resim
Haldun Üstünel
Görev:-
Takım:-
Yaş:57
Uyruk:Türkiye
  • 1487
    taraftarin bir numarali sevgilisi olunca adnan brothers tarafindan o donem ipi cekilmis yoneticiydi. bazi transferleri basarisiz olsa da ingiltere premier ligden ve fransa ligue 1'den klas adamlar getirtebilen bir adamdi. ana dil seviyesinde ingilizce ve fransizca bilen bir yoneticiydi. 3 yil once sampiyonlar ligini kazanmis, ronaldinho'lu, eto'o'lu, deco'lu, hatta o yillarda yeni yeni parlayan messi'li barcelona'nin temelini atmis frank rijkaard'i da getiren adamdi. ha rijkaard basarisiz oldu evet. basarili olsa cok farkli senaryolar yazip cok farkli konusurduk o ayri.

    tek falsosu yenildigimiz ve kendisinin de ickili oldugu bir mac sonrasi soyunma odasina girip yildiz ama tribi eksik olmayan bir futbolcumuzu dovmesiydi. yoneticiligine ve cizdigi profile yakismamisti. ha tabi bu iddia sehir efsanesi de olabilir. yani gercekligine kefil degilim. sadece bir yerde okumustum.

    sonra haldun ustunel *istifa edince meydan brotherslara kaldi. sonra da pino'lar, serdar ozkan'lar, kazim-kazim'lar, stancu'lar, zapata'lar derken neredeyse 11. bitiriyorduk ligi ama sagolsunlar sinemasi nihayet biten arda ve biraz da culio'nun ittirmeleriyle 8. bitirmistik. yine de hic bu kadar bitse de kurtulsak artik ya rabbi dedigimiz baska bir sezon yoktur herhalde. 2016, 2017, ve muslera'nin ayagini rize'de biraktigimiz post-pandemic 2020 dahil. tabi o malum sezonun hangi sezon oldugunu nelerin dondugunu de anlatmama da gerek yoktur.*

    neyse sonunu cok baglayamadim ama allahtan hemen ertesi 1999-2000 sezonundan sonra en iyi diyebilecegimiz 2011-12 sezonunu yasadik ve bir sezonda iki kere sampiyon olduk. hani birileri 1959 oncesi diye agliyor ya. e o zaman bize de iki kupa verecekler o 2011-12 icin :)
  • 1447
    kulüpte kulağını çınlatan yarım tane üyenin bile henüz "transfer sihirbazı" dediğini duymadığım, bulunduğu yönetimde üstüne düşen görevi gerekli parayı çatır çatır harcayarak ifşa etmiş eski yöneticimiz. ha kötü birşey diyen de yok. iyi bir insan olduğunu düşünüyorum.

    emekleri için tabii ki teşekkürler ama abartmaya da gerek yok. popomuzda açık olan borç deliğinin afedersiniz bolu tüneli kadar olmasında o dönemlerin de etkisi olduğunu lütfen unutmayalım. yoksa ffp filan kafamız rahat olurdu.
  • 1489
    iyi transferler yapmış ama yaptığı hareketlerle de galatasaray'a zarar vermiş eski yöneticidir.

    kendisi hakkında borges olarak bilinen orhan uluca'nın zamanında yazdığı yazının bir kısmı şu şekildedir:

    --- alıntı ---
    bülent korkmaz geliyor.. muhtemelen ona edilen küfür sonucu cikardigi olaya bakarsak (tahmin) haldun üstünel'in muhtesem fikri oluyor bu. takim henüz daha skibbe'nin takimidir ve bordeaux sonrasi hamburg maci belki de bugünü anlamak icin bakilmasi gereken tek yerdir.

    o takimin asist krali, oynadigi zaman mutlak suretle size galibiyeti getiren adami lincoln. öyle veya böyle lincoln ile beraber avrupada üstelik yillar sonra ve hatta daha cok deplasmanlarda cosmus bir galatasaray var.. nonda'ya gözü kapali asisti yaptiktan kisa süre sonra kirmizi kart sonrasi cikarilan lincoln, oynama arzusu nedeniyle teknik adamina cikisiyor..

