• 51
    yeni nesillerin aşırı antibiyotik kullanmaları ve obezliğe yatkınlıkları gibi sonuçlarının sebeplerinden birisi.
    futbolun doğasından anlamamalarının da en önemli etkenlerindendir.

    25e 15'lik bir sahamız vardı büyüdüğümüz mahallede; o sahada 9-10 saat tek vuruş oynadığımızı bilirim.
    o saha yerinde duruyor şimdi.
    içinde iki tane de top var hatta ki bizlerin yokluktan top bulamadığımız zamanlar olurdu.
    ve saha 4 mevsim boş.
    amcalar gibi oldum ama, üzülüyor yav insan.
  • 53
    nesille de ilgili bir durumdur ama %70 ben bunun zamane sokak şartlarından dolayı olduğunu tahmin ediyorum. arsız bir toplum olduk iyice. kendi mahallemde var ''of bütün gün bağrıştılar analarına şikayet edelim'' kafasında olanlar. izinsiz girdikleri bahçeden küfürle sopalarla kovulan çocuklar. bunun yerine pes & fifa tercih ederler tabi.

    hem eskiden bu kadar araba da yoktu park edilebilecek yerlerde oynardı çocuklar. en ıssız sokaktan bile dakika başı araba geçer oldu istanbulda, boş arazilerin hepsi de apartman gökdelen oldu esas tehlike budur.

    ve tabi ki de ebeveynlerin de tavrı mevcut artık, ekmek almaya gönderdiği çocuğunun bile canından şüphe eden aileler var haklı olarak. daha bugün babasına yemek götürürken kaçırılıp öldürülen bir kardeşimiz bulundu karsta. bu sebeptendir ailelerin çekinesi.. sonuna kadar da haklılar. çocuğum olsa da izin vermem top oynamasına, eski sokaklar yok artık.
  • 54
    şu memlekette suçsuz insanlar ölüyor, devlet kademesinde haksızlıklar-yolsuzluklar gırla gidiyor, insanlar artık birbirlerine saygı duymuyor vs vs... çok üzücü, gelecek adına bizi kaygılandıran şeyler oluyor. ama benim en çok üzüldüğüm durumlardan birisi bu: çocukların çocukluklarını yaşayamaması. bana göre gelecekte yaşayacağımız sorunların temel kaynağıdır bu. sadece futbol olarak bakmayın olaya mahallede ip atlayan, ebelemece istop falan oynayan, saklambaç oynayan, komşunun bahçesindeki ağaçtan meyve çalan o nesil yok artık. çocuklar birer robota dönüştüler, dönüştürüldüler. önlerinde birer ekran, ellerinin altında da klavye. artık onlar sanal birer varlık. arkadaşlık, toplumsallaşma, kardeşlik gibi duygularımız ölüyor haberimiz yok. mahallemde bir zamanlar boş bulamayacağınız oyun parkı, futbol sahası, okul bahçesi, yeşillik alanlar artık hiçbir zaman dolmuyor. çok üzülüyorum sözlük çok. iyi ki bu dediklerimi yapan son nesillerden biri olma şansına erişmişim ki çok güzel bir çocukluğum ve hatırladığım onlarca anım var; ya şimdiki çocukların...
  • 55
    araba dolu sokaklarda ezilecek korkusuyla eve hapsedilen çocukların dramıdır bu.
    sapığın biri kaçıracak korkusuyla evlere hapsedilen çocukların dramıdır bu.
    mahalle maçı ne demek daha doğrusu mahalle ne demek bilmeyen çocukların dramıdır bu.
    takım olmanın, diğer mahalleye gerektiğinde dişe diş demenin ne demek olduğunu bilmeyen çocukların dramıdır bu.

