ön edit: biraz akademik kaçmış olabilir.
uzun zamandır "zenci" kelimesi veya "ırkçılık" ile ilgili bir şeyler yazmak vardı aklımda, kısmet bu güneymiş.
öncelikle olaya "etnik küfür" olarak baktığımı ve yazının bu doğrultuda şekilleneceğini belirteyim.
küfür, malumunuz, insanların öfke, korku, endişe ve hayal kırıklığı gibi duygularını ifade etmek ve karşısındaki insanları incitmek için kullandığı kelimelerdir. küfrü bilinçaltımız içinden alıp ortaya çıkartırız. bireylerin olduğu gibi toplumların da bilinçaltı vardır.
bilinçaltını bir insanın hal ve hareketlerini belirleyen, yaşam planını oluşturan bir mekanizma olarak da görmek mümkündür.
sözlü anlatımlarda toplum bilincini destekleyen ve birlik ruhunu pekiştiren özellikler vardır; çünkü “ortak bir tarih” yaşamak aynı zamanda ortak bir akla mensup olmak, yani aynı kimliği taşımak anlamına da gelir. yaşanmış geçmişin tanıklıkları, bir sonraki kuşak için yönlendirici özellikler gösterir. yaşanan her olay, yaşayanlar, tanık olanlar ya da bu olayı çeşitli yollardan işitenler, öğrenenler tarafından farklı algılanıp farklı değerlendirilebilir. yaşanan olayın dillendirilmesi, yansıtılması açısından bu değerlendirmeler, halk kültüründe muhtelif türde yapı/ürün olarak ortaya çıkar. misal, yaşanmış bu olay, çevrede ibret alınması için anlatılagelen hikâye olabilir. derin bir üzüntüye sebep olan bir olay olarak ağıtlaşabilir ve yaşananları kuşaklar arası aktararak günümüze kadar gelebilir. (deyimler, atasozleri, fikralar vs.)
bunun yanında toplumda belirli bir bağlamda kullanılan bazı ifadeler söyleniş şekline göre farklı anlamlara gelebilmektedir. tonlamasına göre bazı sözler hakaret içerebilir. söylenen hakaret içerikli bu sözler ve küfürler muhatabının birçok özelliğine göre değişebilmektedir. kişinin bireysel özelliklerine göre (fiziksel) veya sosyal özelliklerine göre ( etnik, dini, sınıfsal...) kullanılan küfrün şekli değişebilir.
bu bağlamda milli tarihimiz boyunca, ki binlerce yıl öncesine dayanmaktadır, birçok toplum ile çeşitli ilişkiler içinde bulunduk.
özellikle içinde yaşadığımız anadolu içinde, son yüzyılı aşkın süredir, özellikle 1890-1930 arası çok zor günler geçirdik. bu zor günler içinde dedelerimizin yaşadıkları yerler işgal edilip, yağmalanıp talan edildiği zamanlar oldu. bu bahsi geçen zamanlar milletimizin kümülatif hafızasında travma olarak yer etti ve bilinçaltına işledi. yaşanan birçok olay, insanların sözel ifadelerinde kendine yer buldu. bu ifadelerden biri de küfürdür.
halk bilimcilerin yaptıkları çalışmalar sonucu bazı yörelerde "etnik küfür"ler tespit edilmiştir. bu yörelerde ilk sıra kars iline, ikinci sıra trabzon'a ve üçüncü sıra erzurum'a aittir.
çoğunlukla doğu ve güneydoğu anadolu bilgelerinde olsa da, ege ve akdeniz bölgelerinde de sıklıkla "etnik küfür"ler kullanılmaktadır.
bu etnik küfürlerden bazılarını yöresine göre ayırmadan örnek olarak vereceğim:
"ermeninin çıkardığı", "ermeni p.çi", "ermeni soyu", "ermeni dölü",
"rus bitmesi", "rus dölü", "sarı gavur", "rus balası",
"rum soyu", "rum tohumu", "rum p.çi",
"yunan gavuru", "yunan tohumu",
"bulgar tohumu", "bulgar dölü",
"çin askeri"
"fransız bozması"
"yahudi", "çıfıt", "israil, amerikan ve ingiliz"ler ile ilgili de tek tük küfürler mevcut.
görüldüğü gibi özellikle kurtuluş savaşı öncesinde ve kurtuluş savaşı döneminde savaşlar yaptığımız, zulümler gördüğümüz uluslar ile ilgili sözel ifadelerimize yerleşmiş küfürler mevcut.
