• 280
    galatasaray'ın dna'sı nedir? bir kesime ait midir? sorusunu sorduran aynı zamanda galatasaray sözlük yazarı olan kişi.

    daha öncede ifade etmeye çalıştım, galatasaray'ın dna'sı bir din, mezhep veya siyasi görüş üzerine kurulmamıştır. kurulmuştur diyen büyük yalancıdır. şimdi söze böyle başlayıp melih bey haklıdır veya haksızdır demek mümkün.

    http://sphotos-g.ak.fbcdn.net/...975_1679036662_n.jpg

    pankart + pankart galatasaray'ın dna'sına uygun değil yorumu ile ilgili kişisel görüşüm ise şöyledir;
    1. açılan pankartı sadece dini bir motif sebebiyle eleştirmek, ayrımcılık yapmaktır.
    2. dna'ya girmek ise faşizme yakın bir ayrımcılık iddiasını gündeme getirebilir.
    3. dna açıkça benim nazi dostumun faşist dünya görüşü. evet nazi dostum da var. bu ülkede olup nazi, musevi, ermeni, ateist, muhafazakar dostu olmamak mümkün değil.
    4. pankart gereksiz olmuş demek başka dna konusuna kadar ileri gitmek başka.
    5. melih şabanoğlu bey eminim ki faşist değil ancak dünya görüşü sebebiyle, dna veya sözlükte çoğunlukla gördüğümüz siyasi mesajları ile galatasaray'ı kimse bölmemeli, bir grup öteleştirilmemeli, hepimizin ortak noktası galatasaray.
    6. başımdan geçen bir olayı da burada paylaşmak isterim. hz isa ile ilgili bir amerikan filmi vardı içinde musevilere fazlaca dokundurma sebebiyle musevi cemaat filme karşı çıktı ve filmi sinemalarında göstermediler. bu olay ülkemizde de yaşandı ve tazminat talebi konusu oldu ve zarar ilgili salon sahibi tarafından karşılandı. yani musevi cemaat tepkisini burada pankart açarak göstermedi, ticari olarak gösterdi. not; filmde ise hz musa değil musevi askerler eleştirilmekteydi.

    yazar notu; ülkemizin ve dünya'nın gündemi veya sorunları ile ilgili taraftar oluşumlarını desteklemekteyim. savaşlar, deprem, sosyal adaletsizlik, terör konusu çok önemlidir. geçen 10 gün içinde müslümanlık ile ilgili faşist bir film sebebiyle yaşanan olaylara pankart ile tepki göstermekte bir sorun görmemekteyim. önemli olan ötekileştirmemek ve itelememektir.
  • 53
    cok iyi galatasaray tarihi hakkinda yazilar yaziyor, hepimiz biliyoruz, ve blog yazmaya basladiginda da cok sevinmistim, bu yazilardan sürekli faydalanabilecegim icin artik. ama teknik direktör degisiminden sonraki yazilar, schuster felaketi, ve en son 03.00 transferi benim de kendisine olan güvenimi iyiyice sarsti. hayir, bir de su yeni sezon formalari haziran sonlarindataraftara sunulacaktir diye anlatmisti, kendisi görmüstü filan, bu forma hikayesi de gercege uymadi. yetmiyormus gibi blogunda hicbir güncelleme, bir özür yok.

    cok büyük hayal kirikligidir melih sabanoglu internette galatasaray'i takip edenler icin. bir daha güvenebilir miyim kalemine, bilmiyorum.
  • 172
    yönetimle beraber "şu gelecek, bu da gelecek, öbürü zaten cepte" diye diye beklentiye soktuğu taraftara "transfer obezi" diyen sevip saydığım galatasaraylı. kusura bakmasın da, siz ve yönetim ateşlemedi mi bu taraftarı, duyum verip gazlarken iyiydi bu taraftar da, şimdi mi çilek obezi oldu? tutturan siz değil miydiniz çilek de çilek diye?

    camiadaki ileri gelenler tarihler vermeseydi taraftar zaten temmuzun 2. haftasına kadar umut,danny gibi adamlarla idare ederdi zaten, uyuşturucuyu veren kendileri, sonra "uyuşturucu bağımlısı bunlar tü kaka" diyen yine kendileri.
  • 156
    önemli bir futbol bilgisine ve birikimine sahip olduğunu düşündüğüm galatasaraylı kişi. gstv'de yayınlanan programı öldürücüydü izlemeye tahammül edememiştim. çünkü kendisi çok yavaş bir insan. konuşurken, anlatacağı şeyleri toparlarken belki de yanlış yapmamak adına çok fazla duraksıyordu. belki de ilk programı olduğu için bu konudaki tecrübe eksikliğine vermek gerekir bilemiyorum. ntv ya da habertürk'e konuk olarak katılmıştı bir programda orada da aynı şeyi gözlemledim. gayın-sin blogunu takip ederdim kendisinin şu aralar sanıyorum twitter'da yazıyor. analizleri genel olarak çok yerinde bana göre. kendisini takip ettiriyor. biraz da optimist bakıyor konulara. zaten genel anlamda belli ki çok sakin bir abimiz.

    gereksiz karakter analizi gibi oldu biraz ama demem o ki kendisinin hiçbir zaman duyumcu olma gibi bir iddiası olmamıştır. artık gördüğüm kadarıyla isim de paylaşmıyor zamanında ağzı yandığı için, bölgeler konusunda kulüpteki yetkililerden duyduklarını paylaşıyor zaman zaman. kendisinin kulüple ilişkilerinin iyi olduğunu ve çok fazla insan tanıdığını biliyorum. bir şeyler duyuyor olmasından doğal bir şey yok. bunu da içine atıp saklamak yerine kendisine ait platformlarda paylaşmak istemesi de aynı şekilde doğal. dolayısıyla "söyledikleri çıkmıyor" şeklinde eleştirmek yanlış olur zira adam "bilmem kim galatasaray'da göreceksiniz" demiyor. duyumcu damgası vurmak doğru değil yani.
  • 337
    bazen begenmedigimiz yorumları olabilir. bu ülkede sinan engin futbol yorumlarken, rasim ozan dinlenirken, rıdvan otorite kabul edilirken kendisine laf etmek abeste istigal.

    eleştirebiliriz, herkes eleştirebilir ama ülkedeki futbol yorumcularının hali bu durumdayken, extensor gibi, melih sabanoglu gibi galatasaraylı yazarları bu sekilde harcamaya hakkımız yok.
App Store'dan indirin Google Play'den alın