• 30
    göz ve nizam olgularına sahip sözlük yazarlarıdır.

    defansımız kötüymüş, sırf defans hatalarından gol yiyomuş kendisi, yoksa çok tecrübeli ve çok iyi bi kaleciymiş falan.. geçiniz. her yediği gole laf ettiğimiz yok zaten, bizim derdimiz kendi yaptığı hatalar yüzünden gol yemesiyle.
    yaşı itibariyle tecrübesi olabilir ama bu tecrübesini pozitif anlamda sahaya yansıtamadığını düşünüyorum ben şahsen. bazı kaleciler vardır, yaşları ilerledikçe kazandıkları tecrübeyle birlikte kalede daha çok güven verirler.* ama leo onlardan biri değildir ne yazik ki.

    geldiğinden bu yana kurtardığı bir tane maç gösterebilir misiniz? gösteremezsiniz. bırakın kurtardığı maçı, inönü'deki beşiktaş derbisinde çizgide yakaladığı top dışında kurtardığı doğru dürüst bir pozisyon bile hatırlamıyorum ben. zaten aynı maçta yediğimiz golde topu doğru düzgün yumruklayamayarak gol yememize sebep olup o kurtarışını nötrlemiştir kendi kendine. bunun dışında yaptığı bir çok hatayla çeşitli goller yememize sebep olmuştur. bu hatalara madem bu kadar müsamaha gösterebiliyoruz aykut'u veya ufuk'u geçirseydik kaleye. aynı hataları onlar da yapardı belki ama fazlasını yapmayacaklarından ve bir maçta leo'nun aksine en azından bir kaç tane top çıkartacaklarından eminim.

    yani senelik, ne kadar doğru bilmiyorum ama*, 1.4 milyon euro alan bir kalecinin bu performansı sizi tatmin ediyor mu? şahsen beni etmiyor. galatasaray gibi büyük hedefleri olan büyük bir klübün kalesine yakışmayan hatalar yapıp goller yiyoruz.

    bu seneki performansıyla kumaşını ve kalitesini bence ortaya koymuştur leo franco. yok "önüne sağlam defans koyalım, ortasahayı kuvvetlendirelim, defansa ferdinandla terry`yi alıp, rakip forvetleri de güçsüzleştirelim, olmadı duvar öreriz, biraz da kaleyi küçültürüz, leo'yu siz asıl o zaman görün" gibi yaklaşımlarla bir yere varamayacağımızı düşünüyorum o yüzden sezon sonunda öpüşüp koklaşarak, dostça, kardeşçe yollar ayırılmalı bence kendisiyle. eğer kalırsa ben de dahil olmak üzere onu onaylamayanları g.t etmesi gerçekten çok mutlu eder beni, ama bu yeni sezon için geçerli tabi. lakin bu sezon çoktan akıp gitmiştir onun adına. kalan 3-5 maçta yapacağı 1-2 kurtarışla adını temize çıkartamaz benim gözümde.

    ve yine gönderilmez de kalırsa şayet, pek onaylamasak bile geçmişin üstüne bi sünger çekip yeni sezonda kendisini desteklemeye devam ederiz her türlü. tribüne çağırıp yumruk şov yaptırmayı da ihmal etmez, onu bir başka oyuncumuzdan ayrı tutmayız. bu da böyle biline..

    edit: bunlar sadece bir maça odaklı yazılan şeyler değildir. dikkat ederseniz bir galatasaray-fenerbahçe* maçının lafı dahi geçmemiştir yukarıda. ve yine "şahsen, bence, bana göre" gibi kelimelerin yoğunlukta olduğu ve şahsi fikirlerimi yansıtan satırlardır çoğu.
  • 32
    en önemli futbolcu kalecidir futbolda, bir hata yapar maçı kaybettirir bir hareketle maçı çevirir. taffarel bize uefayı getirdi, mondragon bize lig şampiyonlukları ve avrupada başarı getirdi. keşke gücümüz olsa da buffon'u getirsek kaleye, kesinlikle en iyinin getirilmesinden yanayım. illa da türk olacak diye bir tezim de yok.

    ancak, leo 6 yabancı oynatabileceğin bir ligde oynatılıyorsa ve yedeklerin en az onun kadar iyiyse o zaman sen yabancı kontenjanını boşa harcıyorsun demektir. o zaman çift forvete dönerken elano'yu çıkarmak zorunda kalırsın, ön libero gibi transfer gereken yere transfer yapamazsın.

    eğer yedeklerimiz balon olsaydı kesinlikle oynasın derdim, ama şu anda kontenjanı kesinlikle boşuna harcıyoruz.

