• 2126
    gezi olaylarından sonra transfere ödedikleri ücretlerde inanılmaz artış olan takımdır.

    09-10 sezonu: taner gülleri, can arat gibi bedelsiz oyuncuları almışlar.
    10-11 sezonu: filip holosko kiralanmış. cihan haspolatlı ve gökhan ünal bedelsiz takıma katılmış. samuel holmén'e 1 milyon euro bonservis ödenmiş.
    11-12 sezonu: doka madureira 2 milyon euro, tom 1,5 milyon euro, webo 750 bin euro ve edin visca 400 bin euro ya alınmış.

    geziden sonra:

    12-13 sezonu: andré geraldes 1,5 milyon euro, turgay bahadir 1 milyon euro, kemal tokak 525 bin euro, tayfun pektürk 500 bin euro, taner yalcin 250 bin euro, róbert vittek 245 bin euro ya alnınmış.
    13-14 sezonu: alparslan erdem'e 250 bin euro verilmiş. (bu sene 1 alt ligde oynadılar. bu kadar para harcayıp kadroda doka ve holmen'e rağmen küme düşmek muazzam bir başarıdır)
    14-15 sezonu: jérémy perbet 1,5 milyon euro, stéphane badji 700 bin euro, rajko rotman 300 bin euro ya alınmış.
    15-16 sezonu: sokol cikalleshi 1,8 milyon euro, stefano napoleon 400 bin euro,
    16-17 sezonu: cengiz ünder 1 milyon euro, júnior caiçara 3 milyon euro, irfan can kahveci 1,81 milyon euro ya alınmış.

    gerisini az buçuk biliyorsunuz işte merak edenler transfermarkt'e bakabilir. tüm bunlar yapılırken bu takım bu kadar ucuza bu kadar iyi bir takım nasıl kurulur diye övülüyordu. daha maaş bütçelerine gelmiyorum bile. sadece 11-12 sezonunda transfere harcadıkları para belkide ligi o yıl aynı puanda bitirdikleri sivasspor'un toplam bütçesidir.
  • 2127
    şampiyonluğu hala yakıştıramadığımız antipatik futbol kulübü.

    ama bu şampiyonluğu sadece politik desteğe bağlamak da ne derece doğru bilemiyorum. ayrıcalıklı bir takım olduğu, desteklendiği, bu kadar kısa sürede zirveye çıkabilmesi bu görüşü desteklese de içinde bir çok sebebi barındıran bir mevzu.

    kuruluşu, satış işlemleri, bir çok kulüpten farklı olarak dernek statüsüyle değil de sahiplik modeliyle yönetilmesi, sponsorlarla hiç maddi sıkıntı çekmemeleri, ülkede cumhurun başkanının açık açık ben başakşehir'i kurdum ve destekliyorum beyanı ve daha bir çok neden politik olarak diğer kulüplerden çok çok fazla desteklendiği ve ayrıcalığa sahip olduğunu kanıtlamakta ama önceki cümlemde dediğim gibi şampiyonluğun tek sebebini buna bağlamak biraz kolaya kaçmak gibi. doğru da bir organizasyon yapısına sahip başakşehir futbol kulübü ve bu organizasyon ile kendilerine sağlanan ayrıcalıkları başarıya dönüştürdü.

    öncelikle ana etken istanbul'un 3 büyüğünün mali olarak dar boğaza girmesi ve belki de lig tarihinden bu yana hepsinin birden bu denli zirveden uzak kaldığı bir lig hatırlayan varsa beri gelsin. dolayısıyla 3 büyüklerden geriye kalan bu boşluğu iyi değerlendirdi başakşehir futbol kulübü.

    diğer etken köklü bir geçmişi, milyonlarca taraftarı olmadığı için baskıyı hep minimum seviyede hissetti. öyle ki 2016'da ligi üst üste 4. bitirmesinden sonra 3 büyüklerde komple takım, teknik ekip ve yönetim değişirken, başakşehir'de ise ufak tefek dokunuşlar dışında hiçbir şey değişmedi, yoluna hep daha sağlam devam etti. dolayısıyla 2014'den bu yana diğer 5 sezonu şampiyon oldukları bu sezondan ayırmak pek mümkün değil.

