resim
Igor Tudor
Görev:Teknik Direktör
Takım:-
Yaş:46
Uyruk:Hırvatistan
  • 3726
    robotları yönettiği ve her hamle otomasyon ortamında gerçekleştiğinden b, c, d, e, f, ... planları olmadığı için teknik direktörlüğü bırakmalıdır. halbusiki ancelotti, simone, unay emery, klopp, conte gibi üst seviye adamların sadece harflerle değil sayılarla da ifade bulan plan matrisleri vardır. bu plana oyuncuları da hemencecik uyum sağlarlar. örneğin başparmağını işaret parmağıyla orta parmak arasına geçirdiğinde bu s2 tuttuk manasına gelir ki allahını seven tüm oyuncuların defansa gelmesi beklenir. şaka mısınız lan siz?
  • 3728
    teknik direktörün kalitesini belirleyen şey doğrudan doğruya a planıdır. mourinho, guardiola, klopp, simeone, conte, zidane... bu adamların hepsi zaten a planları iyi olduğu için kaliteli teknik direktördür. bakın mesela real madrid bu hafta levante karşısında 12. dakikada gol yiyerek 1-0 yenik duruma düştü. maçı da kendi sahalarında oynamalarına rağmen 1-1 berabere bitirebildiler. şimdi son iki şampiyonlar ligi kupasının sahibi, son la liga şampiyonu, son avrupa şampiyonu, targaryen hanesi'nden isminin birincisi daenerys fırtınadoğan, büyük çöl deniz'in khaleesi'si, ejderhaların annesi, zincirkıran, andallar'ın ve ilk insanların kralı, yedi krallık'ın hükümdarı, diyarın koruyucusu zinedine zidane b planı olmadığı dolayısıyla kötü teknik direktör mü oluyor?

    veyahut bu sezon premier lig'in ilk haftasında burnley karşısında dakika on dörtte bir kişi eksik kalan ve ilk yarıyı 0-3 mağlup kapatan, ardından da maçı 2-3 kaybeden takımın teknik direktörü yani son premier lig şampiyonu antonio conte de mi b planı olmadığı dolayısıyla kötü teknik direktör?

    veya veya bu hafta stoke city deplasmanında 43. dakikada geriye düşüp maçı 2-2 bitiren ve ilk puan kaybını yaşayan manchester united takımının teknik direktörü de b planı olmadığından kötü teknik direktör mü?

    a planı genellikle bir futbol maçının yüzde doksanında etki sahibidir. maçta işler istenildiği gibi gitmiyor, plan değişikliğine ihtiyaç duyuluyorsa devreye b planı sokulur. ancak b planının oyuna etkisi genellikle en fazla yüzde on kadarlıktır zira olan olmuş, tren bazen çoktan kalkmıştır. kıçını dahi yırtsan oyunu değiştiremeyeceğin, dünyanın en zekice hamlesini de yapsan puan kaybından kurtulamayacağın maçlar olur. rakip öne geçmiş, geçmemişse dahi senin oyun planını bozarak moral bulmuştur. keza kendi oyuncuların da tam tersi etkiyle moral kaybı yaşamıştır. durum böyleyken de ferguson- simeone- heynckes- conte- mourinho- guardiola gelip ittifak kurup ortak hamle yapsalar oyunun bozulan dengelerini değiştiremeyebilirler.

    ve dünyada teknik direktör yoktur ki liginin ilk üç maçını toplam on gol atıp iki gol yiyerek kazansın, ardındaki hafta kırk derece sıcakta ve antalya'nın o neminde, üstüne patates tarlası gibi zeminde berabere kaldı diye b planı olmadığı gerekçesiyle kötü teknik direktör ilan edilsin... sen adamın a planındaki olumlu yanları, taktik tercihleri, teknik direktör imzasını görmeyip b planına takılıyorsan burada daha öncelikli mevzular var demektir o da art niyet.

    ulan tudor hocam,

    b planın bile yok amuha goyim.
    hadi onu da geçtim olmuşsun 100 kilo.
    bir de üstüne sakallarını kesmişsin geçenlerde...

    ulan tudor hocam,

    b planın bile yok amuha goyim.
    hadi onu da geçtim gözünün üstünde kaşın var.
    bir de üstüne florya'ya gelirken yanlış yola sapmışsın geçenlerde...

    böyle teknik direktör mü olur? olmaz.

