resim
Gheorghe Hagi
Görev:Teknik Direktör
Takım:FCV Farul
Yaş:59
Uyruk:Romanya
  • 1654
    futbolculuğu ve karizmasına laf yok, ama açık şekilde kötü bir teknik direktör. gelecek sene görevinin başında kalmayabilir.

    3 şubat 2011 gaziantepspor galatasaray maçında yaptığı değişiklikler, takımın organizasyonsuzluğu, oyuncuların fizik gücü
    eksikliği nedeniyle gaziantepspor karşısında son dakikalarda 4. golü yiyip tamamen iddiamızı kaybedeceğiz diye korktum.
    aslında ikinci maçta neler olacağı da aşikar bence* avantaj çok net şekilde gaziantepspor'da.

    şimdi bu entryi okuyan arkadaş kötülemek isteyebilirsin ama düşün bi bakalım her gittiği takımda bir sistem kuran, oynattığı
    takımlar mücadele eden, yardımlaşan, ofansif oynayan tolunay kafkas mı daha iyiydi yoksa gheorghe hagi mi ?

    edit: imla
  • 1655
    futbolu hagi kadar bilmiyorum. sadece dışarıdan bakan, izleyen biri olarak söylüyorum. takımımızda göze inanılmaz batan 2 büyük eksiklik var. bunu rijkaard değiştiremedi. bari sen değiştir be hagi. nedir bu sorunlar?

    birincisi rakip kim olursa olsun bizimkileri çalım manyağı yapıyor. 2. lig takımı bile gelip çatır çatır çalımları atıyor defansımıza. neden böyle bilmiyorum. oyuncularımızın savunması bariz bir şekilde zayıf. kenardan hagi'de görüyordur bu durumu umuyorum ve acilen çözüm bulmasını diliyorum.

    bir diğer sorunumuzda pres yediğimizde ışık görmüş tavşan gibi kalakalıyoruz. futbolcularımızın teknik seviyesi düşük olduğundan mıdır, iyi şekilde alan dağılımı yapamadıklarından mıdır bilemiyorum. bunların çözümünü bilsem buralarda harcanmazdım, teknik direktör olurdum zaten. ama galatasaray gibi türkiye'nin en büyük kulübünün teknik direktörüysen bu olayların yaşanmaması gerekiyor. bunları yapamazsan da bu hallere düşeriz. bu yüzden acilen çözmek gerekir bu işi.
  • 1657
    kendisine güvenmek istiyorum. güvenmeye çalışıyorum. yapacak bu işi diyorum. ama o sanki inatla güvenimizi kaybetmeye çalışıyormuş gibi.

    elinde adam yok, ne yapsın diyoruz ama, 3 şubat 2011 gaziantepspor galatasaray maçı'nda uzun zaman sonra tam kadroya yakın bir şeyle sahaya çıkan takım üzerinde yaptığı oynamalar ile turu tehlikeye atmıştır.

    tamam belli ki lucas neill'in top tekniğinden orta sahada faydalanmak istiyor. bunu anlıyorum. fakat daha yeni asya kupası'nda üst üste maçlar oynayıp, tatil yapmadan gelen adamı 90 dakika orta sahada oynatmanın mantıklı açıklaması nedir? adamın 70'den sonra oyundan nasıl düştüğünü, normalde yapmayacağı pas hatalarını yapmaya başladığını gördük. sağolsun devre arasında oyuna aldığı mustafa sarp da duruma eşlik edince, antep'in süratli ve teknik oyuncuları orta sahamızı yürüyerek geçmeye başladı. bu şekilde yalnızca bir gol yedik. bence dua etmeliyiz. adamlar biraz becerikli olsa neler olurdu kim bilir. tabi bu arada mücadele gücüyle ön plana çıkan, rakibi yıldıran ve artık kondisyon problemi olmayan lorik cana da 90 dakikayı stoper oynayarak tamamladı. es geçmeyelim.

    hakan balta inadı yüzünden daha kaç gol yiyeceğiz, daha kaç kez duvarları yumruklayacağız onu da bilmiyorum. misimoviç'in 3. maçtan "adam olmaz" diye ipini çeken hagi, sahada, benim tv başında yada tribünde sarfettiğimden daha az efor sarfeden, 4 senede 4 ortası olmayan, üstüne bir de her maç kaçırdığı adamlar yüzünden gol yediğimiz hakan balta'nın adam olmadığını nasıl anlamıyor? kimse yabancı kontenjanı yüzünden insua oynamadı demesin, 3 yabancıyla oynadığımız maçlarda da hakan balta'dan vazgeçmedi.