    bir diğer etken loser lakabı taktığımız abdullah avcı'nın kendi kurduğu sisteme artık güvenmeyip, meydan okumaya kalkması, köklü geçmişi ve taraftarı olmadığı için şampiyon olamadığını ya da oldurulamadığına inanması (ama yine de loser olarak kalacak daha ligin sonunu görmeden şutlanacaktı) camiası olan bir kulüple zirveye tırmanacağını düşüncesiyle takımdan ayrılması ve yerine okan buruk'un getirilmesi bu şampiyonluk adına dönüm noktasıydı. çünkü okan hoca ile avcı'nın kurduğu topa daha çok sahip olma ve net bir kontra atak sistemi değiştirilip ligin en çabuk sonuca giden takımı olacaklardı. yıllardır visca'ya bağlı olan hücum gücünü daha da genişleterek farklı opsiyonlar sağladı okan buruk. özellikle dembe ba ve crivelli ikilisini kullanmaya başlaması (türkiye ligi için her zaman avantaj sağlamıştır çift forvetten birini biraz daha çizgiye yakın oynatmak), mossoro'yu gönderip daha skorer aleksic tercih ederek 3'lü orta sahadan daha çabuk sonuca giden bir yapıya dönüşmek.

    bana göre başka bir etken de içinde bulunduğumuz pandemi sürecinden hiç etkilenmemeleri. hatta bu süreçte avantaj da yakalamaları. şöyle ki yarış devam ederken uefa kupası maçlarına çıkacaklardı ve pandemi nedeniyle sadece lige odaklandılar. alışkın oldukları seyircisiz atmosfer doğrudan rakiplerinin belini bükerken onlar o atmosferde deplasmanlarda da oynamaya başladılar ve şampiyonluk için yeterli olacak bir seri yakaladılar.

    netice itibariyle bu gün gelinen noktada ligimizin 6. şampiyonu oldular ve diğer şampiyonlardan farklı olarak bir proje takımı olarak, futbolu bilen takip eden her futbol sever tarafından sevilmeyerek bunu başardılar. bu antipatiklik sadece başakşehir'e özgü değil; arap sermayeleri ile bir anda zirveye çıkan avrupa kulüpleri de (manchester city, psg gibi), şirketlerce satın alınarak sponsorların her imkanı sağladıkları proje takımları da (hoffeinheim, salzburg gibi) insanlar tarafından futbol kültürüne tehlike oluşturdukları için, bir andan çıktıkları zirveyi gerçekte hak etmedikleri düşünüldüğü için yazımın başlangıcında da belirttiğim gibi şampiyonluğu bir türlü yakıştıramıyorum, yakıştıramayacağım.
  • 2128
    bazı arkadaşlar demiş ki kim şampiyon olsun? galatasaray mı yok efendim başka takım mı? eğer sene başından beri futbolu takip ediyorsanız başakşehir'in nasıl hakemler tarafından korunduğunu da gözlerinizle görüyorsunuzdur. bende biliyorum gerekirse hakemi de yeneceksin klişe laflarını ama o ancak 1 maçta olur ; 4-5 maçta olmaz kardeşim, geçiniz. başakşehir'in başında gerçekten kaliteli bir antrenör var ama başakşehir ne zaman sıkışsa ne zaman zora girse ya bir penaltı yada bir rakibin golünü iptal etme gibi olaylar oldu. bu takımı övenler bana şunu söylesin, bu takım sezon içinde kaç defa hakem kıyımına uğradı? yapmayın arkadaşlar bu takım aleyhine bir hakem hatası oldu ki o da beşiktaş maçıydı. suat arslanboğa gibi eyyamcı olan bir hakemin ne hataları olmuşken ve ipi çekilmemişken şanlı başakşehir'e karşı tek hatada adamın neredeyse hakemliği bitti. bu ne demektir biliyor musunuz? başakşehir'e hata yapanın canını yakarım demektir hadi yiyorsa bunca krediye, borca giren hakemlere bu takımın aleyhinde karar verilmesini sağla! bakın karşıdaki takım beşiktaş yalnız. bu karar onun lobisine karşı alındı. aynı bize karşı alınan bülent yıldırım gibi. o karardan sonra da sistematik bir hakem kıyımına uğruyoruz zaten.

