resim
Hakan Şükür
Takım:Kariyer Sonu
Mevki:Santrfor
Yaş:53
Boy:1.91
Uyruk:Türkiye
  • 1501
    sırf siyasi görüşünden dolayı sevmediğim eski galatasaray'lı futbolcu. eski maçlarını hala izler ve gollerini de çok beğenirim ama kendisini hiç sevmem. yaptıklarının karşılığını para ve şöhret olarak zaten almıştır. futbolu bıraktıktan sonra insanların kutuplaştığı siyasete girip kendisini sevmememi de yine kendisi sağlamıştır. ideolojik olarak nefret ettiğim partiye milletvekili olarak girecek, ben hala sevicem kendisini. yok öyle birşey. belki de artık kendisini sevmeyen galatasaray'lılardan çok, kendisini seven fenerbahçelide vardır eminim.

    aklıma gelmişken açıp bakayım şu golleri bir daha izleyeyim keyifle..
  • 1502
    burası galatasaray sözlük. galatasaray ile ilgili şeylerin konuşulduğu yer. hsksn şükür'ün bizi ilgilendiren kimliği milletvekili olması değil. eski galatasaray futbolcusu olması. o yüzden niteliksiz entri dedikleri şey, hakan şükür'ü milletvekilliği üzerinden eleştiren entrilerdir. milletvekilliği yapıyorken galatasaray ile bir olayda adı geçiyorsa eleştir. geçmiyorsa o zaman siyasi hayatı burada adının geçmesine mazaret değil.

    tüm bunların dışında hakan şükür kraldır. hep öyle de kalacaktır. fatih terim'in hiç bir galatasaraylıya tek bir lafı yokken, egosu bilmem ne diye galatasaraylıları ona düşman ettiler. aynı şeyler de krala yapılıyor. taraftara öcü gibi gösteriyorlar. düşmeyin bu tuzaklara aslanlar.

    kral iki kere yurt dışına çıktı, geldi cimbomdan başka takımda oynamadı. sırf galatasaraylı diye milli takıma almadılar adamı. fener fatih hocayla ikisinin önüne balya balya paralar döktü ikisi de gitmediler. satmadılar bizi hiç bir yerde. efsanemizi bize kötü gösteren oçların oyununa gelmeyin. fener medyası en çok zaten bi fatih hocayla bi de hakan şükür ile uğraşır. çünkü hayatlarında en çok acıyı bu ikisi galatasarayda onlara çektirdi.
  • 1507
    galatasaray taraftarı tarafından çok seviliyor(du), sayılıyor(du), bunların hepsinde kişiliği, efendiliği, çalışkanlığı ön plandaydı ve fakat siyaset işlerine bulaşması, orada da bu işler için yeterli olmayıp, yancı şekilde durup, spor hayatının tam tersi şekilde, kral değil de,kralın adamı olması yüzünden, rasyonel galatasaray sevdalılarını da kendine küstürmeye başladı. biz seni sporunla sevmiştik, ne işin var siyasette.

    http://siyaset.milliyet.com.tr/.../1512883/default.htm

    edit: link ekleme
  • 1508
    galatasaray taraftarı kendisinin tarihinde galatasaray'a neler yaşattığını , bize ne güzellikler sunduğunu , leeds united'a maçında , arsenalmaçında neler yaptığını , son dakikalarda forvet hattının rakip savunmaya nasıl baskı uygulanır , nasıl bir insan ciğerlerine bu kadar meydan okuyabilir bunu gördü. galatasaray taraftarı kral hakan şükür'ü hala çok seviyor.

    siyasi hareketlerini en başından beri izliyorum. galatasaray'ın aleyhine en ufak bir şey yaptıysa bunu savunan kişiye karşı çıkarım. lig tv' de yorumcu olmuş. e bizim başkanımız değil mi lig tv'ye çıkan ? e bizim yöneticimiz değil mi lig tv' ye röportaj veren hatta özel programlara konuk olan ?
    neymiş efendim kral hakan şükür milletvekili olduğu halde (para için) yorumculuk yapıyormuş. hakan şükür şu yaştan itibaren hiçbir işte çalışmasa hayatının sonuna kadar yeter o parası ona.