    keşke kendisi başımızdayken başarılara koşsak. keşke teknik direktör olarak da efsane olsa başımızda. ama bu garip inatçılığı ve huyları, ileriye dönük de umut vermemektedir. sabır göstersek 2-3 sonra belki de başarılı bir takım kurar. fakat birbirimizi kandırmayalım, türkiye'de öyle bir sabırı gösterecek yönetim ve taraftar kitlesi yok. istiyorum ki şu inatlarını bıraksın, kendi geleceğini riske atmasın. ama olmuyor, o devam ediyor aynı şeyleri yapmaya.

    neden hagi. neden.
  • 1658
    kendisine güveniyorum, maç 2-2 ya da 2-1 bitseydi baros hamlesiyle cesur hoca olarak anılacaktı, yenilen goller kendisine güveni olmayan defans oyuncularının yanlış hamlelerinden oldu, diğeri de fazla motive olmadan dolayı karambole düşen pozisyon. hata olarak yanlış oyunculara fazla şans vermesini söyleyebilirim o da zamanla aşılacaktır. kendisinin hocalığına güveniyorum.
  • 1659
    3 şubat 2011 gaziantepspor galatasaray maçı'nda galatasaray 3-2 yenilmiş, rakibin %100'lük penaltısı verilmemiş, bizden çok daha iyi oynamış, çok daha takım olmuş, çok daha organize olmuştur.

    peki teknik direktör olarak geçinen bu muhterem ne yapmıştır?

    - elinde iki tane forvet (stancu ve baros) varken ileri uçta forvet olmayan kewell'ı oynatmıştır. böylelikle, bitirici forvet kaleden uzak kalmış, kewell gibi atak organizasyon gerçekleştirebilen ve teknik kapasitesi yüksek oyuncuyu ise kale önüne hapsederek takımın organize atak yapamamasına neden olmuştur.

    - stoper olan neill'i önlibero, önlibero olan cana'yı stoper oynatmıştır. böylelikle defansın arkasına atılan bütün toplar yerini bulmuş, rakibin hücum elemanları defans hattımızla taşak geçmiş, ortasaha kolay geçilmiştir. (culio'nun bütün çabalarına rağmen)

    - maçın ikinci yarısına yekta'nın yerine mustafa sarp ile başlamıştır. mustafa sarp'ın ise oyuna girdikten sonra esamesi okunmamıştır.

    - maçın bitmesine 23 dakika kala bütün oyuncu değişikliklerini bitirmiştir.

    tamam, sen iyi bir futbolcu olabilirsin, galatasaray'a zamanında çok şey katmış olabilirsin, eyvallah. ama ben galatasaray'lıyım, benim için aslolan hagi, hakan, bülent değil galatasaray'ın ta kendisidir. galatasaray'ı bu duruma sokan her kimse hesabını sormak boynumun borcudur. ne yapmaya çalıştığına bir türlü aklım ermiyor, akıl erdiremiyorum, olmuyor... bu işi beceremiyorsun hagi... sergen haklı, gelmene karşı olan yüzlerce taraftar haklıydı... galatasaray teknik direktörlüğü sana epey fazla...
  • 1662
    3 şubat 2011 gaziantepspor galatasaray maçında ilk yarı 1-1'lik sonucu yeterli görüp mustafa sarp gibi defansif ama defanstan bihaber olan futbolcumsuyu oyuna alarak 2 gol daha yememize engel olamamıştır. teknik direktörlüğü zerre kadar umrumda değil ama salt defans düşüncesiyle hiç bir yere varamaz. hele sürekli kazanması gereken bi klüpte. noldu, ortada neill culio "mustafa sarp" ve arkalarında cana varken 2 gol yedik. ne kadar kötü oynarsa oynasın, oynatsa ya yektayı, mustafa sarp kim, nedir kimdir, hayır bülent akın kadar defans yapabilse alnından öpeceğim. neden hagi neden bu ayhan mustafa sevdası, birinden biri mutlaka oynuyor bu takımda. bunları da geçtim, bu defans tutkusu nedir, onu da beceremiyoruz, bırak bu takımı çullansın rakibe, yenileceksek öyle yenilelim. sürekli hücum düşünen bi takım olsaydık 3'ten fazla mı yiyecektik, sanmıyorum. o halde neden hagi neden?
  • 1664
    garip bir şekilde mustafa sarp'a, ayhan'a, barış'a siktiri çekmesi beklenen teknik direktör.

