• 627
    türk basınında aziz yıldırım'a, yine onun manevi evladı çubuklu tosuna çekinmeden korkmadan ayar verebilen, yüklenen ve eleştiren; yeri geldiği zaman galatasarayın masa başı haklarını korumak adına tek başına kamuoyu oluşturan yegane yazardır. onun dışında aziz yıldırım ve tayfasını eleştirmeye yüreği yeten kaç tane yazarımız var merak ediyorum!
  • 631
    gerets galatasaray'ın başına geçtiğinde;

    --- alıntı ---
    gerets ile ilgili dört bir yandan bilgi yağıyor. en önemlisi.. g.saray'a koşarak gelmesi. "galatasaray bir büyük dünya markası.. oradan teklif almak onurdur" diyor.. tüm diğer teklifleri bir kenara itiyor ve g.saray'a hemen hiçbir şart ileri sürmeden görevi kabulleniyor.
    hücum futboluna meraklı.. "ilk görevimiz stada gelen seyirciyi ve ekran başındakileri eğlendirmek, onları futbol olarak doyurmak" diye düşünen ender hocalardan biri.
    gençlere çok önem veriyor. hazır takımı yönetmekten çok, adı ile anılan takımlar yaratmaktan hoşlanıyor..
    eleştirmenler "bir oyun okuma üstadı" diyorlar.
    bu vasıflar da galatasaray'a cuk oturuyor.
    --- alıntı ---

    http://www.sabah.com.tr/...asaray_a_Lider_gerek
  • 632
    (bkz: ribery'nin canı cehenneme)

    --- alıntı ---
    ribery, futbolun daha başında bir yetenekti o kadar. futbolu bilmiyor, başarı ile götürdüğü topu bitirici olarak değerlendiremiyordu. bireysel taktiği sıfırdı. ne zaman çalım atacak, ne zaman top sürecek, ne zaman pas verecek, ne zaman şut atacak bilemiyor, tercihlerini doğru ve isabetli yapamıyordu.
    şimdi böyle biri gitti diye, galatasaray bitti oluyorsa, yazıklar olsun.
    --- alıntı ---

    http://www.sabah.com.tr/...y_nin_cani_cehenneme
  • 633
    --- alıntı ---
    özhan canaydın'a değil riva, ali sami yen'in sahaya atılan kırık sandalyelerinden biri dahi emanet edilemez.
    canaydın galatasaray'ın gelmiş geçmiş en başarısız, en beceriksiz, en yeteneksiz, sözüne en güvenilmeyen başkanıdır.
    işe talip olduğu günden başlayarak vaadlerinin hiçbirini yerine getirmemiş, söz verdiği bütün büyük projeleri yüzüne gözüne bulaştırmıştır.
    ali sami yen'i yeniden yapmak için ortaya çıkmış, galatasaray'ı en karanlık komisyoncuların kucağına oturtmuş, "100 milyon dolar kredi, haziranda bankada" palavrasını savurmuş, rezil olmuştur.
    --- alıntı ---

    http://www.sabah.com.tr/...Canaydin_a_verilemez
  • 634
    --- alıntı ---
    teknik yönetime rağmen.. galatasaray bu sezon tarihinin en kötü teknik direktörlerinden biri tarafından yönetildi. maçı okuyamayan, medyanın etkisinde kalıp, en dayanması gereken oyuncuları nerdeyse yok eden, kazanması gereken hiçbir büyük maçı kazanamayan, trömsö adlı bir köy takımını yenemeyen, şampiyonluktaki en büyük rakibi önünde en akıl almaz yanlışlarla hezimete uğrayan gerets ve yardımcıları, adeta galatasaray kaybetsin diye uğraştılar. galatasaray bu teknik direktör ve antrenörlere rağmen şampiyon oldu.
    --- alıntı ---

    http://www.sabah.com.tr/...sampiyon_Galatasaray
  • 635
    zico'nun türkiye'ye gelmeye hazırlandığı dönemlerde;

