resim
Josep Guardiola i Sala
Görev:Teknik Direktör
Takım:Man City
Yaş:53
Uyruk:İspanya
  • 628
    manchester city'nin başında çıktığı maçlarda harikalar yaratıyor evet. kendisini ilk barcelona'da tanıdığım zaman inanılmaz sıkılırdım. maçlarını izlemek adeta işkence gibi gelirdi bana. zaten kamera açısı ürkütücü nou camp'ın. yani gerçekten o stat size ait değil sizi istemiyor kaç metrekareyse her santimi dolu gözüküyor. top barcelona'da olduğunda inanılmaz bi genişlik eğer topu kaptırırlarsa aniden daralan mesafeler inanılmaz. yine de sıkıcı bulurdum. tekdüze gelirdi bana yaratıcılıktan uzak hazırlanmış bir senaryo bilindik hikaye klasik türk filmi esas oğlan ölüyor. geçelim.

    bayern münih'e gelince bu arkadaş önceki sezon tozu dumana katan bavyera ekibinin başına geçmişti zaten inanılmaz bi kadro, yine tatmin olmadım ben. olmadım yani sevemedim. kalede bi kere neuer var daha ne olacak savunmada bi kişi fazlasın nerdeyse. daha sonra bi kere bu kel arkadaşın çalışma ofisinden bi fotoğraf gördüm. absürd bi düzen vardı tahtada. hücumdaki düzenleri olsa gerek kaleci orta sahada duruyo, önünde 3 oyuncu, sonrasında 6 kişi, ceza sahasında 1 kişi lewandowski. adam resmen kampa geliyor yani yarı sahaya. hücum etmek istemiyor golden ziyade eğlenmek için hücum yapıyor resmen. ben tabi ki yine de beğenmedim burun kıvırdım. xabi alonso'yu falan da almıştı zaten kendisi yürüyen beyin daha önce de messi var xavi var falan yani bi sürü bahanem vardı.

    neyse. geldik city'e. geldi hart dedi you are dismissed. birebirde iyisin ama bana yetmez kale bravo sende pas oyununa katılacaksın. olmadı caballero. şimdi isim kumkuması yapıp kim kimdir nedir falan yazmayacağım. çünkü adam için mevki denilen şey soyut bi kavram. fernandinho haricinde vazgeçemeyeceği de kimse yok. yaya toure'ye taparım ama silindi bakın kimse onu aramayacak. bu kadar basit.

    topa sahip olmasının en önemli özelliği her zaman olduğu gibi şablonda gizli. maçı izlerken bakıyorsun adam adama markaj varsa herkes bi doğrultu üzerinde hareket ediyor sürekli boş olanlar yaratılıyor bu şekilde. baktın olmuyor stones yani defans oyuncusu topla beraber çıkıyor o sırada yerini fernandinho alıyor tekrar bi sirkülasyon yaratılıyor sistem işlemeye devam ediyor. top hala onlarda ve önem almak daha da güçleşiyor.

    hücumda en etkili olduğunu nokta ise evet top rakipteyken. çünkü ileride alelade bekler gibi gözüken adamlar en etkili hücumu yapacak pozisyondalar. sert bi takım değil city istese olur mu? çok rahat. onun yerine fundamentali iyi adamları tercih ediyor. kapanan bi savunmadan ziyade ani baskını tercih ediyor. ufak tefek topa çok uzak olmayan adamlarla işi bitirme peşinde. silva ve de bruyne ortada ikili. sterling nolito ilerde. top sende olursa güvendesin ama top rakipteyken onlar güvende değil. çok sinir bozucu değil mi.

    ikili ilişkilerde yetersizmiş bilmem neymiş tamam herkes sıcakkanlı, pratik, zeki insanları birinci tercih gibi görebilir ama banane ya bundan. ben bu oyunu izliyorum. her ayrıldığı kulüpte pek şans vermediği futbolcular konuşur şöyleydi böyleydi. banane. magazinsel kısımdan bağımsız bakıyorum olaya. bu adam futbol ile yatıp kalkıyor çok kafa yoruyor ve en önemlisi ben oldum demiyor. planlı işte herif ve karar verdiği zaman geri dönüşü olmuyor. gidecekse durduramazsın. lafını dinlemezsen varolamazsın. çok disiplinli. çok iyi bi öğretici. bu kadar kusursuz şablonları oynatmak kolay değil. kolarov defans tandeminde oynuyor ya hiç de sırıtmıyor. görev tanımı belli herifte kimseden ekstra beklediği yok. bunu bunu bunu yapın sonra gol atmak size kalmış diyor.

