• 276
    aslında üç yenilginin aksine takım o kadar da kötü değil. üç yenilgide de maça ortaklardı, sonra 2 galibiyet geldi. lebron'un ritim bulmasıyla iyi işler çıkaracaklar. yalnız şu şutör olayına çözüm bulamamaları pahalıya mal olacak. lonzo garip bir şekilde iyi yüzdeyle atıyor, keza hart oyuna kalbini koyuyor ama uzun vadede bozuk şutu olan bir adama güvenemezsin.

    hızlı oyun, fast break vs derken biraz da savunma yapmaları lazım. raptors ligde takımları 100/+-10 sayıda tutuyor. lakers hücumları ikilik üzerine kuruluyken toronto gibi rakibi belli limitte tutmaları gerek. golden state almış başını gitmiş zaten. birkaç alanda iyi olmak lazım.
  • 277
    kadroya tyson chandler'ı ekleyerek çok büyük iş yapan, son 6 maçının 5'ini kazanan (3 maçtır galip ayrılıyorlar parkeden) melekler şehri temsilcisi. javale mcgee sezon başından beri iyi performans veriyordu fakat yedeği yoktu, dinlenemiyordu. bençteyken de takım aksıyordu, özellikle savunmada. tyson ile bu sıkıntıyı aşmış görünüyorlar. aldıkları son 2 galibiyet tyson'ın üstün savunma gayretiyle geldi mesela. birkaç saat önce de tyson'ın son saniye bloğuyla atlanta'yı tokatlamayı başardılar:

    https://youtu.be/7rZGu3A5Aro?t=547

    tyson'dan bağımsız olarak da iyi gidiyorlar. taşlar yerine oturmaya başlamış. yalnız şu oyuncu grubuna bir kawhi şart. :(
  • 279
    pivot konusunda her ne kadar doğru bir hamle yapıldıysa da, şutör konusunda hâlen eksiklikleri bulunan takım.

    üçlük yüzdeleri düşük. lonzo ve rondo eskisi kadar kötü değiller ama şutlarına güvenmek mümkün değil. lebron zaten hiçbir zaman iyi üçlük atmadı. beasley süre alamıyor, kcp ve stephenson soru işaretleriyle dolu değişik arkadaşlar. kuzma ve ingram gününde değilse çekilmiyor, hart ise bir öyle bir böyle.

    bu sezon aralık ayında takas topuna girerler mi bilmiyorum ama asıl hedef önümüzdeki yaz diye düşünüyorum. klay thompson cuk otururdu mesela.
  • 280
    lebron james'in yokluğunda son 5 maçta 4 mağlubiyet alıp, bir tanesini de zar zor kazanan takım. lebron sonrası 4.lükten, 8.sıraya düştüler. james'in bir hafta daha oynayamayacağı söyleniyor.

    batının cleveland'ı gibi oldular. isim isim bakıldığında hepsi potansiyelli, iyi oyuncular gibi gözükse de rondo ve biraz kuzma dışında rezalet bir takımlar.

    lebron sakatlanmazsa bir şekilde bu takıma play off yaptırır ama büyük oyuncular şart başarı için.
  • 281
    lebron james sakatlandığından beri işlerin yolunda gitmediği nba takımı. lebron'un yokluğunda çıktıkları 5 maçın yalnızca 1'ini kazanabildiler. bu gece de, oynadığı 38 maçın yalnızca 9'unu kazanabilen new york knicks'e kaybetmeleri de taraftarlarını çileden çıkardı. lakers'lılar knicks mağlubiyetinin sorumlusu olarak gördükleri brandon ingram ve koç luke walton'un kellesini istiyor. lebron sakatlanmadan önce batı konferansında 4. sırada olan lakers, şimdi 8. sıraya geriledi ve lebron sakatlıktan dönmezse playoff potasından da uzaklaşacaklar gibi duruyor.(u: ben de bir lakers destekçisi olarak lebron'un kısa zamanda geri dönmesini umut ediyorum)
  • 282
    kötü gidişatını sürdüren takım. 6 ocak 2019 minnesota timberwolves los angeles lakers maçında 7 dakika geçti ve skor 26-5. hücumda ne yapacaklarını bilmiyorlar. hiçbir hücum setleri yok, orkun çolakoğlu'nun dediği gibi sanki sokaktan toplanıp gelmiş gibiler. lebron james, rajon rondo ve kyle kuzma yok ki takımın en önemli 3 oyuncusu ama bu kadar da kötü oynanmaz. bu adamlardan çok şey bekleniyordu güya. şu an takımın tek bir şey yapabilen oyuncusu michael beasley, varın gerisini siz düşünün.
  • 284
    bu sene beklentilerin üzerinde bir performans sergiliyorlardı ki lebron sakatlandı. rondo' dan zaten sezon başından beri pek yararlanamadılar, üzerine bir de enerjik çocuk kuzma da olmayınca 06.01.2019 tarihindeki maçta minesota karşısında dağılmaları çok doğal. açıkçası ingram' dan biraz daha bir şeyler bekliyor insan ama belli ki o henüz yeterince olgun değil.

