resim
Garry Mendes Rodrigues
Takım:Apol. Limassol
Mevki:Sol Kanat
Yaş:35
Boy:1.73
Uyruk:Yeşil Burun Adaları
  • 1359
    hamza hamzaoğlu havası vermek gibi olmasın ama futbolda dengeleri sağlamak çok önemlidir. yoksa elinde çok kaliteli bir oyuncu grubu ve oturmuş bir sistemin dahi olsa istediğini alamazsın. bizim takımın bu seneki en güzel özelliklerinden biri dengeli bir takım oluşu. bir stoperimiz pasör stoperken diğeri kesici, merkez üçlümüz fernando klasik bir ön libero, ndiaye (gitti ama planlama açısından söylüyorum) oyunun iki yönünü de oynayabilen bir hatlar arası geçiş oyuncusu, belhanda arkasındaki iki oyuncuda olmayan her şeyi tamamlayan modern bir on numara ve kanatlarda biri top tekniği yüksek istasyon kanat feghouli ile deliciliğiyle rakip savunmayı afallatan kıvrak bir rodrigues. öyle bir şey ki belhanda yerine koşu kapasitesi düşük, mücadele gücü olmayan birini koysan patlarsın. rodrigues yerine de feghouli tarzında istasyon oyuncu koyayım desen patlarsın. rodrigues çok etkili, çalım atıyor gol atıyor, her maç yıldızlaşıyor diyerek feghouli yerine de zayıf, kıvrak bir oyuncu koymaya kalksan yine patlarsın.

    şimdi bakıyorum, ''feghouli çok etkisiz, seneye kendisinin yerine rodrigues tarzında birini almak lazım'' diyeni de var, ''bu rodrigues de çok istikrarsız, onun yerine de feghouli gibi dengeli kanat almamızı tercih ederim'' diyeni de. halbuki ne kadar bireysel düşünürsen düşün bu oyuncuları birbirinden bağımsız ele almak yanlış. şöyle bir örnek vereyim, her iki kanadımızda da bruma oynasaydı (evet klonladığımızı varsaydım) orta sıralarda bitirirdik muhtemelen ligi. çünkü bir takıma bu denli mücadeleden ve topsuz oyundan kaçan iki kanat ağır kaçardı. peki merkez orta sahayı üç tane fernando’dan kursan ne olurdu? her maç 0-0 biten lecce cagliari maçına selam çakardın.

    yani rodrigues ile rakibi deldiğimiz esnada feghouli arka direk civarına koşularıyla o bölgede istediği alanları buluyor. tam tersi şekilde de feghouli’nin istasyonluğunda kurulan pas bağlantıları rodrigues’i aktif hale getiriyor. sene içinde bolca deneme yaptık işte. yasin-feghouli denedik olmadı. yasin-rodrigues denedik olmadı. sinan-yasin denedik olmadı. sinan-rodrigues denedik olmadı. olmadı işte zorlamanın anlamı yok ki. son yedi haftaya fernando ve ndiaye olmadığı halde lider girmişiz, çoğu maçta rakibi eze eze yenmişiz ama hala ''yok ya bu rodrigues adam olmayacak'' veyahut ''yok ya bu feghouli boş adam adam olmayacak’’ diye enerjimizi kemiriyoruz.

    benim fenerbahçeli bir arkadaşım üst üste üç maç kazandıkları dönemde geldi ve sene boyunca yedi sülalesine küfür ettiği dirar için ''adam çok çalışkan oğlum, bence çok verimli oynuyor, tam aykut kocaman’ın tarzında'' diye bir güzel övüverdi. ozan tufan’a falan bile sahip çıkıyorlardı yahu. rakip taraftarların izlerken içinin gittiği bir feghouli-rodrigues ikilimiz var ama hala yok çok formsuz da yok adam olmaz da tartışıyoruz. hayır, asıl anlamadığım madem bu oyuncular iki üç hafta önce uçuyorlardı kaçıyorlardı, harika oynuyorlardı ee rakip teknik direktörler bunu görmedi mi sandın şimdi? adam hafta içi oyuncularına şöyle mi dedi sence: ''çocuklar biliyorsunuz karşı takımda rodrigues diye bir adam var ama çok da önemli değil yani, içime doğdu bu hafta etkili oynayamayacak o yüzden ona özel bir çalışma yapmamıza gerek yok.'' hoaydaaaaa!

