resim
Igor Tudor
Görev:Teknik Direktör
Takım:-
Yaş:46
Uyruk:Hırvatistan
  • 4251
    29 ekim 2017 trabzonspor galatasaray maçında maalesef yine sınıfta kalmış hocamız. kendisi bu maçta beni çok fazla hayal kırıklığına uğrattı. bana göre yaptığı yanlışlara madde madde değinmek istiyorum.
    - rıza çalımbay'la antalyaspor'un başındayken oynamış olmamıza rağmen bugün trabzonspor'un oyun anlayışına yeterince hazırlanmamış olmamız. o maçta da sezonun en kötü oyununu oynamıştık. antalyaspor önde baskı kurmuş ve uzun toplarla hücuma çıkmıştı. bugün de trabzonspor aynısını yaptı ama biz buna cevap üretemedik. tudor'un maç sonu açıklamalarını da bu durumun acı bir itirafı olarak görüyorum.
    - takımı psikolojik olarak iyi hazırlayamaması. bugün oyuncuların gergin oldukları ortadaydı. gol yedikten sonra bu gerginlik iyice arttı. hırs, istek ayrı; gerginlik, öfke ayrı. fizik olarak takımı iyi hazırlayan tudor'un takımı mental açıdan özellikle zor maçlara hazırlama yönünde başarılı olmadığı görülüyor.
    - maça başladığı plan ve 11 üzerinden tudor'u eleştirmeyeceğim. ancak ilk yarıda oynanan oyun ve özellikle kırmızı kart sonrasında yaptıkları ve yapmadıklarıyla maçın kaybedilmesinde çok önemli rol oynadığını düşünüyorum.
    - yapmadıkları, sahada dripling üzerinden tehdit yaratabilecek belki de tek oyuncumuz feghouli kırmızı kart gördükten sonra, zaten kanatları kullanmakta ve hücum etmekte zorlanan takıma rodrigues'i devrede sokmaması. yeterince hücum etmeyi düşünmemesi, özellikle hücuma çıkamadığımız dakikalarda savunma hattını öne çıkarıp baskılı oyun oynamak yerine beraberlikten memnun görünüp rakibi geride karşılatması. önceki maçlarda takım iyi giderken rotasyon oyuncularını takıma yeterince sokamaması.
    - yaptıkları, gole ihtiyacımız olan maçta 55. dakikadan gomis'i çıkarması. eren oyuna girebilir tabii ki gol ararken ama gole en yakın isim gomis'in çıkması saçmalıktı. rodrigues, linnes, serdar gibi takım içinde ağırlığı çok olmayan, ancak ilk haftalarda takıma önemli katkı sağlamış isimleri çok kolay kesmesi. tabii ki 11 kişi oynayacak, birilerinin yedek beklemesi gerekiyor ama iyi oynayan oyuncuyu kesip yerine hazır olmayan oyuncuyu soktuğunuzda ikisi de bu durumdan kötü etkileniyor.
    kendisine bu hafta önemli görev düşüyor. umarım gerçekten yaptığı hataları fark etmiştir ve gereken dersleri çıkarmıştır. galatasaray'ın başında olduğu sürece desteklemeye devam.
  • 4252
    kimse defans yaptırma demiyor. ama ne zaman "defans yaptı" denilse kontraya çıkamadan gol yiyerek maç bitiriyoruz. maç olur, atarsın, öyle bir kapanırsın ki rakip 30 metreden şut atar, kaleni dahi tutmaz. ama ligin daha başlarında, formsuz, eksik trabzonspor'a karşı bunu yapmamalısın.

    çok mu zordu badou-tolga-fernando orta sahasını rodriguez ve feghouli kanatlarıyla tamamlamak?
  • 4253
    büyük maçlardaki sıçışlara devam eden hoca. enteresan gerçekten adam 6 derbiye çıktı attığı gol 1, galibiyeti yok.

    garry rodrigues'in bugün ki maçta en geç 35'de oyuna girmesi gerekiyordu almadı.

    aldı hah giriyor dedik aynı anda gomis-eren değişikliği yapıp garry değişikliğini de nötrledi.

    bu adam büyük maç serisi yapmadan desteklemeyeceğim, ha bu kimsenin umrunda olur mu ? olmaz. ama benden böyle.