    herkesin siyasi , dini bir kimliği vardır. herkes herkese saygı duymak zorundadır ! boşuna demokrasi demiyorlar buna. adı üstünde adam oraya seçildi de geldi. oy verdi bu insanlar yapacak birşey yok. ben vermedim evet ama insanlar verdiyse o da milletvekili olmak durumunda. eminim ben kendisi de milletvekili olduğu için pişmandır. bu kadar tepki göstermek galatsaray taraftarına yakışmıyor. tamam herkes görüşünü dile getirebilir ama bu kadar tepki çok fazla artık. ne olursa olsun bu adamın galatasaray'a zerre zararı dokunmamıştır. kral hakan şükür her zaman kral'dır. benim gözümde her zaman kral olarak , futbolculuk hayatında yaptıklarıyla hatırlanacaktır ve ben eminim kral hakan şükür asla galatasaray'ın zararına bir iş yapmaz!

    sırf siyasi kimliği için bize yaşattıklarını unuttuysak yazıklar olsun bu taraftara. bir laf vardır ''insan oğlu çiğ süt emmiş nankördür'' der...
  • 1509
    siyasi tercihleri yüzünden eleştrilen efsane. yazık.

    sonradan gelen not: siyasetinize sokayım lan, eksileyin. dünya güzel amk, yaşanacak dolu şey var çok da sikimdeydi siyaset meseleleri, hakan şükür'ün siyasi görüşü. benim hiç bir görüşüm yok. hiç bir partiye de oy vermedim bu zamana kadar, vermeyeceğim de. siyaset gereksiz, banane amk. sarı kırmızı şampiyon cimbom.

    bu da size gelsin: http://www.youtube.com/watch?v=hcznO2PbwUc
  • 1510
    artık doğruluğunu yanlışlığını tartışa tartışa söyleyecek sözümüz kalmadı, futbolculuğu da kişiliği de milletvekilliği de olay, yaptığı yapmadığı, söylediği söylemediği her şey büyük haber. gün geçmiyor ki hakan şükürün milletvekilliği eleştirilmesin. hem sözlükte, hem de haber bültenlerinde hemen her gün hakkında konuşuluyor. ben yorum yapmak istemiyorum, sadece görünen o ki yakın bir zamanda bütün bunlardan bıktırılıp, milletvekilliğinin düşmesi sağlanacak. tıpkı fatih terimin milli takımdaki maaşının mecliste her gün tartışılması gibi..
  • 1512
    siyaset yapmak tabi ki taraf olmaktir. kimse siyaset yapmaya en tepeden baslamiyor. bu yuzden kralin adami olmaksa eger bir partiden milletvekili olmak, millete hizmet etmeyi bu sekilde kafasina koymus biri icin gerekli bir durum bu. ayrica hakan sukur gibi maddi ve manevi olarak doymus kisilerin siyaset yapmasi daha dogrudur diye dusunuyorum. sonucta uluslararasi yasam tecrubeleri edinmis, ilgi ve alakanin zirvelerinde gezinmis, maddi olarak kendi deyimiyle "7 sulalesine yetecek" kadar birikim yapmis bir insan, eger milletvekili oluyorsa bunun tek sebebi, gercekten milletvekili olarak millete hizmet etmektir. sanirim her konuda dustugumuz gibi bu konuda da ya herro ya merro ikilemine dustuk. klasik bir turkiye sikintisi. ya herseyiyle sevmek yada tamamen nefret etmek, soyutlamak. ozellikle 3 yildir yasadigim abd'de, insanlarin olaylara bakis acisindaki en buyuk farki bu noktada dikkatimi cekmekte. yani bir amerikaliya gore bir insan guzel sarki soyluyorsa onu alip arabasina dinler. ayni sarkici farkli bir siyasi gorus, din vs. gibi fikirlerin pesinden gidiyorsa bu adamin umrunda olmaz. elestirmek bir yana, sozunu bile etmez. sevdigi taraflari gorur, onunla ilgilenir. tamamen hoslanmiyorsa da kafasini bununla yormaz. belki gecmiste abd'de yasanan irkci yaklasimin sonucunda insanlar artik boyle bir yol cizmistir kendine bilemem ama gelinen noktada kimse kimseyi hayattaki tercihleri uzerinden yargilamiyor.
    hakan sukur bir futbol efsanesidir ve galatasaray tarihinin en onemli sporcularindan biridir. adamin ornek aile yasantisi, kendine bakmasi, profesyonelligi, liderligi vs. gibi bir cok meziyeti varken, sirf siyasi gorusu farkli bir partiden milletvekili oldu diye, bunu yapmamis olmasini beklemek ve yapti diye uzulmek abesle istigaldir. madem kisisel hayatinda en dogal hakki olan bir karari almasini sevimsiz buluyorsun, o halde galatasaray ve turk futbolu tarihindeki artilarina konsantre ol. adam her yaptigini herkese begendirmek zorunda olarak yasayamaz sonucta. cunku keske x partiden olmasaydin yada siyasete bulasmasaydin demekle, bir fenerlinin hakan sukur'e "cok iyi adamsin hos adamsin, keske galatasaray'da oynamasaydin da taraf olmasaydin. bizim mahallede kraldin, simdi gittin bir takimin forveti oldun" seklinde isyan etmesinden cok da farkli degil.
  • 1514
    milletvekilliğinden milyon euro'larca para kazancağını zannedip siyasete balıklama atlamış insan. hem milletvekili olup, sonra birden lig tv'de yorumculuk yapmasından sonra artık bunun başka bir açıklaması yok. türkiye'nin bir futbol efsanesi olduğundan dolayı da bu işler ona çocuk oyuncağı geliyor şimdi. alakasız hırsları yüzünden prestijini azaltmakta. milletvekili olmayıp, 95 model yarmayan esprilerine devam etse bile eminim daha hoş karşılanırdı.
  • 1515
    hakan şükür'ün bu vekillik mevzusu yavaş yavaş fatih terim'in o meşhur ülkeyi batıran, ocakları söndüren maaşı işine döndü.
    hiddink'in daşşaklarını yalamak için yıllık 8 milyon euro ödenmesine gözlerini kapayanlar, terim'in yıllık 1.2 milyonluk maaşına helallik vermiyorlardı.
    "benim vergilerimden ödeniyor o maaş; haram olsun, hakkımı helal etmiyorum, auvvv" diyen götoşlar her hakkı kendilerinde görüyorlardı.
    sanırsın memlekette onlardan başka kimse vergi vermiyordu.. mesela benim verdiğim vergileri kimse hesaba katmıyordu.