bu ifadeleri ırkçılık olarak değerlendirmek ahmaklıktır. ırkçılık başka bir şey ve bunu "zenci" kelimesi ile beraber inceleyeceğim.
turk romaninda veya sinemasinda "arap baci" karakteri vardir. bu karakter ozellikle saray efradinin evlerinde hizmetci olarak calisan, fakat aile bireylerinden pek farkli bir muamele gormeyen kisidir. hatta bu "arap baci" bazen "sut anne" bile olur, yaslaninca evde saygi gorur. bu kisinin rengi ile ilgili hakaret, kucumseme veya ayristirma gorulmez.
oyle ki, benim fatma diye bir arkadasim vardi universitede, fatma abla hatta. kendisi epey esmer biriydi, izmirliydi. o zamanlar anlamamistim neden bu kadar esmer oldugunu. izmirin koyluk yerlerinin insanlari guneydogu insani gibi biraz kavruktur malumunuz. ben de oyledir heralde diye dusunmustum. meger kendisi "afro-türk"müş. simdi kendi kulturlerinin tanitimini yapiyor. ailesine ait akrabalarindan birkac fotograf gordugumde yabanci evlilik falan sanmistim. hani "bbg ali" var ya. oyle adamlar vardi. sonradan bu kisilerin bildigin turk gibi, ama afrika kokenli olduklarini gordum. erasmus ile buraya gelen afrikali ogrenciler gibi turkce konusmuyorlardi. ayni senin benim gibi fakat ege agziyla konusuyorlardi. kadinlari bildigin ege basmalari giyip, egeli gibi kusak bagliyorlardi. arastirabilirsiniz hatta link birakayim:
http://www.afroturc.org/afroturk-mu-dediniz mesela bu afro-turklerin "dana bayrami" var, gormenizi tavsiye ederim.
afro-turklerin kendilerine soylenmesinden en hoslanmadigi kelime "arap". zenci degil mesela. bunun nedeni bu topraklarda daha once "zenci" olarak otekilestirilmemeleridir. bu kisiler 15. yuzyildan beri bu topraklarda ve "biz biriz, ayniyiz gari" diyorlar. fakat "hey nigger!", "hey negro!", "hey zenci!" deseniz, bunu hakaret anlayip ustune alinan pek cikmaz. "hey arap!" derseniz insanliginizdan utanmaniz gerekecek derecede bir bok yemis olursunuz. bu afro-turkleri uzmeyin. kimseyi uzmeyin.
peki arap kelimesinde ne gibi bir hakaret var? bunu irkcilik sayabilir miyiz? bu ayri bir yazi konusu, belki bunu da baska bir yazida ele alabilirim.
öncelikle zenci kelimesi dilimize arapça'dan geçmiştir. kelimenin anlamı "siyah" "kara" demektir. bunun yanında osmanlı'nın en çok köle ithal ettiği yerlerden olan "zanzibar" adası ile de bir alakası olması muhtemeldir. oradan getirilen kölelere de zenci adinin verildigi, zanzibar'a "zenci adasi" da dendigi soylenmektedir. (zanzibar "tanzanya'da bi adadir)
bati dillerinde negro kelimesi de aynı şekilde "siyah" ve "kara" anlamındadır.
sonucta zenci ve negro kelimeleri siyah tenli insanlari kastederek kullanilan kelimeler.
zenci ve negro kelimeleri arasında koken ve anlam acisindan benzerlik olmasına rağmen bunlarin ayni seyi karsiladiginini soylemek söz konusu değildir. bunun sebebi batıya ve özellikle amerika'ya yerleşmiş olan kölelik anlayışı ile alakalıdır. orada bariz bir şekilde "negro" kelimesi hakaret içerirken, motamot çevirisi olarak gördüğümüz "zenci" kelimesi burada siyah ırktan olan kişilere söylenmektedir.
burada konu kolelik meselesine girmekte. doguda veya osmanli'da kole, evin icinden bir birey gibiyken (osmanli romantizmi yapmiyorum, hatta hic hoslanmam bu osmanli romantizminden) batida sanayi devriminin etkisi ile sanayide veya tarlada zorla calistirilan ucuz is gucudur. dolayisiyla yasanan sureclerin farkli olmasi, kelimelere yuklenen anlamdaki hakaret oranini da farklilastirmistir. (burada kolelik yoktur demiyorum, farklidir diyorum. hatta oylesine farklidir ki, marx "das kapital"in osmanli ve uzakdogu ile hic alakasinin olmadigini fark edince "asya tipi uretim tarzi"ni yazmak durumunda kalmistir.
