resim
Josep Guardiola i Sala
Görev:Teknik Direktör
Takım:Man City
Yaş:53
Uyruk:İspanya
  • 1240
    guardiola gibi adamlar niçin düşük kalibre takım çalıştırsın ki? adam, futbol tarihinin en büyük devrimcilerinden biri ve kafasındaki futbola göre de ihtiyaç duyacağı oyuncu profillerini karşılayan kulüp istiyor, bu çok da anlaşılır bir durum. yılmaz vural, güvenç kurtar ekolünün “ gelsin bi de bizim çalıştırdığımız takımları çalıştırsın “ söylemlerine kapılmamak lazım. esas onlara şu soruyu sormak lazım; niçin her çağıran kulübe, me olup bittiğini araştırmadan, öğrenmeden gittiniz
  • 1286
    https://twitter.com/.../1757722092919833043
    --- alıntı ---

    pep guardiola: "insanlar kopenhag'ı yenmenin çok kolay olduğunu söylüyorlar ama öyle değil. kopenhag'ın ne kadar zorlu bir rakip olduğunu bayern'e, galatasaray'a, man utd'ye sorun."

    --- alıntı ---

    51. saniyede söylüyor. parken stadında kopenhag'ı çözebilmek için bizim maçlarımızı izlemiş belli ki.
    işte şampiyonlar liginde olmak bu yüzden güzel.
  • 1317
    kendisi neden değil sonuçtur. 2007 yılında barcelona'nın başına geçtiği zaman la liga'daki 20 takımdan 15 tanesinin kendisine karşı derin savunma yapacağını, topun kendisinde kalacağını biliyordu. topun kendisinde daha çok kalacağından bunu daha verimli hale getirmek için doğal olarak her mevkiye daha teknik oyuncular koymaya ve pas futbolunu maksimize etme yoluna gitti. geriden pasla çıkma meselesi bundan biraz daha farklı tabi bunun da iki tane nedeni var kabaca; ilki uzun vurmanın verimsizliği. uzun diktiğinde top rakibe geçiyor genelde en iyi ihtimalle %50 şansın var. diğeri de şiddetli ön alan presine karşı çözüm, burda da stoperlerin ve hatta kalecinin ayağının iyi olması gerekliliği devreye girdi.

    kabaca nedenler bunlar, çözümler de biraz radikal olmakla beraber kendisinden geldi. kendisi hiç var olmamış olsaydı da futbol eninde sonunda buraya evrilecekti. ön alan presi yediğimizde dağılıyoruz o zaman kalecimizin ayağı da iyi olsun -ki kenarlara topu isabetli atsın ya da top sürekli bizde kalıyor takımın teknik kapasitesini arttıralım diye ilerleyecekti. yani bu iş silah çıktı mertlik bozuldu diye silahı bulan adamı suçlamaya benziyor. silah neden bulundu? ordular gidiyor kalelerin, surların önüne geçemiyorlar sürekli büyük zayiat falan başka bir şey bulmak gerekli diye düşünüldü ve barut üzerinden işte silah top atışı vs bulundu. tarih bir şekilde ilerliyor.

    burda futbol özelindeki nedenleri irdelersek bence kabaca iki başlık var; ilki futbolda 80-90'lardan 2000'lerin ortasına gelindiğinde fizikselliğin artması. 80'lerde oynanan büyük maçları izlerseniz -ki izlemeye bile gerek yok - oyuncuların fiziksel durumu, tempo vs bugüne kıyasla berbat durumda. çoğu oyuncu zaten fosur fosur sigara falan içiyor o zamanlar. zamanla küçük takımlar kendilerinden yüksek bütçeli takımları fizikselliği arttırak yenmeyi öğrendi. hem de iş daha çok para etmeye başlayınca profesyonellik arttı, tabi sakatlıklardan kolay dönmeler başladı vs diğeri de yine bence parayla ilgili. yayın gelirleri 90'ların sonundan itibaren arttıkça ligde kalmak çok önemli ve para eder hale geldi, oyuncular için de kulüpler için de bu da alt sıra takımlarındaki ligde kalma odağını çok arttırdı. üst ligde yayın geliri 10 iken alt liglerde 2 falan. tabi bu başka nedenler de doğurdu yayın gelirlerinin artışıyla takımların bütçeleri arası fark da büyüdü real madrid barcelona 100 lira alırken alt sıra takımları 10-20 lira alıyordu ve mecburen savunma ve kontra oyununu daha fazla eğilmeye başladılar bunlar da bir anlamda guardiola'yı yaratan şartları sağladı denebilir.
  • 1037
    galatasaray sözlük yazarları sayesinde büyük oyunu bozulan ve galatasaray'ı bölücü katalan takımı yapma planı elinde patlayan teknik direktör.
    fatih terim gibi türk hareketinin lideri sonrası katalan adam gelmiş. ayıp. oraya bir adet ünal karaman gelmeliydi.