    --- alıntı ---
    türkiye'yi tanımıyor.. hatta avrupa'yı pek tanıdığı dahi söylenemez. teknik direktörlük kariyeri, dünyanın gözlerinden çok uzak..
    bütün bunlar aslında aleyhte faktörler..
    ama içimde bir his zico'nun fenerbahçe'de çok başarılı olacağını söylüyor..
    futbolunu çok sevmemin, onu futbolcu olarak doyasıya seyredememiş olmamın bunda payı var mı bilmem..
    bildiğim.. zico'nun türkiye'ye gelmesine sevindim.
    başarırsa, tıpkı derwall gibi bu ülkede bir futbol devrimi yapar..
    hoş geldin, zico!.
    --- alıntı ---

    http://www.sabah.com.tr/...olun_Tanrisi_diyordu
  • 636
    gerets galatasaray'dan ayrıldığında;

    --- alıntı ---
    gerets, galatasaray'ı bitirdi ve gitti. giderken gözleri yaşlıydı. beni etkileyen o oldu. derwall de gözyaşları içinde uğurlanmıştı. ama zafer ve mutluluk gözyaşlarıydı onlar.
    gerets derwall gibi gidebilme şansına sahipti.
    adeta lanetlenerek yollandı. buna layık değildi aslında, ama bu sonu kendisi hazırlamıştı.
    kendi düşen ağlıyordu.
    --- alıntı ---

    http://www.sabah.com.tr/...ets_in_acikli_vedasi

    muhtemeldir ki rijkaard'ın muhtemel gidişinden sonra da buna benzer şeyler yazacak. geçmişindeki başarılarından ününden şanından şerefinden, kariyerinden dem vuracak, galatasaray'ı getirdiği halden bahsedilecek ve bunu hak ettiği söylenecek. sonra mı? yeni kelle. fatih terim mesela, hazır boşta. terim başarısız olduğu vakit ise terim, eski terim değil diyip işin içinden sıyrılacak.
  • 637
    kalli'nin yeniden galatasaray'ın başına geçmesi gündeme geldiği o nadide zamanlarda şunu yazmış hıncal uluç;

    (bkz: kalli'ye güvenmek gerek)

    --- alıntı ---
    adnan polat, ligin devre arasında gerets'in yerine adam arıyordu.. bir kan değişikliği ile galatasaray'ın kolayca şampiyon olabileceğini hissetmişti.. bir akşam tamamen tesadüf rastlaştık ve uzun uzun konuştuk.
    onun da kafasında var mıydı bilmem.. kalli adını ilk ben telaffuz ettim. galatasaray'ı da, rakipleri de, türkiye'yi de çok iyi bilen bir hocaydı.
    --- alıntı ---

    http://www.sabah.com.tr/...li_ye_guvenmek_gerek
  • 638
    --- alıntı ---
    korku sizi tutsak eder, umut ise özgür bırakır. esaretin bedeli filminden
    --- alıntı ---

    http://www.sabah.com.tr/...2/Sevdigim_laflar261

    korku'yu nitelemek hatalıysa ya hıncal uluç, o zaman ne olacak? temkinli olmak, dikkatli olmak, adım adım hareket etmek, hesaplı davranmak, taktiksel şeylere başvurmak örneğin duruma göre hafif defans oynamak da korku mudur? cahil cesur olur sözünden hareketle her cesurun biraz cahil ya da deli olduğu hükmüne varabilir miyiz sevgili hıncal uluç? muallakta kalan sorular ve yüzeysel felsefi birikimiyle karşımızda hıncal uluç! o korkak bu korkak..
  • 639
    teknik adam olarak tuttuğu iki adam vardır. handiyse bu adamların kredileri sonsuzdur: biri denizli, diğeri de terim.