    (bkz: 29 ekim 2017 trabzonspor galatasaray maçı)
  • 4254
    hala öğrenemediği büyük bir gerçek var. **

    türkiye ligi'nde derbilere ikinci yarı odaklı plan yaparak çıkmak çok büyük risktir. "ya zaten rakip ikinci yarıda düşecek, ben ilk yarıda oyunu tutayım, ikinci yarıda fişi çekerim" dersin ama ilk yarıda kötü aile çocuğunun biri sana kırmızı kart verir, rakibe gol hediye eder, oyuncularının sinirleri gerilir ve bum, işler birden tersine döner.

    ondan sonra bir de dalyarak ordusundan "ya hakem doğradı diyorsunuz ama ilk yarıda kaleye şutunuz yok, geçin bu ayakları" diye martaval dinlersin. takımın ofansif gücü neyse ilk dakikadan itibaren sahaya yansıtmak ve mümkün olan en kısa sürede öne geçmek zorundasın. beklersen hakeme de fırsat verirsin, son dakikalarda rakip yerden kalkmaz, cezasahasında elle oynar hakem çalmaz, iter-çeker kart çıkmaz.

    çünkü burası türkiye tudor. rakibini ilk dakikadan itibaren hataya zorlamazsan bu sefer hakem senin üstüne oynamaya başlar. kontrollü oyun yalnız skor avantajını ele aldıktan sonra düşünülecek bir taktiktir.

    artık bu tuzağa düşme. trabzonmuş fenermiş bu takımın osuruğundaki rayiha etmezler. çık kayseri'ye kasımpaşa'ya nasıl oynuyorsan bunlara karşı da öyle oyna. bu ligde özel olarak oyun planı belirlenecek iki takım var, biri beşiktaş diğeri başakşehir. diğerlerine ilk yarıda yüklenip maçı kopar artık.
  • 4255
    selçuk inan'dan 29 ekim 2017 trabzonspor galatasaray maçından ne bekledi acaba? adamlar cayır cayır bağırıyor bir haftadır, bu maç bizim çıkış maçımız olacak diye. kendi evinde oynuyorlar ve baskı yapacaklar belli. bu baskıda selçuk ne yapabilir? topla çıkabilir mi? hayır. ileriye pas atabilir mi? hayır. dönen topları alabilir mi? hayır. boşa çıkıp pas istasyonu olabilir mi? hayır. selçuk'tan faydalanabiliyor dedik onu da şaşırdı. maç selçuk'un oynayabileceği maç değildi. zaten senin orta sahanda pasla çıkabilen fernando, topla çıkabilen badou var. senin yapman gereken rakibin baskısını kırabilmek için ileride pas istasyonu oluşturmak. sağ kanat feghouli, forvet gomis pas istasyonu olur ama sadece iki tane olur. sen forvetin arkasında ve sol kanatta da pas istasyonu oluşturmalısın ki baskı yeme. yedek kulübesi zayıf, kabul ediyorum ama çözüm üret de mi? mesela

    muslera
    denayer maicon serdar linnes
    ndiaye fernando
    mariano feghouli garry
    gomis

    şeklinde çık sahaya. en teknik oyuncularımızdan biri mariano, hücumu da seviyor. feghouli forvet arkası oynamışlığı zaten var. şu kadro hem savunma yapar, hem ileride daha rahat top tutardı. bu maçta kazandığımız tüm toplar ileride top tutamayan tolga, selçuk gibi oyuncular yüzünden geri döndü. tolga'nın ilk yarıda aldığı toplardan birini garry alsa belki şuan galibiyeti kutluyorduk. hoca hata yapıyor ve bunu tekrarlıyor. bu seneden umudum kalmadı.
  • 4256
    70 80 arası neyse de 53. dakikada gomis'i oyumdan almak nedir. bu adamın yıldız oyuncuları yönetememe sorunu var. ve wesley sneijder'i bu adam yüzünden kaybettik. wesley sneijder'in saha dışını bilmiyorum da, saha içinde 4 yıllık süreçte disiplinsiz hareketini hatırlamıyorum. belhanda'yı çok net yedeklerdi ki 29 ekim 2017 trabzonspor galatasaray maçında çok net ihtiyacımız olabilirdi.
  • 4258
    oynayan sistemi ve stratejiyi kendi elleriyle bozan hoca.