    yalnız kendisinin desteklediği carles puidgemont'un almanya, italya, fransa vb ülkelerde terörist kabul edildiğine dair herhangi bir belge yok. almanya, belçika ve italya'da hakim karşısına çıkan bu kişi asla terörist suçlaması ile çıkmamıştır.
    acaba çeviride mi bir hata oldu diyorum ama terörist kelimesi çoğu avrupa dilinde aynı. enteresan.*
    bu sebepten kendisinin "terörist" desteklediği bilgisi şu an için kaynaksızdır.
  • 1178
    dünyanın en büyük teknik direktörlerinden biri olabilir, çok iyi taktisyen, müthiş bir karakter de olabilir ama 14 mart 2023 manchester city rb leipzig maçında 62 dakikada 5 gol atan haaland'ı oyundan çıkarması gerçekten futbola ihanettir. haaland kalan dakikalarda 1 gol atsa şampiyonlar liginde bir maçta en çok gol atan oyuncusu unvanını 22 yaşında alacaktı ama işte guardiolo çelmesine takıldı!

    ulan guardiola, azıcık empati kur ya. bırak şu her şeyi en iyi zamanda ben bilirim egosunu.
  • 1320
    defans yaparak euro 2004 şampiyonu olan yunanistan, şut bile çekilmeyen tarihin en sıkıcı 2003 şampiyonlar ligi finali, mourinho'nun porto'yla alabildiği 2004 şampiyonlar ligi finali. artık defanslar o kadar organizeydi ki sadece temposuz yıldızlarla maç alınamıyordu. futbol zaten ölüyordu, aksine total futbolu daha organize eden bu adam futbolu kurtardı. sonra bunun da karşısına daha hızlı savunma futbolu ortaya çıktı. daha hızlı hücum futbolu çıktı. presler çok gelişti. guardiola da kendini güncelledi. sonuç olarak bugün gördüğümüz daha tempolu futbol en çok bu adamın eseri. pas futbolu oynayan takımlar hala çok az belki yüzde 10 falan. ama pas futboluna karşı gelen akımlar yüzde 90 belki. nasıl bu adam futbolu mahvetmiş oluyor, anlamış değilim. aksine kurtaran adamlardan biridir, o olmasaydı da başka biri kurtaracaktı.

    kendisinin tek saçmalığı forvetsiz düzenlerdir. forvetsiz oynayan her takıma dümdüz söverim. o bile vazgeçti, herkes vazgeçsin.
  • 1206
    14 mart 2023 manchester city rb leipzig maçında erling haaland'ı oyundan çıkarmasına ''22 yaşında şampiyonlar ligi'nde bir maçta en çok gol atan isim olsaydı hayatın kalanı onun için çok sıkıcı olurdu'' demiş.

    bence saçma sapan bir açıklama. bir kere haaland'ın bir daha bu rekoru kırma şansı yaklayacağı bir maç olmayabilir. messi bile bir kere yapabilmiş, prime ronaldo, ucl'nin gol rekorlarında içinden geçen adam bu rekorun ortağı değil mesela.

    o yüzden 30 dakika varken oyundan alması saçma sapan bir işti.

    ayrıca haaland zaten birçok rekorun sahibi olmaya başladı, kırılacak da çok rekor var daha. rekoru 6 yapsaydı 7 yapmak için uğraşabilecek bir animal bu adam.

    yani kessin şımarıklığı. tamamen şov.
  • 1024
    dusununce farkina vardigim ilginç bir olay : asla bir futbolcu grubu kendisini yiyemedi.
    butun futbol gurmelerinin bildigi bir konsepttir bu "hoca yemek". taktiklerini, antrenmanlarini begenmediginiz hocayi gondertmek için bilerek iyi oynamazsiniz ve hoca eninde sonunda gonderilir.
    ancelotti, conte, zidane, pochettino, klopp, mourinho. bu hocalarin hepsi bu olayi en az bir kere tattilar ama pep bu olayi hiç yasamadi. sirf bu bile, kendisinin oyuncularini ve soyunma odasini nasil iyi yonettiginin gostergesi olabilir.
    çok buyuk hoca. lig gibi uzun maratonda kendisini mat etmek, imkansiz gibi bir sey.
  • 1031
    tarihin en iyi antrenörleri arasındadır. elinde güçlü imkanların olması kendisinin suçu değildir. her sene futbola yeni bir varyasyon katan nadir hocalardan birisidir.