    rodrigues’ten sapmak istemiyorum başka bir şey söyleyeceğim. her zaman bir şey söylüyorum, bruma’dansa rodrigues’i tercih ederim. neden?

    a- bruma maç boyunca 2 pozisyon yaratırken rodrigues 6-7 tane yaratır.

    b- bruma’nın geriye dönmeye tenezzül etmediği pozisyonlar nedeniyle senede ondan fazla gol yersin, rodrigues ise yaptığı savunma koşularıyla yiyeceğin golleri de önler.

    c- ne kadar etkili oynarsa oynasın her teknik direktör için soyunma odasında tafra yapan bir bruma suratı görme ihtimali vardır. tam takımın motive olacağı anda bu genç futbolcunun davranışları takımın önüne geçer. rodrigues ise bambaşkadır. düşük motivasyonu yükseltmeyi, kötü esen havayı dağıtmayı sağlayacak karakterde bir insandır. saha içinde kendisine komut verildiğinde ''inşallah hocaya el kol hareketi çekip de huzurumuzu kaçırmaz'' tedirginliğine yer vermez.

    d- bir kanadında bruma varsa girdiğin girmediğin her ikili mücadele bir potansiyel kontrataktır kendi kalende. çünkü en ufak müdahalede ya düştüğünü ya da mücadeleyi bıraktığını görürsünüz oyuncunun. diğer taraftaysa ikili mücadeleye girmeye çekinmeyen, canını dişine takan, sonuna kadar ayakta kalmayı isteyip düşse bile rakibini kovalamayı bırakmayan rodrigues vardır.

    e- bruma rakip takımın parselizasyonunu dağıtamaz zira çoğunlukla oyunun içinde olmadığından rakip onu cebinde taşır gibi taşır ve kendi oyununu oynar. rodrigues’e karşıysa rakipler daima tedirgindir. oyuncunun her an dribbling, topsuz koşu(geriye koşu da dahil) ve pas yapma ihtimali olduğundan gerek hücum ederken gerek savunmada bir aklı onda olur haklı olarak.

    ha takımımda iki tane rodrigues de istemem. neden?

    topu ileride saklayacak futbolcun yoksa tempolu oyuna mahkumsundur. tempolu derken sistemli bir tempodan bahsetmiyorum elbette. bir o kalede bir bu kalede geçen halı saha maçından hallice oyunları kastediyorum. rodrigues tipik bir istasyon oyuncu değil. ama top tutan ekolden feghouli çok değerli bu konuda. nerede bekini ileriye çıkartacağını, nerede çizgiye inmesi gerektiğini veya nerede çapraz uzun top atması gerektiğini çok iyi bilen işin kurdu bir futbolcu. üçüncü bölgede pas bağlantılarının da birinci aktörü. biz burada pas yapamazsak rakip savunmayı yumuşatamayız. yumuşatamazsak rodrigues'e nagatomo'ya mariano'ya boş alan yaratamayız. onlara boş alan yaratamazsak gomis pozisyona giremez. bakın çorap söküğü gibi...

    efendiler, demem odur ki rodrigues'in kötü oyuncu olduğu falan yok. formsuz da değil! önceki haftalarda yaptığı her şeyi yine yapıyor, tabi ki rakip teknik direktörlerin özel önlemleri sonucunda bazen performans düşüşü gözlenebilir, ama bu formsuzluk seviyesine hiç inmedi rodrigues'te. ayrıca feghouli ile bağımsız düşünülmesi de yanlış zira ikili birbirlerini gerçekten çok iyi tamamlıyorlar. ikisinden biri giderse geriye kalan biter. ikisinin de kıymetini bilmek lazım.

    evet, ikisinin de kıymetini bilmek lazım. ikisinin de kıymetini...
  • 2537
    bana göre “galatasaray nasıl oyuncuları almalıdır, nasıl transfer yapmalıdır?” sorusunun cevabı olan futbolcu. cüzi miktarda bir bonservis ve maaş ile alındı. potansiyeli olan, transfer yapabilecek bir oyuncu idi ve nitekim kendini geliştirip, transfer yaptı. iyi performans da aldık mı bu süreçte. evet, aldık. o yüzden her şey güzel gelişti.

