resim
Josep Guardiola i Sala
Görev:Teknik Direktör
Takım:Man City
Yaş:53
Uyruk:İspanya
  • 1226
    futbol dünyasına teknik direktör olarak girdiğinden beri en iyi teknik direktör. örneğin lionel messi için de çok iyi deriz, onun artısı da hem iyi olması hem istikrarı. pep'in de durumu bu; hem iyi hem istikrarlı. yönettiği takımlar aslında kötü gitmedi hiçbir zaman. her zaman bir seviyenin üstünde kaldılar, kupa kazandıramadığı zamanlar oldu ama en azından yarış içinde oldu; "ya pep'in takımı da çok kötü oyun oynuyor" dedirtmedi (belki spesifik maçlar için söylenmiştir illa ki ama bir çöküş süreci olmadı, ya da ben hatırlamıyorum). teknik direktörlük için aslında çok ilginç bir istikrar, çok zor görülür.
  • 1228
    bir teknik direktörün takıma yapabileceği maksimum katkıyı yapabilen hoca.

    her şeyin futbolcu becerisine kalacağı, golün atılacağı o an gelinceye kadar ilmek ilmek işliyor her şeyi.

    kendisinin en az 2 sene çalıştırdığı herhangi bir takıma karşı oyunu domine edebilen, takımını daha kötü gösterebilen tek takım jurgen'in liverpool'u olabildi şimdiye kadar. inanılmaz bir adam.

    (bkz: 17 mayıs 2023 manchester city real madrid maçı)
  • 1238
    (bkz: 17 mayıs 2023 manchester city real madrid maçı)

    çok dominant bir futbol oynatan teknik adam, çalıştırdığı takımlar kolay kolay ezilmiyor rakiplerine karşı.

    önceleri kendisini yüksek bütçeli transfer yaptırarak başarılı oluyor diye eleştirirdim ama manchester united, paris saint germain falan da çok para harcıyor, netice ortada.

    2 kez şampiyonlar ligi kupasını kazanmış, 2009 ve 2011 yıllarında, ikisi de fc barcelona başında iken manchester united'ı yenerek.

    bayern münih'te iken de çok iyi bir kadrosu vardı.
    2013'te bayern münih jupp heynckes ile şampiyonlar ligi kupasını kaldırdıktan sonra yerine guardiola gelmişti.
    3 yıl boyunca guardiola'nın münih'i şampiyonlar ligi'nde hep yarı finalde elendi.

    şimdi city ile tekrar şampiyonlar ligi'ni kazanma şansı var tabi.

    jose mourinho tarihin en büyük teknik adamlarından birisi; fc porto, fc inter gibi 2 farklı takımla şampiyonlar ligi kupasını kazandı.

    eğer futbolun zirvesi şampiyonlar ligi ise mourinho > guardiola.

    ama guardiola'nın çağdaş futbolun bilimselliğine kattıkları mourinho'nun kat be kat üzerinde.
    ayrıca mourinho ne yazık ki kendisini geliştirerek çağdaş futbola adapte olamazken guardiola hep zirvede ya da 1 tık altında idi.

    dolayısıyla şu anda yaşayan en büyük teknik adam guardiola desek herhalde abartmış olmayız.

    not:
    mourinho real ile şl kupasını alamamış, yanlış hatırlamışım.
    özür diliyorum, düzelttim :(
  • 1239
    dünyanın en şanslı teknik adamı.

    barcelona'da rijkaard'ın bıraktığı messili takıma kon. oradan git almanya'nın en iyi takımının başına geç, oradan da her sene elinin altına 200m pound transfer bütçeli bir takımın başına geç.

    hiçbir başarı tesadüf değildir. çok başarılı bir teknik direktördür orası ayrı. ama yukatel bilmemnespor'un başında ne yapardı merak etmiyor değilim doğrusu.
  • 1241
    guardiola gibi adamlar niçin düşük kalibre takım çalıştırsın ki? adam, futbol tarihinin en büyük devrimcilerinden biri ve kafasındaki futbola göre de ihtiyaç duyacağı oyuncu profillerini karşılayan kulüp istiyor, bu çok da anlaşılır bir durum. yılmaz vural, güvenç kurtar ekolünün “ gelsin bi de bizim çalıştırdığımız takımları çalıştırsın “ söylemlerine kapılmamak lazım. esas onlara şu soruyu sormak lazım; niçin her çağıran kulübe, me olup bittiğini araştırmadan, öğrenmeden gittiniz
  • 1242
    iyi bir taktisyen olduğunu benim ifade etmeme gerek yok. futbolda ezber bozan bir teknik direktör. kalıplaşmış pozisyon, dizilim ve oyuncu tarzlarının dışına çıkıyor. bu noktada kazandığı başarıların ödülünü de hep üst seviye takım çalıştırarak, iyi bir kariyer çizgisi oluşturarak almış oldu. kendisini takdir etmemek doğru olmaz. sınırsız(gerçekten sınırsız) imkanlar verildiğinde kendi takımını oluşturup başarı garantisi sunuyor.

