• 478
    yaklaşık 1,5 ay önce tüm yönetim kurulu üyeleri ile birlikte swissotel'de bir toplantı düzenlemişlerdi. bu toplantıda adnan polat "yerli transferlerimizi saymıyorsunuz; ama ben onlara güveniyorum. 5 tane yerli oyuncu aldık ve 5 tane de yabancı oyuncu transfer edeceğiz" demişti. o dönem kewell ile sözleşme yenilenmediği için hadi diyelim 4, üstüne lorik cana ve pino alındı, kaldı 2. takımın şu an her ne kadar 2'den fazla oyuncuya ihtiyacı olsa da yine aynı toplantıda yönetim kurulu üyesi sayın murat yalçındağ, yapacakları 5 yabancı transferden 2 ya da 3'ünün hollanda'da gerçekleştirecekleri kampın ilk günlerine yetişeceğini söylemişti. ne bu transferler kampa yetişebildi ne de diğer 3 futbolcu. bu futbol takımıyla ilgili yapılan en büyük hatalarıydı; üstelik tam takım halinde lige hazır olmamaktan kaynaklanan lig mağlubiyetleri ve avrupa kupası'ndaki kritik durumumuz da buna eklenince şu an taraftar olarak ne derece umutsuz ve öfkeli olduğumuzu anlamaları gerekir.

    şahsen ve çevremdekilerin de görüşü adnan polat yönetiminin genel olarak özellikle saha dışı icraatlerinde çok başarılı olduğu yönünde olsa da futbol ve fanatizm ruhu işin içine girince tahammül düzeyi aşağılara iniyor. şimdi eğer olur da yanlışlıkla bu yazıyı okuyan bir yönetici çıkarsa tamamen şahsi gözlem ve hislerimle adnan polat'a aktarmasını istediğim düşünceler şunlardır, tekrar altını çiziyorum bunlar tüm sülalesi galatasaraylı olan biri olarak tamamen şahsi gözlemlerim ve hislerimdir:

    - ne olursa olsun frank rijkaard'ın özellikle dünyadaki prestiji nedeniyle bu takımın başında olmasından mutlulukla karışık kıvanç duyuyoruz. bu duygu bizi ona daha çok şans tanımaya ittiği için alınan başarısız sonuçlarda kendisini ikincil, eldeki kadro yapısı ve geç kalan transferler yüzünden yönetimi birincil hatalı olarak görüyoruz. evet belki rijkaard daha yaratıcı biri olup niteliksiz kadrolarla büyük işler başaran çılgın teknik direktörler gibi çıkabilir; harika bir futbolla iyi sonuçlar almamızı sağlayabilirdi; ama olmadı. maalesef bu şanssızlığın farkına varmak bile onu bizim gözümüzde birincil konuma taşımıyor.

    - adnan sezgin bence bizim değil real madrid'in transfer komitesi başkanı olacak birisi; neden, çünkü orada istediğiniz futbolcuyu almaya hem ekonomik açıdan hem de marka olarak gücünüz fazlasıyla yeterken, tabir yerindeyse "çingene pazarlığı" yapabilirsiniz ve kapalı kapılar ardında sergilenecek bu tutum kulübü epey karlı duruma geçirebilir. anlıyoruz, kendisiyle bir hukukunuz var ve uzun süredir birlikte yürütülen projeler planlar.. elbette öyle kolay değil omuz omuza çalıştığınız birine git demek; o zaman size önerim, kendisine bir şekilde ekstra kaynak yaratın, pazarlık dozajını da düşük tutmasını isteyerek 2 yıldız futbolcuyu birkaç gün içerisinde alıp gelmesini sağlayın. yalnız bunu yaparken şunu da aklınızın köşesinde tutun*; gelecek sezon ancak uefa kupası bir kez daha alınırsa sayın adnan sezgin'in imajı düzlüğe çıkar. ona göre gelecekteki planlarınızda kendisine yer verin.

    - görülen o ki, benim de arkadaş çevremde çokça destek verdiğim aykut erçetin'le bu iş olmayacak. o yüzden biliyorum şahsi olarak teknik direktörün işine karışmayı sevmiyorsunuz; ama rijkaard'la konuşup ufuk ceylan'ın -veya alınacak yeni birinin- galatasaray kalesindeki tek isim olmasının doğru olabileceği telkininde bulunun. victor valdez'de olduğu gibi bir durum yaratmak istediğinizi belirtmek kabalık olmaz sanırım. rijkaard bunu anlayacaktır.