    hayırlı işler.
  • 3729
    yeni kadrosuyla ligde 4 maç geçirdi. hocanın oyun planıyla ilgili göze çarpan 3 şey var: 1- muslera artık elleriyle stoper ve beklere "ileri!" işareti yapıp degaj kullanmıyor, dörtlü savunma + fernando'nun dizilimiyle kısa pasla başlayıp çıkıyoruz. ki bu futbol için küçük, galatasaray için kocaman bir adım... 2- oyun mesafesini net biçimde daraltmışız, 30-40 metreye yıkıyoruz oyunu, arı sürüsü gibi. savunmanın başarısı bundan kaynaklıyken, hücumda tıkanmalara yol açıyor, alan yaratamadığımız için gomis'in topla birlikte kaleye girmesini bekliyoruz... feghouli'nin gelmesiyle hücum planı çok rahatlayacaktır. 3- takımda belhanda'dan sonra verim alınamayan 2. topçu ndiaye. bir türlü doğru kullanamadı hoca onu 4 maçta da. nereye geldiğinin farkında ve insanüstü eforuyla tribünlere hoşbulduk diyor ama onda çok daha fazlası var. rolünü değiştirmek gerekiyor diye düşünüyorum. belhanda ile pozisyonlarını değiştirmeyi denemekte bile yarar var...
  • 3735
    b planı denilen şey ya oyun tarzını değiştirmektir ya da oyuncu değişikliğidir. oyun tarzını değiştirmek bizim medyanın istediği ama bunu dünyada yapabilen takım yok resmen. fatih terim yapardı arada bir stoper daha alıp 282837'li defansa dönerdi, şu anda bunu yapsan 3 gol daha yersin üstüne.
    fakat oyuncu değişikliği cidden olması gereken bir şey b planı olarak kabul ediyorsak. tudor'un özellikle bu konuda eksik olduğunu düşünüyorum. conte mesela moses'ın, alonso'nun, pedro'nun, azpeli'nin , fabregas'ın o yaşta resmen değerlerini yükseltti. fakat tudor geldiğinden beri cidden hiçbir oyuncuda etkisini göremiyoruz, yani doğru direktifleri veremiyor bireysel olarak ne istediğini anlatamıyor gibi geliyor oyunculara. yasin, sinan, selçuk, carole veya atalay, recep bu oyuncular şu anda istenilen seviyede olmasa da potansiyele sahip oyuncular. fakat her biri gençler hariç birer çöpe dönüşüyor. zidane mesela aldı gençleri koydu 2-3 tanesi takır takır oynuyor şu anda.

    tudor'un iyi hoca sınıfına geçebilmesi için bu bireysel performans arttırmasını yapması şart. karabükte bunu kısmen 2-3 oyuncuyla başarmıştı.
  • 3736
    alıntı;
    dezenformasyonu cahillikten yapan insanlara karsi sanirim soylemekten asla usanamayacagim guzel bir sozle baslayalim "eppir si muove". galileo bunu dunyanin donmedigini soylenlere karsi kullanmisti. siz bunu anlamiyor olabilirsiniz, ve beni aksini soylemeye de itebilirsiniz ama bu dondugu gercegini degistirmez. buradaki konuya uyarlarsak, sizin sahaya bakip teknik direktorun degistirdigi taktigi veya taktik icinde degistirdigi stratejiyi ve/veya formasyonu gormemeniz onun var oldugu ve yapildigi gercegini degistirmez.

    master class teknik direktorlerin o seneki takim icin kurguladiklari bir strateji ve o stratejiyi uygulayacak bir kac farkli formasyonu olur. iste a plani, b plani diye ortaya dokulen sey genelde o genel taktik icindeki esas strateji ve onu uygulayacak formasyon uzerindeki bu belirlenen degisikliklerdir. mac geriye dusunce reaksiyon gostermiyor gibi gorunen pep barcelonasinin uygulayabilecegi 100'un uzerinde saha ici organizasyonu ve hucum seti vardi mesela. "futbol cahili" turk spor severi ise sahada kaos gormedikce, ileri cikan bir stoper ya da ikinci santrfor ya da surekli doldur bosalt benzeri iceri kesilen erken orta, o takimi b plani yok gibi gorur.