    bu takımda fenerbahçe maçı öncesi darbeyi oyuncular yapmadı mı? güven sorunu yaşadığım yerde futbol oynamam zor diyen adamlar yüzünden gönderilmedi mi rijkaard. takım içindeki yeniçeri çetesi istemedi mi rijkaard'ın gidişini? fenerbahçe maçında her topa atlayıp primlerin şahını yapan bu adamlar değil miydi? utanmadan sinirden formamı yırttım diyen adamı takımda tutarken, sakız ne demek? misimoviç'in kadro dışı kalması komedisi sadece disiplinsizlik mi yoksa bu yeniçerilerin iktidarlarını pekiştirmesi mi?

    sizi başa getiren devrim çocuklarını kovmak takımdan o kadar kolay mı?

    hayal görmeyin.
  • 1665
    lorik cana'yı stoperde, lucas neill'i ise ön libero olarak oynatmakta ne yazık ki bence çok büyük hata etmiş olan teknik direktörümüzdür.

    zaten ulemalar açıklamış yeterince ama şöyle izah edeyim; cana da servet de kesici tipteki çoğunlukla tek hamleli oyuncular, neill ise hem kesici, hem de top tekniği bir stoper için oldukça yüksek sayılabilecek daha çok yönlü bir savunmacı...

    elindeki bu iki adet top tekniği kısıtlı ve kesici özellikteki adamı savunmanın ortasına yan yana koyarsan 3 şubat 2011 gaziantepspor galatasaray maçında yemiş olduğumuz 3. gol çıkar meydana...

    bence bu iki adet aynı tipteki fakat takım için bir o kadar da gerekli olan oyuncuyu homojen bir şekilde kadroya yaymalıydı...

    stoperde kesici servet ve top tekniği yüksek bir neill...

    orta sahada geride kesici olarak cana ve hemen önünde çok yönlü ve top tekniği yüksek orta saha oyuncularımız olarak yekta ve culio...

    oyucular günlük ölçekte formsuz olabilirler ama bence işin kağıt üzerindeki dizilimi böyle olmalıdır...

    "bence" diye yineliyorum...
  • 1667
    3 şubat 2011 gaziantepspor galatasaray maçında eleştirilen hocamız. yapmış olduğu değişiklikler tam bir fiyasko. maç 1-1 iken aydın'ı sokup kewell'ı alması eleştirilmesindeki temel sebeptir. neill-mustafa sarp gibi 2 ağır oyuncuyu orta sahada görev vermesi de diğer bir eleştiri noktasıdır.

    benim anlayamadığım diğer bir olay maç boyunca ne sabri ne de hakan balta ileriye çıkmamışlar yerlerinde çakılı oynamışlardır. eğer çakılı oynamalarını hagi istediyse zaten mağlubiyeti getiren diğer hamlesi olacaktır.
  • 1668
    gaziantepspor maçının ardından ne gördük galatasaray'da? hagi'yi. yanlış seçimleri. antrenör deneyiminin zayıflığını. neill döndükten sonra cana&servet tandemini bozmayarak yapılan hatayı.

    biraz daha açalım.

    sivasspor maçında 1-0 önde olan galatasaray'ın yediği bir kontra atak vardı. mehmet yıldız topla birebir devam ederken karşısında sadece lorik cana vardı. lorik vücudunu kullanarak topun dışarı çıkmasını sağladı. buradan öğrendiğimiz lorik cana'nın 1'e 1'de vücudunu nasıl iyi kullandığıydı. fakat bu bir hamle değildi. birebir bir vücut kullanmaydı. lorik bir önceki maçta da servet ile beraber oynamış ve topu iyi dağıtmıştı.