    işte o yüzden gitsin diyenlerdenim bende.
  • 34
    ben bu insanlara neyin koyduğunu * biliyorum. rakip kaleci volkan topu bir taraflarıyla kurtarırken, kendi kalecisi leo franco selçuk şahin gibi bir oyuncunun, üstelik sağ ayağı ile yuvarladığı topu içeri almasına üzülüyorlar *. üstelik yalnız da değiller. aynı maçta kendisine destek veren, volkan'ın hareketinden bile beter olan fenerbahçe taraftarlarının oyuncuları paslaşırken "oley" çekmesine bile aldırmayıp sadece ayağına top geldiği vakit leo franco'yu ıslıklayan koskoca bir ali sami yen stadı vardı.

    leo franco'nun gitmesi gerektiğini söylerken, ağırlıklı olarak maç kazandıramamasından ve yaptığı basit hatalardan bahsediyorlar. peki, kabul. yaptığı basit hatalardan başlarsak, "her kaleci hata yapar" gibi bir klişeyi söyleyemeyeceğim. başlı başına hata olan bir başlıkta insanoğlunun hata ile yol aldığını söylemeye gerek olmadığı kanaatindeyim. leo franco'ya gitmesi gerektiğini söylerken temel aldığımız iki isim varsa biri mondragondur, biri de taffarel. her sene en az 2 kere izlersiniz, 6-0lık o maçta * gollerin kiminde mondragon hatalıdır. kiminde yan topa hatalı çıkmış, kiminde kötü yer tutmuş etc. arada sırada galatasaray tv'de çıkardı eskiden; 2000-01 sezonunun ilk maçı vardı, denizli deplasmanındaydık. taffarel ayağının altından öyle bir top kaçırmıştı ki, top az kalsın yuvarlana yuvarlana gol oluyordu. o pozisyon gol olsa, taffarel kariyerinin son senelerine hiç yakışmayacak, volkan demirel'in bile yapmayacağı bir hatayı yapmış olacaktı. şimdi; merak ettiğim, acaba o zamanlar da böyle bir sözlük olsa taffarel gitmeli diyen sözlük yazarları veya mondragon gitmeli diyen sözlük yazarları diye de mi başlık açılacaktı?

    gel gelelim kalecinin maç kazandırmasına. bu konuda söylenecek ne varsa thisisthebesttillwedobetter sağolsun, söylemiş: (bkz: #354052). aklıma geldi de, bu sene bireysel olarak bize maç kazandıran kaç oyuncumuz vardır? mesela harry kewell, ilk yarı boyunca oynadığı kaç maçı galatasaray'a kazandırdı? leo franco'yu asarken bu soruları kendinize cesurca sorabiliyor musunuz? takım içinde kimi maçlarda bireysel olarak ön plana çıkıp kurtarıcı olanlar vardır, bunlardan biri de, hatta en başta geleni de abdul kader keitadır. pardon, siz değil miydiniz abdul kader keita için de "gitmeli" fermanı çıkartan? takımına bir sezon boyunca maç kurtaran oyuncu, bizim takımımızın yapısına uygun değildir. benim bildiğim, 2003-04 sezonunda konyasporda zafer biryol vardı, arkasına altan aksoy'u alınca gol kralı olup o sezon konyaspor'un aldığı puanların yarısından fazlasını tek başına kazandırmıştı.

    bana göre yaptığı bir hatadan sonra adamı hemen göndermeye kalkmak değil, onu kazanmaya çalışmak önemli. onu bu takıma getirenin de, sahaya sürenin de senden benden daha fazla bu konuda bilgi sahibi olduğu kesin. nasıl şimdi leo franco'yu göndermeye kalkıp da yazın yapılan her transferin öncesinde ve sonrasında in haldun we trust diyebiliyoruz, ben anlamıyorum. kaypaklık olmuyor mu bu biraz? hem neye göre kötü kaleci, sana göre mi, rijkaard'a göre mi; yoksa fmdeki özellikler bölümüne göre mi?

    yazının başında volkan top kurtarırken leo'nun yaptığı hatanın bu yazarları üzdüğünü söylemiştim. sen şimdi bana diyorsan ki "hacı adam bana iki tane fenerbahçe maçını kazandırsın bir sezonda, gerisi önemli değil", o zaman kampanyayı görüyor ve iki artırıyorum:

    (bkz: son 2 sezonda galatasarayda forma giyen her oyuncu takımdan ayrılsın diyen sözlük yazarları)
App Store'dan indirin Google Play'den alın