    defanstan baslayalim. denayer istedigi kadar havalimaninda sabahlasin serdar aziz'in oynadigi topu oynayamiyor. yillarin yabanci hayrani ben kuruyorum bu cumleyi. denayer daginik ve dikkatsiz ayrica oyun kurarken karsisina rakip gelmeden pas atarak arkadaslarini baski altinda tutuyor. dripling yaparak arkadaslarini marke eden oyunculari uzerine cekip pas atmali.

    sol bekte linnes belki hizli ve cevik ama pas kalitesi latolevici'nin zekati etmiyor. hele denayer'le beraber yaptiklari pas hatasinin haddi hesabi yok. asamoah gelse de kurtulsak.

    selcuk'ta israr neden anlayabilmis degilim. defansin arkasina top atma ihtiyacimiz neden olsun ki? isleyen bir sistemi var bu takimin. aslan gibi pres yapan takimi bu les oynatmak icin duraganliga mahkum etmek nedendir? elinde hem tolga var hem rodriguez var. at ndiyayeyi one, koy tolgayi fernando'nun yanina ver coskuyu sagda feghouli solda rodriguez'le. nedir yani? selcuk olmuyor iste.

    gomis sana ne etti? ya da eren sana ne verdi? ama ben biliyorum derdini. orta gol oynatiyorsun. ama daha dakika 60 be abi. hatta cikar defanstan birini oyle al ereni ha 2 0 ha 3 0 ne farkeder?

    kimse kusura bakmasin ama tudor 2 buyuk macta sinavini veremedi. haftaya sikintisi cok yok iceride genclerle oynuyor. gerci kimse fenere yatan gencleri beklemesin. feghouli yerine rodriguez oynayacaktir. belhanda donuyor sanirim. ndiaye yerine ne yapacak gorecegiz. isi zor. acilen buyuk mac kazanmali.
  • 4259
    galatasaray sözlüğün çoğu üyelerinin ben haklı çıktım demek için başlığına üşüştüğü hoca. tecrübesiz olabilir, hata yapar ama kötü hoca değildir, daha iyi hoca olmayı öğrenecektir. başaracaksın hocam... ibne basını, leş spor yorumcularını geçtim kendi taraftarına rağmen kazanacaksın. umarım sen kazandığın zaman da aynı arkadaşlar çıkıp 'biz yanılmışız' diyebilir.
  • 4260
    29 ekim 2017 trabzonspor galatasaray maçına resmen beraberlik için çıktı. tv başında delirdim. ne hakeme ne de trabzon seyircisine... sadece tydor'a sinirlendim. ozguveni bitmiş trabzon'a 4 tane aynı tip, hücum yönü zayıf orta saha ile cikmasi resmen rezalet! sadece 2 adamla hucum ettik. zatwn feghouli de çıktıktan sonra bu maçı kazanabilecegimize olan inanç sıfırlandi. korkak bir teknik direktör ne yazık ki.

