• 601
    sırf ülkemizde bulunan şekilci insanlar yüzünden bana aşırı antipatik gelen takım. adam gitmiş üzerinde liverpool arması olan cüzdan almış. sordum ? neden hacı ? neden galatasaray, fenerbahçe, beşiktaş değil ? onlar olmaz. neden olmaz. şekil olmaz. akljsdhakjshdjasaljsdaş. valla aldığım cevap bu. üniversitede 1827980127 tane bundan görmek mümkün. adam fenerli, liverpool cüzdanı almış. neden hacı ? arması çok güzel amk. epl amk.

    hele gerrard. kusacam amk adamın tipini görünce. ''kaptan gemisini kurtardı yeaaaaaaaaaa.'', ''kaptan büyük kaptan yeaaaaaaaaaaa.'', ''adam takımını satıp gitmedi lan yeaaaaaaaaa.'' sanki dünya da tek takımını satmayan kaptan. ''gerrard forması almam lazım, çok lazım.'' vay mk. neden lazım ? şekilsiniz ya hıammına. liverpool forması giyince diyecekler ki, vay be adama bak. adam avrupalı abi.

    bir de şu var. ''yu vil nevır volk elon'' açıp açıp bunun videolarını izlerler. oğlum aynısını ultraslan söyleyince apaçi diyorsunuz ya lan. takımı ateşlemiyor diyorsunuz ya lan. aha bak; ''başarılar gelir geçer, asaletin bize yeter, deplasmanda sami yen'de. ultraslan hep sizinle.'' işte bak. ultraslan diyor ki asla yalnız yürümeyeceksiniz. hep yanındayız diyor. oğlum bunu liverpool taraftarı söyleyince şekil oluyor, ultraslan söyleyince apaçi oluyor. vay mk. ben gidiyorum.
  • 602
    ingiltere'nin köklü kulüplerindendir. bir mazisi ve taraftar kitlesi vardır. bu gerçekler karşısında başarıları olmasa da çok önemli değil fakat türk futbolunun tamamından daha fazla başarıları da vardır. şimdi böyle bir kulübü kalkıp sırf kasımpaşalı olarak anıldığı için başbakan tarafından verilen komutla mahalle takımı olmaktan kurtulmuş kasımpaşa spor mu idman gücü mü her ne boksa onla kıyaslamak abesle iştigaldir. zira ingiltere'de böyle bir kulübün var olabilmesi için önce yerleşmiş güçlü demokrasi anlayışlarının yok olması gerekmektedir.
  • 604
    bir epl takımının annemizin ligindeki herhangi bir takıma benzetilmesi bile komikken liverpool gibi tarihi bir kulübü ligimizdeki kasımpaşşağğ kulübüne benzetmek maalesef futbolla alakasızlıktır. kasımpaşa'yı benzetebildiğim takımı sorarsanız bir gateshead bile olamaz. gateshead, ingiltere'nin çok düşük liglerinden birinde 3. sırada playoff mücadelesi veren bir kulüp ama inanın bana annemizin liginden daha çok futbol oynanıyor oralarda bile. evet annemizin ligini tamamen küçümsüyorum. çünkü dandik kere dandik. rezil kere rezil.
  • 605
    şimdi ne olacak ben anlamadım.

    manchester city 36 maç 80 puan
    liverpool fc 36 maç 80 puan

    iki takımında 2 maçı kaldı. 2 takım son 2 maçını da kazanırsa puanlar 86 86 eşitlenecek.

    premier lig'de artı averaja mı bakılıyor yoksa takımların arasında oynadığı maçlara mı ? eğer öyleyse anfield'da 3-2 liverpool yenmiş, etihat'da 2-1 city almıştı diye hatırlıyorum.