    --- alıntı ---
    fatih terim ve mustafa denizli, futbol dünyası içinde en yakın iki dostumdur. hatta aile dostlarımdır.. evlerine gidip kaldığım, kalabileceğim, evimde kalabilecek dostlarım.
    bu ikisinin yeri o kadar ayrıdır.
    spor yazarlığı hayatımın en büyük övgülerini onlar için yazdım. çünkü, bu ikisi, kimse tartışamaz, türkiye'nin gelmiş geçmiş en büyük, en başarılı iki hocasıdır. büyüklüklerini yaptıklarıyla kanıtlamışlardır.
    --- alıntı ---

    http://www.sabah.com.tr/..._almadan_ders_vermek
  • 640
    kalli'nin ilk zamanları beklenen de iyi geçer ve sevgili hıncal uluç ligdeki göz alıcı durumu şu sözlerle irdelerken yine ve yine görünmeyin ötesini görmeyi öğütlemektedir:

    --- alıntı ---
    lige bir bakın.. galatasaray lider.. rakipleri, fenerbahçe, beşiktaş ve trabzon'dan da daha sekizinci hafta olmasına rağmen puanlar dolusu önde.. ligin en çok gol atan, en az gol yiyen takımı.. daha ne olsun?..
    görünen bu.. tamam.. peki ama arkası..
    bu puan durumunun sebebi, galatasaray mı, yoksa öteki adı büyükler (!) mi?. işte biraz top oynayan sivas, bu hafta 20'dan puanları koruyabilse, liderdi..
    şimdi soruyorum..
    galatasaray size oturmuş, istikrarlı bir takım izlenimi veriyor mu?. kalecisinden başlayarak oyuncularıyla.. oyun düşüncesiyle..
    büyük hedeflere oynayacak bir takımın güvenilir bir savunması olması gerek.
    galatasaray savunması güven veriyor mu?..
    orkun güven veriyor mu, en başta?.
    --- alıntı ---

    http://www.sabah.com.tr/..._Ahmet_AkcanUEFA_Lig

    --- alıntı ---
    hücum futbolu oynayan bir takım savunmasının gerek bireysel, gerek takım oyununda çok sağlam olması gerek. galatasaray savunmasında, en iyi song dahil bireysel hata her an bekleniyor. pozisyon hatası gani..
    --- alıntı ---

    aynı yerden alıntılanmıştır. rijkaard'ı korkaklıkla itham eden, savunma ağırlıklı bir kadroyla oynadığından dolayı eleştiren uluç, bu kez de savunmanın içler acısı haline göndermede bulunuyor. hücüm iyi ama savunman kötü diyor. bu ikisi sırıtmadığında ortasahaya topu atıyor. ara ara da kaleciye yükleniyor ama kaleci biraz da manevra imkanının az olduğu bir bölge.

    tüm bunlara rağmen hıncal uluç'un samimiyetle faydalı ve yaratıcı eleştirilerde bulunduğunu iddia etmek mümkün mü?
  • 641
    #362029 numaralı entryde görüleceği üzere kalli ismini ilk telaffuz edenin kendisi olduğunu söylüyor. ve kalli'nin hücüm ağırlıklı oyununu yeterli bulmuyor, savunmadan dem vuruyor. yazısının başlığı da enteresan;

    (bkz: kalli'nin, kalli efsanesini yok ediş öyküsü)

    --- alıntı ---
    o müthiş kadrodan takımı taşıyacak bir iskelet kurmayı başaramadı. oyuncularla dama taşı gibi (satranç değil) oynayarak, en iyilerin takıma yerleşmelerini önledi. en iyi futbolcular bile kendilerine güvenlerini yitirdiler. takım birbirine alışan futbolculardan kurulacakken, hemen her maç başka mevkide oynayan adamlar, etraflarında da her maç başkalarını görmeye başladılar. bu takım oyununun oluşmasını, takımlaşmayı önledi.
    galatasaray'a "ben üç yersem beş atarım" sloganıyla gelen kalli, tutucu ve korkak medya kalemlerinin eleştirilerinin etkisinde kalarak savunma futboluna dönmeye, beraberliklere razı olmaya başladı. kayseri önünde sahaya çıkardığı ve oynattığı futbolla 1 puana razı olduğunu gösterdi. maçtan sonra da "istediğimizi aldık" diyerek, beraberliğe sevindiğini söyledi.
    --- alıntı ---