    https://www.fotomac.com.tr/...at-arslanboga-karari

    futbol oynamaktan bahsediyorsanız bende söyleyeyim, korona öncesi galatasaray'ın oynadığı topu bu lig'de kim oynayabildi? ki bana göre biz bu futboldan uzakken lig'in en iyi futbolunu sivasspor oynuyordu. baskılı, presli ve devamlı pozisyona giren bir takım vardı. açın bakın dört büyükler dahil sivas'a ne yapmışlar, ne sonuç almışlar? sivasspor, 5 büyük denen takımdan 18 puan toplamış hemde hakem desteği falan olmadan! içeride dışarıda fenerbahçe ve beşiktaş'ı gayet net bir şekilde yenen takımdan bahsediyoruz. bunu niye anlatıyorum çünkü bu takıma sivas'da üstünlük kuran bir takım görmedim ben ama sizin o beğenmediğiniz, kötülediğiniz galatasaray bu takımı sahadan sildi. sofiane feghouli denen adamı o maçtan sonra eleştirdiğim içinde beni suçlayan futbol cahili arkadaşlar oldu. yine söylüyorum o gün sivas'ı yenemediysek baş suçlu bu arkadaştır. o kadar amatörce harcadı ki pozisyonları düşündükçe hala sinirleniyorum. neymiş kendisi laubali değilmiş. bir insan 6 ay yatıp 6 ay futbol oynuyorsa o adama ne dersen haklısın. bu seneye bakarsan 6 ay da oynamadı, maksimum 1-2 ay oynamıştır.

    o yüzden başakşehir'e övgü girmeyi bırakıp gerçekleri yazalım. bu takımın bir benzeri osmanlıspor'du hatırlarsanız.zamanında onu övenler, yabancı futbolcularını beğenenler vs. sayfa dolu yazılar vardı. şimdi kendisi amatör'e doğru gidiyor. peki gelecekte başakşehir diye bir kulüp olacak mı acaba? seyircisi olmayan, forma satışı olmayan bir kulüp ne derece ayakta kalabilir? osmanlıspor'u bir tek gökçek ailesi destekledi bu kadar ilerledi. başakşehir'e yapılan sponsor destekleri ona da yapılsaydı belki onunda bir şampiyonluğu vardı, kim bilebilir?
  • 2129
    geçen hafta ahmet ağaoğlu'nun trt spor'a konuk olduğu programı izleyin. açık açık diyor ki: "başakşehir’in geliri çokmuş, allah daha çok etsin. bizim bir türlü öyle gelirimiz olamadı. taraftarımız var, başarılarımız var, yayın gelirimiz var ama ne hikmetse bir türlü başakşehir’in gelirine ulaşamıyoruz. seyircimiz var, naklen yayından aldığımız paylar fazla ama ne hikmetse bizim sponsor ve reklam gelirlerimiz hiçbir şekilde o kadar yüksek olmadığı için bugün karşımızda 40-50 milyon euroluk ve kadro genişiliği olan bir takımla mücadele içerisindeyiz."
    https://www.youtube.com/watch?v=Gw3lTjWLMZs https://skor.sozcu.com.tr/...lasamiyoruz-1509936/

    şimdi de açın başakşehir'in kendi sitesinden sponsorlarına bakın. bu takıma sağlanan milyon eurolar sizce kendi ceplerinden mi veriliyor?

    sonra da açın erman toroğlu'nun aylardır takım oyunu programında hakemler ve başakşehir hakkında söylediklerine bakın. sonuncusu da bu: https://www.haberler.com/...glu-13434338-haberi/

    başakşehir kap'a ücretleri açıklamadığı için fark edilmiyor. trabzon'un maaş bütçesi 17 milyon euro mesela. fener'in ise 34. başakşehir'in ise geçen sezon 45-50 milyon euroydu. bu sezonu bilmiyorum. yıllardır da bu şekilde...
    https://www.fotomac.com.tr/...a-cikti-yarim-milyar
    https://twitter.com/.../1103579373502980096
    bizim ise bu sezon şampiyonlar ligi için ve al sat kuralından dolayı bonservise değil maaşa abandığımız sezonda 50 milyon euro bütçemiz vardı.