    şurdan iki taş bulun da maç yapalım desek "taş ve maç" diye bağlantı kuramayıp ablak ablak suratınıza bakarlar.
    velev ki anlasalar bile çocuklar mevcut şehir düzeninde kale yapacak taş bulamazlar.

    sadece futbol oynayamamaları da değil sorun. bu çocuklar çoğu zaman tribünde tatsız olaylar olur denilerek maça da götürülmüyorlar. işte tehlikenin bir başka boyutu da budur.

    yazık oluyor koskoca bir nesile hem de çok yazık.
  • 57
    mahallesinde futbol oynayacak boş alan kalmayan çocukların yaşadığı sorun olmakla birlikte, eskiden de mahallesinde boş arazi olmayan ama sokak, cadde farketmeksizin oynayan çocukların da sorunudur. zira kale yapılan dükkanların önünde boşluk bulmak artık imkansız.

    ben ikinci gruba dahildim. boş arazi falan yoktu mahallemizde ve sokakta kapalı dükkanların kepenklerini kale yapıp tek kale maç yapardık. yetmezdi yaz akşamları caddenin ortasında minyatür kaleye geçerdik. he hiç yer mi yok işte o zamanda yokuş yukarı tek kale... ama oynardık. iletişim ise camdan aşağı sarkma ile sağlanırdı. 3-4 kişi toplandı mı benim evde ne işim var ki...
  • 59
    başka mahallelere gider, mahalle maçı yapardık. 1998'den beri fifa, pes oynarım; mahalle maçlarında aldığım tadı hiçbir oyunda, hiçbir halı saha maçında almadım. bir gün başka mahallelere gitme işini abartıp çinçin'e (ankara'nın en belalı semtidir.) mahalle maçına gitmiştik. ki bu dönem tam da galatasaray'ın leeds deplasmanına gittiği döneme denk gelir. kendimi elland road'a çıkmış gibi hissetmiştim. önce çinçin'dekilerden, sonra da pederden dayağı yedik tabi. yeni nesil ne o dayağın tadını bilecek, ne de mahalle arasında oynanan maçların tadını.
  • 61
    mahallede futbol oynanması için iki durum gerekli. birincisi toprak bir alan, ikincisi çocuklarını korkusuzca sokağa salacak aileler. birinci belki belediyeler eliyle tekrar yaratılabilir ama sokağın bu kadar güvensiz olduğu yere çocuklarını göndermek isteyen aileler olur mu emin değilim. sokaktan, akşam ezanina kadar gelmeyen birisi olarak, memleketimde cocugumu dışarı tek başına göndermeye içim el vermiyor.
  • 63
    jenerasyon ile alakalı durum. bizim çocukluğumuzda da istanbul çoktan gri olmuştu ancak yolda oynardık, sokakta oynardık, arada oynardık, okul bahçesinde oynardık. hatta arda çalım yeteneğinin gelişme nedeni olarak mahallesinde ki dar sokağı göstermişti (turuncusakal o sokağı biliyordur ve gülümsemiştir muhtemelen lol) z jenerasyonunda durum farklı. 1. adamlar dijital yerli biz ise dijital göçmenleriz telefonu veya bilgisayarı bırakınca yapacak şeylerimiz var. onlarin çok yok. 2. yapacak alternatif çok. bizim zamanımızda sadece futbol vardı. son olarak bağcılarda geçerli olmayan durumdur. eskiden abi topu attı şimdi topu atan abi olduk...
  • 68
    başlığın açılma tarihi 2011, o yıllarda ortaokulda öğrenciydim ve okulda, lojmanda (evet belki de bizim farkımız lojmanda rahat alan bulmaktı) deliler gibi saatlerce top oynadığımız eğer yaz ise akşam da çıkıp farklı oyunlar oynadığımız oluyordu.
    şimdi yine boş alanları olan bir sitede oturuyorum az sayıda da olsa top oynayan çocukları görebiliyorum hatta hem sitemizin yanında hem de 3km yarıçapta belediyenin 5-6 tane ücretsiz halı sahası var ve çocuklar sayıları biraz az da olsa sürekli maç yapıyorlar.*
    yani genel olarak jenerasyondan bağımsız olarak sorun çocuklarda değil şehirlerimizde onlara oynayacak alan bırakmayan şehir planlamamızdadır. bir de ailelerin (aslında bu sizler oluyorsunuz +33 yaş yazar abiler) çocuklarını başına bir şey gelir endişesiyle rahat rahat dışarı salmamasının da payı büyük.
App Store'dan indirin Google Play'den alın