    baskiyi da kaldiramiyor belliki. gitti sezonun en önemli 2 maçında saçma sapan üçlü savunma ile kanatsız oyunu denedi. düşünüyor cubku bu maçları etkisi altında kalıyor.
  • 4261
    29 ekim 2017 trabzonspor galatasaray maçında trabzon'un denayer üzerine oynadığı savı bu maçın özetidir. yukarılarda yazılmış tebrik ediyorum yazanı da. tudor topçusunu satmamak için orada değişikliğe gitmemiş olabilir bilemiyorum. 2 maçla ben demiştimci tayfa türedi ama onlara rağmen, federasyona rağmen, hakemlere rağmen sezon sonu tudorlu galatasaray şampiyon olacaktır. kendisine güvenim tam. kimse tüm maçları kazanamaz elbette kayıp olacak, önemli olan lig bittiğinde nerede olduğun.
  • 4262
    29 ekim 2017 trabzonspor galatasaray maçında taktiksel olarak rıza çalımbay tarafından ezilmiştir. rıza çalımbay resmen tecrübesiyle tudor'u alt etti. bu maçtan ders çıkarması, selçuk inan'dan fazla bir beklentiye girmemesi gerektiğini anlamıştır diye ümit ediyorum. böyle mağlubiyetlerden gereken dersi çıkarmazsa hem bizim hem de kendisi için hazin bir son olur.
  • 4263
    29 ekim 2017 trabzonspor galatasaray maçı'ndan sonra gidip kime kızalım mahmut'a mı kızalım. evet takım üzerine oynanan oyunlar olduğu belli, hakemler her hafta bizi kalınından doğramaya devam ediyor ama takımın buna karşı bir direnç, reaksiyon göstermesi gerekmez mi? bu kıpırdanmayı yaratacak, takımını kenardan ateşleyecek ve en önemlisi takımı her türlü olasılığa taktiksel ve mental anlamda hazırlayacak olan kim?

    son 2 haftada gerçekten doğru düzgün bir taktiğimiz var mı yok mu belli değil, futbolcular sanki maç bitse de gitsek havasında ve ben bunun faturasını nedense teknik direktöre kesemiyorum çünkü ben demiştim demek için bekliyormuşum. kimse de kusura bakmasın ama her ne olursa olsun son 2 haftada kaybettiğimiz 5 puanın ilk sorumlusu igor tudor'dur. eğer takımın çıkar takır takır top oynar ve hakem gelip sana engel olursa o zaman kimse sana laf edemez, ama 2 haftadır nedense bir kişi bile çıkıp çok güzel top oynadık ama hakem bizi katletti diyemiyor.