    şimdi bu takımın şampiyonluğu yoktu, şampiyonlar ligi geliri yoktu, taraftarı yoktu, kombine satamadılar, storelarda ürün satamadılar, uluslararası tanınırlığı sıfırdı, sponsor olan firmaların reklamı hiç yapılmadı aksine doğru düzgün duyrulmadan sadece kimsenin girip de bakmadığı resmi siteye eklendi, yayın geliri payı düşüktü ama yıllarca sponsorlar sponsor olmak için sıraya girdi ve 40-50 milyon euro maaş bütçeli takım kurabildiler. peki...

    gelelim hakemlerle ittirilme konusuna. biz pandemi dönemi sonrası rezalet oynadık. şampiyonluğu da hak etmedik. peki bize benzer muamele çekilse nolurdu bakalım, pandemi sonrası rize maçını ele alalım. hakemin ittirme niyeti olsa muslera'nın sakatlandığı pozisyonda zart diye ofsayt bayrağı kalkar zaten aleni ofsayt. hadi kalkmadı diyelim muslera'nın ayağı kırılınca var çağırır kırmızı kart verilir. o da olmadı andone'nin pozisyonuna kırmızı kart + penaltı verilir. ayrıca rize'nin kasap futbolu oynamasına hayatta izin verilmezdi. her sert faule sarı kart verirlerdi her müdahaleye faul çalarlardı rize sinerdi. gelelim ahmet çakar'in bile "dün gece türk hakemliğinin iflası ve galatasaray'ın bir hakem tarafından nasıl boğulduğunun gösterisi oldu." dediği antep maçına... okan'a 6 saniye çalınır mıydı? o maç 3-1'den 3-3'e getirilir miydi? o 2 maçta 6 puan alınsa takımın da camianın da havası bambaşka olurdu.

    hakem diye ağlayan zırlayan biri değilim, sürekli komplo teorisi yazan biri değilim; girdiğim toplam entrynin 1000'de 1'i falan anca hakemdir herhalde. o kadar bile olmayabilir. ama açık ve net söylüyorum bu desteği biz de görsek biz bile şampiyon olurduk bu sezon. pandemi sonrası göztepe maçına kadar lig sonuncusuyduk ama bu başakşehir bizim en kötü dönemimizde kendi evinde üstünlük bile sağlayamadı. aksine 11 kişi kapandılar 1-1'ken bile. ki biz ligin en kötü takımlarından biri gibi oynuyoruz bu süreçte.

    bir de şu açıdan bakın; başakşehir'e sağlanan onlarca milyon euro ligdeki tüm kulüplere sadece altyapıya, tesislere ve antrenörlerine harcanacak şekilde şartlı dağıtılsaydı? düzgünce denetlenseydi ülke futbolunun geleceği kurtulurdu. avrupa'da karşımıza çıkınca küçümsediğimiz takımların taç antrenörü bile varken bizde anca kaleci ve kondisyon antrenörü olması(o da pandemide italya'da kaldı yeri dolmadı); lige gelen istisnalar hariç tüm fizikli yabancıların zamanla fizik olarak takıma ayak uydurması ve performansının düşmesi, antrenörsüzlükten ve zihniyet eksikliğinden gerek altyapılarda gerek a takımlarda topsuz oyun hakkında neredeyse hiçbir şey öğretilmemesi, kendimi bildim bileli tek tip kaleci(çok iyi refleksler, cepheden gelen toplarda panter, berbat yan toplar, berbat pozisyon alan çizgi kalecisi) yetiştiriyoruz mesela(diğer mevkiler de farklı değil), istisnalar hariç hiçbir türk oyuncumuzun potansiyeline ulaşamaması kimseyi rahatsız etmiyor mu?

