6401
bu tazminat işten kovulmasıyla alakalı değil diye biliyorum. takımın başında çıktığı ve devre bitmeden kovulduğu seneyi (2017-2018) şampiyon tamamladığımızdan kendisi ''bu şampiyonlukta benim payım var, şampiyonluk primimi isterim.'' şeklinde açtığı davayı kazandığından faizleryle birlikte bu tutar kendisine ödenecek.
not: hem normal hem de şampiyonluk tazminatıymış.
6402
galatasaray’a futbola benzeyen bir şeyler oynatan son teknik direktör.
6403
galatasaray'ı her derbi maçında anadolu takımı gibi oynatan teknik adam. her derbi maçta hatta basaksehir gibi takımlara karşı bile ezdiren teknik adam.
tek artısı takımın kondisyonunun iyi olmasıydı.
6404
45 milyon euro bonservis harcanan takımı en ihtimal 3. yapacak ve sonraki yıllarda çok daha fazla problem yaşamamıza sebep olacaktı. tam zamanında kovuldu. dursun özbek'in doğru yaptığı tek işti.
6405
galatasaray için oldukça yetersiz bir teknik direktördü. daha yetersizlerle kıyaslayınca iyi gibi durması kimseyi yanıltmasın.
6406
kümede kalma mücadelesi veren rizespor’dan içerde dört yememişti. yeseydi gerçek bir galatasaray hocası olabilirdi. çapı yetmedi yapacak bir şey yok.
6407
dördüncü dönemindeki fatih terim'den iyi olması, iyi td olduğunu göstermez. şu an takımın rezil durumda, teknik direktörümüzün ise evlat besleme peşinde olması, önceki bütün hocaları iyi gösteriyor. gerçi tudor çok kötü de değildi ama korkaktı. vizyonu galatasaray'a yetmiyordu.
6408
gs başında çıktığı 8 büyük maçta 7 mağlubiyet ve 1 beraberlik alırken takımımız sadece 1 gol atabilmiştir. takımımız başakşehir'den 5 yerken, bjk'den 3 yediğimiz için dua etmemizi sağlamıştır. geçmişe dönülecekse saçma sapan hoca bile olmayan adamlar değil, td kategorisine sokulabilecek adamlar için hayıflanılmalı. tudor nedir ya?
6410
psv'den değil başakşehir'den 5 yediği için badem gözlü olan, galatasaray tarihinin en rezil teknik direktörü.
6411
bugün gelsin kondisyoner olarak başlasın ama teknik direktör olarak adının anılması teklif dahi edilmesin.
efsane juventus kadrosunu 4.yapan pirlonun yancısı.
6412
galatasaray tarihinin hagi'den sonra gördüğü en büyük yeteneğin formasını ne oynadığı belirsiz belhanda'ya teslim etmiş zayıf karakterli bir teknik direktörden fazlası değil.
galatasaray'dan uzak olsun.
6413
bir kısım taraftarımızın hayatı uçlarda yaşama hastalığını sürekli ortaya koyan teknik direktör. biri gördüğümüz son büyük hoca diyor, diğeri gördüğümüz en kötü hoca diyor.
tudor ikisi de değildir. hayat bu kadar siyah beyaz değil. fatih terim ile insanlık tarihinin görüp görebileceği en kötü futbolu oynuyoruz kabul ama bunu eleştirmek için tudor’u övmek gerekmiyor. ya da tudor’un büyük maçlardaki tecrübesizliği gerçekte tabanca gibi bir takım yarattığı gerçeğini de değiştirmiyor.
neden önümüze bakamıyoruz anlamıyorum, illa birbirinizle sidik yarıştırmak zorunda mısınız, tudor yaşandı bitti. o kadar iyi olsaydı bizden sonra da bunu görebilirdik sanırım değil mi? bizim elimizde bir cenaze var bunu kaldırmamız lazım, her terim eleştirisinde ortaya tudor muhabbeti atanların kripto terimci olduklarını düşünmeye başladım artık.
6414
ben kendisinin taktik konusunda iyi olduğunu düşünenlerdenim bu arada ama kendisi insan yönetimi konusunda bir o kadar rezalet bir hocadır.
iş hayatında da böyle tipler var. işinde iyi diye müdür yapılan ama insan ilişkileri rezalet olduğu için biriminin içine eden bir sürü yönetici bulunmakta.
demem o ki insan yönetimi çok ayrı bir meziyet ve kendisinde bu meziyetin olmadığı çok açık. anca yardımcı hoca olabilecek bir kişi benim gözümde.
6415
şu an tecrübe kazanmıştır, fakat bize geldiğinde özellikle insan ilişkileri konusunda çok kötüydü. muhtemelen futbolcular tarafından da pek sevilmiyordu. ilk haftalarda oynattığı efsane futbol, bence sonrasında bu sebeple rezil hale geldi.