    işin taraftar boyutuna baktığımızda ise benim gibi birçok kişiye hitap etmeyen bir oyun şekli görüyoruz. sürekli pasa dayalı, oyun üstünlüğünün olduğu, kontrolü elden bırakmayan, hatanın çok az olduğu bir takımı izlemek bana çok sıkıcı geliyor. zaten takımı arap sermayesi ile yapay olarak oluşmuş, hiçbir geçmişi/kültürü olmayan bir takım. (bizdeki başakşehirin izdüşümü). popüler kültürün getirdiği dayatma bir ürün. bana bu takımın maçını izletecek tek şey karşısında oynadığı rakiptir.

    guardiola da birgün bu takımdan sıkılır ve kendini ispatlama yoluna düşerse, orada göstereceği performansı merak ediyorum. orada da kendi tarzını mı gösterecek yoksa başarılı olmak için ezber yolları mı deneyecek?
  • 1243
    dünyanın en iyi teknik direktörü, futbolun dahisi. kendi kurduğu takıma, oynattığı futbolla, bize izletebileceklerinin sınırı yok. daha halen kendisini ispat etmesini bekleyenler, ne bekliyor acaba merak ediyorum doğrusu. sokaktan 11 tane adam toplayıp şampiyonlar ligini kazansın sıkıysa demek, galatasaray altyapısıyla lige ambargo koysun demek gibi bir şey. akla mantığa yatmayan şeylerle, şunu yapsın bunu yapsın demek hayatın akışına, doğanın kanununa aykırı.
  • 1244
    guardiola'yı diğer teknik direktörlerden ayrı tutan futbolunun sürekli evrim geçiriyor olması. oyun gücü bakımından kendisinin kalibresinde bir klopp'u sayarım, o da city'yi gördükçe set oyununu geliştirdi, buna mecbur kaldı. ama klopp da oyuncu gelişimini sağlamakla birlikte özellikle formasyon konusunda oldukça muhafazakar. mesela yıllardır 4-5-1 oynatıyor takımlarına ve aynı oyuncu grubuyla bunu oynatıyor. özellikle ligde bu yüzden sürekli dalgalanıyor ve sakatlık durumunda takımı direkt düşüyor. ben kevin de bruyne'nin sakatlıktan başını kaldıramadığı bir sezonda bile city'nin şampiyon olduğunu hatırlıyorum. hiçbir oyuncusu temelde vazgeçilmez değil. mesela sahte bekle cancelo ile fark yaratıyor. diğer sezon oyuncu düşünce affetmiyor, hemen gönderiyor. bernardo silva'yı, ilkay'ı, sterling'i, walker'i, geralish'i, de bruyne'yi, stones'i o kadar dönüştürdü ki geldikleri zamanla alakaları yok şimdi. adam 5 stoperle de benzer mantaliteyi oynuyor, haaland'la da oynuyor. yeni total futbol anlayışında oyun gücüne önem verdiği kadar takımı efektifleştirip aynı zamanda keskinleştiriyor. kendisinin öncü olduğu serbest stoper, sahte 6, sahte bek, sırtı dönük kanat oyuncuları, sahte 8, sahte 9 yani o kadar çok taktiksel formasyon ve oyuncu tiplemesi var ki kendisini basit tanımlamak ve oyununu basit olarak çözümlemek çok zor. evet temel bir felsefesi ve çıkış noktası var. ama kısaca özetlemek gerekirse almanya'da fiziksel futbolu, ingiltere'de de dikine ve tempolu futbolu da kendi oyun haznesine kattı. sanki 2009-2013 barcelona futbolunu hiç değiştirmeden oynatıyormuş, bu yüzden de sıkıcıymış falan filan çok eksik yorumlar. hiç katılmıyorum bu yorumlara.

    ben ileride düşük profilli ama kendi kurduğu takımda da aynı etkiyi gösterebileceğini düşünüyorum. ama tabi ki barcelona ve city imkanları başarısında faktör. ama son 5 senede top 6 takımlarında kendisinden daha fazla harcayan takımlar oldu. ve oyunu bırakın, oyuncu kalitesi bile city'nin tırnağı etmez. bu kadro verimi, oyun gücü ve istikrarlı sonuçlar net bir guardiola başarısıdır.