    eleştirenlerin çoğu barcelona, bayern munich, manchester city’de çok büyük imkanlarla çalıştığı için yapılıyor. adam bildiğin büyük ekonomilerle başarı yakaladığı için eleştiriliyor. manchester city ile 6. sezonunu geçiriyor ve 4. şampiyonluğuna koşuyor. premier lig’de bunu başarmak başlı başına zaten muazzam bir iş. kendisi ne kadar para harcıyorsa rakipleri liverpool, united, chelsea’de o kadar para harcıyor zaten.

    bir başka konu ise hazıra konmasıyla alakalı. xavi, iniesta ve messi’ye hazıra kondu ve başarılarını öyle kazandı diye lanse ediliyor. öncelikle pep guardiola’nın barcelona’nın başına geçtiği 2008 yılına gelelim. xavi, iniesta ve messi üçlüsü her ne kadar 21. yüzyılın en iyi 5 oyuncusu arasında olsa da 2008 yılından önce barcelona’nın üzerinde o kadar etkili değillerdi.

    pep guardiola takımın başına geçtiğinde real madrid son iki sezonu şampiyon olarak bitirmişti. üstelik barcelona’nın kadrosunun da madrid’den aşağı kalır yanı yoktu. ronaldinho, henry, eto’o, messi, xavi, iniesta, deco, puyol. bu kadro iki sene üst üste real madrid’e şampiyonluk verdi. peki pep geldikten sonra ne yaptı ? ilk iş olarak takımın en önemli yıldızı ronaldinho’yu gönderdi. üstelik ronaldinho gittiğinde sadece 28 yaşındaydı. ilk sezonunda son iki sene kupa kaldıramamış bu kadroya 6 tane kupa birden kazandırdı. düşünün teknik direktörlük kariyerinizde ilk yılınız ve kazanabileceğiniz bütün kupaları kazanıyorsunuz.

    2009 yazına gelindiğinde ise real madrid 6 kupalı barcelona’yı durdurabilmek için tarihin en görkemli transfer dönemini geçirdi. ronaldo, kaka, benzema, xabi alonso gibi dünya yıldızları takıma katıldı. pep’de bu dönemde yıldız isteyebilirdi ama yapmadı. tam tersine takımda ki yıldız oyuncuları gönderirken, kendi çıkarttığı oyuncular ile yoluna devam etti. manchester 2. takımından pique, altyapıdan busquets ve pedro, sevilla’dan dani alves ve valencia’dan david villa gibi nispeten daha alt takımlardan oyuncu aldı. bu sıra da tabiki de kupaları toplamaya devam etti. madrid tarafı teknik direktör pozisyonuna da dünyanın en iyilerinden birisi mourinho’yu getirdi ama pep onu da ilk maçında 5’leyip rezil etti.

    diyeceğim şu ki guardiola 2008-2012 arası futbola hükmederken ortalama kullandığı kadro şu şekildeydi.

    valdes
    alves-puyol-pique-abidal
    xavi-busquets-iniesta
    pedro-messi-villa

    3 futbolcu 20 yaşında kariyerine başlamadan guardiola’nın himayesine girdi(pique-busquets-pedro), 2 futbolcu bir alt sekme takımlardan geldi(alves-villa), 3 futbolcu kariyerlerinin en verimli dönemlerini geçirdi(xavi-iniesta-messi). geriye de takım kaptanları puyol ve valdes kalıyor zaten. aldığı nokta yıldızlar topluluğu ve başarısız barcelona iken, bıraktığı nokta kendi sistemi ile 4 senede 16 kupa kazanmış barcelona.