tabi yazının başlarında belirttiğim gibi, ifadeler tonlamalara göre anlam değiştirebilirler. siz bugün afrikalı birine "hey! pis zenci" derseniz ırkçılık yapmış olursunuz. zaten bu ifade artık hakaret anlamı kazanmış durumda. gunumuzde batiya entegre olma cabalari beraberinde kulturel bazi ogelerin de aktarilmasini beraberinde getirmistir. misal "batinin ahlaksizligini almak" tabiri var ya teknolojisini alalim derken. oyle bir sey. dolayisiyla bazi kelimelere batililar gibi anlam yuklemeye basladik artik. bunun en bariz orneklerinden biri "zenci".
normalde düne kadar bu ülkede birine "zenci" denilmesinin sebebi ait olduğu milleti ya da ırkı göstermek içindir. "abi ilhan cavcav iki tane zenci transfer ediyo ucuza, sonra bu adamları iyi paralara bi güzel okutuyo" diye çok muhabbet dönmüştür. burada gecen zenci "pis zenci" "cahil nigger" "negro" ile ayni degil haliyle. hatta afrikalilarin hepsinin "arap" diye genellendigini bile goruyoruz bazen bu topraklarda. dedigim gibi, bu ayri bir yazi konusu.
normalde kimse kimseyi bu topraklarda "hey beyaz adam, hey esmer adam" diye çağırmaz. bir insana alçaltıcı bir tonlama ile "pişşt! sarı" diye seslenirseniz, (hatta "sarı pipi" diye bir hakaret var) o kişiye hakaret etmiş olursunuz. fakat bunun irkcilikla ilgisinin olabilmesi icin sarisin olmayanlarin sarisinlardan daha ustun meziyetlere sahip olduguna inanmak, hatta sarisinlarin hepsinin aptal, cahil, kaba olduguna inanmak gerekir. yapilan her hakaret irkcilik degildir nihayetinde.
zaman icinde olusmus bazi sembol nesneler de hakaret icerir. misal yolda tartistigim biri bana muz gosterse "al bunu bi yerine sok" demek istiyor diye anlarim. fakat bunu bir afrikaliya ya da zenciye gosterirseniz, hakaret etmis olmakla kalmaz, irkcilik yapmis da olursunuz. bu imgesel hakaret ornegi de, yine son yillarda kulturumuze girmistir. ozellikle son derece cahil kisilerin kulaktan dolma "darwin teorisi" bilgisi uzerinden yaptigi bu hakaret, tamamen taklittir.
bugun kullanilan anlamiyla zenci kelimesi de artik bati dillerindekine benzer bir hal almaya basladi. dolayisiyla artik zenci kelimesinin irkcilik icermedigini soylemek zor. zaten tonlamayla da bu kelimeye gereginden fazla anlamlar yuklenildigi goruluyor.
aristo mantigi ile yamyam kelimesi ile zenci kelimesinin de karistigi durumlar var. "butun yamyamlar zencidir" onermesinin karsiligini "butun zenciler yamyamdir" olarak kabul etmis insanlar da var. bu futbolda "adam yiyen" olarak da tezahur etmis durumda. aslinda bir mevki kastediliyor iken soz konusu mevkinin en iyilerinin zenci olmasi, onlara "adam yeme" yakistirmasi yapildigi gibi bir durumu da beraberinde getiriyor. bu tabir size "mantikli" veya "anlasilir" geliyorsa da kesinlikle hic hos degil.
ameller niyetlere goredir diye bir hadis var, bazi ifadelerimizde de niyetimiz, kelimenin anlaminin farklilasmasina sebep olabiliyor. sonucta bir kelimeyi herkes ayni niyetle kullanmiyor. bu da kelimenin toplum icinde karisik bir anlam icerigine sahip olmasina neden oluyor.
neyse, uzun bir yazi oldu.
negro ve zenci esittir siyah tenli kisi.
fakat negro esit degildir zenci. ( bence bir muddet sonra ayni anlama gelebilirler, degismeye basladi bile hatta).