• 1976
    hiç bir zaman %100 efektif çalışmamış yönetimdir. uefa şampiyonluğunda bile yönetim batırmıştır ki rüya takımı dağıtmışlardır. şimdi ise azap yıllarından sonra fatih terim'le beraber tekrar yükselişe geçmiş bir takımı %100 hazır hale getirecekken, diğer bütün transferlerin durumunu da etkileyecek en önemli transferi yapmıyorlar, %100 çalışan bir takım istemiyorlar. her sene takımın mutlaka bir eksiği olur mu ya? ne işiniz var o zaman o koltukta??
  • 1978
    felipe melo transferi yapılmadığı için hala yönetime sallayanları gördükçe sinirlerim tepeme çıkıyor. ya arkadaş hiç mi okuma yazman yok? bu transfer sürecinde juventus-melo-menajer üçgeninde ortak hedef galatasaray'ı kaz gibi yolmak. herkes bu süreçte ne koparırsak kar diyor. kusura bakmayında akbabalara yedirilecek paramız yok onlar rusya ve katar'da. eğer melo gerçekten gelmek isteseydi 2 hafta önce kampa katılırdı. şuan dua ediyorum inşallah bize gelmezde shit gibi ortada kalır. bırakın bizim verceğimiz parayı bulacak kulübü daha juventus'a giden teklif bile yok bu ne tok satıcı ayakları.
  • 1979
    melo transferinden vazgeçmesi gereken yönetimdir. evet bunu ben söylüyorum, sözlükte her yazdığımda "inşallah gelecek, alınacak, almamız lazım, almalıyız" diyen ben diyorum bunu.

    bir futbolcu ne olursa olsun bir kulübü bu kadar oyalamamalı, oyalamamalıydı. ücretlerde bir inip bir çıkıp, anlaştık diyip, taraftarı kullanıp yönetim karşısında bunu koz olarak kullanmamalıydı. zaten bizden başka talibi de yokmuş buyursun gelmesin yeni birini alıyoruz diyip rest çekilmeli ve ki bu yönetim de bunu yapmıştır. şimdi abdurrahim albayrak'ın videosunu izledim. http://www.sporxtv.com/...riyorumSXTVQ36517SXQ

    böyle bir şey olabilir mi arkadaş!? adam kendi transferini halletmiş şimdi de kardeşime kulüp bulun diyor. böyle absürd istek mi olur? galatasaray senin sülalene bakmakla mı yükümlü alacaksın paranı oynayacaksın bu kadar basitken iş ve sen işi yokuşa sürüyorsan kusura bakma da bu saatten sonra gelsen de artık eski melo değilsin ve olmayacaksın. bir kulüp ile bu kadar oynanmaz.

    ayrıca ünal aysal çileki mutlaka alacağım diyor. bence şu an elinde kocaman bir fırsat var. bu çilek forvet bölgesi gibi özellikle bu sezon şişkin olan bir bölgeye gelmesi gerekmiyor. defansif orta sahaya kocaman bir çilek alınabilir hem melo sorunu kökten halledilir hem de taraftarın gönlü alınmış olur. tabii bu sadece bir fikir.
  • 1980
    felipe melo olayında aynı oktay mahmuti'ye davrandıkları gibi davranan yönetimdir. çıkar dersin kardeşim şu kadar verdik. verebileceğimiz en son da bu. ya olur artık ya da olmaz. ama bunlar yine aynı şeyi yapıyorlar. birileri haber servis ediyor medyaya. ondan sonra medya çok rörörö. arkadaş insanlar melo'dan nefret eder duruma geldi. sebep? hürriyetin ntvsporun haberleri. hani bunlara inanmıyorduk? okumuyorduk?

    entrika olayı çok bu yönetimin. yaptıkları diğer işlerden bağımsız olarak söylüyorum. tek vücut olamıyorlar. yok melo kardeşine kulüp bul dedi, menejerlik şirketi bu kadar alın diyor, zart zurt. çocuk mu var amk karşınızda? 2 ay olmuş. ne kapa bildirilmiş adam, ne görüşme yapılmış. ondan sonra 3 günde halledeceksin. yok ya? eğer kendileri şirketlerini bu şekilde amatörce yönetiyorsa valla çok şanslı adamlarmış. iyi para kazanmışlar.
  • 1982
    sportif konular dışında özellikle kriz, itibar ve şirket yönetimi açısından oldukça başarılı yönetimdir. sportif konularda futbolda kazanılan başarı görmezden gelinemez ama basketbol ve diğer branşlar için biraz daha bekledikten sonra değerlendirme yapılabilir görüşündeyim.