    isin garibi, pep'in ta barcelona'dan baslayarak yaptigi iki belirgin formasyon vardir. mac icinde degisiklik yapabildigi gibi, ozellikle sene baslarinda iki formasyonu da mac mac degistirerek kullanir. simdi cahil turk futbol severinin hatasina geldik iste. pep'ten ornek verdik oradan devam edelim. pep'in futbol mantigi sahayi ekstra cizgiler kullanip gelenekselden farkli olarak 16 parcaya bolmek. halflari kullanmayi seviyor ne yapsin. bu mantik icinde birinci prensibi su: ayni hat uzerinde iki furbolcu asla olamaz, ne enine ne boyuna. iste stratejisinin temeli bu. bunu tam olarak anlayamasa da goren cahil turk furbol severi, aaa iste a plani b plani yok diyor. halbuki bu a plani degil, bu futbol felsefesinden yarattigi stratejisinin temel tasi. bu da zincirleme tamlama. bu prensibi alip stratejisini kurguluyor ve bunun icin de alternatifler belirliyor. iste bu alternatifler a b c d e planlaridir.

    bu seneki pep'e bakarsak iki formasyon uzerinde duruyor. biri 3'lu savunma digeri 4'lu. ikisinin de ortak yonu takim ileri ciktiginda bekleri veya orta 4'lunun cizgi oyuncularini olabildigince one cikartip mismatch yakalamak. aslinda 4'lu savunma da yapsa, 3'lu de yapsa, ofansta oynarken saha yayilimlari neredeyse ayni. cunku strateji belli, felsefe ayni. ki bu bile a ve b plani degil, cunku bunun alt basligina futbolcu karakterleri de giriyor. de bruyn ileoynayacagi seyle klasik orta sahayi onun yerine koyacagi oyun ayni olmaz. tek bir kisinin degisimi bile baska bir plana gecis olabilir bazen.

    diger bir ornek mourinho'ya bakalim. sezon oncesi 3'lu savunma calisan mourinho, futbolcu performanslarini gozonune alarak 4-2-3-1 dizilisine dondu. stratejisini de bu furbolcu performanslarina gore degistirdi. mourinho, pep'ten farkli olarak takimin kendi fesefesini olusturmasi icin futbolcu performansi bazli calisir. ancelotti kadar takintili degildir bu konuda ancak pep gibi hic degildir. son yaptigi stoke macinda ise sahaya 4-3-3 cikti. klasik bir orta saha herera'yi koyarak. simdi, son ciktigi maca dizilisini ve oyun stratejisini tamamen degistirmis bir adama sadece tek plani var baska bir tane de yapamiyor diyebilir misiniz? oyun icinde futbolcu performansi bazli sorun yasamissa ve yaptigi degisiklikler de rakip tarafinda karsi degisiklikle durdurulmussa bu ikinci, ucuncu plani olmadigi anlamina gelmiyor. pogba pozisyon disiplini yapmadiysa, karsisindaki bek gercek bir bek olmadigi halde ustune baski kuramadiysa bu bireysel sebeplerdendi, mourinho'dan degil.

    sonucta unutmamak gerek, teknik direktor dogruyu yaptiginda dogru sonucu almasi mutlak degildir. futbol bireysel performansi saf disi biraksaniz bile milyonlarca paramtereye bagli olarak sonuclanir. matematik mutlaktir, futbol degil.

    gelelim tudor konusuna. tudor'un b plani yoktu antalya'da diyen de sahaya baktiginda degisimi goremeyen cahillerden. birbirine bok atan bu iki karsit gorus de ayni seyden muzdarip, futbolu yeterince bilmeme, gordugunu kafasindaki dogrulara oturtmaya calisma. kafanizdaki dogruya oturtmayin, bildiginizle kiyaslamaya gitmeyin. ogrenmeye calisin. en onemlisi sahayi gozlemleyin. tudor selcuk'u oyuna aldigi anda b planina gecmisti. macin goruntulerine dikkatli bakin, selcuk oyuna girip butun defans oyunculari ve fernando'ya ileri uzun top atin dedi. iste bu b planina gecisti. peki b planina gecmesi iyi bir sey demek mi? kesinlikle hayir. uzun suredir (belki denizli'nin milli takimda tugay'in 35. dakkasi cikarmasindan sonra) gordugum en salakca tercihti. ndiaye cikmasi dogruydu aslinda cunku ikinci yari yurumuyordu bile. belhanda butun maci yuruyerek gecirdi. cok sansli ki gomis defansa basip belhanda'nin topun arkasina gecmesini sagliyor. tudor'a donelim, hatasi selcuk'u almak da degil. hatasi tamamen b planinda yatiyor. eger selcuk'u aliyorsan amacin topa basip oyunu yavaslatmak, pas futboluna donup rakip uyutmak olmalidir. fakat selcuk'u alip sonra butun defansa uzun top at dersen rakip isterse amator takim olsun baski yersin. sana hucum bile edemeyen rakibine surekli top verip defansini iyice iceri gonersen duran top sansi artar rakibinin. haliyle bir araba duran top kullanildi ve sonunda golu de yedin, ayni gecen sene butun maclarda oldugu gibi.