    - son olarak 2 transfer de kadroya dahil olunca, tüm galatasaray futbol departmanıyla oturup konuşun, mutlaka yapıyorsunuz biliyorum; fakat bu kez farklı konuşun ve deyin ki; burası türkiye'nin en çağdaş kurumlarından biridir, burada yaratmak istediğimiz şeyin, başarılı bir futbol takımından çok barcelona, ispanya milli takımı gibi, bir zamanların liverpool'u, milan'ı gibi dünyaya belli bir futbol kültürünü dayatan bir tarz olduğunu, buna kurumsal yönden olmasa da futbol yönünden 1998-2002 yılları arasında çok yaklaştığımızı; fakat hazır olmadığımız için bunu gerçekleştiremediğimizi anlatın. çünkü sizin yapmak istediğiniz şeyin tam da bu olduğunu her ne kadar medya ve bazıları manipüle etse de bizler biliyoruz.

    not: çok sevdiğimiz haldun üstünel konusuna girmek istemiyorum; kendisi bir açıklama yapmadan ne söylesek eksik kalır.
  • 479
    ömrüm boyunca hiç galatasaray'ın iç meselelerinin olduğunu düşünmedim. hep o adamlar kardeşmiş gibi düşündüm. sanki hepsi başarı için çalışıyorlar, benim gibi kalpten bir galatasaray sevgisi ile, takımın başarısı için ter döküyorlar sandım. kimi zaman mehmet cansun, kimi zaman ali dürüst, kimi zaman da albayrak olarak çıktılar karşıma. alp yalman zaten annemin arkadaşıydı. onu da severdim. derdim ki, ulan ne güzel, hiçbir kişisel çıkar gözetmeden kulüp için ne güzel çalışıyorlar. entrika, ayak kaydırma, üçkağıt, zimmete geçirme gibi suçların galatasaray dışında her yerde olduğunu düşünürdüm hep. yaşım büyükken de böyleydi emin olun. hayatın her anında paranoyak olan ve kimseye güvenmeyen ben, galatasaray'a ne kadar körü körüne güvenmişim.

    benim kulübümün de yönetim bazında diğer kulüplerden hiçbir farkı yok şu anda. yönetici kalitesi yerlerde, verilen beyanatlar seviyesiz, kirli, yalanla dolu. herkes birbirinin götünü s.kmeye meraklı, nasıl kaydırırm ayağını, nerden ne koparırmı telaşında. son dönemlerde farkediyorum bunu. aptal mı diyeceksiniz bana. evet öyleyim. ama dediğim gibi, hayatın her anında paranoyak olan ben, galatasaray konusunda deli bir aptallığa kapılmışım. uyanmam 2010 senesine denk geldi. bütün bu polat/sezgin rezillikleri ve konuşulan üçkağıtlar (eskiden de duyardık böyle şeyler ama ben ihtimal vermezdim) o kadar gerçek ki artık. gençliğimin, çocukluğumun kulübü gitmiş, yerine sivas'tan, ankaragücü'nden farklı olmayan bir yönetime sahip olmayan, yepyeni bir galatasaray gelmiş ben uyurken.

    kulübü bu rezilliğin içine sokanları asla affetmeyeceğim. ömrümün sonuna kadar lanet edeceğim onlara. 2010 yazını hiç unutmayacağım.
  • 482
    çıksınlar ve açıklasınlar:

    -"bu sene bizden bir şey beklemeyin, gelecek sezona hazırlanıyoruz" desinler.
    -"transfer yapamıyoruz, paramız yok" desinler.

    ellerindeki parayı saçma sapan futbolcular almak için kullanacaklarsa, hiç yapmasınlar. yeter ki taraftarı aptal yerine koymasınlar. artık anlasınlar, onların yapboz gibi oynadığı futbol takımının yediği bir golde kahrolan milyonlarca insan var. insanları mutsuz etmemenin yolu, umutlandırmamaktır.

    çıksınlar açıklasınlar. "ligde de iddaalı değiliz" desinler. "kadromuzu oturtacağız" desinler. "genç oyunculara şans tanıyacağız" desinler. ama galatasaray taraftarı ile oynamayı bıraksınlar.

    yeter ki tüm göz boyamalar, güzel transferler seçim içinmiş, meğersem kulüp daha da batağa giriyormuş o transferlerle diye kahrolmayalım.

    yönetim dürüst olup bunları söylerse, tek kelime etmeyen taraftarlardan biri de ben olurum. ama nerde o yürek?
  • 484
    rakipler ligin en iyi türk futbolcularını alırken*, nerde mukavelesi bitmiş* veya bitmek üzere adam varsa alarak, akıllarınca zeki davrandıklarını zannedenlerden oluşmaktadır. korkum yeni scout timinin yine cimrilik hedeflerini yerine getirmek amacıyla kurulmuş olmasıdır. kanımca bu sefer yeni emre çolakları, serkan kurtuluşları, siirt köy hizmetleri altyapısından bulup getirmeleri sonucunda 2 sene bizi yıldız adayı vaatleriyle uyuşturmalarıdır.