    ayrıca bu dönem içerisinde messi olmadan barcelona iskeleti ile 3 kupa kazanmış ispanya milli takımı da var. bu adamın dünya futboluna kattıkları bam başka bir seviye. sırf orta sıra takımı alıp yükseltmedi diye kötü hoca muamelesi yapılamaz. öyle ki yukarıda anlattığım gibi barcelona’da oyuncu ismi olarak küçülmeye giderken bütün kupaları topladı. yani bu önerme de bir nevi çürümüş oluyor.
  • 955
    herkes başarı ister. hiçbir bayern taraftarı hans dieter abiyle vura vura cl kupası almasaydık da pep başımızda kalsaydı demez. pep çok büyük hoca. para da harcayacak elbette ama liverpool 7 puan geriye düşünce gördünüz mü en büyük bizim hocamız tarzı iletiler biraz garip oluyor. pep bu oyunu değiştiren kişilerle hareket etti ve hala da değiştirmeye devam ediyor. umarım city ile de şampiyonlar ligi kazanır. city kulübünden ve sahiplerinden her ne kadar hoşlanmasam da kevin de bruyne ve pep bu başarıyı hakediyorlar.
  • 1182
    yaptığı terbiyesizlik.
    ilk defa bu kadar irite ettirdi kendinden.

    (bkz: 14 mart 2023 manchester city rb leipzig maçı)

    messi 2012'de leverkusen'e 60 dk'da 4 gol attı. haaland aynı sürede 5 gol attı. sahada biraz daha kalsa çok muhtemel uzun süre kırılamayacak bir rekor kıracaktı.

    şu yapılan messi'ye, ronaldo'ya ona buna yapılsa kimse rekor falan kıramaz.

    allah bilir lewandowski wolsfburg'a 9 dakikada 5 gol attığında üzülmüştür bu. keşke 3. golü attığında çıkarsaydım diye gece uyuyamamıştır.
  • 1028
    dünyanın en iyi teknik direktörü, futbolun dahi çocuğu.

    fakat bu entryi kendisini övmeye ayırmayacağım. aksine kendisine kızgınım... pep hocam, senin yüzünden ulaşılması mümkün olmayan bir seviyeyi taklit etmeye çalışıyoruz. elindeki imkanlarla çıtayı öyle bir yere çıkardın ki herkes seni taklit etmeye çalışıyor. bunun nafile bir çaba olduğunu anlayan teknik direktörler seni taklit etmeye hiç yeltenmediler bile. italya'da, almanya'da, ingiltere'de bambaşka ekolleri deniyorlar. gelgelelim türkiye'de "guardiolacılık" diye bir meslek türedi. efsane statüsündeki teknik direktörümüz fatih terim de 3,5 senedir bu hayal uğruna, eldeki futbolcu grubuyla gerçekleşmesi imkansız bir oyunu oynatmaya çalışıyor. her futbolcu bu nafile çaba uğruna ıskartaya çıkıyor. futbolculara yapamadıklarını dikte ettiğimiz için futbolcular yapabildiklerini de unutuyorlar.

    geriden oyun kurma takıntısı ve sağ/sol iç sistemi* türkiye'ye yaydığın zehirli düşüncelerden iki tanesi. aslında daha çok numaran var ama türk antrenörler henüz sadece bu ikisini idrak edebildi. aytaç'lar, taylan'lar, berkan'lar, cicaldau'lar ile bir hayali oynamaya çalışıyoruz. şimdi de senin yardımcın olduğu iddia edilen, adı sanı belirli olmayan bir şahıs peyda oldu. değil bir tane, beş tane yardımcını yollasan da nafile. bu orkestra o şarkıyı çalamaz.

    velhasıl, başta fatih terim olmak üzere tüm türk hocalara çağrımdır, ne olur guardiola'yı taklit etmeye çalışmayın. oynattığı futbolu oynatmaya çalışmayın. taklidin taklidinin kötü bir taklidi oluyorsunuz. pragmatik ve kadroya uygun futbol oynatın. insanların da akıl sağlığıyla oynamayın.
  • 1105
    dünyanın en iyi oyununu oynatabilir. sahanın tüm metrelerine hakim olup oyun planı çizebilir. ancak bu adamın takımlarında çok temel bir eksiklik oluyor genellikle. o da duygu eksikliği. zirve maçlarına şöyle bir dönüp bakın lütfen. guardiola takımları o kadar iyi ama ruhsuz oynuyorlar ki, o kadar donuklaşıyorlar ki bazen. guardiola dünyanın en iyi futbolunu çizmek isterken oyunun ve oyuncularının ruhlarını öldürüyor. bu eksiklik de tokat gibi yüzüne çarpıyor dönem dönem.
App Store'dan indirin Google Play'den alın