    büyük yönetici, aldigi kararlarla galatasarayi kupalardan kupalara götürmüs haldun üstünel soyunma odasina iniyor. adnan sezgin'in "olur böyle takma kafana" söylemleri ile yatistirmaya calistigi lincoln'ün üzerine gidiyor ve öyle bir saldiri gerceklesiyor ki lincoln oynadigi klubun yöneticisini fıfa'ya sikayet etmek istiyor ve fakat tek bir oyuncu buna sahit olmuyor.

    bir oyuncuyu(lincoln) yönetici tartakliyor, arkadaslari bu olayi alkisliyor, teknik adami kadro disi birakiyor ve haldun üstünel, galatasaray'in degerlerini koruyan isim olarak yine taraftarlarin aslani.

    bakin.. lincoln'ü o an icin dövüp ülkesine gönderirseniz kötü de olsa bir yöneticilik yapmis olursunuz ve en azindan oradan bülent korkmaz'i skibbe'nin aksine güclü cikarip daha basarili olmasini saglarsiniz.. ınsani acidan sizi elestiririm ama yöneticilik babinda sözüm olmazdi.

    ve fakat arkadasim galatasaray lincoln'suz ciktigi eskisehir macinda ali sami yen stadinda on kisi kalmis rakip karisinda 1-0 eleniyor. aslen keyifsiz, istahsiz, ataksiz futbol burada basliyor.

    simdi kendinizi lincoln'ün yerine koyun. seni dövüyorlar, buna kimse sahit olmuyor ve sensiz eskisehirspor macina cikip kahraman olmak istiyorlar ve fakat olamiyorlar. ne x ne y kurtarabiliyor takimi.. akabinde yine yedek ve yine beraberlik.. sonrasinda hamburg macinda "gel bizi kurtar" diyorlar..

    --- alıntı ---

    yazının tamamı: http://devrimderki.blogspot.com/...el-yoneticiligi.html
  • 1076
    gordugum en beyefendi galatatasaray yoneticisi. 2007 yilinda banka egitimi icin ali sami yene oldukca yakin bir otelde kaliyorduk arkadaslarla. galatasaray macini izlemeye indik. koca otelde uc bes kisi izliyor maci, yanimizda da uzun sacli bir is adami var, durusu belli ediyor bir asaletin mevcudiyetini. besiktasla karsilasiyoruz ama seyircisiz oynuyoruz ki insan hakikaten derbide bile bos tribunleri izlerken maca konsantre olamiyor. yanimdaki arkadas muhabbet etmeye basladi kendisiyle, sonra galatasarayin gelecegi hakkinda falan konusmaya baslayinca bir galatasaray yoneticisiyle
    muhabbet ettigimizin farkina vardim. daha sonra bir arkadas daha geldi mac izlemeye ve mevzu hasan sas a geldi, yeni gelen arkadas patavatsizca hasan sas a yuklendi, yani ben yonetici olsam sen kimsin ulan macini izle der, agzinin payini verirdim, ama o bunu yapmadi, sanki divandan birine hesap verirmiscesine anlatti hasan sasin takim icin ne ifade ettigini, hangi transferin neden,nasil ve hangi sartlarla yapildigini. bir cok insan tribunlerin ona olan ozlemini yaptigi transferlere bagliyor ki bence bu asil nedenin gozden kacmasina neden olmakta. bu kadar sevilmesinin temel nedeni bu renklere gonul veren herkesi onemsemesi. basarili olabilirsiniz, isinizde en iyi olabilirsiniz ama sevgi ve vefa kavramlarindan bihaberseniz kitlelerin gonullerini fethedemezsiniz.
  • 1380
    geçmiş dönemin başarısız yöneticilerinden sadece bir tanesidir.

    ismi olan, "yıldız" diye tabir ettiğimiz ve birbirleriyle tamamen uyumsuz bir sürü yetenekli ama mental olarak problemli adamı, yıllık yüksek ücretlerle takıma kazandırmış, başarısızlık sonrası da yok olup gitmiştir. şimdilerde de locasından "transferle falan uğraşmam ben agaa" şeklinde sağa sola seslenir olmuş.