    milletvekili hakan'a gelince başka hiçbir vekil bana onun yaşatmış olduğu sevinci yaşatmadı. ne erdoğan, ne kılıçtaroğlu, ne bahçeli, ne de bir başkası bana hakan'ın yaşatmış olduğu sevinci yaşatamadı.
    ben vatandaşım ve bana verilene bakarım. bu saydığım isimlerden hiç birisi bana hakan şükür'ün verdiğini vermedi. ha verdiği de sadece eskiden atmış olduğu goller, başka bir şey değil yani.
    diğer vekillerin beni sevindirecek bir işe, bir 'gol'e imza attıklarına daha şahit olmadım, olacağıma da inanmıyorum. ha bu durumdan şikayetçi olsam kaç yazar; beni kimsenin iplemeyeceğinin farkındayım.

    mevzu ideal olanı örneklemekse şayet, hakan şükür'e gelinceye kadar eleştirilecek bir sürü vekil, bürokrat, danışman v.s. devletten maaş alan insan var.
    öteden beri "lan abooov bu da mı meclise girdi" diye yandığım yakıldığım bir yığın vekil oldu mecliste. fakat sonuçta onları da hakan'ı da bu halk seçti.
    hakan'a vurmak isteyenler başka sebepler bulmalı, daha kolay bahaneler varken zor olanlarda diretmemeli.

    hakan üzerinden tartışılan konu tamamen düzen ile sistem ile ilgilidir. kanunen bir sakıncası yoksa herkes istediği işi yapabilir.
    mesela ben nihat özdemir'i şu düzende devletle iş yaptığı için değil galatasaray hakkında ileri geri konuştuğu için eleştiririm. bu daha esaslı bir sebep çünkü.
    çünkü düzen nihat özdemir'e devletle iş yapması için müsaade ediyor.

    keşke hakan'ın vaziyetine gösterilen hassasiyet 6222 sayılı yasanın değiştirilmesine de gösterilseydi.
    o yasa meclisin neredeyse tamamı tarafından yürürlüğe kondu ve şike hadisesi patlak verince yine neredeyse bütün meclis tarafından değiştirildi.
    peki benzer hadiseler şu sözlük ahalisinin başına gelseydi o vekiller, o meclis yine kanun değişikliğine gider miydi?
    hiç sanmıyorum; dolayısıyla bir ağacın dalı ile değil de bütün bir orman ile ilgilenmek lazım bence.

