gelmesi yanlış zaman olması dışında yaptığı üç- dört adet kritik hata var.
beni, antrenman temposundan ziyade takımı nasıl dengede tuttuğu önemlidir.
büyük takımlarda adalet duygusu çok çabuk yargılanır. kime formayı verdin kime vermedin.
oyuncular hemen konuşurlar..ayrıca büyük takım oyuncu psikolojisi farklıdır.
bazıları çok güçlüdür, bazılar sessiz. ama bilemezsin kimin ne kadar etkiliği olduğunu.
(bkz:
şelçuk inan)
konuya dönersek;
1-) (bkz:
18 şubat çaykur rizespor galatasaray maçı)
brumu'ya kadro dışı bırakması yanlış karardır.
ne olursa olsun kadro dışı özellikle genç ve potansiyelli oyuncularda moral açısından kötü etki yapar.
her şeyi geçtim bence bize puan kaybına sebep oldu.
2-) aynı maçta linnes çıkması ve semih sol bek pozisyonuna geçmesi tam anlamıyla rezaletti.
3-) bu kadar disiplinli bir adamsan yüreyecek hali kalmayan sabri ve hakan balta'yı adam gibi kesersin.
4-) eğer
* martin linnes ilk 11'de yoksa ömrün uzun değil.
ilk 18 değil, adam ilk 11 oyuncusu. o zaman bazı şeylerden kıllanmaya başlıyoruz.
benim gözümde tudor halen çok toy bir hoca.
bu kadar ağır başın olduğu yerde işi zor.
özellikle galatasaray medyası genç,yabancı hoca yemeye bayılır.
ama kendisinin gelir gelmez yaptığı hatalar yenecek cinste değil.
dediğim gibi; ya herkes gibi kurallara uyarsın ya da devrim yapar kahraman olur veya bitersin.