    sevgili hıncal uluç'a göre galatasaray'ın kadrosu her dönemde müthiştir ve o kadroyu gereği gibi oynatamayan hep teknik direktördür. teknik direktör, rotasyon yapmayıp aynı oyunculardan kurulu bir takımı her seferinde tercih ettiğinde işler kötüye gitmeye başladığında bu kez rotasyon yapmadığı ve oyuncuları dinlendirmediği için eleştirilir. genç futbolcuları takıma kazandırmadığı için tefe konur. genç futbolcu hemen gel takımın ilk onbirine sen gir denilecekmiş gibi.. adam rotasyon yaptığında ya da antrenmanlarda iyi performans ortaya koyanların bu performanslarını ödüllendirmek için takımın ilk onbirine koyduğunda ya da kadroya aldığında da bu kez takım oturmuyor. istikrarlı bir kadro yok der hıncal ve gibileri...
  • 642
    yaran spor medyası manşetlerinde vardı. eski günlerden birinde. fotomaç manşetiydi galiba. sağda en altta o zaman ki galatasaray hocası kimse o'na çemkiriyordu hıncal abi.

    yazdıkları hep aynıdır. korkak hoca, işi bilmiyor, savunma oynatıyor,tarihin en iyi kadrosuna sahip bu takım vs vs vs....

    kanımca bu eleştirileri ilk lucescu döneminde yaptığı zaman haklı olduğunu gördü ve her seferinde aynı argümanlarla yine haklı çıkacağını sandı. yani ne biliyim lucescu ve gerets in oynattığı hatta kalli nin oynattığı futbol aynı futbolsa( ki hıncal aynı şekilde eleştiriyor) bütün dünya kör olmuş ya da delirmiş ve o sudan tek içmeyen hıncal olmuş.

    kalemini çok güçlü kullanır, provoke eder,kendini okutur ama kullandığı argümanlar ve kurduğu mantık düzlemi çok yersiz ve anlamsız. sanki teorik bir evrende yaşıyormuş gibi.

    dili bu kadar ustalıkla kullanabilen bir insan nasıl mantığa bu kadar sığmaz, anlamıyorum.
  • 643
    2000 yılından bu yana tribünde maç izlemeyip en büyük hobisi olan futbolu evinde izlemekteymiş sevgili hıncal uluç.

    --- alıntı ---
    2000 yılından bu yana tribünlerde maç seyretmiyorum. sebebini de defalarca açıkladım. ben profesyonel bir spor yazarı değilim. hayatımı spor yazarlığından kazanmıyorum. futbol benim hobim. zevk için izliyorum. ne var ki, tribünlerde maç izlemek benim için zevk olmaktan çıktı. holiganizm, açık tribünleri aşıp numaralı tribünlere, vıp koltuklarına kadar gelince, küfür, şiddet akıl almaz boyutlara ulaşınca, maçı başka takımı tutan bir arkadaşınla yan yana izleme şansım hiç kalmayınca, stada girip çıkarken gözlerini fanatizm bürümüşlerin baskıları yoğunlaşınca, işin keyfi kaçtı. hobimi evime taşıdım.
    --- alıntı ---

    http://www.sabah.com.tr/...tbolu_sahada_izlemek

    iki küfüre dayanamayan bir spor yazarı. küfrü tasvip etmiyorum ama kendisine doğrudan yapılmadığı halde rahatsız. ya peki gazetelerinizde dayak yemekten beter hale düşürdüğünüz teknik adamlar? o küfredenler, o holiganlar okumuyor mu sanıyorsunuz? sizin yazdıklarınızı belki on kat büyütüp küfrü daha fazla artırmıyorlar mı? hiç mi katkınız yok sizlerin?

    evinde maç izle, gel yerden yere vur teknik direktörü. kameranın gösterdiklerini gör sadece, oturduğun yerde mangalda kül bırakma. ilginç. adam kendi itiraf ediyor saçma sapan yorumlarının arkasındaki esas nedeni. evinde kahvesini yudumlayaraktan izliyor maçları, temiz, hijyenik, nazenin ve nadide.. oh ne ala!

    aynı yazıda şunu söylemiş.