    ali sami yen arena'ın devir işlemleri, yol ve ulaşım sorunu, galatasaraylılaştırma projesi, ali sami yen arena'ın beşiktaş ile ortak kullanımı sorunu, 2012-2013 sezonu kombine satışları stad hakkında yaptıkları iyi işlerden. bürokrasinin malum engellemelerine rağmen devir işlemlerinde sona yaklaşılmasını büyük bir adım olarak görmekteyim. yol ve ulaşım sorunları için yeni yayayollarının yapılışı geçici olsa da işe yarar bir çözüm oldu. stad içi günden güne değişerek ve renklileşerek galatasaray'ın yeni mabedi olarak sempati uyandırdı. bu olay zaten olması gereken ve eminim stadyum yapılmadan düşünülen/planlanan bir süreç ama yine de gerçekleştirilmeye çalışıldığı için sevinçliyim. beşiktaş ile ortak kullanım sorununun çok ustaca ve dik bir duruşla halledilmesi yine yönetimin yaptığı en iyi işlerden. futbolda gelen sportif başarının da etkisi ve özellikle kombinelerin internet üzerinden satışa çıkması kombine olarak türk takımları arasında rekor kırmamızı sağladı (40.250, https://d3j5vwomefv46c.cloudfront.net/...H2MpevIBEeVTRxJ94_). eminim ki kombineler online olarak satılmasaydı bu satışlarımız 30.000 civarı kalacaktı. şimdi bir de yapılmaya çalışılan ali sami yen arena kombine kartı kiralama sistemi yine oldukça iyi düşünülmüş ve dünya kulübü standartlarında bir proje.

    gsstore'un başına nurettin kantarelli gibi daha önce galatasaray'a tıpatıp uyan bir kuruluştan gelen başarılı bir yöneticinin getirilmesi akıllıca ve yerinde bir hamle. nurettin kantarelli'nin daha önce ceo'luk yaptığı mavi jeans yine galatasaray gibi potansiyelli ve bu potansiyelin %10u kadar tanınmayan bir durumda iken, şuanda kimi insanlara göre bir dünya markası olabilmiştir. bu stratejinin gsstore'a yarayacağından şüphem yok ki kaldı ki nike'ın yıllardır özlemini duyduğumuz kaliteli ürünleri çıkarmasıyla gsstore da kendisini geliştirmeye başlamış ve şampiyonluğun etkisiyle, nurettin beyin söylediği gibi satışlar katlanmıştır. yeni şubelerin açılması ve birkaç sorun haricinde store'un en yoğun zamanlarında 1 haftalık zamanlarla teslimat yapması itibarı yükselten durumlar olmuştur. ayrıca genişleyen ürün yelpazesi her taraftarın kendi bütçesine göre katkı yapmasını sağlıyor. buna ek olarak basit ve günlük yaşamda rahatça kullanılabilecek ürünlerin satışa sunulması yine yapılan iyi işlerden.

    3 temmuzdan bu yana yaşanan süreçte yok yok şaka... şike sürecinde yönetimin sergilediği politik tavır bazı zamanlarda (yıldırım demirören'in tff başkanlığına seçim sürecinde) sekteye uğrasa da makul ve sürdürülebilir bir duruştu. gerektiği yerde gerekilen açıklamalar titizlikle yapıldı ve hiçbir sonuçtan kaçınılmadı.

    sermaye arttırımı ve borçların ödenmeye başlanması konusunda kuşkulu bir bakış açısına sahip olsam da yapılan işlerin iyi gitmesini umuyorum. sonuçlarını 1-2 sene içerisinde göreceğimizden hiç şüphem yok. yapılan işlerin iyi niyetli olduğundan şüphem yok ve iyi giderse gün yüzü göreceğimizi düşünmekteyim. iyi gideceğine şüpheliyim dediğim gibi.
  • 1983
    yönetim insafa geldi de bu körpecik bebeleri kurtardı. eğer melo gelmeseydi bu çocukların hepsini teker teker kaçırıp kesecektim ama ntvspor ve amk'ya göre yarın geliyormuş.