    sözün özü şu takım övülüp desteklenince gülüyorum. bu takıma aktarılan paraların bizim cebimizden çıkmadığını ve zengin insanların, koskoca şirketlerin fedakarlıklarla başakşehir'e gönülden destek verip paralarını hibe ettiklerini düşünüyorsanız siz bilirsiniz. sonuçta her topluluk hak ettiği gibi yönetiliyor.
  • 2131
    hic bir basarisini tanimiyorum, tanimayacagim. emeklerine de (bunyesinde kim olursa olsun) saygim yok, olmayacak. kimseyi zorla o carkin icine soktuklarini dusunmuyorum.

    okan buruk'un teknik direktorlugunu begeniyorum, saygi duyuyorum ve fatih terim'den sonra galatasarayimizin basinda gormek istiyorum. kesinlikle basarili ve yeteneklidir, fakat benim gozumde henuz lig sampiyonlugu kazanmis bir hoca degildir, ugzunum.

    ayni fikirde insan sayisinin da cok yuksek olduguna inaniyorum.
  • 2134
    2019-2020 sezonunu şampiyon olarak, azıcık tarihinde ilk kez şampiyon olmuş olan kulüptür.

    5 ağustos 2020 tarihinde kopenhag ile avrupa ligi rövanş maçları var. avrupa liginin final maçı ise 21 ağustos'ta diye biliyorum. eğer avrupa'da başarılı devam ederlerse neredeyse hiç ara vermeden 2020-2021 sezonuna başlayacaklar. transfer sezonu devam ederken avrupa maçlarına devam edecekler. transfer durumları da sıkıntılı olacak. ne zaman tatil yapacaklar, ne zaman transfer yapacaklar da ne zaman yeni sezon hazırlık kampına katılacaklar. bu gidişle ara vermeden yeni sezona başlayacaklar. merak ediyorum yeni sezonda bunun altından kalkabilecekler mi. 5 ağustos'taki rövanş maçında elenirlerse 1 hafta falan tatil yapabilirler tabi.
  • 2137
    devletin takımı laflarına hiçbir zaman kulak asmazdım. hakemler tarafından korunduklarını da düşünmüyorum. ama şampiyon olduklarından sonra verdikleri demeçler, yaptıkları olaylar kaşındıklarının göstergesi.

    1 haftadır göksel gümüşdağ nereye çıksa ağzından recep tayyip erdoğan lafı düşmüyor. şampiyon olunan gün cumhurbaşkanın oğlu sahaya daldı ve şimdi de recep tayyip erdoğanın numarası emekli edilmiş.

    sanki bile bile yapıyorlar. seneye de lehlerine tek hareketle diğer kulüpler yine üstüne çullanacak. resmen koz veriyorlar diğer rakip taraftarlarına.
  • 2138
    100 yıl sonra muhtemelen tarihin tozlu sayfalarında yer alacak.

    o günkü insanların ise şampiyonlukta gs, fb, bjk arasında absürd bir şekilde adını görünce şaşıracağı ve araştırıp az çok hikayelerini öğrenince muhtemelen gülerek biz futbolseverlere acıyacağı, 100 yıl sonra dahi nasıl şampiyon yapıldığı fark edilecek yapay takım.

