• 176
    çok yanlış işlerin olmadığı üniversite.

    üniversiteye on sene önce girmiş ve şu anda doktora ders döneminde olan birisi olarak bunları yazıyorum. yüksek lisans ve doktora programlarına başvurmak için;
    1- en az 3-4 ay önceden hangi okul ve hangi hoca ile çalışmak istediğinizi kafanızda tasarlayın
    2- çalışmak istediğiniz hoca ile irtibata geçin ve kendisinin de sizinle çalışmak isteyip istemediğinden emin olun

    yüksek lisans veya doktora programlarına bu iki şart olmadan başvurmaya kalkarsanız %90 başarısız olma ihtimaliniz var. çünkü üniversite hocaları genelde kontenjanlarını az tutarlar ve bu kontenjanların kime ait olduğu yaklaşık dönem başından bellidir. ayrıca yukarıdaki entryde belirtilen usta-çırak ilişkisi de bu kontenjanların belirlenmesinde en büyük rolü oynar.
  • 177
    kulübümüzün eğitim yuvalarından, divan kurulumuzu oluşturmak yerine iyi bir eğitimi esas alan üniversitedir. diğer arkadaşların da belirttiği gibi, yüksek lisans programlarında hoca ile irtibat esastır. bu aynı zamanda ileride akademisyenlik mi yoksa gireceğiniz sektörde çabuk mu yükselmek tercihiniz olacak, erkenden anlamanızı da sağlar. neticede hoca ile aranız iyi olmazsa akademisyenlik pek faydalı bir tercih olmaz*
  • 178
    türkiye'nin üniversite düzeyinde "marka" olmuş 3-4 eğitim kurumundan biridir. hukuk fakültesi genellikle ilk 100'den alır. hatta hiç utanmadan türkiye 70.sine "sen gelme, doluyuz!" demişliği vardır.

    bu kurumun içindeki her öğrencinin özgüveni ülke standartlarının bir hayli üstündedir. üniversite bünyesindeki öğrenci sayısının epey az olması ve giriş puanlarının yüksek olması bunun temel sebebidir.

    fransız liselerinden gelenler hariç her öğrenciye kafasına vurmak usulü ile 1 sene boyunca fransızca öğretilir. fransız liseliler zaten bu dayağı evvelden yemiştir.

    hazırlığı bitirip bölüme geçildiğinde artık "jö pağl fıranseağ"nin havası bitmiştir. verilmesi gereken 150'ye yakın kredi öğrencinin yoluna yıkılmayı bekleyen bir çığ gibidir (işletmeciler hariç, onlar hazırlığı geçince mezun sayılırlar).

    yurtdışı bağlantıları fransa özelinde iyidir. erasmus imkanı vardır. ortam samimidir. bahar şenlikleri mütevazı ve deniz manzaralı geçer.

    bilinen üniversite modelinin aksine, gsü'de akademisyen başına 3-4 öğrenci düşer. hocalarla çok sıkı iletişim kurulabilir, ilber ortaylı veya candan erçetin'e kantinde yancı olunabilir. önceki gün dersi eken öğrenci hocanın "hayırdır, dün gelmedin?" sorusu ile afallayabilir.

    akademik anlamda başarılı bir üniversite değildir. fakültelerin geneli bilimsel yayın, atıf sayısı gibi parametrelerde yetersiz kalır. zaten hocalar da genellikle diğer üni. hocaları ile çalışır.

    kütüphanesi hafta içi 7, hafta sonu 5'te kapanır. öğrenci kulüpleri de genellikle sponsor ve öğrenci bulamadıklarından boğaziçi, itü gibi üniversitelerin kulüplerinin bir adım gerisindedir. ayrıca merak edenler için, gsü mezunları kulüp üyesi olamazlar; zaten haketmezler de.

    dışardan imrenilerek bakılır. içeride de kantinden 90 kuruşa çay alınır, boğaz manzarasına karşı bi' sigara yakılır.
  • 179
    öğrencilerinin oylarıyla 2018 yılının en başarılı isimlerinin seçildiği "en 2018 ödül töreni"nde en başarılı iş insanı olarak ali koç'u, en başarılı şirket koç holding'i, en yaratıcı reklam filmini koç holding seni sevmek ne güzel seçilmiş'i seçmiş üniversite.

    burdan şöyle bir durum ortaya çıkıyor, ya üniversitemizde fenerbahçeli öğrencilerin sayısı bir hayli fazla ya da içerde ciddi bir trolleme faaliyeti yapılmış. yoksa kulübümüz aleyhine bu kadar anti faaliyette adı geçmiş bir insanın ve onun kurumunun bu ödüllere layık görülmesi başka bir şeyle açıklanamaz.

    ekleme: espiritu2000 isimli yazar kardesimiz konuya aciklik getirdi. fenerbahceli uni ogrencileri eglenmek icin oylamayi trollemis. tesekkurler espiritu2000.
  • 189
    https://twitter.com/...761591798018051?s=20

    türkçe dil sınavını veremeyen hocalarına çalışma izni verilmeyecekmiş.

    galatasaray kültürünün ne olduğunu, türk modernleşmesindeki yerini, fikri hür, vicdanı hür galatasaraylı tanımını, türk telekom arena'nın açılışından sonra yaşananları bir arada düşünmezseniz bugün yaşananları anlayamazsınız.

