1657
kendisine güvenmek istiyorum. güvenmeye çalışıyorum. yapacak bu işi diyorum. ama o sanki inatla güvenimizi kaybetmeye çalışıyormuş gibi.
elinde adam yok, ne yapsın diyoruz ama, 3 şubat 2011 gaziantepspor galatasaray maçı'nda uzun zaman sonra tam kadroya yakın bir şeyle sahaya çıkan takım üzerinde yaptığı oynamalar ile turu tehlikeye atmıştır.
tamam belli ki lucas neill'in top tekniğinden orta sahada faydalanmak istiyor. bunu anlıyorum. fakat daha yeni asya kupası'nda üst üste maçlar oynayıp, tatil yapmadan gelen adamı 90 dakika orta sahada oynatmanın mantıklı açıklaması nedir? adamın 70'den sonra oyundan nasıl düştüğünü, normalde yapmayacağı pas hatalarını yapmaya başladığını gördük. sağolsun devre arasında oyuna aldığı mustafa sarp da duruma eşlik edince, antep'in süratli ve teknik oyuncuları orta sahamızı yürüyerek geçmeye başladı. bu şekilde yalnızca bir gol yedik. bence dua etmeliyiz. adamlar biraz becerikli olsa neler olurdu kim bilir. tabi bu arada mücadele gücüyle ön plana çıkan, rakibi yıldıran ve artık kondisyon problemi olmayan lorik cana da 90 dakikayı stoper oynayarak tamamladı. es geçmeyelim.
hakan balta inadı yüzünden daha kaç gol yiyeceğiz, daha kaç kez duvarları yumruklayacağız onu da bilmiyorum. misimoviç'in 3. maçtan "adam olmaz" diye ipini çeken hagi, sahada, benim tv başında yada tribünde sarfettiğimden daha az efor sarfeden, 4 senede 4 ortası olmayan, üstüne bir de her maç kaçırdığı adamlar yüzünden gol yediğimiz hakan balta'nın adam olmadığını nasıl anlamıyor? kimse yabancı kontenjanı yüzünden insua oynamadı demesin, 3 yabancıyla oynadığımız maçlarda da hakan balta'dan vazgeçmedi.
keşke kendisi başımızdayken başarılara koşsak. keşke teknik direktör olarak da efsane olsa başımızda. ama bu garip inatçılığı ve huyları, ileriye dönük de umut vermemektedir. sabır göstersek 2-3 sonra belki de başarılı bir takım kurar. fakat birbirimizi kandırmayalım, türkiye'de öyle bir sabırı gösterecek yönetim ve taraftar kitlesi yok. istiyorum ki şu inatlarını bıraksın, kendi geleceğini riske atmasın. ama olmuyor, o devam ediyor aynı şeyleri yapmaya.
neden hagi. neden.
elinde adam yok, ne yapsın diyoruz ama, 3 şubat 2011 gaziantepspor galatasaray maçı'nda uzun zaman sonra tam kadroya yakın bir şeyle sahaya çıkan takım üzerinde yaptığı oynamalar ile turu tehlikeye atmıştır.
tamam belli ki lucas neill'in top tekniğinden orta sahada faydalanmak istiyor. bunu anlıyorum. fakat daha yeni asya kupası'nda üst üste maçlar oynayıp, tatil yapmadan gelen adamı 90 dakika orta sahada oynatmanın mantıklı açıklaması nedir? adamın 70'den sonra oyundan nasıl düştüğünü, normalde yapmayacağı pas hatalarını yapmaya başladığını gördük. sağolsun devre arasında oyuna aldığı mustafa sarp da duruma eşlik edince, antep'in süratli ve teknik oyuncuları orta sahamızı yürüyerek geçmeye başladı. bu şekilde yalnızca bir gol yedik. bence dua etmeliyiz. adamlar biraz becerikli olsa neler olurdu kim bilir. tabi bu arada mücadele gücüyle ön plana çıkan, rakibi yıldıran ve artık kondisyon problemi olmayan lorik cana da 90 dakikayı stoper oynayarak tamamladı. es geçmeyelim.
hakan balta inadı yüzünden daha kaç gol yiyeceğiz, daha kaç kez duvarları yumruklayacağız onu da bilmiyorum. misimoviç'in 3. maçtan "adam olmaz" diye ipini çeken hagi, sahada, benim tv başında yada tribünde sarfettiğimden daha az efor sarfeden, 4 senede 4 ortası olmayan, üstüne bir de her maç kaçırdığı adamlar yüzünden gol yediğimiz hakan balta'nın adam olmadığını nasıl anlamıyor? kimse yabancı kontenjanı yüzünden insua oynamadı demesin, 3 yabancıyla oynadığımız maçlarda da hakan balta'dan vazgeçmedi.
keşke kendisi başımızdayken başarılara koşsak. keşke teknik direktör olarak da efsane olsa başımızda. ama bu garip inatçılığı ve huyları, ileriye dönük de umut vermemektedir. sabır göstersek 2-3 sonra belki de başarılı bir takım kurar. fakat birbirimizi kandırmayalım, türkiye'de öyle bir sabırı gösterecek yönetim ve taraftar kitlesi yok. istiyorum ki şu inatlarını bıraksın, kendi geleceğini riske atmasın. ama olmuyor, o devam ediyor aynı şeyleri yapmaya.
neden hagi. neden.