    bu durumda şampiyon deplasman golü farkıyla city oluyor doğru mu ?
  • 606
    ingiltere premier lig'de şampiyonluk için önce genel averaja bakıldığı için şampiyonluk şansları city'den düşük olan takım. bu sene mükemmel bir hücum futbolu ve takım ruhu vardı. keşke saçma sapan puan kayıplarından biri olmasaydı da şimdi rahat olsalardı. neyse bu takım bu emeği verdi diğerlerine nazaran düşük bir kadroyla buralara kadar geldi şampiyon olmasa ne yazar. artık tek yapılacak şey city'nin puan kaybetmesini beklemek maalesef.
  • 611
    en azından son haftaya lider girmiş takım. şaka maka bir arsenal sempatizanı olarak şampiyonluğun gitmesine üzüldüm. aynı durum atletiko madrin'in de başına gelebilir. bir anda ligi 3. tamamlayabilirler. aslında futbol bu yahu. rekabet olacak arkadaş. basketbol için de geçerli. takımın biri şampiyonluk maçında maç içinde 30 sayılık farka ulaşmış. böyle şampiyonluk maçı mı olur? :(

    mesela miami.. tamam sustum.
  • 612
    dünyanın en loser takımlarından biri. simdi romantik stevencılar ve luis suarezciler gelip bu adamlarda ki kupa kimde var ulan ? dicekler ancak fenerdede amatör sayılan 1959 öncesi donemi hesaba katarsak bizden bile çok kupa var ama bu adamların loserlikta liverpooldan 1 gömlek ustun olduğu gerçeğini değiştirmiyor. neyse siz never walk alone bilmemkine devam edin fenerlilerde biz cumhuriyetiz demeye..-yazar burada peter crouchun gsye attığı malum golu hatırlayıp içini boşaltmış olabilir.-
  • 613
    sempatizanları kimseyi rencide etmeden desteklemeye çalışırken sözlükteki başlığı altında sürekli sempatizanlarına laf sokulan, nefret kusulan takım. sırf bu takımı sevenler üzüldü diye konvoylara katılanlar halay çekenler amuda kalkanlar var ki çok ilginç bu durum. galatasaray'ın şampiyonluğunu kaybetmesine nasıl üzüldüysem bu takımın şampiyonluğunu kaybetmesine de o derece üzüldüm. bunu hazmetmek bu kadar zor olmamalı. sonuçta ''galatasaraylıyım ama beşiktaş da iyi takım be'' diye gezmiyorum ortalıkta ben veya bu takıma sempati duyan harhangi biri. ulan izmirliyim ama hiçbir izmir takımına en ufak bir sempati bile beslemiyorum ama nerdeyse çoğu yazarın memleket takımlarına sempati beslediği de bir gerçek ki bence bunda en ufak bir sorun da yok. hayır yani anlamadığım bir başka nokta da şu; zaten bu takımı seven çoğu insana bir kez bile anfield road'da maç izlemek nasip olmayacak ki buna ben de dahilim. galatasaray'ı bile istanbul'da zar zor izlemek nasip oluyor lan çoğumuza. elde avuçta kalan sadece bu takıma duyulmuş sevgi var bundan ne istiyosunuz a.q. şu takımı seven, sempati besleyen yazarların entrylerine baktığınızda -atıyorum- 100 entry girmişlerse 95'i galatasaray kalan 5'i anca bu takım veya sempati duydukları başka takımlarla alakalı zaten. hadi belki daha fazla ilgi duyanların 5 değil 10'dur ama burda sayılar arasındaki uçurumu görmemek için körden de öte bişey olmak gerekiyor artık. e o zaman sorun nerede? velhasıl kelam şampiyonluğu kaybetmiş takımdır ve beni de oldukça üzmüştür. umarım şampiyon olarak görmek nasip olur bir gün. son söz; you'll never walk alone.

    edit: bu entry sadece bugün, dün vs. yazılmış entrylere binaen değil genel olarak son dönemde sözlükte oluşan sempatizan nefretinden rahatsız olunarak yazılmıştır.

    edit2: şu entryden 'sevinmek için sevmedik piyuu' anlamını çıkaranlara sıradaki içkileri benden. yazar burada sadece sırf ülke dışında bir takıma sempati duyuyor diye hor görülmekten bıktığını söylüyor. ben diyorum ankara...
  • 614
    beraberliğin şampiyonluk anlamına geldiği maçta git chelseaye yenil, senden 9 gol fazla atmış ve bir maç fazlası olan rakibini 3-1 önde olduğun maçın 70.dakikasından sonra hala daha gol arayarak yakalamaya çalışırken 3-3 berabere kal, sonra da şampiyon olamıyorum diye ağla. bu kararları hoca verdiyse yarın kovardım. ortak aklı sıfıra yakın olan takımdır. böyle takımlarda şampiyon falan olamaz. artık anlatacakları yeni bir 3-3 mucizeleri var. evet gerard dünyadaki her futbol severin şampiyonluk yaşamasını istediği bir isim, evet suarez inanılmaz bir sezon geçirdi ve herşeyi haketti, ama son periyotta inanılmaz hatalı kararları kim verdiyse koca kulübün şampiyonluğunu yaktı. nerdeyse 5 stoper 3 defansif orta saha 3 de kaleciyle sahaya çıkmış mourinhoya istediğini vermeyip top çevirmeyi akıl edebilselerdi şuan şampiyonlardı. bir wenger ve arsenal sempatizanı olarak beni bile üzmeyi başarmış takımdır ayrıca.
  • 617
    bana kalırsa henüz şampiyonluk şansını kaybetmemiş takımdır. manchester city'nin son iki maçı neredeyse bir iddiası kalmayan west ham ve aston villa ile. üstelik ikisi de city'nin sahasında.

