• 1
    nezdimde son 3-4 yıldır başlayan süreç. zaten son 2 sene ayyuka çıktı bu his.

    his takımı dediğimiz takımı birileri ele geçirdi, hisler falan çöpe atıldı, kulüp kayyum atanmışcasına kötü yönetiliyor ve en önemlisi elimizden hiçbir şey gelmiyor. kişiler üzerinden konuşmak istemiyorum lakin aynı dönemde ergin ataman, sinan güler, son olarak sneijder gibi kulüp efsaneleri listesine adlarını yazdırmış bu kişiler kovulurcasına gönderildi gönderiliyor. olacak şey değil. kılımız kıpırdayamıyor.

    ya yolları ayırırsın bunda bir şey yok, ama öyle itici bir şekilde yapılıyor ki bu. efsane lan bu adamlar. kıçına tekme vurarak yollayamazsın. gerekirse özel tören bile yaparsın. ama neler oluyor, yolların ayrılmak istediği adamları önce karalıyorlar, yok şöyle maliyetli yok böyle maliyetli. hayır, gören de galatasaray'ın parasını har vurup harman savuran kendileri değil sanacak. ve yine ne tesadüf ki bu muamele hep taraftarın sevgilisi diyeceğimiz adamlara yapılıyor.

    mesela bir semih, selçuk veya başka bir çöp tenekesine hiç böyle bir şey yapılmıyor. varsa yoksa taraftarın en sevdikleri.

    tekrar ediyorum mesele kişiler değil. lakin camia olarak, taraftarın hislerine karşı gösterilen bu umursamazlık beni yoruyor. şevkimi kırıyor. heyecanımı yok ediyor. hele bir de üstüne, mayıs 2018'de ki seçimde bu dursun denen zavallı ve ekibi yeniden seçilirse biter bu aşk. yalnız olmadığıma eminim.
  • 2
    galatasaray taraftarının kulübü yeterince sahiplenmemesi, türlü oyunlarla üzerine gelen medyaya kanması, tepki gösterilmesi gereken kişilere karşı pasif kalması** bu yabancılaşmanın temel sorunlarından diye düşünüyorum. ne yazık ki iki üç transfer bizi bizden alıyor ve esas sorunun müsebbibi olan kişilere karşı tavrımız değişme eğilimi gösteriyor. bu şahıslar koltuklarında kaldıkları sürece daha çok yabancılaşır, bir sonraki hafta kimle oynayacağımızı dahi bilmediğimiz fikstürler geçiririz.
App Store'dan indirin Google Play'den alın