    malumunuz lebron öyle bir oyuncu ki takım da ona göre şekilleniyor haliyle. zaten lebron gelirken herkesin beklentisi lakers' ın gençlerine eşik atlatmasıydı ki aslında lonzo ve kuzma gayet uyum sağlamışlardı lebron' a. uzun konusunda sıkıntı yaşıyorlardı, geçici çözümlere gittiler -tyson chandler- ve bu sene fena iş yapmayacak gibi duruyorlardı ancak lebron sakatlanınca dağıldılar.

    lebron sadece sahadayken değil benche geçtiğinde de faydalı oluyordu. şöyle ki lebron sahaya çıktığında benchteyken başka, oyundayken başka türlü oynayabiliyordu lakers ve bu alternatifli hal, genç oyuncular için çok yararlı, rakipler içinse zorlayıcıydı. lebron sahadayken her şeyin onun etrafında döndüğü setler oynanıyordu. tüm ilgi lebron' dayken -onun muhteşem saha görüşü sayesinde- diğer oyuncular sayıya daha rahat gidebiliyordu. lebron oturduğunda ise bu kez tempo yaparak oynuyordu lakers ki nba' in bu seneki mottosu zaten hız. ama şimdi lebron yokken hem alternatifsiz hücum ediliyor hem de mental olarak kötü haldeler.
  • 286
    magic reisin acilen bir şeyler yapması gereken takım. tamam sakatlar var anlıyoruz da, şu takım nba'in en kötü takımlarından new york'a evinde maç kaybedemez, minnesota'dan 30 sayı fark yiyemez.

    boston ile birlikte lakers her zaman nba'in en büyük takımı olmuştur. en büyük takımda da en iyiler oynar. dün new orleans'ın sahibi ''davis'i çok seviyorum ama gitmek istiyorsa onu tutamam'' diyerek ayrılmasına yeşil ışık yakmıştı. lonzo + ingram + hart + bir draft hakkına bu iş bitirilmeli yoksa rezillik çıkacak.

    önümüzdeki sene de serbest piyasadan bir süperstar daha kovalanabilir, salary cap müsait.
  • 287
    en iyi uc oyuncusu olmadan, nba’de her takima yenilebilir, bu gayet dogal bir durum. taraftarlarinin bosuna panik yapmasina gerek yok. curry, durant, thompson olmadan gsw bile her takima yenilir. bana gore lebron, kuzma, rondo takimin en onemli uclusu. bu arada beklentileri de dogru ayarlamak lazim, lakers tamamen saglikliyken bile istedigi kocu getirsin bu sene sampiyon olamazlar.
  • 288
    young core, believe, energy, process, zart zurt ayağına ellerindeki genç oyuncuları takasta kullanmamaya direten dünyanın en büyük basketbol takımı.

    aynı şey philly'de de var. boyuna tokatlanıyorlar boston karşısında. bir de kawhi-toronto var karşılarında bu sezon. şut atamayan ve sporcu öğüten meczup ailenin mensubu kendall jenner sürtüğünün peşine takılmış simmons + beyin özürlü twitter veledi embiid. trust the process! üstelik embiid 25 yaşında, genç falan da değil.