    şimdi kıyaslamazsak olmaz. mourinho hocam gerisinde kaldı bu arkadaşın. sonuçlardan bağımsız konuşuyorum. bi oyun kurucu, bi tane top kapan, önünde yaratıcı gezgin on numara, içe kateden kanatlar falan. aynen. mourinho hocam şablon bu. çok iyi motive ediyor olabilirsin futbol sadece düzen taktik işi değildir haklısın ama kendi oyun sisteminde yeniliğe kapattın, kendini tekrara aldın. rekabet geliştirir. şimdi rakipsiz bi pep görmek istemeyiz hele premier lig için konuşuyor isek bay guardiola sanırım ingilizlere yıllardır illüzyonun içinde olduklarını gösterecek gibi. ranieri nasıl 4-4-2 ile şampiyon yapıp arsenal taraftarına alala dedirttiyse guardiola da akıcı futbol nedir onu gösterecek gibi.

    ayrıca wenger, walcott'u al götüne sok. alaka olmayabilir söylemek istedim. 2 forvetle oynarsak orta sahada eksik kalıyoruz diyen herifsin sen wenger artık sana einstein diyeceğim. kıyaslamaya seni dahil etmiyorum. sen çok daha geridesin bu ikiliden. klopp yarışabilir ama ona sözüm yok. walter mazzari ile de. vakit bulursam ya da işime gelirse walter beyi de yazmayı planlıyorum. o da güzel futbol oynatıyor italyan ekolüne yakışır sevide. wenger seni gerçekten övmeyi çok isterdim ama sıkıldım. yenilik her zaman gerekli değildir ama gelişmek iyidir.
  • 632
    "içten içe kendisinin başarısız olmasını isteyen tek kişi ben miyim acaba?" diye sormama sebep olan hoca...

    evet çok başarılı, hatta barça'dan ayrıldığında bayern'de, bayern'den ayrıldığında city'de "hadi şimdi burada yapsın" dediğimiz şeyleri de yapmakta. adamın bir futbol felsefesi var demek ki ve bunu takıma aşılayabiliyor,

    ben uzun süre "ulan barça'yı, bayern'i, city'yi bana verseler ben de bi yere kadar birşeyler yaparım" dedim, ancak sanırım bu sözlerimi bana yedirecek...

    çok güçlü takımların başına geçme konusundaki seçiciliği, adama eşi benzeri olmayan bir kariyer yaptırmak üzere ve açıkçası bunu hazmedemiyorum, bazı insanlar hayata 1-0 önde başlıyor ya, guardiola 2-0, 3-0 önde başlamış gibi...

    sana diyorum saçsız oğlan, umarım başarısız olursun, sana gıcık oluyorum, sınıfta "sınava hiç çalışmadım, kesin kalacam" diyip 100 alan öğrencilere benziyorsun.
  • 633
    yaya toure'nin menajeri dimitri seluk ile arasındaki polemikler devam ediyor.

    seluk demiş ki "pep guardiola, kendisini kanıtlamak istiyorsa sunderland'ın başına geçmeli"

    bence de haklı, büyük bütçelerle başarı kazanmak kolay.
    kaldı ki bayern münih gibi bir takımla bile şampiyonlar ligi kupasını kazanamadı.

    sıkıysa jose mourinho'nun yapabildiği şeyi başarsın; fc internazionale, fc porto gibi dönemine göre daha mütevazi takımlarla şampiyonlar ligi kupasını kazansın.