    mac sonu futbolcu bazli kimseye kizamam. tudor'un yaptigi plan degisikligi o kadar kotu ki, bireysel hatalarin hicbir onemi kalmiyor. selcuk'u herkese uzun top oynayin derken gordugum anda gol yedik demistim. gorunen koy kilavuz istemez cunku.

    tudor'un ilk 3 macta harika isler yaptigini soyleyen ve teknik direktor basarisi olarak gorenlere de bir iki sorum var. daha sahaya takimin nasil dizildigini bile cozemeyen sizlere soruyorum. takim 4-1-4-1 oynuyorsa 4'lunun solunda kim oynuyor? ilk 3 maca bakinca tolga'nin oyun alani orta saha yuvarlaginin bize bakan tarafi, belhanda'nin da rakip tarafi. 4-3-2-1 oynuyorsa rodrigues'in oyun alani gomis'in bile onunde sag cizgide gorunuyor, dizilis okumada cizgideki bir adam varken nasil 4-3-2-1 oluyor? eger takim 4-1-4-1 oynuyorsa tolga ve belhanda tudor'u dinlemiyor demektir bu durumda tolga'nin performansi ve takimin basarisini tudor'a mi yazicaz. eger 4-3-2-1 oynuyorsa garry tudor'u dinlemiyor demektir yine tudor'a yazicaz bu performanslari?

    bu sorularin hepsinin cevabi cok basit, yukaridakilerin hicbiri degil takimin dizilisi veya oyunu. ne oynadigi ve neden oynadigi da tudor kadar futbolcularin oyun karakterleriyle ilgili. ama asil sormak istedigim, bu tudor'u birden taktisyen yapan ve harika hucum futbolu oynattigini soyleyenlere: bana galatasaray'in, oynadigi 4 lig macini baz alarak, yaptigi "tek bir" -rakamla 1- hucum setini soyleyin. tek bir hucum setine fitim. bakin galatasaray'in genel oyun stratejisini ve bunu execution seklini falan sormuyorum. cok basit, bana bir tane hucum setini soyleyin bu muhtesem hucum futbolu oynayan takimin.

    bu soruyu tudor igrenc, bok otesi teknik direktor demek icin sormuyorum, siz futbol cahilisiniz demek icin soruyorum. belki tudor hucum setlerini kurgulayip, adam gibi spacing yapan bir takim kurar. olabilir, umarim olur. ama daha tek hucum seyi olmayan takimi muhtesem hucum futbolu oynuyor diye overseniz ve tudor basarisi derseniz, ben de futbolun abc'si icin kitap okuyun, biraz bilenleri takip edin derim.

    pep, mourinho, kloop gibi adamlarin ne yaptigini anlayamayacak kadar futbol cahili olup, kustahca her seyi cozmus gibi konusanlara da tavsiyem en kotu acin internette biraz onlarin taktigini cozmeye aylarini harcayanlari takip edin. bahsettigim o strateji ve formasyonlari yazili olarak anlamadiysaniz, adamlar grafiklerle, chartlarla anlatmis. yetmemis sebep sonuc iliskisi kurarak analizi felsefeyi cozmeye donusturmusler. (hos herhangi bir mac sonu analizinde sebep sonuc iliskisine deginmek gerekir ama turkiye sartlarinda ve ozellikle sozluk ozelinde bunu beklemek turkiye'nin uzaya insan gondermesiyle es deger)

    ne diyorduk? ha evet, eppir si mouve.
  • 3737
    10.09.17 antalyaspor deplasmanından beri başlığını ne zaman okusam, "hani terimsporlu bizdik?" diyorum. hem de defalarca.

    4. haftayı geride bıraktık. bakın 4. hafta. 34 maçlık periyodun 1/8.5'i yapıyor. ilk 3 hafta galatasaray efsanesi olup yıllarca hizmet etmesi, bir gün yollarımız ayrılsa bile terim gibi, lucescu gibi hep akla ilk gelen isimlerden biri olacağı konuşuluyordu burada. hocanın oynattığı takım, takımın oynadığı oyun yere göğe sığdırılamıyor, 3 hafta sonunda şampiyon ilan ediliyorduk. 4. haftada bir beraberlik aldık, bu kez hocalığından taktik anlayışına her şey eleştiriliyor.