    --- alıntı ---
    ekran başında, futbolcunun topsuz oyununu izlemen, sezmen çok zordur, top ayağında iken yaptıklarını tüm ayrıntılarıyla görürken.
    --- alıntı ---

    sonra maçı tribünde izleyenleri eleştirmiş. demiş ki;

    --- alıntı ---
    söylemek istediğim maçı tribünden izleyen o müthiş yorumcuların bir tekinin ertesi gün yazısında hakan'ın topsuz oyundaki o müthiş zeka ve temposunun atılan beş goldeki rolünün altını çizmeyişleri.. çizemeyişleri..
    neden?..
    çünkü maçı seyretmiyorlar. seyretseler, mesela sahanın en kısası arda kafa golü atarken, hakan'ın onun etrafını boşaltan hamlesini görürlerdi. seyretseler nonda'ya gol yollarının nasıl açıldığının farkına varırlardı.
    tribünde olacaksın, ama hakan'ın topsuz koşuları ve ataklarının farkına varmayacaksın. o zaman neye yaradı tribün.. çekirdek çıtlatmaya mı?.
    --- alıntı ---

    yukarıda diyor ki topsuz oyunu izlemen çok zordur. çok zor değil aslında imkansıza yakındır. aşağıda da diyor ki yazısında bu herifler topsuz oyundaki hakan'ı nasıl görmezler, neden bahsetmezler. peki hıncal sen nasıl görebiliyorsun güzel insan, oturduğun yerden tribüne gitmeden hem de? ya evet, sen insandan çok ötesiydin; aynı anda birçok yerde bulunma kabiliyetin vardı. pardon, unutmuştuk.
  • 644
    adnan polat'ı eleştirdiği bir yazısında 2007-2008 kadrosunu 2000'deki kadro'dan bile daha iyi niteleyen spor yazarımız.

    --- alıntı ---
    2000 yılında avrupa şampiyonu olan takımdan daha güçlü bir kadroyu darmadağın eden, birbirine düşüren, takım aşkı ve ruhunu sıfırlayan, kasımpaşa, leverkusen önlerinde şamar oğlanına çeviren kalli-ahmet akçan ikilisini her şeyi gördüğü, bildiği halde iş başında tutan adnan polat değil mi?.
    --- alıntı ---

    http://www.sabah.com.tr/...irdiler_Tumune_alkis

    o dönemin kadrosu da aşağıdaki gibiydi:

    kaleciler : aykut erçetin, orkun uşak, fırat kocaoğlu
    savunma : emre güngör, rigobert song, hakan kadir balta, uğur uçar, volkan yaman, servet çetin
    orta saha : tobias jan hakan linderoth, okan buruk, barış özbek, cassio de souza soares lincoln, hasan şaş, mehmet topal, ahmed apimah barusso (kiralık), marcelo adrian carrusca, ayhan akman, sabri sarıoğlu, arda turan, mehmet güven,
    hücum : hakan şükür, shabani nonda, özgürcan özcan, çağrı yarkın, serkan çalık, ümit karan

    hagi'nin olduğu, tafarelin olduğu, hakanın formunun zirvesinde olduğu, suatın olduğu, popescu'nun olduğu o 2000 kadrosundan daha iyiymiş 2007-2008 kadrosu. ne diyim bilmem ki? hala bu herifi savunanlar neden bahsediyorlar?
  • 645
    galatasaray, ezeli rakibi fenerbahçe'ye karşı 1-0 galip geldiği halde asla yetinmeyi bilmeyen hıncal uluç bu kez neden 6 gol olmadı diyerek eleştirilerini sürdürüyor.

    --- alıntı ---
    aslında, istanbul'da oynanan, galatasaray-fener kupa maçı da iyi bir fırsattı ya, onu değerlendiremediler.
    maç galatasaray'ın tur atlamasıyla biterken, bizim evin fanatikleri ayağa fırlamış bayrama başlamışlardı ki onlara, "farkı gördünüz mü" dedim..
    "fenerbahçe, saracoğlu stadı'nda galatasaray'ı böyle yakalasa skoru altılardı. siz uzatmada attığınız karambol golle kazanabildiniz.. neden?.. hiç düşündünüz mü?.."

    adnan polat da düşünmedi.. ama şimdi düşünmeli..