    umarım bu gelip geçici bir dönemdir ve igor tudor'un tecrübesizliğinden kaynaklanıyordur, yoksa daha kötüsü ile karşılaşabiliriz. sezon başında avrupa'dan elendiğimizde kendisine çok kızdım, çok küfürler ettim ancak lig başladığında öyle yada böyle takımda bir fark yarattı ve bende kendisi hakkındaki fikirlerimi değiştirmeye başladım, her ne kadar son haftalarda bizi çıldırtsa da kendisine güvenmek istiyor ve sezon sonu kupanın ellerinde yükselmesini istiyorum.
  • 4265
    ligin en kotu savunma yapan takimina karsi 8 defansif oyuncuyla cikan hoca. akhisarin falan 6 attigi takima mac boyunca 3(üç) sut cekebildik. kesinlikle hakem falan demeye gerek yok dunun bas sorumlusudur. selcuk, ndiaye ve fernando'yu ayni anda aykut bile oynatmaz be kardesim. hadi tolga kanat oynuyor diyelim onu saymiyorum bile. neyden korkuyorsun bu kadar akil alir gibi degil ya. adamlarin biraz ustune gitsen atacaksin zaten. umarim 2 haftadaki hatalarindan ders cikarir yoksa bu derbi performansiyla devreyi 2. 3. sirada bitiririz.
  • 4267
    atsan atılmıyor, satsan satılmıyor. bunu göndersen yerine gelen bunu aratıyor. öyle çapsız "hoca"lar geldi ve öyle rezillikler yaşandı ki, yerine koyacak hoca da bulamıyoruz. gs sözlük yazarlarını zorlasan zorlasan, belki terim der. onun dışında gelecek herhangi bir hocanın başarılı olma şansı maalesef yok. terim dediğin iki ucu egolu değnek, yönetim istese o yönetimi istemiyor.
  • 4268
    an itibariyle yetersiz hoca.
    belki çok başarılı bir yardımcı antrenör olabilir ama kimin yanında?
    şu an galatasaray'ın sıkıntısı düşen marka değeri. feghouli, gomis gibi avrupa'da ses getiren transferler yapıldı ama, 4-5 sene önce çıktığımız seviye ve edindiğimiz marka değerinin çok çok altındayız. yabancı sınırlamasıyla önü kesilen, ffp kısıtlamaları yüzünden avrupa'dan uzak kalan, sportif başarısızlıkla maddi imkansızlıklara gömülen bir galatasaray var ve şu an bu imajdan tam olarak kurtulabilmiş değiliz. böyle bir ortamda kariyerli bir hoca zaten çalışmak istemez. mücadele arayan, kariyerini bu mücadele ile şekillendirmek isteyen hocalarla çalışabiliriz ancak. ve tudor bu hocalardan biri.
    kurulan bu yeni futbolcu ekibinin, tudor'la birlikte yükselip başarı yakalamasını umut etmekten başka çaremiz yok.
    yeni transferlere rağmen tudor'un elinde çok kullanışlı bir kadro olduğunu düşünmüyorum. savunma hatta ve önlerindeki ikili oturmuş diyebiliriz. ama ileride gomis'in yıpratıcılığı, kanatların önde basıp rakibi eksik yakalaması dışında bir oyun planımız yok.
    ersun yanal fenerbahçe ile bu şekilde şampiyon olduğunda arkasında hakem desteği de vardı.
    tudor'un da şampiyonluk yaşama ihtimali yüksek. ama yazının başında belirttiğim gibi; an itibariyle kendisi yetersiz bir hoca.
    yakın gelecekte büyük maçlarda, derbilerde dominant bir oyun görebileceğimizi sanmıyorum. bu oyunu göremediğimiz her gün, çanlar tudor için çalmaya devam edecek.
  • 4269
    fenerbahçe ve trabzonspor maçlarındaki hakem standardını gördükten sonra, taktiksel hatalarını puan kayıplarının majör sebebi olarak değerlendiremeyeceğim teknik direktörümüz.

    yine de değinmek gerekirse, en büyük hatayı selçuk'u ilk 11'e alarak yaptığını düşünüyorum. bu takımın alamet-i farikası, top rakipteyken proaktiflik, yani rakibi beklemeden her alanda baskı. galatasaray bir profesyonel beyaz yakalı olsa, linkedin'deki cv'sinde meslek olarak pressing specialist minvalinde bir şeyler yazar, bu bir muhasebecinin muhasebe ile ilgilenmesi kadar net bir gerçek, tartışmaya kapalı. bu işleyen düzeni kuran da tudor'un kendisi. bence selçuk'u oynatarak kendi kurduğu düzene ihanet ediyor, zira selçuk'ta savunmada proaktif olabilecek bir kondisyon maalesef yok. futbola ciddi mesai harcayan arkadaşlar twitter'da çok güzel görüntülü analiz yapıyor, onlar kadar bu işlerden anlamadığım için burada bir link paylaşamayacağım ama aklımda kalan iki pozisyon var, ikisi de ilk yarıdan.

    ilkinde her zamanki gibi rakip sol kanadına kendi yarı alanlarında baskı uyguluyoruz, gomis, feghouli ve mariano baskı üçgenini kurmuş, rakip sol oyuncusu göbeğe oynamak zorunda kalıyor. bizim sezon başından beri görmeye alıştığımız, baskının göbekte topu alan oyuncuya belhanda veya tolga-belhanda ikilisi ile devam etmesi, ancak gomis, feghouli ve mariano arkalarına döndüklerinde bir şokla karşılaşıyorlar zira göbekte topu alan adam bomboş önüne bakıyor. selçuk 30 metre geride kalmış, ön alana baskıya gelememiş. dediğim gibi, keşke görüntüsü olsa, gomis'in yüzündeki hayal kırıklığı net belli oluyordu. sonrası zaten ortada, trabzon orta saha hakimiyetini alıyor, 3. bölgeye rahatça geliyor.