6416
ozellikle kotu maclardan, donemlerden sonra o kadar cok lafi geciyor ki; kabul ediyorsa gelsin terim'in yardimcisi olsun, herkes rahatlasin dedigim antrenor. hos terim yetki verir mi tartisilir ama yakinilan eksiklikler (kondisyon, antrenman teknikleri, fiziksel ve hizli oyun v.s.) icin belki yaralarimiza merhem olur.
6418
benim anlamadığım neden 5 yedi 3 yedi diye gömülüyor.. dünya'da fark yemeyen teknik direktör mü var? fatih terim ilk geldiğinde 44 yaşındaydı sanırım. fener'den 4 yemişti. teknik direktörlük macerası başlamadan bitmeliydi bu zihniyete göre. yıllar geçti uefa kupası kazandı, geldi 6 yedi bu sefer. 2010'lu yıllarda geldi yine 5-6 yedi avrupa'da. son gelişinde avrupa'da hâlâ 5-6 yiyor. rize'den, sivas'tan, hatay'dan, aksihar'dan 3-4 yedi.. bakın fatih terim'in kariyerini baştan yazdım. size göre bu adamın teknik direktör bile olmaması lazımdı ya.. çünkü 38 yaşında bir hoca fark yiyince hemen notunu veriyorsunuz.
burada konu ne tudor ne terim. tudor belki dünyanın en kötü hocası da olabilir ama ne zaman terim yokken yabancı bir hoca gelse aynısı yaşanıyor. terim'e gösterilen sabrın ve desteğin 10'da 1'i gösterilmiyor.
üstünden 4-5 yıl geçti hâlâ kondisyoner diye dalga geçiyor bizim taraftar. koşan takım kötü bir şey sanki. şimdi görüyorsunuz ne kadar tempolu futbol oynuyoruz(!)
6419
galatasaray'in eski teknik direktörü. kendisinden sonra aynı sezonda takımımızın başına geçen efsanemiz fatih terim elde aynı malzeme olmasına rağmen kendisinin belirli bir zaman aralığında oynattığı göze hoş gelen eforlu futbolu sahaya koyamamıştır. kendisi çok iyi bir teknik direktör değildir ve muhtemelen kariyeri boyunca çalıştırdığı en büyük kulüp galatasaray olacak. fatih terim ile kariyeri kıyaslanamaz bile. fakat bir gerçek var o da şudur ki aynı malzeme ile fatih terim'den çok daha iyi futbol oynamıştır. kendisiyle dalga da gecilse kotulense de bu gerçeği kimse değiştiremez.
6420
bugünkü fatih terim sağ cebinden iki sol cebinden üç tane tudor çıkarır. teknik direktör takıma kondisyon kazandırmak için değil, taktik ve motivasyon kazandırmak için rol alır. genç futbolcuları geliştirmek de artısıdır. özellikle motivasyon için oyuncular üzerinde pozitif etki ön koşuldur ve tudor’da pozitif etki nerdeyse sıfırdır. hatırlayalım kendi aldırdığı oyuncular bile son maçtan sonra onunla olmamak için otobüse binmemişti. türkiye’ye gelmeden önce yunanistan’da futbolcularla yaşadıklarını tekrara gerek bile yok.
tudor döneminde tek derby kazanamadığımız gibi başakşehir gibi takımlardan bile dörder dörder yemeye başlamıştık. ilk sekiz haftadan sonra takım pike yapmış yere çakılmak üzereydi. hem de tarihin en yüksek bonservisli futbolcularına rağmen.
sandelyede oturup takımı yönetse bile fatih terim tudor’dan daha iyidir.
6421
günah çıkarmak için hakkında bir kaç şey karalamak istediğim teknik adam. çünkü gerçekten büyük haksızlık etmişim. iyi hoca, kötü hoca tartışılır. henüz kariyerinin başında toy bir teknik adamdı. galatasaray için yetersizdi ve gitti. ama gel gelelim adamın kovulmasını sağlayan performans, terim'in övüldüğü, hatta kendi futbolunu kendi övdüğü futboldan bile fersah fersah iyi.
her şeyden önce lafının altını dolduran bir adam. bunun ne kadar önemli olduğunu şu 3 senelik süreçte suratımıza vura vura öğrettiler sağ olsun. tüm basın kendisine yüklenmesine rağmen sakince kuracağı takımı, nasıl bir futbol oynayacağını, henüz yeni bir takım olduğunu, kadro tamamlandığında her şeyin çok farklı olacağını söylemişti. lig başladıktan sonraki 8 hafta boyunca da galatasaray tarihindeki en baskın oyunlardan birini oynadı. bunu da öyle babel, falcao, diagne, halil, andone, muhammed, onyekuru, kerem, feghouli, arda arasından seçmece yaparak değil, zil takıp yolladığımız tolga ciğerci, gomis ve rodrigues'le yaptı. seri-lemina-nzonzi-belhanda-taylan arasından seçmece yaparak değil, belhanda, fernando, ndiaye ile yaptı.