    ama bu lig ingiltere ligi. olaylar bizim ligdeki gibi gelişmiyor. kalan maçlar ''satın almalık maç'' değil yani. west ham'ın da, aston villa'nın da puan durumundan daha çok önemseyeceği bir şey varsa o da ''şampiyonluğa koşan takıma çelme takarak gücünü gösterme fırsatı'' olacak.

    ben kalan haftalarda bir sürpriz daha yaşanacağını düşünüyorum. hatta şöyle diyeyim bence city en iyi ihtimalle bir beraberlik, bir galibiyet ile şampiyon olur. iki galibiyet alamaz.
  • 618
    neden turkiye yeterince gelisemiyor? neden dogru onumuzde durdugu halde onu secmek yerine kendi bildigimizi okuyoruz? neden bu kadar cok parcaya bolunduk? genlerimizden gelen ahlak kurallarimizi bile nasil yok ettik?

    cok alakasiz sorular oyle degil mi? degil. liverpool uzerinden son 2-3 haftadir donen tartismalar tam da bu sorularin ortak noktasi. kendini sevdigi seylerle degil, karsi cikip nefet ettikleriyle konumlandiran bir toplum olmaya basladik. bunu yaparken bizle alakasi olmasa bile baskasinin anlamsiz, belki gereksiz, yine de basit ve naif duygularla sevdigi seylerden de tiksinip karsi duruyoruz.

    birileri liverpool'u sempatik bulup sampiyonlugu kazanmasini istiyor, bunu aciklarken de liverpool'un 90'larla beraber nasil bir yola girdigini, neleri basarip basaramadigini anlatiyor. kisacasi kendisi icin onemini anlatiyor. peki sadece burada mi bahsediliyor? tabi ki hayir. dunyada futbolla ilgili en fazla konusulan iki konu atletico madrid ve liverpool, ozellikle liverpool. eger sampiyon olabilirlerse bunun birden fazla anlami var. fiziki anlami zaten 24 yil sonra sampiyonlugun gelmesi. bundan ote para ve sohret icin bir ust guclu takima gitmenin olagan bir sali gunu oldugu bugunku futbolda hayatini liverpool'a adamis bir futbol karakteri var. liverpool nefretini her dakika belirten united efsanesi ferguson'un tam da emekli oldugu sene liverpool'un sampiyon olma ihtimali var. konusacak bunlardan da fazla konu varken, herkesin gozu bu cekismedeyken, adam sempati duydugu takimla ilgili konustu diye nefret ediliyor oyle mi?

    hatta sirf o olmasin diye dua ediliyor, rakibi sampiyon olursa turlara cikiliyor(?) buradaki cirkinligi nasil tarif etsem ki simdi?

    birakin insanlar neyi seviyorsa onu yasayabilsin. basa saralim tekrar aciklayalim herseyi. turkiye veya futbol gelisemiyor cunku biz severek degil nefret ederek ilerliyoruz. baskasinin kosulsuz sevgisi bize batiyor, sanki hakki yokmus gibi karsi cikiyoruz. bunu biraz daha acalim anlasilmadiysa. sunu diyorum, basarili olan veya olacak biri varsa ondan ne iyi ne dogru analiz etmek yerine pacalarindan tutup asagi cekiyoruz. cunku oylesine nefret ediyoruz ki, bizim basarili olup olmamiz degil onun basarisizligi daha buyuk tatmin bizim icin. buradan psikolojiye girip toplumsal cezalandirmaya dayali mazosist egilimlerden falan bahsedebilirim ama gerek yok. siz genel durumu anladiniz.
    neden dogru olan ayan beyan ortadayken bunu yapmak yerine kendi bildigimizi okuyoruz. yine ayni sey karsimiza cikiyor. baskasinin hakli cikmasi o kadar canimizi skiyor ki onun yerine kaybetmeyi ve kendi gercekligimiz ortaya cikana kadar muhalefet olup pislik yapmayi tercih ediyoruz. yine ayni cumleyi kurayim bakalim oturacak mi: toplumsal, cezalandirmaya dayali mazosist egilimler. sanki uydu yine.

