4295
tudor'dan pek hazzetmediğimi söylemiştim ama eleştiriler o kadar ölçüsüz ki yine bu adamı savunmak zorunda kalıyorum.
trabzonspor akhisar'dan 6 gol yemiş, tudor bu takımı nasıl yenemiyormuş. yani buna açıklama yapmak bile zulüm ama aynı trabzonspor deplasmanda başakşehir ve fenerbahçe'ye yenilmedi, beşiktaş'ı da elinden kaçırdı. yani defansa kapanıp kontratak oynadığı zaman ligin en zor takımlarından biri. kadrosuna kötü diyeni zaten allah çarpar, sorun teknik direktördeydi onu da değiştirdiler ve bundan sonraki haftalarda yukarı doğru tırmanacaklar.
bu elbette mağlubiyete bahane değil, tudor'un feghouli atıldıktan sonra mala bağlayıp 10'a 10 oynanan maça müdahale edemediği bir gerçek ama hata yapmayan bir teknik direktör yok arkadaşlar. şenol dediğiniz adam bu sezon gençlerbirliği ve başakşehir maçlarını kendi eliyle rakibe hediye etti. açın ekşi'yi okuyun, eskiden her puan kaybından sonra hakeme söven beşiktaşlılar şimdi %90 şenol'a sövüyorlar. ayrıca beşiktaş'ın bu yaşlı kadrosuyla avrupa maçları oynamaya devam ettiği sürece bize yetişmesi çok çok zor. aykut kocaman fenerbahçe'sinden bahsetmeye gerek bile görmüyorum.
tudor için bu sezon en dişli rakip başakşehir ama onun çapı da belli. kadro derinliği onlarda da kötü, bu yüzden avcı artık sadece türkiye ligi'ne odaklandı. onlar da bizim gibi devre arasında mutlaka takviye yapacaklar ve bu takviyeler bence şampiyonu belirleyecek. ama ilk yarıyı başakşehir'in üstünde kapatırsak ikinci yarıda geçilmemize şahsen ihtimal vermiyorum.
tudor büyük maç oynamayı bilmiyor, doğru. çünkü bu tecrübeyi yeni yeni kazanıyor. isterseniz fatih terim'in ilk iki sezonunda oynadığı derbi maçlarının skorlarına bakalım:
galatasaray 1 - trabzonspor 0 (1996-97 2. hafta)
galatasaray 0 - fenerbahçe 4 (1996-97 4. hafta)
galatasaray 2 - beşiktaş 2 (1996-97 13. hafta)
trabzonspor 0 - galatasaray 0 (1996-97 19. hafta)
fenerbahçe 3 - galatasaray 1 (1996-97 21. hafta)
beşiktaş 1 - galatasaray 1 (1996-97 30. hafta)
fenerbahçe 3 - galatasaray 1 (1997-98 5. hafta)
beşiktaş 2 - galatasaray 1 (1997-98 7. hafta)
galatasaray 2 - trabzonspor 2 (1997-98 12. hafta)
galatasaray 2 - fenerbahçe 2 (1997-98 22. hafta)
galatasaray 3 - beşiktaş 2 (1997-98 24. hafta)
trabzonspor 1 - galatasaray 1 (1997-98 29. hafta)
12 maç, 2 galibiyet, 6 beraberlik, 4 mağlubiyet. rezil bir derbi karnesi. çünkü fatih terim de büyük maç oynamayı anasının karnında öğrenmedi, oynaya oynaya öğrendi. tudor da öğrenecek.
ayrıca öğrenmezse de yollar başkasını getiririz amk. elimizin altında hayvan gibi kadro var, baktık tudor'la olmuyor basar parayı terim'i, proudhomme'yi getirir yine şampiyonluğu alırız. allah aşkına biraz sakin olun yahu.
trabzonspor akhisar'dan 6 gol yemiş, tudor bu takımı nasıl yenemiyormuş. yani buna açıklama yapmak bile zulüm ama aynı trabzonspor deplasmanda başakşehir ve fenerbahçe'ye yenilmedi, beşiktaş'ı da elinden kaçırdı. yani defansa kapanıp kontratak oynadığı zaman ligin en zor takımlarından biri. kadrosuna kötü diyeni zaten allah çarpar, sorun teknik direktördeydi onu da değiştirdiler ve bundan sonraki haftalarda yukarı doğru tırmanacaklar.
bu elbette mağlubiyete bahane değil, tudor'un feghouli atıldıktan sonra mala bağlayıp 10'a 10 oynanan maça müdahale edemediği bir gerçek ama hata yapmayan bir teknik direktör yok arkadaşlar. şenol dediğiniz adam bu sezon gençlerbirliği ve başakşehir maçlarını kendi eliyle rakibe hediye etti. açın ekşi'yi okuyun, eskiden her puan kaybından sonra hakeme söven beşiktaşlılar şimdi %90 şenol'a sövüyorlar. ayrıca beşiktaş'ın bu yaşlı kadrosuyla avrupa maçları oynamaya devam ettiği sürece bize yetişmesi çok çok zor. aykut kocaman fenerbahçe'sinden bahsetmeye gerek bile görmüyorum.
tudor için bu sezon en dişli rakip başakşehir ama onun çapı da belli. kadro derinliği onlarda da kötü, bu yüzden avcı artık sadece türkiye ligi'ne odaklandı. onlar da bizim gibi devre arasında mutlaka takviye yapacaklar ve bu takviyeler bence şampiyonu belirleyecek. ama ilk yarıyı başakşehir'in üstünde kapatırsak ikinci yarıda geçilmemize şahsen ihtimal vermiyorum.
tudor büyük maç oynamayı bilmiyor, doğru. çünkü bu tecrübeyi yeni yeni kazanıyor. isterseniz fatih terim'in ilk iki sezonunda oynadığı derbi maçlarının skorlarına bakalım:
galatasaray 1 - trabzonspor 0 (1996-97 2. hafta)
galatasaray 0 - fenerbahçe 4 (1996-97 4. hafta)
galatasaray 2 - beşiktaş 2 (1996-97 13. hafta)
trabzonspor 0 - galatasaray 0 (1996-97 19. hafta)
fenerbahçe 3 - galatasaray 1 (1996-97 21. hafta)
beşiktaş 1 - galatasaray 1 (1996-97 30. hafta)
fenerbahçe 3 - galatasaray 1 (1997-98 5. hafta)
beşiktaş 2 - galatasaray 1 (1997-98 7. hafta)
galatasaray 2 - trabzonspor 2 (1997-98 12. hafta)
galatasaray 2 - fenerbahçe 2 (1997-98 22. hafta)
galatasaray 3 - beşiktaş 2 (1997-98 24. hafta)
trabzonspor 1 - galatasaray 1 (1997-98 29. hafta)
12 maç, 2 galibiyet, 6 beraberlik, 4 mağlubiyet. rezil bir derbi karnesi. çünkü fatih terim de büyük maç oynamayı anasının karnında öğrenmedi, oynaya oynaya öğrendi. tudor da öğrenecek.
ayrıca öğrenmezse de yollar başkasını getiririz amk. elimizin altında hayvan gibi kadro var, baktık tudor'la olmuyor basar parayı terim'i, proudhomme'yi getirir yine şampiyonluğu alırız. allah aşkına biraz sakin olun yahu.