    bugün asya kupasından dönen lucas neill ve kewell takımla birlikteydi. direk başladılar. ama bir sorun vardı. hagi yine savunma tandemini bozmamıştı ve lucas neill'i orta sahaya monte etmişti. lucas neill orta sahada pozisyon aldı ve dikine iyi toplar dağıttı. bu, orta sahaya artı bir hamle gibi görünse de yanlış bir tercihti. çünkü lorik vücut hamlesinde iyiydi, neill ise teknik hamlede. neill daha akıllı oynuyordu. yani bu, takımın hücum yönüne artı bir hamle oldu ama savunma yönüne aynı şekilde büyük bir eksi. culio ve yekta'nın ofansif role bürünmesi ve yekta'nın her iki pozisyonda etkisiz kalması hagi'nin ikinci yarıda değişiklik yapmasına sebep oldu. ilk yarıda yenilen golde cana topu oyuna sokarken kaptırmış, hakan balta geriye koşamamış ve içeri çevrilen düzgün bir top galatasaray kalesinde gole dönüşmüştü.

    ikinci yarıda hagi ilk hamlesini yaptı. daha kötü bir hamle oldu bu. yapması gereken basitti. lorik cana ve lucas neill'ın yerlerini değiştirmek. orta sahaya direnç kazandırmak. lucas neill'ın böylece o topları 10 metre geriden kullanacaktı ve bununla birlikte hamle şansı olacaktı. devam edelim. stancu golü buldu. ardından antep'in kornerinde lucas neill'ın pozisyon gereği ceza alanı içinde değilde ön direkte bulunması ve çevirdiği yanlış top galatasaray kalesinde gole dönüştü. 10 dakika içinde de dikine bir top gelecek ve lorik cana yine hamlede geçiecek ve cenk düzgün bir vuruşla skoru 3-2'ye getirecekti. daha sonra aydın, baros gibi yanlış hamleler direnci daha da kırdı. galatasaray kırıldı. neill'ın kaptırdığı bir top ile ofsayt golü yenildi. hakemin korkarak gösterdiği köşe vuruşundan önce verilmeyen bir penaltıyla takım tabiri cayiz ise yırttı. hagi yırttı. bu seçim bu akşam 3 gol yedirdi galatasaray'a. bu yanlışları çevirmek yine onun elinde. çünkü 1-0'lık bir skor bile yetebilir galatasaray'a. daha kötüsü olabilirdi. son dönemde bu tür umutlarla evdeki maçlarda alınan skorlar yeterli olmamıştı ama futbolun şansı bu kez galasaray'la olur mu? bunu zaman gösterecek...

    http://basitoyna.blogspot.com/...11/02/hagi-cana.html
  • 1669
    3 şubat 2011 gaziantepspor galatasaray maç ında baros ' u oyuna almasının yanlış olduğunu düşündüğüm canım teknik direktörümüz. bitik haldeki yekta'yı oyundan alması ne kadar mantıklıysa, hazır olmayan baros ' u son değişiklik hakkını kullanarak 72. dakikada (yanılmıyorsam) oyuna alması bana göre yanlıştı. bu süre sanki biraz uzun gibiydi.

    ama tabi baros ' un durumunu en iyi o bilir. o yüzden saygı duyuyorum.
  • 1673
    yapı kurmaya çalışan teknik adamdır.

    takıma beş tane transfer yapmış. bu adamların bir kısmını oynatmadığında "niyet oynatmadı?" diye soruluyor. hepsinin oynattığında da doğal olarak bir uyum sorunu yaşanıyor. bugün 3 şubat 2011 gaziantepspor galatasaray maçında orta üçlümüz, ileri üçlümüz ilk defa yan yana oynayan oyunculardan kuruluydu. kalecimiz ilk maçına çıkıyordu. karşımızda da oturmuş bir kadro, oturmuş bir takım, oturmuş bir sistem vardı. yenilmemiz çok doğal.

    neill, culio, yekta orta sahası ilk kez bir arada oynadı. stancu, kewell, kazım üçlüsü ilk kez bir arada oynadı. hatta kewell'ın takıma yeni katılması nedeniyle antrenman sayıları bile sınırlıdır bu üçlünün. bu altılının oturması için zaman gerekiyor biraz. benim gördüğüm, sık sık alan değiştiren, çok yönlü bir takım vardı sahada. özellikle yeni transferler, ilk önce çok yönlülük üzerinde durmuş hagi. neill'den bir oyun kurucu yaratmaya çalışıyor. başardığında çok daha iyi paslaşan bir takımımız olacak. cana-servet ikilisi bence soru işareti. ama bir tercihtir bu da. cana'yı nerede kullanmak istediğine dair bir tercih. daha da önemlisi, neill'la birlikte topu nerede daha iyi kullanacağımıza dair bir tercih... sonuçlarını görmek için zaman gerekiyor.