    seni hiç sevmiyorum sütoğlan, babanı tanımıyorum ama eminim o da senin gibi kendini beğenmiş, ukala bir tiptir.
  • 635
    kendisini ispatlama konusunda yaya toure'nin menajerine katılmamak mümkün değil. guardiola hep müthiş kadroları uçuk bütçeleri olan zirve takımları çalıştırdı ki bana göre bayern kariyeri başarısızdır. başarılı diyen varsa açsın heynckes'in bıraktığı bayern münih'in maçlarını 1 kez daha izlesin.

    bazı arkadaşlar bu city geçen sene leicester city'den 15 puan fark yemişti diyebilir. doğrudur. ancak yıllar yılı premier ligi takip eden biri olarak şunu söyleyeyim. geçen sene sezon başladığında manchester city ligin çok ağır favorisiydi iyi de başlamıştı. ne zaman guardiola haberleri çıktı o zaman tökezlemeye başladı. hatta leicester city şampiyon olabilir mi tartışmaları varken de manchester city için şampiyonluk umutları pellegrini'nin seneye takımın başında olmayacağı açıklandığı gün bitti diye de yazmıştım. yani bu kadro iyi bir kadroydu. konsantrasyonları dağıtılmasa geçen sene leicester şampiyonluğu rüyasında görürdü.

    ancak şöyle bir konuya da değinmek istiyorum. bir raheem sterling örneği var gözümüzün önünde. hepimiz hızı ve çevikliği var başka hiç bir numarası yok balon diyorduk. adam guardiola geldikten sonra futbol oynamaya başldı. seviye atladı resmen. guardiola'nın bu konuda da hakkını vermek lazım.
  • 636
    barca disinda basarili olmayan td. aldigi bayern munih ligde ortaligin amk ayrica cl de barcayi camp nouda parcalamis takimdi ve cl aldi. lig sampiyonluklari onemsiz zaten ligde cok nadir baska takim sampiyon oluyor. cl almadiktan sonra bayernin sampiyon olmasi basari degil.

    city de farkli degil zaten olusu 2014-2015da ki hali oluyor 3. oldu. ondan once sampiyondular zaten. cl performansi basariyi gosterir ama cl de birsey yapamadikca uber oynasa ne yazar.

    edit: 2sene once sampiyon olmus city.
  • 637
    bayern döneminde resmen bir canavarı ehlileştirmişti, bu yüzden kendisinin döneminde heynckes döneminde bayılarak izlediğim bayern maçlarını izlemedim. ancak ilk 5 haftalık city performansı/oynattığı futbol hoşuma gitmedi desem yalan olur. yine de, bir real madrid sempatizanı olarak kendisini daha düşük kalibre bir takımın başında görmeyi merakla bekliyorum. mevcut kadrosuyla bu sene premier lig'in en büyük favorisi durumundaki takımı çalıştırmaktadır.
  • 638
    mükemmeli sıradanlaştırandır.

    elp'de 6. haftaya girilirken, ingilizler hala de bruyne'un mevkisini çözememiş ama sözlükteki futbol ulemalarının hala saygısını kazanamamış.

    evet artık yapması gereken tek şey kaldı o da; stoke, everton, valenciagibi bir takıma şampiyonluk kazandırması. ama gerçek hayat fm kariyeri olmadığından böyle bir şey yapmayacaktır diye tahmin ediyorum. veya belli mi olur. belki bir gün onu da yapar.
  • 639
    hala kendisini ispatlaması gerektiği söylenen, aktif teknik direktörler içerisinde nazarımca en iyisi.

    arkadaşım, nereye kime ispatlayacak? adam şu an city'nin başında ve gayet güzel bir seri yakalamış. diyorlar ki "ne var city'i ben de şampiyon yaparım" arkadaş kolay mı o iş?

    sayayım; chelsea, manchester united
    bir tık altı; liverpool arsenal
    peki ya başka? everton, tottenham

    bu ligde geçen sene leicester city'i şampiyon oldu. bu, ligin kalitesizliğini değil, her takımın iddiali ve çok güçlü olduğunun göstergesidir.
    saymadığım pek çok takım var. o takımları alıp türkiye ligine koysan, bir iki tanesi hariç hepsi şampiyon olur.