    #468145 bu entrimde dediğim gibi "rijkaard'ın çıkıp adam gibi ne eksik ne fazla bir bir açıklama yapması lazım ki biz de neler oluyor öğrenelim"

    ve sonunda rijkaard'da dayanamadı sezon bitiminden beri defans istediğini söyledi. peki yönetim ne yaptı nisan ayından beri, hala transferin son gününü bekliyor. takım hazır değilde, yönetim tatilden dönmüş mü onu sormak lazım...
  • 486
    yarattığı eseri büyük bir keyifle izleyen kişilerden kurulu yönetimdir...

    eleştirilerimde hep başlarken şunu yazdım: "kulüp yöneticiliği yapmak klavyeye yazmakran ve sahte delikanlılık yapmaktan çok daha ağır ve yorucu. o ruh haline bürünmeden eleştirmek doğru olmaz". ancak her geçen gün daha da anlamsız ve saçma işlere imza attılar...

    kulüp başkanlığını stad yapıp, arazilere imar izni alıp, 3 tane şubeyi birleştirmek olarak görüyorlarsa gerçekten başarılılar...

    transfer beklentim yok. çok daha kötü kadrolar gördü bu gözler. transfer ihtiyaç varsa yapılır. benim bildiğim transfer dönemi açıldığında en kısa sürede eksikler kapatılır ve takım çalışmalara başlar. e bu takımın eksiği çok, o zaman transfere de gün gibi ihtiyacı var...

    bugün avrupa transfer döneminde yapılan önemli transferlere göz atın. büyük bir kısmı dünya kupası öncesi ya da dünya kupasının hemen sonrasında olmuştur. bütün takım yöneticileri aptal da bir tek siz mi yöneticilikten iyi anlıyorsunuz? teknik direktörün ve taraftarınla dalga geçer gibi "bizde transfer bitmez" gibi komik açıklamalar yapıp bekliyorsan ve teknik direktorün "bir stoperle bir kaleci istedim" dediği halde boş boş bekliyorsan senin iyi niyetinden şüphe ederim. hadi tamam, paran yok. niye bunu çıkıp söylemiyorsun açık açık. hangi yönetici çıkıyorsa ekrana "transfer görüşmelerimiz sürüyor" diyor. bu kadar mı korkuyorsunuz "transfer yapamıyoruz" demeye?...

    2012 diye bir kriterin arkasından koşuyoruz birader. hadi manchester city'i*, chelsea'yi*, barcelona'yı*, manchester united'ı*, liverpool'u* geçtim. en az senin kadar borcu olan beşiktaş hala borçlanarak 10-15 milyon euro transfer yapıyorsa o zaman ya onlar bu işi bilmiyor ya da sen. şu anda beşiktaş daha iyi bir yolda gözüküyorsa bu durumda senin bu konuda en azından bu şubende yetersiz olduğun gün gibi aşikardır...

    bütün herşeyi yüzününüze gözünüze bulaştırdınız. hepinize koca bir helal olsun...
  • 488
    günyüzü görmeyesiniz, yazıklar olsun. çıkartın gene helvacı denen konuşma özürlü gevşeği çıksın gene olsun daha lig var, taraftar kim olm akıllı olsunlar falan filan desin yine kanser etsin beni. şu mübarek günde etmediğim küfür kalmadı sayenizde, hala elim ayağım titriyo sinirden, soyunuz sopunuz kurusun ulan

    tanım gece itibariyle türkiyenin en çok küfür yiyen, beddua edilen kişilerin oluşturduğu yönetim.
  • 495
    galatasaray tarihinde, benim şahit olduğum en başarısız yönetimdir. anlaştığı topçuları, ufak peşinatlar yüzünden ikna edememiş; kadroya katamamış ve eksik kadroyla çıktıkları uefa ön eleme liginden elenmesine sebep olmuştur. he bu konularla ilgilenen kişi adnan sezgin mi? beceremiyorsa, becerenini bulacaksın kardeş. şu sözlükten bile 15 tane kafa adam çıkar, daha iyi bir kriz yönetimi gösterirler. burası bir ticarethane değil, spor kulübü. adı da galatasaray spor kulübü. burada başarı esastır. tamam, ayağını yorganına göre uzatmalısın ama bu kadar çekiştirmeye çalışırsan o yorgan bir yerinden cart diye yırtılır.