    ben taraftardaki bu sabırsızlığı anlayamıyorum. devre arası transferleri hep zordur. takımı zorlar, uyumu zorlar, kimyayı zorlar. çünkü devre arası hazırlık kampı çok kısadır ve hazırlık maçı oynamak için yeterli zaman yoktur. tabii bu zamanı bulamadı bu oyuncular, bu takım doğal olarak. biraz sakin, biraz sabırlı olmak gerekiyor.

    hagi'nin denediği şeyler var. deneyecektir. denesin. yanılacaktır. yanılsın. ne var bunda? her karar doğru olacak diye bir şey yok. kim var ki her kararı doğru olan. biz öyle insanlara benim bildiğim, peygamber diyoruz.
  • 1674
    kendisine beşiktaş'ın schuster'e verdiği gibi (oyuncu ödemeleri dahil) en az 30 milyon euro bütçe verilmediğini es geç,

    sezon başı kampına onunla gidilmediğini unut,

    yedek kulübesinin sezonun bazı bölümlerinde maçı çevirecek santraforsuz kaldığını(ki hagi bile galatasaray'da futbolculuk döneminde böyle birşey görmedi) + m.sarp,batdal,aydın'la olduğu gerçeğini dikkate alma,

    bir takımın transfer edilen yeni oyuncularının(culio+yekta),eski önemli oyuncularla(neill ve kewell) son antep maçında ilk kez bir arada oynadığını görmezden gel,

    bütün bunlara kilit adamların başında gelen arda ve pino'nun oynamadığı faktörünüde ekle.

    bunların neticesinde 3.5 ay sonra "hagi istifa et" ve "hagi hoca falan değil" diye homurdan..ondan sonra hagi gider, 3 yıl sonra galatasaray'ı batırdı da dersin sen eminim.
  • 1675
    öncelikle işi gerçekten çok zor...bursa maçından hemen sonra, hele de o anın getirdiği üzgünlükle çok çok eleştirmiştim kendisini. neden mi? çünkü güveniyordum, bir beklentim vardı..bursayı yenebilseydik aylar sonra ligde oynamamızın bir manası olacaktı..lig maçlarını izlememizin bir manası olacaktı. ama olmadı.

    zaten kendisinin düşünce yapısı ve o günkü futbolcular topluluğu ile hiç de olamazdı. neyse..bugünkü maçta öyle yada böyle bir şekilde mağlup oluruz diyordum, olduk. bugün eleştirmeyeceğim hagiyi. çünkü artık çok bir beklentim yok kendisinden. daha doğrusu beklentiyi çok düşük tutacağım. durumu değiştirse ne ala. çok az da olsa öyle bir ihtimal de var tabii.

    gerçi beypazarı şekerspor maçında attığımız gollerden sonra bile, hagi sevinçten hoplayıp zıpladığında anlamak lazımdı. neyi mi? hagi bu takıma güvenmiyor..hem de hiç..skoru koruma sevdası yada aman çok saldırmayalım açık veririz sevdası da hep bundan..ya da maç sonları mikrofonlara fubolcularla beraber "rakibimize pozisyon vermedik" demeçleri falan hep bundan..yani biz çok kötüyüz,güçsüzüz falan ama en azından pozisyon vermedik..bilinçaltında güvensizlik var..o güvensizliği futbolculara da aşılarsa işte o zaman herşey biter..savunma felsefesinin temelinde de bu yatıyor bence..hagi takıma inanmıyor..bu yüzden hagi hücum oynatmaya çalışmaz kontrollü oynayın der ama denese de hücum oynamamız zor çünkü futbolcular da bilinç altında kendilerine olan güvenlerini kaybediyorlar..zaten geldiğinde de demişti.."çok şey lazım, çok değişiklik lazım" falan diye..futbolcular da aptal değil bunu hissediyorlar..kadromuz da kötüdür evet de haginin sandığı kadar da değil..neyse..

    kendisini eleştirmedim..misimovic konusu yada diğer saçmalıklara hiç değinmiyorum bile..sadece genel bir hagi analizidir bu..ve yine genel konuşmak gerekirse haginin geleceğini bilmem ama ne geçmişinde bir başarı var, ne de şu anda gözlerimizi kamaştırmaktadır..
App Store'dan indirin Google Play'den alın