    lakers'a dönersek, başta ingram olmak üzere bu inadı hiç anlamıyorum. bu adamlardan beklenilenleri şöyle kısa dönemde bile stabil şekilde alabildikleri ışık veren bir dönem olmadı. şampiyonluğa gidilmez bunlarla. belki 5 yıl sonra başka bir oyuncu olabilirler -sanmıyorum- ama lebron'u getirdiysen zaten önünde max 1-2 yıl var zirveyi kovalamak için. yaz sezonu cesur hamleler yapmazlarsa işleri zor.
  • 289
    lebron james'in yokluğunda 7 maçta 5 kez kaybettiler. işin kötüsü bu 5 takım arasında new york nicks ve cleveland cavaliers var.

    her iki takımında son 13 maçtaki tek galibiyetleri lakers'a karşı. sadece bundan bile lakers'ın takım seviyesini anlayabilirsiniz. lebron bi 10 maç daha oynamasın, konferans dördüncüsü iken bıraktığı takımı lig sonuncusu olarak geri alacak heralde.
  • 290
    anthony davis'i alabilmek için ball, kuzma, hart, kcp ve 2 birinci tur draft hakkı teklif etmiş takım. ekstradan teklif edebileceği sadece lebron james'in böbreği kalmış.

    edit: conte sağolsun uyardı. ingram ve zubac da var teklifin içinde, unutmuşum. ee yuh artık. takımın tapusunu verseydiniz. bir de lebron 5 kişilik oynuyot lafını magic johnson düz anlamış herhalde. o gitsin bu gitsin kim oynayacak amk?
  • 291
    doğu turuna kötü başladılar. 4 maçlık bu süreçte boston ve philadelphia ile de oynayacaklar. bu 2 maçtan galibiyetle ayrılmalarına avrupadaki bahisçiler 1e 250 veriyor. diğer maç ise atlanta ile. o maçı kazanıp 1 galibiyetle bu doğu turu sone erer.

    geride 28 maçları kaldı. muhtemelen 15 civarı bir galibiyetle ligi bitirecekler. bu da toplamda 42 galibiyet yapacak. play-offlara yeter mi? pek sanmıyorum. yetse bir işe yarar mı? hayır. lebron'un da sezonun geri kalanında takımı play-offa sokmak için pek kasacağını sanmıyorum. anthony davis bu takas döneminde gelse bile gidecek isimleri düşünürsek, bu sene lakers için sona ermiş durumda. yazın yapacakları hamlelere bakacaz artık.

    bu sene destekleyecek takım bulmakta da zorlanıyorum açıkçası. babadan new york nicksliyiz çok şükür ama küme düşecez nerdeyse. lakers vagonuna binelim dedik ama onlar da tırt çıktı. sanırım rotayı kuzeye çeviriceğim. ne de olsa anadolu çocuğuyuz, batıdan takım desteklemek racona ters.

    #wethenorth

    aslında toronto'yu da nasıl sevmem, öyle böyle değil yani. nba'in ankara'sı adamlar. soğuk, itici. gölleri de var. tam ankara amk.

    miami'de bi laf vardır. toronto'nun en güzel yanı, miami'ye dönüşüdür diye. işte öyle bir şey.
  • 293
    lebron'un sakatlığı ve üzerine gelen takas dedikolarıyla birlikte iyice dibe vurmuş takım.

    büyük ihtimalle a.davis takası gerçekleşir. bu takasla tüm kadroyu boşaltırlar. gelecek sene de serbest oyuncu piyasasında fırtınalar estirip şampiyonluğa giderler.
    kadroda lebron james ve antonio davis. çok rahat bir maaş bütçesi. ve boşa düşecek yıldızlar. çok renkli geçer yaz dönemi.

