizdeki hayatı yaşamakla meşgul.
görevi tercümanlıktan çok daha fazlası.
549
tercümanlık işini tam olarak yaptığı şekilde yapmak önemlidir. ben de aynı şekilde yapıyorum tercümanlığı. tercümanlığını yaptığınız insan ülkeye yabancı ise onu yemeğe götürmek, gezdirmek gibi işler yazılı kural olmasa da işin raconunda var. mert çetin ise galatasaraylı bir tercümanın hayellerini süsleyebilecek bir yaşam sürmekte. hem aşık olduğun renkler için çalışıyorsun hem de muazzam bir kariyer elde ediyorsun.
550
açıklıyorum, derin galatasaray kendisidir.