    neden bu kadar parcaya bolunduk? basit, ortak yonleri gormek yerine yine nefretle bakarak ayriliklari goruyoruz. kabul etmek daha zor cunku. burada sanal personalardan da bahsetmek gerekiyor aslinda. fakat buna girersek cok uzun bir yazi yazmak zorunda kalirim. bunun yerine "give a masque and i will tell the truth" diyorum. sanal personalar, alter egolarimizin yarattigi modern hayatin titanlaridir ve nefret etmek sevmekten daha kolaydir diyorum, noktalari birlestirmeyi size birakiyorum.

    gecmisten gelen genel ahlak kurallari yikildi cunku ne turk ne de islam kulturuyle alakasi olmayan bir yone saptik, hosgoruyu esir bir vicdanla yer degistirdik. bunu aciklamama bile gerek yok sanirim. adamin, beraber ayni sozlukte yazi yazdigi kisilerin "gonul islerine" saygisi, hosgorusu yok hatta bunun da disinda kalkip sirf ona inat rakibini desteklemekten bahsediyor.

    size futbol tarihini, liverpool'un turkiyeden herhangi bir kuluple karsilastirilamama sebeplerini, karsilastirilacaksa da en benzeyecegi kulubun galatasaray olacagini uzun uzun anlatmayacagim. sadece, nasil ki bir galatasarayli ortalama bir vatandastan farklidir, kendini de aykiri tanimlar, bir liverpool'lu da kendini ortalama bir ingiliz olarak tanimlamaz. avrupa basarilarinin paralelligi veya bu maclara yaklasimini da ekleyebiliriz. ki bunlarin da hicbir onemi yok. sirf baskasi sevdigini soyledi diye bir seyleri, birilerini kucumsemek inanilmaz buyuk ayip. ukalalik bile daha saygili bir davranis bunun yaninda.

    kendimi futbol romantigi diye asla adlandiramam cunku futbolun sert yuzunu de severim. kisacasi ben futbolu seviyorum. sahada gorup beni heyecanlandiran her takimin macini izlerim. eger bi takim bu oyununu bir cok macta uygularsa ben o takima sempati de beslerim. basarilarindan, kupalarindan degil, beni heyecanlandirmasindan dolayi. ben spice boys zamani liverpool'u severdim cunku her mac beni heyecanlandiran futbol oynarlardi. sampiyonlar ligi kupasini alan liverpool'u pek sevmezdim cunku bireysel hirsa dayali futbol oynarladir gorsel zevki yoktu. her sey bundan ibaret. maci izlerken bir takimin oyunu sizi heyecanlandiriyorsa o takima sempati beslersiniz. hepsi bu.

    futbolu karsitlik icin degil, sokaga cikip top oynamak istemenizi saglayan o cocukca his icin seviyorsaniz, gercekten futbolu seviyorsunuzdur. siz neyi seviyorsunuz?

    saygilar

    ***bir tanimla bitirelim, karsitlik mottosuna gonderme olsun. liverpool, "all you need is love" diyen beatles'in memleketi. simdi de muzik romatigi demezsiniz umarim, punk ve post-punk'i en az brit kadar severim.
  • 622
    https://www.facebook.com/...ts/10152542146537573

    --- alıntı ---

    manisa, soma'da meydana gelen kazada hayatını kaybedenlerin aileleri başta olmak üzere, tüm türkiye'ye başsağlığı dileriz. yaralı olan kazazedelerin ise bir an önce sağlıklarına kavuşmaları umuduyla acil şifalar diliyoruz. meydana gelen kaza sonucu madende mahsur kalan işçileri kurtarma çalışmalarının da en kısa sürede başarıya ulaşmasını temenni ederiz.

    --- alıntı ---
App Store'dan indirin Google Play'den alın