    avrupanın diğer liglerine koysan, bazıları şampiyon olur, bazıları zirveyi zorlar.

    city'nin ligin güçlü takımlarından olması bir şeyin göstergesi değil. premier lig'de artık bütün takımlar çok güçlü.

    eğer pep bu sene city ile şampiyonluğu kazanırsa, muhteşem bir iş başarmış olacak. kim ne derse desin.
  • 643
    bu gün mauricio pochettino hocam, kendisinin kafasına poşeti geçirip 2 posta öhöm öhöm.

    2 ekim 2016 tottenham manchester city maçını 2-0 kaybederek yenilginin tadını alan kel kafalı, narsist, ırkçı insan.

    ellerin dert görmesin poşettino hocam.

    edit: burada da evlatları da varmış demek; senden ayrı, çocuklarından ayrı nefret ediyorum keloğlan.
  • 644
    nasil kel kafali, narsist ve irkci oldugu merak edilen dunyanin en iyi teknik direktorlerinden biri.

    basliginda alinan ilk maglubiyet sonra nefretle ele alinmis entry'ler de boldur bu arada. bu entry'leri yazanlara sorulsa art niyetli degillerdir. cok masumlardir. riekerink'e aynisi yapilinca karsi ciktigim kadar guardiola'ya yapilinca da karsi ciktigim bir durum mevcut sozlukte. ama dedim ya sorulsa masumdur artniyetliler. hepsi riekerink'in ya da pep'in sucudur.

    kel kafalilik: genetik bir durum sonrasi saclarin agarip, dokulmesi ile olusan sacsizlik hali.

    edit: sevmeyebilirsin de cirkeflesip cirkinlesmemek tercih sebebidir. olgunluk gostergesidir.
  • 645
    dünyanın faal en iyi teknik direktörlerinden birisi. barcelona'da cruyff' un öğrencisi ve taktiğinin önemli bir parçasıydı. barcelona altyapısındayken, aynı zamanda university of barcalona' da hukuk öğrencisiyken cruyff' un gençlere ve akademiye önem vermesiyle kendisi de okulu bırakmış ve futbola daha fazla önem vermeye başlamıştır.

    dünyanın en iyi teknik direktörlerinden birisi tabii ki de en iyi takımlarda çalışacaktır. mourinho'ya adamsan augsburg'u şampiyon yap, messi' ye eğer 1 numaraysan sociedad'da kendini kanıtla, sneijder'a git vanspor'u süper lige çıkar denmesi kadar komiktir bu takım muhabbeti.

    kendisinin taktiğinde en önemli oyunculardan bir tanesi kalecidir. claudio bravo başlığına yazacaktım ancak bu daha çok kendisi ve taktiğiyle alakalı olduğundan aşağıda biraz olsun açıklamaya çalıştım.

    kaleciler pep' in sisteminde yüksek öneme sahip. çünkü kendisinin taktiğinin zayıf noktası oyun kurarken oyuncularına uygulanan agresif pres ve pas opsiyonlarının kapatılmasıyla topu yüksekten oynamak zorunda bırakılmak ve topu kaybetmek. nitekim geçen haftasonu tottenham bunu çok iyi uyguladı ve bu sezon pep'e ilk puan kaybını tattırdı.

    guardiola kalecilerini kendi yarı alanında bir oyuncu gibi kullanıyor, bu yüzden her zaman rakipten 1 kişi fazla kalabilmekte. bu olayı aşağıdaki resimlerle daha basite indirgeyebiliriz. united karşısında tüm maç bu şekilde oyun kurdular.