    umarım tez zamanda kendilerine karşı bir kamuoyu oluşur ve olağanüstü kongre kararı alınır.
  • 496
    kendi egolarıyla mutlu olan yönetimimize göre bunlardan daha iyi kimse futboldan anlayamaz ve galatasaray sihirli bir değnek olmasa bile kendi kendine toparlanacaktır gibi spesifik düşünceler içerisindedirler. transfer yapma veya yapmama konusunda ise 3 yıldız daha alacagız diyip daha sonra "fiyat arttırıyorlar,medyaya yansıyor bu yüzden yapamıyoruz" diyen bu yönetim sanki ortaçağ avrupasında yaşadığımızı düşünüp istedikleri fiyattan herşeyi alabileceklerini ve transferlerin kendileri açıklamadan duyulamayacağını mı düşünüyorlar acaba ?
    bunlar da yetmezmiş gibi transferin bitmesine daha 10 gün var diye konuşurlar yakında 5-6 dakka var gibi açıklamaları da duyarsam şu dakkadan itibaren şaşırmayacağım bu yönetim gene bana her sene söylediğim (geçen sene hariç) galatasaray yonetiminin aksam pazarindan futbolcu almasi olayını hatırlatmıştır.
  • 499
    özet geçiyorum;

    teknık dırektörünü sevmediği için takımdaki futbolcular takımı sabote ettiğinde sabotajcı topçuları değil hocayı yolladığı için suçludur..

    zira futbolcu ne sebeple olursa olsun takımı sabote edemez!!

    her defasında hocalar gidiyor aynı topçular kalıyor ve yıne oynamıyorlar... kalli, skibbe, rijkaard..

    ---------

    arda turan'a kaptanlık verdıgı için suçludur..

    takımın kaptanı o dönem ayhan'dır.. arda, lıncoln'e kaptanlık 1 maçlığına verıldıgınde nasıl aglıyorsa ki- ki dunyada böyle istisnalar vardır. futbolcunun geldıgı takım veya ulkeyle pynanan maçta kaptanlık verılebilir- ayhan'da 22 yasındaki çocuga kaptanlık verıldıği için tavır koyabilir, performansı dusebilir..

    ------

    arda 'ya bu kadar bel baglaması, her ıstedıgını yapması nedenıyle suçludur..

    ----

    rıjkaard'ı istifaya zorlamak için oyunlaryaptıgı için suçludur.

    ----

    stoper, sol bek , ortasaha, santrafor ısteyen bır hocaya tek bır adam almadıgı ve en ıyı adamlarını yolladıgı ya da oynatmadıgı için suçludur...
  • 500
    bilmiyorum daha önce yazdığım herhangi bir yorumla çelişecek miyim lakin; bence transferi (avrupa kupaları açısından baktığımızda) 27 ağustosa bırakmaları mantıklı bir stratejidir. çünkü galatasaray takımı şuanki mevcut kadrosu ile karpaty lviv takımından 1 veya 2 gömlek daha üstün bir takımdır. karpaty lviv galatasarayımızdan sadece fizik kondüsyon olarak üstündür. maçı 90 dakika izledim. benim gibi maçı izleyen arkadaşlar görmüştür ki maç boyu iki şekilde hücum ettik; ilki doldur-boşalt (zaten allahın emri bu takım için, forvete 1.50 alanzinho koysak yine doldur-boşalt kasarız), ikincisi de ver topu ardaya, arda da vermeye çalışsın milan barosa. hangi milan barosa ? dörtlü savunma arasında tek başına ebesi bilmem ne olan milan barosa. e birader frank rijkaard bu mudur hücum stratejin yani. bu sebepten benim mantığım bir türlü bu maçı kaybetmenin yönetime fatura edilmesini almıyor. ligdeki kayıpları da isteyenle tartışırım. toparlarsam, sanki yönetim mantıklı bir strateji uygulamış gibime geliyor. belki de burada sabahın dörtbuçuğu olması ve benim neredeyse birgündür ders çalışıyor olmam beni aptal etmiş olabilir. fikrimi paylaşmak istedim sevgili renkdaşlarım*
App Store'dan indirin Google Play'den alın