    şimdi sıra rodrigues’in yerini yine benzer niteliklere sahip, potansiyelli, daha sonra geliştirip, satabileceğimiz bir oyuncu almakta. onu da yaptık mı, mevzu tamamdır.

    rodrigues’e de teşekkürler; vermiş olduğu katkı için
  • 888
    dünya üzerinde hızlı ve teknik oyuncu çok. içlerinden sonuca gidebilecek mental yetenekte olanlar nedense az ve maliyetleri inanılmaz. bu arkadaşın ise kısıtlı mental yetenekleriyle muadillerine göre en önemli artısı defansif katkısı. adam attığı onca depara rağmen bekini asla yanlız bırakmıyor. dolayısıyla hem hücumda hem de defansta yarım kişi fazla oynuyoruz. 17/18 sezonu itibarıyla galatasaray kadrosunun değişmezlerinden olmalı. mariano ile yakaladığı uyum bozulmamalı.
  • 1580
    daha farklı bir açıdan bakmak gerekebilir. oyuncu 3.5 milyon euro bedelle transfer edilmiş, ki scout ekibine ismini getirip bir inceleyin bakalım dediler, olumlu dönüş alınca transfer ettiler, şu an 23 m,lyonu görmüş ise kesinlikle satılmalı. niçin? çünkü ancak böyle spor kulübü olunur ve transfer etmek istediğiniz potansiyel isimlere doğru referans gösterebilirsiniz. kaldı ki 20 milyon euro da kar edilmiş olur. satılmasının ana şartı ise , doğru hazırlığın yapılmış olması. garry'ye talipler olduğu yaklaşık 3 ay eskiye dayanıyor. scout ekipleri de , para eden oyuncunun 3 aşağı beş yukarı kimler olduğunu bilir ve buna göre önlem alır. garry özelliklerinde , dünya oyuncu havuzunda oyuncu muhakkak vardır, önemli olan bu oyuncuları görebilmek ve sonrasında analize göre tespit edebilmektir. eğer tespit yapılmış ise, garry gönül rahatlığı ile satılabilir.
    dip not: garry'nin paok'taki son vuruş/karar verme aşaması bugünkünden daha iyiydi.
  • 756
    kesinlikle gitmemeli. iyi bir 11'imiz var. peki ya kenardan katkı sağlayacak oyuncu sayımız? ilk 18 kalitemiz? bu sene rahatız. avrupa yok. peki seneye? aynı anda hem lig, hem şampiyonlar ligi için mevcut kadromuz yetersiz! niye gidiyor rodriguez? yerine sinan ya da yasin(!) oynasın diye mi?

    yedeklerimiz çok çok çok kötü. rodriguez, gelecek sene ilk 11'e yapılacak transferler sonrası iyi bir yedektir, kadro kalitesini arttırma adına.

    niye gidiyor rodriguez, ben size söyleyeyim mi? çünkü sessiz sakin işini yapıyor. çünkü arkasında onu koruyacak menajer, siyasetçi, basın yok! üstüne basının gazına gelen çok sayıda taraftarı var! bir tek rodriguez mi gol kaçırıyor? rodriguez gitsin demeyeceksiniz! selçuk gitsin diyeceksiniz! yasin, sinan gitsin diyeceksiniz! arda'ya gelme diyeceksiniz!

    kazma arda için yapılan algı oyununa gelmemeliyiz! rodriguez'in arkasında durmalıyız. onu desteklemeliyiz.
  • 2915
    fener'in sadece derbi icin degil oynayamacagi diger iki macta da kadrosunun alt ust olmasina sebep olacak bir sakatlik yasamakta olan futbolcu.

    su anda sol bekleri olmadigi icin sag kanat oyuncusu dirar sol bek oynuyor. sag bekte isla, onunde de garry rodriguez forma giyiyor. tudor taktigiyle sol aciga tolga'yi yerlestiren ersun bu sayede pres gucu yuksek ve dengeli bir takim kurmus gibi gorunuyor. en azindan dandik turkiye ligi icin durum boyle. maclarin gidisatina gore de tolga'yi oyundan alip uzaktan sut ihtiyaci dogdugunda deniz turuc'u, kanattan akmak gerektigindeyse ferdi'yi oyuna sokuyor. burada hucumda uc tane kilit isim var. ileride top tutan muriç, ceza sahasi etrafinda muriç'ten dusen toplari toplayan kruse, ve takimi tek basina ileri tasimakla mutevellit garry rodriguez. bu denklemden garry'yi cikardiginizda adamlarin hucum gucunun onemli bir kismi eksilmis oluyor.