    antalyaspor maçı yeni bitiyor, anında başka teknik direktörlerin başlığına girip kaçıncı hafta takımın başına geçeceği yazılıyor. bakın bu en hafif ifadeyle arsızlıktır. büyük bir arsızlık. örneğin fatih terim'i ne kadar sevdiğimi geçmiş yorumlarından okuyabilirsiniz, kelimesi kelimesine hepsi duruyor fakat kadrosunu kurmuş, sezonu açmış, lige başlamış bir hocayı bir beraberlikten sonra sallandırmanın manası nedir? manasını bilmiyorum ama kaynağı çok açık bir şekilde arsızlıktır.

    galatasaray taraftarı geçmişinden ders almayı bıraktım, daha dün yaşadıklarını unutmaya başladı. gerets'in bıraktığı sezondan bu yana sözleşmesini süresinde bitiren hoca yok.

    2007-2008: feldkamp-cevat güler,
    2008-2009: skibbe-bülent korkmaz,
    2010-2011: rijkaard (2.sezon)-hagi-bülent ünder
    2013-2014: fatih terim (3.sezon)-mancini
    2014-2015: prandelli-hamza hamzaoğlu
    2015-2016: hamza hamzaoğlu-mustafa denizli-orhan atik*-riekerink
    2016-2017:riekerink-tudor

    şu sezonlar içerisinde cevat güler döneminde gelen mucizevi şampiyonluk -feldkamp'ın kadro mühendisliğinin ve oyuncularin olayı sahiplenmesinin rolü çok büyüktür- ve hamza hamzaoğlu -sonrası malum- dönemi hariç hoca değiştirmenin bir yaraya merhem olduğu nerede görülmüş? aksine, değişiklik olduktan sonra tepetaklak gitmişiz. konuşmaya gelince "istikrar", "neden bizim ferguson'umuz yok?*", "başarı & sabir arasındaki pozitif korelasyon*" vs. fiiliyata gelince, "8. hafta fatih terim gelir", "3 maçta 7 puan alamazsa kellesi gider", "sin, şın, sad, tı, zı, ayn, gayn, alfa, gama, beta planları olmazsa olmaz azizim" bilmem ne. filhakika biz maymun iştahlıyız. sorun ne tudor, ne riekerink, ne orhan atik.

    hasılı ilk 3 hafta tudor'a ve takıma yapılan ağdalı güzellemeler ne kadar yanlışsa* 4. haftada alınan bir deplasman beraberliğiyle hoca asmak da o kadar yanlıştır. başarılı olur, olmaz, ben kahin değilim ama başarılı olması için sağlıklı ortamı oluşturmadığımız bariz biçimde ortada son bir haftadır. biraz sükunetin, suyu akışına bırakmanın, bekleyip görmenin faydası var diye düşünüyorum.
  • 3738
    bugün 16 eylül 2017 galatasaray kasımpaşa maçı var ve henüz hakkında hiç entry girilmemiş. hmmm. bu aslında sözlük için iyi bir gelişme diyeceğim ama her halükarda maç sonunda sözlük ahalisine göre ya mükemmel bir teknik direktör olacak ya da yine yeniden beden eğitimi hocasına dönüşecek.

    yahu her şey bir kenara kurduğu şu kadroya bakarak bile saygı duyulması gerektiği amlaşılır ama biz zaten toplum olarak birini ya çok severiz ya da anında asarız.

    neyse efendim ben antalya karşısında farklı etkenlerin ciddi rolü olduğunu düşünen birisi olarak tekrar takımın ilk haftalara dönüşüne şahit olacağımız ardından da methiyelerin alt alta dizileceğini bekliyorum.

    ben tudor'a güveniyorum.
  • 3739
    http://gss.gs/2246695

    sevgili tudor, yedekteki 9 oyuncunun hepsini belli durumlarda ilk tercihin olacak mı? mesela stoperin sakatlandı diyelim ahmet'i mi süreceksin denayer'i mi veya koray'ı mı? bunlardan en az biri fazlalık değil mi? neden yerlerine bir genç koymuyorsun. skoru aldığın maçlarda 60'da sokarsın oyuna. ahmet'i soksan ne olacak? kanatta feghouli, sinan ve yasin var yedek. kanat sokacağın zaman tabii ki feghouliyi sokacaksın. e o zaman yasin neden yedekte? yasin'i soksan ne olacak? al recep'i skoru bulursan sokarsın 60'ta. sınır değiştireceklerse ilk 21'e genç oyuncu sokma şartı getirsinler.

    edit: tribunde usuyen adam uyardı gençler milli takım kampındaymış.
App Store'dan indirin Google Play'den alın