    http://gss.gs/nLH.jpg
    city topu başlatınca united takımından ilerdeki 3'lü defans bloğuna baskı yapıyor ve 3v3 bir durum yaratıyor. eğer güvenmediğiniz bir kaleci varsa defans topu uzaklaştıracak ve büyük ihtimalle top da united'a geçecek, yine aynı şekilde kaleci uzun top kullanırsa da aynı durum geçerli. zira guardiola her zaman yerden oynamanın taraftarı olmuştur ve pas alacak oyuncuları da zaten hava topuna egemen oyuncular değil. (de bruyne, silva, aguero, sterling, gündoğan) buna karşılık mourinho zaten o bölgeye fellaini gibi bir azmanı koymuş, ki neredeyse adamın göğsüyle kontrol ettiği top, kafayla kontrol ettiği top sayısından fazla.
    fernandinho pres yediğinde topu bravo'ya bırakıyor ve boş alana kaçıyor, bravo da tek pasla topu fernandinho'ya geri veriyor ve kolayca oyun kuruluyor.

    http://gss.gs/hvn.jpg
    başka bir pozisyon, city defansı ilerde her zaman olduğu gibi, ancak maç boyunca neredeyse hiç kontra atak yemediler pas hatasından top kaptırarak. çünkü bravo her zaman kendisini bir pas opsiyonu yapmakta ve bu bölgede sayı olarak rakip takıma üstünlük kurmasına ve presten kaçmasına yardım etmekte takımının.

    guardiola barcelona'da valdes'i; bayern'de neuer'i ve son olarakta city'de bravo'yu bu şekilde kullanmakta ve kalecileri sisteminin her zaman önemli bir parçasını oluşturmakta.
  • 648
    manchester city ile 2016-17 sezonuna iyi başlayan ancak celtic maçıyla * birlikte düşüşe geçen teknik direktör. takımı son 4 maçta sadece 2 puan alabildi. 19 ekim 2016 barcelona manchester city maçında ise 4-0 yenildiler, rakip penaltı kaçırdı üstelik. pellegrini'nin city'si bile bu denli rezil olmamıştı barça karşısında. tamam içeride dışarıda koyuyordu yine barcelona ama maçlar 1-0, 2-1, 2-0 falan bitiyordu.
  • 649
    kendisine iki çift laf etmek istediğim teknik direktör.

    ey pep, sana akıl vermek haddim değil ama vereceğim. tamam, başarıdan başarıya koşmuş olabilirsin, bildiklerinle beni afallatabilirsin ama gel otur şöyle bir diziliş konuşalım. çünkü ben dizilişlere takarım. sezon başında ne güzel başlamıştın halbuki. bak şimdi;

    bravo
    sagna(zabaleta) otamendi stones kolarov(clich)
    ilkay(fernando) fernandinho
    sane(sterling) de bruyne silva(nolito)
    aguero(iheanacho)

    şimdi bu kadronun neresi olmadı söyle bana? benim kadroda illa 5 ofansif olacak mı diyorsun, buyur;

    bravo
    sagna otamendi stones kolarov
    fernandinho
    de bruyne silva
    sane aguero nolito

    olmadı mı? illa bayern münih'te zaman zaman yaptığın gibi sadece 2 stoper ve 1 orta saha koyup geri kalanını hayvan gibi şiyapmak mı istiyorsun, al hadi al;

    bravo
    otamendi fernandinho stones
    navas de bruyne silva sterling
    sane aguero nolito

    ama lütfen şu kadroya çakma 4-6-0 muamelesi yapma. gerikirse devre arasında git bir tane daha santrafor bul getir, oturt yanına ama şu taktiği yapma artık yahu. ben iyi ateş edenlerinden bir santrafor bulurum sana, ahanda buldum. "agüero sık sık sakatlanıyor mu? iheanacho istediğiniz verimde değil mi? merak etmeyin, bu isim size tüm dertlerinizi unutturacak; alexandre lacazette"

    yahu şu kadroyu jon snow'a versek piyasada ak gezen bırakmazdı be. neyse bak dediklerimi yap, ocak ayında da ver 50 kağıdı al lacazette'yi. bunları yaptıktan sonra nisan ayında şampiyonluğu ilan etmezsen al beni, de bruyne ve kolarov şut çalırşen kaleye bağla. söyleyeceklerim bu kadar.

    saygılar.
App Store'dan indirin Google Play'den alın