    http://www.youtube.com/watch?v=Ws8iGg2Vyoo

    (bkz: ı want to play a game)

    http://www.youtube.com/watch?v=SH8wDkqA_50

    edit: gelmezse testere olarak göreve başlayacağım.*
  • 1984
    melo konusunda olabilecek en iyi stratejiyi izleyen yönetimdir. bir yıl daha kiralanmış. gelecek yaz melo sözleşmesinin son senesine girecek. 28 yaş üzeri bir oyuncu olacağı için de kendisini yıllık ücreti karşılığında transfer edebileceğiz. yani juve'den yılda ne kadar alıyorsa, o fiyata. (bakınız ronaldinho'nun milan'a transferi) o zaman da melo mırın kırın ederse, dersin ki "birader sen otuz yaşındasın artık, gelmek istiyorsan sözleşme burada, istemiyorsan paşa gönlün bilir."
  • 1985
    transfer dönemlerinin dikenli yollarından 10 yıllık tecrübe sahibi gibi dikkatle geçmekte olan yönetim. 2. sezonlarının başında önümüzdeki 3-4 yılı domine edebilecek potansiyelde bir takım kurdular.

    eksik gedik arıyorum albert riera'dan başka isim bulamıyorum. ona da 3 milyon gibi uçuk bir para yerine 1.8 falan verseler ya da 2 yıllık sözleşme imzalamış olsalar hatasızlar diyebilirdim. ondan da muhakkak ders almışlardır. belli ki teknik heyet ile yönetim daha önce olmadığı kadar birlikte ve bütün halinde hareket ediyor. emeği geçenleri tek tek kutlamak lazım.
  • 1988
    felipe melo'yu kiralama yoluna giderek olası bir 2. riera krizinin önüne geçmiş durumdalar. bu yönüyle doğru karar alındığı kesin.

    fakat bu karar için yönetimi kutlamak için erken diye düşünüyorum. zira kiralama yolunun, satın alma şartlarının oluşmamasına bağlı olarak izlenen bir yol olduğu gerçek. bu da galatasaray yönetiminin şansı diyelim.

    tabi bu, daha önce yapılan transferler dolayısıyla tebrik edilmeleri gerektiği gerçeğini değiştirmiyor.
  • 1989
    geçtiğimiz yılların aksine hareketli bi dönem geçirip eksik gedik kapatılarak gerçekten sağlam bir takım hazırlamış yönetimdir.. son olarak melo'yu da ikinci kez kiralamayla birlikte beni benden almıştır.. bonservisiyle alınmasının riskli olduğunu düşünenlerden biriydim en başından beri.. şimdi yönetimin bu sezon ilk yapması gereken şey belli.. sezon başından itibaren melo'nun pozisyonu için adaylar oluşturup nabız yoklamak, sezon sonunda görüşmelerde belli bi aşamaya gelmiş olmak.. karakter olarak daha düzgün ve sahada da melo kadar agresif bi oyuncu bulmak zor değil bence..
  • 1991
    hem transfer hem de diğer kulüplerle olan ilişkisi bağlamında gayet yerinde bir politika yürütmektedir. lakin taraftarın sorunlarına biraz daha kulak vermesi gerekiyor. gün itibariyle resmi olarak 40.812 kombine bilet satın almış bir taraftar grubuna karşı bazı sorumlulukları vardır; ali sami yen arena'da maçlar oynanmaya başlandığından beri bu taraftar belli başlı sıkıntılar çekmektedir, bunlardan en önemlisi ise maça giden her taraftarın yaşamış olduğu gibi ulaşım problemidir. bu sorun herkesin malumudur ve şu ana kadar getirilen çözümler yetersizdir.

    taraftarın 40 bin kombine aldığı bu dönemde bu sorunu artık ortadan kaldırmak ve taraftara şöyle bir çözüm getirdik, bu sorun artık ortadan kaldırıldı denilmelidir. kombine döneminde gücümüz sizsiniz deyip, kombineler satıldıktan sonra taraftarın sorunlarına kulak vermezseniz yakalamaya çalıştığımız sinerjiye ulaşmak bir hayli güçleşir. ben şahsi olarak yeni sezonda kaç bin kombine satıldığından çok ulaşım sorununa ne gibi çözümler getirildiğini merak etmekteydim. kombine sayısını öğrendik, şimdi ise sırada bu 40 bin kombineyi alan taraftarın ulaşım sıkıntısına ne gibi çözümler getirilecek onları öğrenmek isterim. bu bir karşılık bekleme değil, yönetimin taraftara karşı olan sorumluluklarını yerine getirmesini istemektir.
  • 1992
    kombine fiyatlarını makul tutarak hatta bazı indirimlerle 40000 kombine satmış yönetimdir.