    galatasaraylılar uyanık olsun; çünkü bu mevzu eleştiriden ziyade bir karalama kampanyasına dönüşmeye başladı ve çıkış noktası yine aynı.
    yani esas olan 'galatasaray düşmanlığı'; yoksa ülkeye hizmet, vekaletin kutsallığı, ahlak falan hikaye.
  • 1517
    arkadaş ben bu adama çok kızgınım. hemde öyle böyle değil.

    sen ki türkiye liglerinin en golcü futbolcususun,
    sen ki avrupa gol kralı olmuş bir futbolcusun,
    sen ki kırılmadık rekor bırakmamışsın...

    daha yazmadığım onlarca özellikte birisisin. futbolu bıraktıktan sonra türk futboluna vermen gerekenler bitmemişti. ama sen bitirdim diyip buradan ayrıldın. gittin siyasi arenaya birilerinin emirerliğine soyundun. koskoca kral emireri olmuş durumda. yakışmadı sana kral.

    ben ki seninle aynı siyasi görüşte olmayan birisiyim ama senin futbolun patronu olman gerektiğini düşünüyordum. futbolu senden iyi bilen yok. yıllarca bu işin içindeydin. futbolun herşeyini bilirdin. emekli olduktan sonra niye tff başkanlığına aday olmadın? işte bu yüzden sana kızgınım. bizi mehmet ali aydınlar gibi yıldırım demirören'ler gibi futbolun f'sini bilmeyen iş adamlarına mahkum ettirdin. hem kendine hem bize hemde türk futboluna yazık ettin kral.

    sana yakıştıramadım.
  • 1518
    sayın hakan şükür olmayı, kral hakan şükür olmaya tercih etti.

    tercih etti diyorum, çünkü normalde böyle bir tercihte bulunmasına gerek yoktu, siyasete kral hakan şükür gibi girip, kral hakan şükür gibi siyaset yaparak rahatlıkla sayın hakan şükür de olabilirdi. ama gelinen noktada bu bir tercihmiş gibi duruyor

    öncelikle belirteyim kral hakan şükür'ü çok severim. efsanedir ve her zaman da öyle kalacaktır. onun sahada verdiği mücadeleye ve haliyle de kendisine her zaman büyük saygı duydum ve her zaman da duyacağım. bunu bir kenara koyalım.

    hakan şükür değil hangi futbolcu ya da her kim olursa olsun, istediği yerde istediği şekilde siyaset yapmak en doğal hakkı ve eğer bu ülkeye verebilecek bir şeyleri varsa futbolu bıraktıktan sonra siyaset yapmak istemesi de gayet normal. şahsi fikirlerime ve düşüncelerime en ters düşen partiyi de seçse buna da saygı duyarım. ancak bugün gelinen noktada bir kez daha gördük ki hakan şükür'ün siyasete giriş şekli ve siyaset alanındaki konumu ne yazık ki böyle olmamalıydı.

    hakan şükür galatasaray'da oynadığı süre boyunca her zaman takımda oynayan bir futbolcudan çok daha fazlası oldu. bunun nedeni sadece bitmek tükenmek bitmeyen enerjisi ile maç boyu yaptığı presle rakiplerine sahayı dar etmesi, atttığı birbirinden güzel goller vs. değildi, çünkü o sahaya ruhunu da koyan ve bunu takıma, taraftara, rakibe kısaca herkese hissettiren ve bir çok imkansızın başarılmasını sağlayan özel futbolculardan biri idi. tıpkı bülent korkmaz gibi, gheorghe hagi gibi ve çok az sayıdaki diğerleri gibi.

    eğer hakan şükür siyaset alanında da sahadaki hakan şükür gibi olsaydı, ki doğal olarak kendisinden beklenen de buydu zaten, o zaman her şey daha farklı olurdu. ancak gerek şike davası başladığından bugüne kadar (yaklaşık dokuz ay kadar bir zaman) ve özellikle de recep tayyip erdoğan'ın son açıklamalarından önce de sonra da herkes konuştu ve konuşuyor ama belki de bu süreçte en çok konuşması gereken isimlerden biri olan ve söylediklerine taraflı tarafsız hemen herkesin itimat edeceği, en azından dikkate alacağı kişi olan hakan şükür'ün ağzından neredeyse tek kelime bile çıkmadı ve bu ortamda o gidip televizyonda futbol yorumcusu olmayı tercih etti. bilmem kendisi farkında mı veya artık farkına varmış mıdır ama kendisini siyasete sokup milletvekili adayı yapanların tek amacının hakan şükür'ün popülaritesinden faydalanarak oy toplamak olduğu ve sadece bir vitrin ya da imaj objesi konumunda olmaktan öte gidemeyeceğini en azından bir çok kişi tahmin emişti.