    ikincisinde ise rakip, orta sahanın kendi hücum yönlerine göre sağ yarısında rahat paslaşarak sağ bek ve sağ iç oyuncularını bizim ceza sahamızın biraz çaprazında topla buluşturuyor. buradaki ikinci bölge baskısının eksikliğini, rakibin sürekli boş adamı bulabilmesini gomis hissedip insiyatif kullanıyor ve rakip sağ kanat oyuncusunu ceza sahasına kadar takip edip pas kanallarını tıkamaya çalışıyor. yani saha içindeki ölü noktalarda aktif dinlenmeye çekilen selçuk'un yerine pas kanalını kapatmaya takımın en ileri uç oyuncusu geliyor.

    sözün özü, orta saha ve forvet bölgesinde proaktif savunma oyununu oynayamayan bir oyuncu bile galatasaray'da işleyen çarkı bozuyor. tudor'un bence bunu görmesi gerek ancak, ilk cümlede söylediğim gibi, bunlar puan kayıplarının majör sebepleri değil, zira hakemlerin kafası eyyamda değil de oyunun kurallarında olsa, fenerbahçe maçında ozan tufan, trabzon maçında da bero'nun kırmızı kart görmesi gerekecek, biz değil rakiplerimiz 10 kişi kalmak zorunda kalacaktı. naçizane fikrim, taraftar olarak enerjimizi galatasaray'ı saha dışı oyun ve entrikalarla aşağı çekmeye çalışanları engellemeye, ipliklerini pazara çıkarmaya harcamalıyız.
  • 4271
    kendisini ve takımını biliç dönemi beşiktaşlarına benzeten hiçbir büyük maç kazanamayıp, anca anadolu takımlarını süpürebileceğini anlatan bir yazı okumuştum. tabi ki hassiktir lan deyip geçmiştim ancak bazen acaba demiyor değilim. ne zaman seviyesi biraz yüksek bir takımla oynasak takım acayip gergin ve baskı altında gözüküyor. tudor ise saçma sapan oyuncu tercihleriyle her zamanki oyunundan taviz veriyor. hakemlerin bilmem ne çocuğu olmasını bir kenara koyarsak oyuncularımız da mal mal işler yapıyor. biliç ve beşiktaşin elinde o zamanlar cidden tecrübesiz ve genç bir kadro vardı. bir nebze bu durum anlaşılabilirdi. tudor ise ligin en taşşaklı ve lider ruhlu oyuncularına sahip bu karakterlere rağmen gider başakşehir maçınıda alamaz ise maalesef bendeki kredisini tüketecek. bu takımın biliç'in bebeleri ile aynı senaryoyu yaşamasını kalbim kaldırmaz...
  • 4273
    başakşehir ve beşiktaş maçlarından en az 3 puan çıkaramazsa yerine fatih hocanın getirilmesi lazım. fatih hoca gelmeyecekse de sene sonuna kadar değiştirmeye gerek yok. yerine gelen adamı 3 ay sonra kovmaya çalışırız nasıl olsa. geçmişte defalarca yaşadık.

    29 ekim 2017 trabzonspor galatasaray maçında gomis'ı çıkarmak yerine çift forvete dönebilirdi. fatih hoca bunu yapardı. geri çekilme zamanlarında bile forvet alan bir adam. meşhur 2-3 lük schalke maçında rakip haldır haldır gelirken savunma yerine umut'u alıp fişi çeken hoca. biz buyuz, yensek de yenilsek de hücum oynamalı bu takım. yenileceksek bu şekilde yenilelim. serdar varken denayer oynamaz, hadi selçuk'un konya maçındaki performansına kandı. ama aynı tas aynı hamam herif. adamlar bir fernando'ya baskı yapıp bizi tuş edebiliyor. bu kadar kolay olmamalı. koskoca takım buna bel bağlıyor. başka taktik yok ? fenerbahçe maçında tam zorlamaya başladık belhanda atıldı. bekledi çıkarmadı. hakemler zaten alttan alta, bazen de aleni şekilde oyuyor, penaltıyı, kırmızıyı vermiyorlar. tudor da teknik adamlık performansıyla yardımcı oluyor. çok ciddi hatalar yapıyor. umarım hepsinden ders alır. yoksa 3-4 haftaya alev alır buralar. şimdilik kaybedilmiş bir şey yok. elbet yeniliriz, olur böyle. hala lideriz 5 puan farkla. asıl problem tudor'un yaptığı ciddi hatalar ve büyük maçları kazanamayarak gelecek için şüphe uyandırması.
  • 4275
    hakemlerle yırtmaya çalışan kişi. yok kardeş, benim karnım tok.