    bu sartlar altinda ersun'un uc opsiyonu var. birincisi tecrubesiz ferdi'ye sans vermek. galatasaray gibi son haftalarda oyunu iyiye gitmekte olan ve ligin en az gol yiyen ekiplerinden birine karsi bu riski alacagini sanmam. zaten cok da risk alan tipte bir teknik direktor de degil ersun. ikinci opsiyon, deniz turuc ile baslamak. bence en olasi secenegi bu. yalniz bu durumda tolga ve deniz ile beraber asiri statik bir hucum hatlari oluyor. bu tarz bir hucum ile bize karsi o uzay futbollarini oynamalari, kendi seyircileri onunde baski kurmalari mumkun degil. ucuncu opsiyon ise dirar'i asil mevkisine cekmek. o zaman da sol beki hazreti isa sakat oldugu icin direk allaha havale etmek zorunda kalacaklar.

    oyuncunun sakatligina sevinmek dogru degil, hem de garry rodriguez gibi sevdigimiz bir oyuncunun. ancak fener gibi pamuk ipligine bagli bir kadrosu olan takimdan bir parcayi cikardiginizda tum planlarinin nasil paramparca olacagini da agzimizda puromuzla keyifle seyredecegiz.
  • 1991
    eski hollandali futbolcu andy van der meijde garry rodrigues ile 2018 haziran ayinda carpool konseptinde bir soylesi yapmis. izlemek icin: https://youtu.be/L1L-lxGXZ_U

    soyleside dikkat ceken bazi yerler;

    -hollanda’da pek taninmadigini ama galatasaray’a geldikten sonra daha taninir oldugunu, cunku galatasaray’in buyuk bir kulup oldugunu belirtiyor
    -galatasaray’da oynamaktan cok memnun, ayrilmak istemiyor. maasinin falan iyi oldugunu soyluyor.
    -biraz bir pintilik var gibi. kulup yabanci oyuculara yan hak olarak arac(kia sportage) veriyormus.bu da bu arabadan almak istiyormus. demek ki milyonlarda kazansan 20-30k euroluk arabanin hesabini yapiyorsun
    -gencken gunduz antremanlara gidip gece de part time olarak calistigini soyluyor. tnt postta calisiyormus.
    -feyenord altyapisinda oynamis ama ajax taraftariymis
    -andy vander meijde ve rodrigues bizden genellikle “gala” olarak bahsediyor
    -fatih terimi bir baba figuru olarak görüyor ve gecen ki sampiyonlar ligi maci sonrasi soyledigi seyleri burda da soyluyor. terim’in kendisi ile ilgilendigini ve terim sonrasi performansinin surekli arttigini belirtiyor
    -bir onceki forma numarasi 24 un 7/24 den geldigini ve 7/24 aktif biri olmasını vurguladigini soyluyor. (burdan farkli anlamlarda cikarilabilir :d)
  • 2952
    son zamanlarda hep marcao gibi, luyindama gibi transfer terimini kullanıyoruz ama gerçek transfer başarısı hikayesi bu adamdır galatasaray için. yunanistan gayet uygun fiyata alındı yarım sezon çok iyi, geri kalan döneminde ise idare eder katkıyı aldık. çok iyi bir fiyata zamanında sattık. arap ellerinde yapamadı, dönmek istedi almadık. fenere çok iyi bir maaşa ve yazılanlara göre 2. yılın sonunda 5 milyon euro satınalma opsiyonu ile gitti. şimdi fener taraftarı sövüyor, uzun süre daha sövecek. daha güzeli önümüzdeki sezon sonu 5 mlyon euro bedeli ile almak zorunda kalırsalar olacak. ffp filan derken izah dilecek tarafı da yok. bu açılar da düşünüldüğünde bence alımı, satımı ve satış sonrası süreci galatasaray'ın son 20 yıldaki en iyi transfer hikayesidir.
App Store'dan indirin Google Play'den alın