    --- alıntı ---

    demek ki takım 6 atsa neden 12 olmadı diyecek. istemenin sınırı yok ki hıncalcım!

    aynı yazının devamında hıncalcım önceki sezonlarda çöküşün nedenleri olarak sıraladığı şeyleri bu kez de kalli için sıralıyor. buyrun;

    --- alıntı ---
    galatasaray yönetimi, fener'inki ile mukayese edildiğinde kat kat güçlü kadroya sahip olunmasına rağmen ortaya bir takım çıkaramadı. o müthiş kadro, şaşkın bir teknik yönetim, onları seyreden futbol şubesi ve her şeyi ses çıkarmadan izleyen başkan yüzünden darmadağın oldu. bölündü, guruplaştı, birbirine girdi, takım ve arkadaşlık ruhunu kaybetti. futbolcular hocalarından nefret ettiler. yöneticilere güvenmez oldular ve başlarının çaresine bakmaya düştüler. öyle olunca da direnme gücü yitirildi. kendine güven yitirildi. kolay paniklenir, hemen teslim olunur havaya girildi. çözülme kolaylaştı. başka türlü lig sonuncusu kasımpaşa'ya mağlup olunur muydu?.
    --- alıntı ---
  • 646
    2008 yılında galatasaray'ın şampiyon olduğu ancak henüz şampiyonun kesinleşmediği o sezonda da şunları söylemiş hıncal uluç.

    --- alıntı ---
    beşiktaş kötü yönetim içinde çürüyor. del bosque'ye servet kaptıranlar, üç otuz para alacağını ödeyemedikleri rico'yu en kritik maç öncesi kadro dışı bırakıp takımı ve puanları satma pahasına, paçalarını kurtarmaya bakıyorlar ve hâlâ o kulübün başında kalıyorlar. bunlar mı şampiyon olacak?. güldürmeyin beni..
    galatasaray kalli ve ona seyirci kalan ve de hatta arkasında durmakta ısrar eden adnan polat tarafından darmadağın edildi. kongre bu polat'ı mükafaten bir de başkanlığa getirdi. bu kalli ve bu ahmet akçan'la galatasaray seneye avrupa'da oynama hakkını kazanırsa, eyüp sultan'da 50 koyun kessinler..
    yani..
    nerden baksanız iş bitmiştir. ne sahada, ne masa başında fener'in eline su dökme imkânı yoktur.
    bundan sonra lig, kim ikinci olup şampiyonlar ligi'ne, kim üçüncülükte uefa'ya gidecek onun için oynanacaktır.
    şampiyonlar ligi adayım ve arzum, sivas.. uefa'ya da beşiktaş ile galatasaray'dan hangisi daha az dökülürse o gider.. aslında ertuğrul sağlam, kalli'den kat kat sağlam ama, onun da elindeki malzeme yetersiz.
    --- alıntı ---

    http://www.sabah.com.tr/...ce_sampiyon_olmustur

    bir adamın kehanetlerinden birisi olsun bari tutmaz mı? bir insan nasıl böylesine kör olabilir; nasıl böyle körü körüne karalar?
  • 647
    eleştirilerinde tuttuğu bir adam olursa bir yönetici ya da teknik adam olursa nasıl bildimci iken tavsiye ettiği ya da düşündüğü adam beklediği gib çıkmadığında nasıl bu kadar değişti kalıbını kullanmaktan bıkmayan spor yazarı. istediğin gibi olduğunda diyorsun ki nasıl bildim, ben bu işi en iyi bilirim ama beklediğin gibi çıkmadığında da değişmiş diyorsun. mesela bu hatalı yorumu yapan biri olarak kendini eleştirmiyorsun. yorumcu ya da eleştirmen meydanı boş bulup sallayan adam değildir ki sevgili hıncal. onun da yaptığı yorumların hakikati yansıtıp yansıtmadığını kontrol etmesi gerekir. senin görevin de o çünkü değil mi?

