3749
10.09.17 antalyaspor deplasmanından beri başlığını ne zaman okusam, "hani terimsporlu bizdik?" diyorum. hem de defalarca.
4. haftayı geride bıraktık. bakın 4. hafta. 34 maçlık periyodun 1/8.5'i yapıyor. ilk 3 hafta galatasaray efsanesi olup yıllarca hizmet etmesi, bir gün yollarımız ayrılsa bile terim gibi, lucescu gibi hep akla ilk gelen isimlerden biri olacağı konuşuluyordu burada. hocanın oynattığı takım, takımın oynadığı oyun yere göğe sığdırılamıyor, 3 hafta sonunda şampiyon ilan ediliyorduk. 4. haftada bir beraberlik aldık, bu kez hocalığından taktik anlayışına her şey eleştiriliyor.
antalyaspor maçı yeni bitiyor, anında başka teknik direktörlerin başlığına girip kaçıncı hafta takımın başına geçeceği yazılıyor. bakın bu en hafif ifadeyle arsızlıktır. büyük bir arsızlık. örneğin fatih terim'i ne kadar sevdiğimi geçmiş yorumlarından okuyabilirsiniz, kelimesi kelimesine hepsi duruyor fakat kadrosunu kurmuş, sezonu açmış, lige başlamış bir hocayı bir beraberlikten sonra sallandırmanın manası nedir? manasını bilmiyorum ama kaynağı çok açık bir şekilde arsızlıktır.
galatasaray taraftarı geçmişinden ders almayı bıraktım, daha dün yaşadıklarını unutmaya başladı. gerets'in bıraktığı sezondan bu yana sözleşmesini süresinde bitiren hoca yok.
2007-2008: feldkamp-cevat güler,
2008-2009: skibbe-bülent korkmaz,
2010-2011: rijkaard (2.sezon)-hagi-bülent ünder
2013-2014: fatih terim (3.sezon)-mancini
2014-2015: prandelli-hamza hamzaoğlu
2015-2016: hamza hamzaoğlu-mustafa denizli-orhan atik*-riekerink
2016-2017:riekerink-tudor
şu sezonlar içerisinde cevat güler döneminde gelen mucizevi şampiyonluk -feldkamp'ın kadro mühendisliğinin ve oyuncularin olayı sahiplenmesinin rolü çok büyüktür- ve hamza hamzaoğlu -sonrası malum- dönemi hariç hoca değiştirmenin bir yaraya merhem olduğu nerede görülmüş? aksine, değişiklik olduktan sonra tepetaklak gitmişiz. konuşmaya gelince "istikrar", "neden bizim ferguson'umuz yok?*", "başarı & sabir arasındaki pozitif korelasyon*" vs. fiiliyata gelince, "8. hafta fatih terim gelir", "3 maçta 7 puan alamazsa kellesi gider", "sin, şın, sad, tı, zı, ayn, gayn, alfa, gama, beta planları olmazsa olmaz azizim" bilmem ne. filhakika biz maymun iştahlıyız. sorun ne tudor, ne riekerink, ne orhan atik.
hasılı ilk 3 hafta tudor'a ve takıma yapılan ağdalı güzellemeler ne kadar yanlışsa* 4. haftada alınan bir deplasman beraberliğiyle hoca asmak da o kadar yanlıştır. başarılı olur, olmaz, ben kahin değilim ama başarılı olması için sağlıklı ortamı oluşturmadığımız bariz biçimde ortada son bir haftadır. biraz sükunetin, suyu akışına bırakmanın, bekleyip görmenin faydası var diye düşünüyorum.
4. haftayı geride bıraktık. bakın 4. hafta. 34 maçlık periyodun 1/8.5'i yapıyor. ilk 3 hafta galatasaray efsanesi olup yıllarca hizmet etmesi, bir gün yollarımız ayrılsa bile terim gibi, lucescu gibi hep akla ilk gelen isimlerden biri olacağı konuşuluyordu burada. hocanın oynattığı takım, takımın oynadığı oyun yere göğe sığdırılamıyor, 3 hafta sonunda şampiyon ilan ediliyorduk. 4. haftada bir beraberlik aldık, bu kez hocalığından taktik anlayışına her şey eleştiriliyor.
antalyaspor maçı yeni bitiyor, anında başka teknik direktörlerin başlığına girip kaçıncı hafta takımın başına geçeceği yazılıyor. bakın bu en hafif ifadeyle arsızlıktır. büyük bir arsızlık. örneğin fatih terim'i ne kadar sevdiğimi geçmiş yorumlarından okuyabilirsiniz, kelimesi kelimesine hepsi duruyor fakat kadrosunu kurmuş, sezonu açmış, lige başlamış bir hocayı bir beraberlikten sonra sallandırmanın manası nedir? manasını bilmiyorum ama kaynağı çok açık bir şekilde arsızlıktır.
galatasaray taraftarı geçmişinden ders almayı bıraktım, daha dün yaşadıklarını unutmaya başladı. gerets'in bıraktığı sezondan bu yana sözleşmesini süresinde bitiren hoca yok.
2007-2008: feldkamp-cevat güler,
2008-2009: skibbe-bülent korkmaz,
2010-2011: rijkaard (2.sezon)-hagi-bülent ünder
2013-2014: fatih terim (3.sezon)-mancini
2014-2015: prandelli-hamza hamzaoğlu
2015-2016: hamza hamzaoğlu-mustafa denizli-orhan atik*-riekerink
2016-2017:riekerink-tudor
şu sezonlar içerisinde cevat güler döneminde gelen mucizevi şampiyonluk -feldkamp'ın kadro mühendisliğinin ve oyuncularin olayı sahiplenmesinin rolü çok büyüktür- ve hamza hamzaoğlu -sonrası malum- dönemi hariç hoca değiştirmenin bir yaraya merhem olduğu nerede görülmüş? aksine, değişiklik olduktan sonra tepetaklak gitmişiz. konuşmaya gelince "istikrar", "neden bizim ferguson'umuz yok?*", "başarı & sabir arasındaki pozitif korelasyon*" vs. fiiliyata gelince, "8. hafta fatih terim gelir", "3 maçta 7 puan alamazsa kellesi gider", "sin, şın, sad, tı, zı, ayn, gayn, alfa, gama, beta planları olmazsa olmaz azizim" bilmem ne. filhakika biz maymun iştahlıyız. sorun ne tudor, ne riekerink, ne orhan atik.
hasılı ilk 3 hafta tudor'a ve takıma yapılan ağdalı güzellemeler ne kadar yanlışsa* 4. haftada alınan bir deplasman beraberliğiyle hoca asmak da o kadar yanlıştır. başarılı olur, olmaz, ben kahin değilim ama başarılı olması için sağlıklı ortamı oluşturmadığımız bariz biçimde ortada son bir haftadır. biraz sükunetin, suyu akışına bırakmanın, bekleyip görmenin faydası var diye düşünüyorum.