    (bkz: durant, klay, irving, cousins, dragic, vucevic)
  • 294
    bu sezonu luke walton ile yola çıkıp, bütün dizginleri lbj’nin eline verdikleri anda bitmiş takım. bu dakikadan sonra playoff yapsan ne olacak? gsw ile eşleşip, 4-0 eleneceksin. kadro planlaması, coaching , bütün parçalar yerlerde. takımın motivasyonu zaten piç halde. anthony davis takası olsa, belki biraz ivme kazanırdı takım ancak o takasta adı geçen oyuncuların şu anda yumurta kapıda oynadığı gerçeği var. kimse savunmayı takmıyor. lbj danası dahil buna. yazık ettiniz magic ve pelinka ikilisi.keşke lbj ile anthony davis takas edilse lan, keşke diyorum bazen.
  • 295
    hadi melekler şehri taraflarına gidek.

    17 nba (ya da nba'cilerin tabiriyle "dünya") şampiyonluğuyla nba'in en tepesinde bulunan boston celtics'in hemen ardından ikinci sırada yer alan, 16 şampiyonlukla celtics'in koltuğunu tehdit eden, an itibarıyla bünyesinde basketbol tarihinin en büyük 3-4 basketbol figüründen biri olarak kabul edilen lebron james'i tutan (yan elemanları sormayın, üzülüyorum) dev çınar. jerry west (nba logosunda abimiz), kareem abdul-jabbar, kobe bryant, magic johnson, shaquille o'neal, wilt chamberlain ve daha nicesi. kimler gelmiş geçmiş bu büyük franchise'dan.

    the forum (inglewood olarak da bilinir) zamanlarından beri takip ettiğim bu sarılı organizasyonun isim geçmişine değinmek büyük keyif olacak bana. o zaman start!

    1946 detroit'ine gidiyoruz. o yıl motown city'de detroit gems adlı bir takım kuruluyor. dönemin basketbol ligine dahil oluyor. ancak rivayet o ki organizasyonun kurucuları ortak oldukları işte batıyor aynı yıl içerisinde. dolayısıyla gems'i elden çıkarmak istiyorlar. işte tam burada devreye minnesota'lı yatırımcılar giriyor. bu yatırımcılar basıyorlar parayı ve gems'in haklarını satın alıyorlar, yıl 1947. franchise'ı şehre getiren ortaklar takım ismini değiştirmek, minneapolis'in bağlı olduğu minnesota eyaletine daha uygun bir ad koymak istiyorlar. bu noktada araya genel kültür sıkıştırmam lazım; minnesota (minneapolis ağırlıklı olmak üzere) soğuğuyla, iskandinav ve nordik popülasyonuyla (how i met your mother izleyenler bilir, ana karakterlerden marshall'ın ailesinin kökü kuzey'e dayanıyordu misal) ve bünyesindeki 11000 küsür gölüyle ünlü bir lokasyon. konuya dönüyorum; yatırımcılar minneapolis'in "land of 10000 lakes (on bin(lerce) gölün toprakları)" olan lakabından yola çıkarak kurulacak olan organizasyona "lakers (gölcüler)" ismini uygun görüyorlar.

    https://gss.gs/J3L.jpg

    minneapolis lakers iken müzesine 5 lig şampiyonluğu koyan franchise yıllar geçince büyümek ister. yatırımcılar için bu başarılı organizasyon minneapolis'ten daha fazlasını hak etmektedir zira bulundukları yerde pazar görece küçüktür ve yatırımlarının karşılıklarını tam manasıyla alamamaktadırlar. 1957 senesine gelindiğinde franchise'ın kansas'a taşınması gündeme gelir lakin takımı yerinde tutmak isteyen bob short isimli bir yerel iş adamı organizasyonun haklarını sağlam bir para karşılığında satın alır. fakat lakers kendini aşmıştır, minneapolis dar gelmektedir.

    1960'a geldik. 1958'de brooklyn'den los angeles'a taşınan dodgers beyzbol takımının bu süreçte ekonomik açıdan büyük gelirler elde etmesinden etkilenen bob bey durumu görür. pazar oradadır ve yapılması gereken bellidir. her ne kadar minneapolis'li olsa da neticede bir iş adamı olan short için öncelik paradır (ölümüne kapitalizm!). dolayısıyla fırsatı kaçırmak istemeyen bob bey 1960'ta yapılması gerekeni yapar, duygusallığı bir kenara bırakır ve franchise'ı los angeles'a taşır.

    hanımlar beyler, los angeles lakers doğar.