    sevilmesinin sebeplerinden biri de genç ve at kuyruklu olmasıydı sanırım. başka bir sebep göremiyorum.
  • 1498
    isim benzerliği nedeniyle vefat ettiği sanılan eski yöneticimiz. kendisinin ismine benzeyen başka birinin oğlu vefat edip onun hakkında baş sağlığı dilekleri gelince haber çığ gibi büyüyor ve dilden dile kulaktan kulağa yanlış şekilde yayılıyor. kendisini tanıyanlar bile arayıp sormadan etkileşim sevdasına yanlış haberi paylasmislar ne diyeyim. gerçek hayat büyüktür sosyal medya.
  • 1356
    durup dururken akla gelen transfer sihirbazı. lan ne güzeldi o dönem ya.

    bir bakıyorsun rijkaard hocan olmuş. bir bakıyorsun elano orta sahan olmuş. bir bakıyorsun keita kanada monte edilmiş. bir bakıyorsun diğer kanada geovanni dos santos yerleşmiş. lan adam "belki şurada bize transfer olmayı bekleyen bir neill vardır, şuraya da baros'u yedeklesin diye bir jo çizeliim" der gibi transfer yapıyordu be. ah ulan ah...

    şimdi de uyuyamıyoruz podolski'yi satacaklar diye.
  • 1430
    görev aldığı dönemlerde yüksek bonservis ücreti ödetmesi sebebiyle taraftarlar arasında görüş ayrılığına sebebiyet vermiş olabilir lakin her ne kadar bu işi para çözsede kaliteli ve galatasaray yönetimini temsil etme karizmasına ve vizyonuna sahip bir yöneticiydi. en önemlisi iş bitiriciliği yüksekti. lincoln transferini tıpkı ünal aysal gibi oldu bittiye getirmesi gibi olumlu bir hareketi vardı kulüp için. bence her yönetimde bu vizyonda ve bu kalitede yöneticilerin olmasını ilke edinmesi gerekir başkanların. mevcut yönetimde bu şekilde iş bitirici bir yöneticinin sıkıntısını fazlasıyla çektiğimizi düşünüyorum. elbette maddi olarak zor durumda olan bir yapı içerisindeyiz fakat pratik düşünebilen ve ikna kabiliyeti yüksek adamlarada çok ihtiyaç duyduğumuz dönemlerdeyiz. inşallah en kısa zamanda yollarımız seninle yine kesişir uzun saçlı adam.
  • 1433
    görev aldığı sırada hiç bir ffp sınırlaması olmayan, bu rahatlıkla transferleri yapan yönetici.

    3 sezonda toplam 43,4 mn eur bonservis ve kiralama ücreti ödenmiş. tabi bu harcamaların yapıldığı dönemin en pahalı bonservisinin 94 mn eur olduğunu dikkate almak da gerekir.

    sanırım çaylakken, başlığına onun zamanında yapılan harcamalar ile ilgili şöyle bir entry girmiştim.

    (bkz: haldun üstünel/@thebankmanager)

    özetle getirdiği isimleri o dönem türkiye'ye getirmek iyi bir başarı olsa da, bunu ekonomik anlamda çok iyi de yapmamıştır. o zaman da olmayan paralar harcanmış, bugünkü borçlulukta katkısı olmuştur. *

    ayrıca offside vermenizden önce söyliyim, bu mevcut yönetimi savunma entrysi değildir. sadece haldun üstünel gelirse bu ffp sınırlaması ile ne kadar başarılı olur çok emin değilim. ama sanırım 1 forvet getirirdi en azından *
  • 1407
    kulübümüzde tekrar görev alacağı söylenen eski yöneticimiz.

    yalnız bence onun döneminde yapılan transferlerle alakalı gözden kaçan şey şu ki, haldun üstünel türkiye'ye gelmez denilen adamları ikna edip getiriyordu. taraftarın gözündeki imajını yukarı çeken sebep buydu yani.

    bizde başarılı olmasa da barcelona efsanesini yaratmış rijkaard'ın bize gelmesi falan harbiden büyük olaydı. lincoln de yine ayrı bir hikaye. o dönemden sonra sneijder'ler drogba'lar geçti tabii bu isimler çok büyük gelmiyor belki de ama zamanında genel olarak bir ''vay amk'' havası oluşmuştu taraftarda.
App Store'dan indirin Google Play'den alın