    ne demiştik; sayın hakan şükür olmayı, kral hakan şükür olmaya tercih etti. normalde siyasete girmesi ve sayın hakan şükür olması, kral hakan şükür olmasına engel değildi ve eğer siyaset alanında, sahadaki hakan şükür gibi olsaydı, bu her iki önemli niteliğe de sahip olarak çok daha özel bir insan olabilirdi, futbolculuk zamanında olduğu gibi. ama ne acıdır ki, o devamlı gömlek değiştirenlerle beraber siyasete girerek sayın hakan şükür gömleğini (!), kral hakan şükür gömleğine (!) maalesef (bilerek ya da bilmeyerek) tercih etti.

    ayrıca; tüm bu siyasetti, şikeydi, gömlekti mevzularından ayrı olarak, zaman zaman kendisi ile yapılan röportajlarda, futbolculuk döneminde "biz şöyle yaptık, böyle yaptık" gibi o dönemin yöneticilerini şikayet eder tarzda açıklamaları, kulüp ve takım içinde yaşanmış ve orada kalması gereken şeylerden bahsetmesine, kendisi her ne kadar haklı da olsa bu şekilde açıklamalar yapmasına da üzülmüyor değilim.

    hem siyaset ile ilgili yazdıklarım ve siyasetçilerle olan ilişkisi, hem de medya mensupları ile olan ilişkileri ve bunların sonuçları konusunda hakan şükür ne kadar hatalı burası da tartışılır. zira bu konuda net birşey söyleyebilmek için hakan şükür hakkında uzman biri tarafından bir psikanaliz yapılması gerekli, yani bunun cevabını ancak bu konuda uzman birileri verebilir ama en azından bizim bildiğimiz hakan şükür iyi niyetli ve saf (saftan kasıt, içinde kötülük olmaması ve muhtemelen herkesi kendisi gibi zanneden biri olması) bir insan.

    ancak, her şeye rağmen;

    başta da söylediğim gibi, kral hakan şükür benim için efsanedir ve her zaman da öyle kalacaktır, keşke olmasaydı ancak tüm bu yaşananların onun galatasaray için yaptıklarını gözardı etmeme zerre kadar etkisi olmadı, olamaz da. hakan şükür galatasaray tarihinin gelmiş geçmiş en önemli sporcularından biridir ve efsaneler arasındaki yerini çoktan almıştır. gerisi teferruattan öteye geçmez.
  • 1520
    "bilindiği gibi ben bir ara torino'ya transfer oldum. ancak bu ünlü takımda bir türlü mutluluğu yakalayamadım. uyum sağlayamadım. beklenen performansı da ortaya koyamadım. öyle ki la republica gazetesi bana 'italya'da hüzünlü türk golcü' unvanını layık gördü.

    torino'nun yaz kampındaydık. aynı günlerde ise galatasaray sezonu açıyordu ve ben galatasaray'dan, arkadaşlarımdan ve o muhteşem taraftarlarımızdan ayrıydım. böyle bir hüzün ve üzüntü olabilir mi?
    torino'dan istanbul'a, galatasaray kulübü'ne bir faks çektim. kısa ama çok anlamlı bir fakstı bu; 'o faks kâğıdının yerinde, istanbul'da ben olmak isterdim.'"

    hakan şükür
  • 1521
    mobilet ense saç ve mirkelam favorileri ile hatirliyoruz kendisini. 90larin ba$inda moda imi$ arkada$, napacaksin? bugün çikip bir futbolcu mobilet saç biraksa, agzimizi birakip kiçimizla güleriz.

    ayni $ekilde mario balotelli denen dengesiz 90lar da top oynami$ olsa idi bu e$$ek tra$i ile onu da burada konu$urduk. gerçi bu e$$ek tra$i ile hangi yüzyilda ya$asa, konu$ulur zaten bu kamil.
App Store'dan indirin Google Play'den alın