    son yıllarda liverpool ile karşılaştıkça topu bazen bırakmayı öğrendi mesela. bu yüzden city son yıllarda kaleye en hızlı giden takımlardan bir tanesi. real madrid eşleşmelerinde karşı olduğu gerçek 9'un önemini gördü. formasyonlar, rakamlardan çok oyuncu tiplemelerine kafa yoruyor. oyunu asla tek yönlü değil. 2023 city'si sürekli upgrade ettiği total futbolun son zirvesi. her zaman en farklı ve en dominant takımı bir şekilde yaratıyor kendisi. bana göre açık ara dünyanın en formda ve en iyi teknik direktörü.
  • 1245
    kendisinin oynattığı oyun sıkıcı değildir. sahadaki takımı oyunu rakibe zehir ettiği için sahada top oynayan tek bir takım ve hiçbir şekilde oynayamayan rakipleri izliyoruz. haliyle tek taraflı bir maç oluyor ve bu seyircide "pep zevksiz top oynatıyor" algısı oluşturuyor. geçen seneki real eşleşmesi, son senelerde izlediğimiz liverpool maçları seyirciler için hep zevkli maçlardı. sebebi ise rakiplerin de oynamayı başarabilmesiydi. ha bana göre city'nin rakip saha baskısı ve kaybettikleri topları 3-5 saniye geçmeden tekrar kapmaları, rakibi ceza sahasına kitleyip sürekli pas yaparak boşluk aramaları vs acayip zevkli. yıllar boyu süren en büyük basiretsizliği ve hatası ise net bir 9 numara ile oynamamasıydı. evet takımları yine bolca gol atıyordu ama iyi bir 9 numaranın yarattığı tehdit başka hiçbir şeye benzemez.
  • 1248
    3-3-4 diye bir şey buldu adam. sahaya bu kadar iyi yayılan ve oyunun her şeyini yapan bir takım izlememiş olabiliriz.

    2009 barça(tarihin en dominant takımı denir) da kendisinin eseriydi ama m.city'de kendi seviyesini başka bir yere getirdi.

    erling haaland öncesi 9 nosu olmadan oynuyordu ve sisteminin açığı oydu.

    şimdi ortayı daraltsan orta kafa gol de yapabilecek oyun çeşidi eklendi. alan parselizasyonu falan manyakça. sanki kod yazmış, yazılım oynuyor futbolu.

    17 mayıs 2023 manchester city real madrid maçının 20. dakikaları falan mıydı bir istatistik gösterdiler, real madrid'in yalnızca 13 pası vardı. 13 pas.

    ulan modric, kroos, valvarde, milito, alaba gibi ayağı tertemiz topçulara karşı bu dominasyon, inanılmaz.

    rakip real madrid yanlış olmasın. rakip beşiktaş falan olsa 18 tane atarlardı :p
  • 1249
    kendisini sevmiyorum ama sezar'in hakkı sezar'a. dünyanın faal en iyi teknik direktörüdür. jack grealish'e 100 milyon sterlin verdi ama oyuncuya düne kadar balon deniyordu. ama pep aynı riyad mahrez'e yaptığı gibi bir yıl boyunca jack'i işledi ve sonrasında ilk on bir oyuncusu yaptı. manuel akanji'yi biz alsak, bu patlamaya hazır bomba alınmamalıydı denilirdi. ayrıca akanji'ye 18 milyon euro verdiler. şehrin kırmızıları ise lisandro martinez'e 57 milyon euro verdi. 2022 yazında gabriel jesus, raheem sterling ve oleksandr zinchenko gibi oyuncularını sattıklarını düşününce de öyle çok da büyük paralar harcadığı söylenemez. şimdi de kalvin phillips'i işliyor. sonraki yılda bu sezon gerek sakatlıklardan gerek de işlenme sürecinden dolayı forma bulayan phillips'i ilkay gündoğan'ın pozisyonunda görürsek şaşırmayalım. bakın bunlar sadece oyuncu gelişimleri üzerine. işin daha teknik, taktik boyutu yok ki hücumda 3-2-5 savunmada zaman zaman 4-1-4-1 zaman zaman da 4-4-2 olarak dizildikleri hibrit oyun planı şahane bence. bu sezon yeni bir mevki çıkardı resmen. sağ bek ve merkez orta saha karışımı bir şey bu. aynısını öğrencisi mikel arteta, arsenal'de zinchenko ile uyguluyor. jurgen klopp da yavaş yavaş trent alexander-arnold ile kullanmaya başladı ama biraz daha farklı kullanıyor tabi sol bekinin andrew robertson olmasından dolayı. kısacası yön veriyor futbola. klasik kalıplardan çıkan biri. şimdi böyle bir teknik direktöre sen en iyi takımlarla çalışıyorsun demek yerine, en iyi takımlar senle çalışmak istiyor demek daha mantıklı geliyor bana.
App Store'dan indirin Google Play'den alın