    (bkz: los angeles lakers boston celtics rekabeti)

    lakers'tan bahsetmişken celtics x lakers rekabetine değinmemek olmaz; şimdi ağalar, bu kapışma nba'ciler tarafından "best rivalry of the history" olarak kabul gören bir çatışma şeysi, kökü de taa 1959'lara dayanıyor. lig tarihi boyunca tam 12 kez lig finalinde karşılaşmış bu iki ulu organizasyon. özellikle larry bird x magic johnson rekabetinin olduğu dönem bu savaşın en cayır cayır yılları. bu iki büyük simgenin emekli olmasıyla birlikte (ve tabii celtics'in de aynı süreç içerisinde çok başarılı olamamasıyla) rekabetin gücü biraz sönüyor lakin 2008'de celtics'in lakers'a karşı elde ettiği şampiyonluk, 2010'da da lakers'ın celtics'e karşı elde ettiği şampiyonluk yine yakıyor ortalığı. nba tarihindeki 67 nba şampiyonluğunun 33'ü bu iki franchise'a ait, daha da yorum yapmıyorum.

    işte size lakers.

    alın lan alın, adam 3 saatlik yayını yüklemiş, lakers'ın 2010'daki şampiyonluk maçı: https://youtu.be/COyHKpWBjr4 (piksel kalitesi yamuk accık ama idare ediyor)

    ya o değil de, ah be lebron'ım, getiremediler yanına davis'i. :(

    kaçtım canlar.

    e: ufak bir bilgi hatası

    derleme kaynağı: https://seyler.eksisozluk.com/...inin-ilginc-oykuleri
  • 297
    bu kadar destekçisi, geçmişi, kültürü, hatta şansı olan bir organizasyon nasıl bu kadar kötü yönetilebilir aklım almıyor. yıllardır tanking yapıp da takıma 1 tane bile sağlam parça katamadılar. takımı başıboş bıraksan, sokaktan adam getirip yönettirsen şu an en az 2 yıldız adayı, 1 süperstar çevresinde kurulmuş, ortalama üstü bir halde olurdu.

    en son 2019 nba draftında bayağı şanslı bir şekilde 4. sırayı aldılar. bunu da yüzlerine gözlerine bulaştıracaklarından adım kadar eminim.
  • 298
    elleri kolları bağlıyken birdenbire hem anthony davis'in takımı new orleans pelicans'ın 1. sırayı alması, hem de kendilerinin 4. sırayı alması kendilerine davis takasının kapılarını sonuna kadar açmıştır. 1 gecede iki takımın da kaderi inanılmaz derecede döndü. şimdi hem nop zion+culver/reddish+ingram+(muhtemelen) başka bir lakers gencine sahip olacak ve inanılmaz bir çekirdek oluşturmuş hale gelecek, hem de lakers ve lebron anthony davis'e kavuşmuş olacak.
    bilemiyorum altan... rigged mı desek ne desek, bilemiyorum...
  • 300
    davis için milletle sidik yarışına girmektense (davis her ne kadar istese de) başka tercihlere yönelmesi gereken takım.

    kyrie’ye de ihtiyaç olduğunu düşünmüyorum. elit bir savunmacı ve pasör olarak elinde lonzo varken kyrie mi, yoksa diğer 3 pozisyona daha iyi skorerler mi... bence ikinci şık.

    bak jeanie buss, napıyosun biliyo musun: 4. sıradan kalırsa rj barrett, kalmazsa coby white, jarrett culver ikilisinden birini seçiyosun. draft gecesi ikinci tur draft hakkını, ingram’ı, kuzma’yı john collins için atlanta’ya yolluyosun. free agencyden de çekiyosun bi butler, çekiyosun bi vucevic...

    lonzo-butler-lebron-collins-vucevic beşiyle sezonu 98-0 tamamlıyorsun.*
App Store'dan indirin Google Play'den alın