(bkz:
galatasaray sözlük/#495427)
---
alıntı ---
sözlükte bazı tipler var, sinirlerimi hop oturtup hop kaldırıyorlar. özellikle kötü oynadığımız veya kaybettiğimiz maçlardan sonra çıkıyor bu tipler meydana. yahu maçı kaybediyoruz, adamların bir kere olsun "tüh, bu maçı kaybettik. üzüntüden tansiyonum fırladı" gibisinden cümleler kurduklarına şahit olamadım gitti. evinde üzülüyorsundur; beni ilgilendirmez. ben senin alt komşun muyum, nereden bileyim senin üzüntünü veya sevincini? bana burada yansıttın şey: galatasaray maç kaybedince sen ü-zül-mü-yor-sun. sezon başında fenerbahçeyle yapılan hazırlık maçından beri takip ediyorum bunları. sayıları gittikçe artış gösteriyor. hal ve hareketleri galatasaray maç kaybederken ısrarla aynı. "ahahaha dakika kaç oldu hala bir pozisyona giremedik" , "eee oğlum, biz size ısrarla dedik bu işler total futbolla rijkaardla olmaz diye. geldiniz mi sözüme?" , "ne oldu? kaybettik maçı di mi? üzüldün mü? hahahah, baştan belliydi lan böyle olacağı" gibi sıkıcı cümleler... yahu galatasaray maç kaybediyor; sen burayı haklı çıktığını görüp egonu şişirdiğin bir yere çeviriyorsun. bunların bir de "adamın gol diyo" tavırları var ki; rijkaard ismini kimi yazarların gözünde tabu yapan da asıl budur. "ya şimdi misimovic'in yerine sabri'yi alırken hatalıydı sanırım rijkaard" diyorsun, daha doğrusu diyemiyorsun. biliyorsun ki bunu desen üstüne 10 kişi çullanacak "gördünüz mü lan; rijkaard'dan bir bok olmayacağını siz de anladınız mı?" nidalarıyla.
---
alıntı ---
yeni bir şey değil bu.
zizonkovac gibiler karşı duyduğu rijkaard varken de galatasaray'ın kazanmasını ister. ama işler kendi çıkarına uygun olmayınca mağlup olmamızı isteyen taraftar bugüne kadar hep vardı, olacak da.
şu da var ama: servet çetin'in attığı golle kazandığımız bir maç bu saatten sonra önemli sayıdaki galatasaray taraftarını mutlu etmeyecektir artık. mustafa sarp'ın attığı gol onları tatmin etmeyecektir. bunları birbirinden ayırmak lazım. vicdanı elvermediği için servet'in golüne sevinemeyen benim gibi adamları yenilmemizi isteyenlerden ayrıştırmak lazım. yoksa cadı avına döner bu iş.