    özellikle ulaşımın sıkıntılı olduğu bu dönemde kombine satmak ortalama seyirci sayısı açısından önemliydi. asy arena dolu olduğunda ortaya çıkan sinerjiyi hep birlikte 2011 2012 sezonunda gördük.

    sadece kombine satış stratejisi bile takdire şayan olan yönetim.*

    tebrikler.
  • 1993
    2010-2011 sezonunda 82 puan toplayıp(bu şehir başka şehir satılmış eskişehir ve bir iki şerefsiz çelme takmasa 85 puan üstü de alabilirdi) yapılan ibnelikler sonucu averajla şampiyonluğu kaybetmiş trabzonspor'un o dönemki iskelet yerlilerini büyük ölçüde toplaması çok mantıklı olan yönetim. elinde bir sezonun şampiyon takımının yerlilerinin %70'i var(egemen giray tolga onur falan var da siktir et onlarıda). zaten o takımı ayakta tutan yerlilerdi. yabancılar sıradan oyunculardı. galatasaray'ın yabancıları onları top diye oynar.
  • 1997
    malumunuz ilkan olayı. adamlar sözleşme bile yapmış. ama bizim bu adamla 5 yıllık sözleşmemiz var. ergin hoca hala bizim oyuncumuz diyor ama olayın nasıl geliştiği belli oldu. galatasaray furkan'ı aldığında ilkan'ı 1 yıllığına karşıyaka'ya kiralamış. ancak sertaç ve melih ile kiralık oyuncu gönderme hakkımızı doldurduğumuz için karşıyaka ile özel sözleşme yapılmış ve ilkan'ın ''geri almak şartıyla'' bonservisini vermişiz. eee adam 1 yıl orada oynadı geldi galatasaray formasıyla antrenman yapıp röportaj bile verdi ama sen özel sözleşme gereği bonservisini tekrar almazsan adam serbest gözükür. ve kaptırırsın. ilkan'ın da büyük karaktersizliği var ama basketbol şubesinin kaçıncı skandalı bu. yönetim böyle rezilliğe nasıl imza atar aklım almıyor.
  • 1999
    bu sezon* galatasaray futbol takımı küme bile düşse hiç bir şekilde eleştirilmemesi gereken yönetimdir, adamlar daha napsın amk ? 2 sene önce '' mehmet batdal yeni hakan şükür olur mu ?? '' sorularından, '' ya kaka tabi müthişte gelse nerde oynicak '' lara yada '' abi burak yılmaz varda şimdi umut da kötü oynamıyor amk '' lara geldik. nankör olmayın hele ki '' bu yönetimle olmaz abi yaa '' triplerine hiç girmeyin allah çarpar valla.

    ha evet kimse bişe sallamamışta 2-3 maç daha puan kaybedersek buraların dolacağını bildiğimden ön sıralardan yerimi alim dedim.
  • 2000
    şike soruşturması sürecinde sergiledikleri tavırla ve ilk dakikada yaptıkları hiçbir şekilde müdahil olmayacağız içerikli açıklamayla büyük hata yapmışlardır. bunun devamında zaten çirkeflerin lekelerini üstümüze sıçratmaya çalışacaklarını biliyorduk, şimdi ise şikenin ş'sinden bahsedilmiyor, hatta galatasaray ile ilgili aslı astarı olmayan iddialar daha çok konuşulur oldu. başta yaptıkları müdahil olmayacağız yargı kararlarına saygı duyacağız açıklamasıyla baştan kendi ellerini kollarını bağladılar. şimdi ise olay öyle bir hale geldi ki kenardan seyretmenin ötesinde bu saatten sonra ellerinden bir şey gelmez. cemal nalga olayındaki aptallıkla ilgili kendilerine giren çıkan bir şey olmayanların (yoksa var mıydı) resmi sitelerinden yaptıkları duyurunun bir benzeri galatasaray tarafından yapılmalı ve duruşumuz bu şekilde belirlenmeliydi. galatasaray türkiye'dir ve eğer türk sporu temizlenecekse bunun tek yolu galatasaray camiasının atacağı adımlardır.
App Store'dan indirin Google Play'den alın