    hemen hemen aynı oyunla antalya'da 2 puan bıraktığı rıza çalımbay'a, daha kötü bir trabzon karşısında 3 puan bırakmıştır. iki maçta da aynı şeyleri görmedik mi? "şutumuz yok, orta sahada etkisiziz ve pozisyon bulamıyoruz".

    burada ya bir "inat" var ya da "basiretsizlik". ikisi de birbirinden beter.

    elinde ciddi bir kadro var. evet yedek kulübesi ve sol kanadı kötü. ama bu takım, akhisar'dan 6 yiyen trabzon'a anca 80. dakikada 1 şut atabiliyorsa burada başka şeyler aramak gerekiyor.

    hep ne dendi? "tudor bir takım yaratmaya çalışıyor, kişilere bağımlı oyun oynanmayacak". sonuç ne? belhanda ve feghouli olmayınca takım bırakın pozisyon üretmeyi, atak yapamıyor. zaten futbol böyle bir şey değil. yetenekli oyunculara 3 basamaklı milyon eurolar boşa ödenmiyor. kimse masal anlatmasın. iyi oynayacaksan iyi futbolcun olacak.

    iyi futbolcumuz var. ama ne yazık ki 2 hafta üst üste takımın en iyi oyuncuları abuk subuk kartlar görüyor. fener maçında* belhanda'nın ikinci sarısı ne kadar hatalıydıysa aynı şekilde valbuena'nın suratına tokat attığında en azından sarı kart görmemiş olması da bir o kadar hatalıydı. trabzon maçında* feghouli'nin kırmızısı zaten rezillik.

    bu oyuncular yıldız ancak süperstar oyuncular değiller. zaten süperstar denen adam böyle şımarıklıklar yapmaz.

    evet bu oyuncular uyarılabilir. cenk ergün de gerekeni yapacaktır. ama testi kırılmadan önce tudor'un kulağının çekilmesi lazımdı. takımı ne teknik ne de mental olarak maçlara hazırlayamıyor. takım istediğini yapamadığında oyundan düşüyor. istediğini yapabildiğinde gol olmasa bile arzu ve istekle oynuyor. ama aksi durumda sahada kilitleniyor takım.

    "b planı" denen nane de buradan türemiş durumda zaten. eğer senin yaptığın şeye önlem bulunduysa değiştirmen lazım. kadronda messi, suarez, neymar, ronaldo, dyballa, aguero gibi adamlar varsa "bildiğini" oynayabilirsin. zira işler sıkıştığında bu adamlar şapkadan tavşan çıkartır. ama senin kadronda şapkadan tavşan çıkartacak 1 tane bile adamın yoksa "ben bildiğimi oynarım" şımarıklığına gidemezsin. gidersen de sonuçlarına katlanırsın.

    maç kazanılır, kaybedilir. ama 2 maçta "galatasaray büyük maç alamaz" psikozuna girildi bile. hem de "en kolay" büyük maçlarda. daha başakşehir ve bjk deplasmanı var. bu 2 maçtan 1 puan yazabiliyor musunuz doğrudan? yazamıyorsunuz elbette. puan kaybı bu maçlarda olacaksa olmalıydı. şimdi biz, mutlaka en az 5 puan kaybedeceğimiz 2 maçtan da en az 4 puan almak zorundayız. yoksa ligi liderin 4-5 puan arkasında bitirmemiz işten bile değil.
App Store'dan indirin Google Play'den alın