    yazının başlığı da şu: güle güle özhan.. hoş gelmedin adnan

    --- alıntı ---
    yeni başkan adnan polat resmen bir enkaz devralıyor..
    peki adnan, galatasaray'ı kurtarabilir mi?.
    geçen yıl bu soruya hiç düşünmeden "evet" derdim..
    bugün çok acımasızım.
    "kulübü adnan'dan kim kurtaracak?.."
    bir yılda böylesi değişen ne?..
    adnan'ın kendisi..
    --- alıntı ---

    http://www.sabah.com.tr/...n_Hos_gelmedin_Adnan

    bir yıl önce hiç düşünmeden evet diyor. sonraki yıl ise düşünerek hayır diyor. her ikisinin de düşünerek olması gerekmez miydi?
  • 648
    #362093

    2008'de şampiyon olmayı bırakın, galatasaray'ın avrupa'ya dahi gidemeyeceğini iddia eden hıncal tutmayan öngörüsüne karşın şampiyonluğu hakan şükür, hasan şaş ve sabri sarıoğlu'na mal ederek 2000 ruhunun geri dönüşünden bahsediyor.

    --- alıntı ---
    güneş balçıkla sıvanmaz.. galatasaray'ı bu yıl şampiyon yapanlar, iki yıl önce şampiyon yapanların aynisi..
    hakan şükür, hasan şaş ve o hava içinde büyüyen sabri..
    her şey bittiği anda devreye giren ve ölüyü dirilten 2000 ruhu..
    --- alıntı ---

    http://www.sabah.com.tr/...ugun_adi_Hakan_sukur

    yerden yere vurduğu yönetim de duruyor, üstelik takımı da o noktaya kalli getirmişti. her ne kadar cevat hoca son maçları aldırdıysa da oraya kadar iyi veya kötü kalli getirmişti. yine de tutarlı adam oluyor bazen hıncal. şampiyonluğun gazıyla yönetimi yüceltmiyor. 2000 ruhundan dem vurarak manevra alanını bozmuyor.
  • 649
    ve nihayet;

    (bkz: fatih terim bırakmalı)

    --- alıntı ---
    ama ne yazık ki, ayni terim'in milli takımın başına son geçişi, ulaşılan avrupa şampiyonası yarı finaline rağmen başarısız oldu. yunan ve norveç kalecilerinin akıl almaz hataları ile açılan isviçre yolu ve oradaki fevkalade talihli maçlara ilaveten, geçen hafta uefa tarafından "yılın kalecisi" seçilen cech'in akla hayale sığmaz hatalarının ortaya çıkardığı sonucun bir futbol başarısı olmadığını en iyi değerlendirecek kişinin terim olması gerekir.
    işte avrupa'da hızla düşen futbol seviyesi sonucu 2004'te şampiyon olan yunanistan ve 2008 şampiyonu ispanya'nın oynadığı futbol.. işte son şampiyonun hocası aragones'in bugün türkiye'deki hali.. o aragones'in yanında terim'in yarı final oynaması nasıl başarı olur, düşünmeye gerek yok.
    terim bu sonuca kendi hatalarıyla geldi.
    işe çok iyi bir teknik kadro ile başlaması gerekirken, kendi yaşadığı piontek/ terim örneğini dahi unutarak, tamamen emir kullarından oluşan ve buraya sırayla fenerli, beşiktaşlı ve galatasaraylı oldukları için getirilen (en son ümit takımı da bir trabzonluya verilip, ulufe dağıtımı tamamlandı) yardımcıları, onun yanlışlarını tartışacak ve diretecek güçte olmadıklarından terim milli takımı tamamen bildiği gibi yönetti.
    bence aklı hâlâ milan'da ve yurtdışında kaldığı için eskisi gibi yoğunlaşamadı ve galiba yaşlandıkça, duygularına, özellikle de öfkesine fazla mağlup olmaya başladı. öyle olunca da seçimlerini, sempati, antipati ve takıntıları içinde yapmaya başladı.
    --- alıntı ---

    http://www.sabah.com.tr/...atih_Terim_birakmali

    adam takımı yarı finale çıkarıyor ve sen gitmeli diyorsun. hem de şampiyonanın hemen akabinde; inanılır gibi değil haşmet!
App Store'dan indirin Google Play'den alın