    kimse bana hikaye anlatmasın. hakemler tarafından bırakın önünün kesilmesini tam tersine önleri açılıyor 2 sezondur. trabzonspor'un hatta bizim aleyhimize tek düdük çalınmasa ve tam tersi hakemler arkadan rüzgarı verse bu arkadaşları da 3-4 maçta biçse şampiyonluğu rüyalarında görürlerdi.
  • 2142
    bir marka bir kulübe neden sponsor olur? o kulübün taraftarlarını kendine çekmek için mi? olabilir. reytingi yüksek bir kulüp ise reklamını yapmak için mi? bu da olabilir. kendi şehrinin takımı ise destek amaçlı mı? bak bu da olur. başakşehir'in taraftarı var mı? yok. reytingi var mı? şampiyonluk maçı bein'in 3. kanalında yayınlandı.* şehrini konuşmayalım zaten. benim aklıma başka bir şey gelmiyor. bu sponsorlar olmasa başakşehir böyle transferler yapıp, maaş sıkıntısı yaşamadan şampiyonluğa yürüyebilir miydi? bence yürüyemezdi. o yüzden yok iyi yönetildiler, yok sistemli oynadılar, yok uçtular, yok kaçtılar denmesin boşuna. 2 ay maaş yatmasaydı da görseydim ben, en büyük maaş yüküne sahip takımı. tüm bunlara rağmen yine de fenerbahçe, beşiktaş veya trabzonspor olacağına bunlar şampiyon olsun diyorum artık şu 3 takımdan ne kadar çok nefret ediyorsam.
  • 2148
    başakşehir'in başkanı göksel gümüşdağ aynı zamanda emine erdoğan’ın abisi hasan gülbaran’ın kızı müge gülbaran ile evli. göksel bey böylece takımın “en önemli” taraftarlarından olan bilal erdoğan’ın eniştesi pozisyonunda. başakşehir bu ilişki ağını arkasına alarak önemli sponsorluk anlaşmaları da imzaladı. takımın isim sponsoru olan medipol hastaneleri’nin sahibi aynı zamanda sağlık bakanı da olan fahrettin koca. takımın şirket olduktan sonra ilk asbaşkanı ve şirketin de gümüşdağ dışındaki 6 ortağından biri mehmet nuri ersoy. kendisi şu an turizm bakanı. takımın ana sponsorlarından mall of istanbul’un sahibi aziz torun, tayyip erdoğan’ın imam hatipten arkadaşı. aziz torun, aynı zamanda kızılay üzerinden ensar vakfı’na 8 milyon dolar gönderen başkent gaz’ın da sahibi. takımın diğer bir ortağı 1981 doğumlu akp üyesi kağan şahin aynı zamanda ibb meclis üyesi. takımın profesyonel futbol takımından sorumlu asbaşkanı ahmet ketenci ise tayyip erdoğan’ın dünürü osman ketenci’nin oğlu. başakşehir akp'nin öz evladı gibi. akp çevresinde konumlanan sermaye çevreleri takımla birlikte anılmak için adeta yarışıyor. ancak takımın bilal erdoğan'dan başka bir taraftarı bulunmuyor.
    top yuvarlak gibi görünse de siyasi köşeler belirleyici konumda. milyarlık dev pastadan aslan payını ise endüstriyi bugünden kuranlar yiyecek. örneğin yine şirket statüsündeki alanyaspor’u dışişleri bakanı mevlüt çavuşoğlu’nun kardeşi hasan çavuşoğlu işletiyor. kasımpaşa’nın sahibi show tv ve habertürk’ün de sahibi olan turgay ciner. proje başarılırsa takımlar alınıp satılabilen hisseler haline gelirken taraftarların müşterileşme süreci de tamamlanmış olacak. futbolseverler olarak bu ahlaki düşüşe tepkimiz ne olacak? asıl mesele bu.
  • 2149
    uefa kriterlerine kısmen uyamadıkları için 300 bin € ceza aldıkları açıklanan takım. bununla birlikte uefa ile 4 yıllık yeni bir anlaşma imzalamışlar. 2020 yılı için 10m € zarar açıklama hakları var, sonraki yıllarda ise zarar açıklama hakları yok, kar etmek zorundalar. sattığın kadar al sınırlaması da dahilmiş anlaşma şartlarına benim anladığım kadarıyla. yani artık istedikleri gibi ffp olmadan transfer yapamayacaklar.

    --- alıntı ---

    uefa: "başakşehir, yeni yapılan anlaşmaya göre 2020 yılı için mali tablolarda en fazla 10 milyon € bütçe açığı verebilir. sonrasında başakşehir 2024 yılına kadar mali tablolarda zarar gösteremeyecektir."

    --- alıntı ---

    https://twitter.com/...777134164422656?s=20
App Store'dan indirin Google Play'den alın