daha sonra çıktı dedi ki ''oynadığımız futbolu çözdüler''. çünkü o zamanlar bir futbol oynuyorduk. ''değişime gitmeliyiz(?)'', yine dediğini yaptı ve değişime gitti, değiştirdiği oyunu da oynayamadık ve kovuldu. tertemiz bir kariyer.
3 yıl boyunca her maçın ardından bi ''beklenen, istenen galatasaray''a dair muhabbet döndürme yok, transfer döneminde ''bi bildikleri vardır'' diyip falcao-seri-lemina-nzonzi-babel voltranını oluşturma yok, 6 ayda bi yeni bir takımdan bahsetmek yok, canı sıkılınca ocak ayı demek yok, yok ya. yapamadı, yapamadığını da kabul etti. gönderildi.
artık iyi hatırlayacağım seni.
6422
gelie gelmez olmayan otoritesini göstermek için bruma ve sneijder ile takışıp onları takımdan yollayan, zayıf karakteri yüzünden asla büyük hoca olamayacak kişidir.
6423
kendisinden sonra gelenin de kötü olması nedeniyle kendisini övmenin anlamsız olduğu teknik direktör. bu ülkeye ne teknik direktörler geldi, bu adama daha kariyerinin başındayken transfer konusunda verilen güç hiçbirine verilmedi. yıllarca bu adama verilen kadro yüzünden kiralık oyunculara musallat olduk, parasızlıktan kendisinin kadro dışı bıraktığı donk'a devre arasında kurtarıcı olarak sarılmak zorunda kaldık. bu adamın sosyal becerileri ciddi şekilde sıkıntılı. kendisinin hiçbir alanda yöneticilik yapacak karakterde olmadığını düşünüyorum.
6424
insanların ne kadar balık hafızalı olduğunu gösteren teknik direktör. sene başında ostersund'a elenmisti. üstelik bunu yaparken adamlara karşı doğru düzgün pozisyona bile giremedik. bugün st johnstone, randers üzerinden eleştiri yaparken bu da akliniza gelsin. adam 1 hafta daha geç gitse şampiyonluktan olacaktık.
benim anlamadığım nokta terim gidince farklı şeyler yaşayacağını düşünen taraftar. mancini döneminde deplasmanda mac kazanamiyorduk, prandelli dönemini anlatmaya gerek yok, hamza döneminde kimse memnun değildi, denizli kalu beladan kalma taktikle oynuyordu, jor taktiksel anlamda gördüğüm en tahmin edilebilir adamdı ve sonrasında tudor geldi zaten.
yarin "suanki yapida" okan gelince siz sanıyorsunuz ki farklı olacak. okan'i isteyenler mümkün değil senede 5 basaksehir maçı izlememiştir. hea izleyip de okan gelsin diyorlarsa diyecek kelime bulamıyorum. basaksehir şampiyon olduğunda bile çoğu maçta mahkum oynadı.
alman gelsin diyenler ise beyler 80'lerde olsak ok derdim ama şuan alman biri gelse tff'de ki toplantılarda biz konuşulurken aşama "kafir, sunnetsiz" derler. şuan ülkede ki konjekture bu kadar uzak olmayin.
6425
kötü hoca demeyeceğim ama çok eksiği olan hocadır bence. diğer yandan burada kendisini övenlere de katılmıyorum. birincisi öyle bir bütçe buradan birimize verilse o da fena bir takım kurmazdı. ikincisi o kurduğu takım ile nihayetinde başarısız oldu ve üçüncüsü asla övüldüğü kadar iyi bir futbol oynatmadı. o dönem ben de içerideki maçlarda ilk 4 5 hafta boyunca çok beğendim galatasaray'ı. hele hele fernando'yu kullanma biçimi muhteşemdi. defansif orta saha mevkisi için bir fenomen olabilecek kadar iyiydi fernando'nun o ilk haftalardaki performansı. ancak şimdi youtube'dan açıp izlediğinizde de görebileceğiniz üzere aşırı hırs, kondisyon ve motivasyona iç sahada seyirci desteği de eklenince birkaç haftalık saman alevi gibi parladı galatasaray. oysaki işler kötü gittiğinde aslında ne kadar kırılgan olduğumuz ortaya çıkmıştı. deplasmanlar faciaydı ve şimdikinden daha kötü bir futbol vardı.