    galatasaray lisesi, türk modernleşmesinin en önemli direk taşlarından biridir. türkiye cumhuriyetinin temel kurumlarındandır. galatasaray spor kulübü, bu köklü kurumun sportif ve kültürel uzantısı, üniversitesi de modern çağ için gerekli devamıdır.

    karşı devrim yapmak isteyenler cumhuriyetin her kurumuna saldırırken, galatasaray'ı es geçmeleri zaten beklenemezdi. galatasaraylılar tek yürek olup buna karşı gelmezse yeni türkiye'nin makbul kulübü de, üniversitesi de suyun karşı yakasında olacaktır.
  • 190
    https://twitter.com/...976035320758275?s=21

    --- alıntı ---

    yök, fransız büyükelçisi ile konuşmasında bundan sonra gsü hakkında olan çift taraflı anlaşmayı artık tanımayacağını beyan etmiş. büyükelçiye, bundan sonra gsü'nün sadece türk okulu olması için çalışma yürüteceklerini belirtmişler

    --- alıntı ---

    sıradaki hedef olan üniversitemiz. lise ve kulübün de sonraki hedefler olduğunu görmemek saflık olur herhalde.
  • 191
    temeline darbe vurulmaya çalışan üniversitemiz. okuldaki fransız öğretim üyelerine ki onların bütçesi fransa tarafından karşılanır, engeller çıkarılarak küçük bir azınlığı dışındakilerin çalışma izni dolayısıyla oturma izni ellerinden alınmıştır. çalışma izni olmadığı için telefon aboneliği iptal olan, internet aboneliğini yenileyemeyecek olan öğretim üyeleri var. nasıl ders verecekler, onu geçtim hes kodları iptal olacağı ve yenisini alamayacakları için temel ihtiyaçlarını nasıl giderecekler belli değil. işin en korkutucu kısmı ise, olası bir polis kontrolüne denk geldiklerinde sınır dışı edilecek olmaları. ayıp, yazık.
  • 192
    https://eksisozluk.com/...i-iddialari--6827125

    --- alıntı ---

    boğaziçi üniversitesinden sonra sıranın gsü'ye geldiğinin habercileri olan iddialardır.

    iddialara kısaca şunlardır: galatasaray üniversitesi'nde çalışan fransız öğretim üyelerine b2 türkçe şartı getirileceği, bu yönde ekim ayında bir türkçe sınavı gerçekleştiği; bunların yanında bu sınav sonunda bazı öğretim üyelerinin çalışma izinlerinin bir dönemlik ve yenilenemez şekilde verildiği; en önemlisi ise, galatasaray üniversitesi'nin frankofon niteliğine son verileceğidir. aşağıda vereceğim haber linkinin çevirisinde göreceğiniz üzere bunlarla sınırlı kalmamaktadır.

    eğer doğruysa, hukuk fakültesi hariç(%30) her fakültesinde eğitim dilinin yüzde 80 ila 100 fransızca olduğu galatasaray üniversitesi'nin geleceğini tehlikeye düşürecek kararlardır.

    iddialar öncelikle fransız medyasında yer bulmuştur:
    haber
    galatasaray üniversitesi öğrencisi ve mezunları tarafından yapılan türkçe çevirisi: çeviri

    aşağıda yapacağım özet yanında lütfen ilgili çeviriyi okuyun.

    özet:
    galatasaray üniversitesinde hazırlık sınıfı öğretmenleri olarak çalışan okutmanlar olsun, ya da fakültelerde çalışan öğretim üyeleri olsun birçok frankofon hoca ve araştırmacı bulunmaktadır.

    ekim ayında bu öğretmenler, amacı kendilerine açıklanmadan türkçe dil testine davet edilmişlerdir ve bu prosedür sonunda öğretmenlerin bir kısmına "tek dönemlik" ve "yenilenemez" nitelikte çalışma izni çıkarılmıştır.

    aralık ayında ise rektörlük, fransız öğretmenlere, bundan böyle türkçe b2 şartı aranacağı yönündeki "yök" kararını iletmiştir. böyle bir karar, galatasaray üniversitesi'ne çok büyük zararlar verecektir. nitekim frankofon hocaların önemli bir kısmı türkçe'yi b2 seviyesinde bilmemektedir ve böyle bir karar okulun akademisyen kadrosunda nitelikli bir azalmaya sebep olacaktır. ayrıca böyle bir şart gelecek için de sorunludur. nitekim hiçbir frankofon akademisyen sırf burada çalışmak için türkçe öğrenmek istemeyecektir.

    daha net ve uzun hali yukarıdaki çeviride mevcut, lütfen okuyun.

    ayrıca, çok vahim bir iddia daha var: bilindiği üzere galatasaray üniversitesinin türk- fransız niteliği, fransa ve türkiye arasında 1992 yılında imzalanan andlaşmaya dayanmaktadır. iddiaya göre yök, fransız büyükelçisi ile konuşmasında bundan sonra gsü hakkında olan çift taraflı anlaşmayı artık tanımayacağını beyan etmiş. büyükelçiye, bundan sonra gsü'nün sadece türk okulu olması için çalışma yürüteceklerini belirtmişlerdir. twitter linki

    son olarak ise bu kararlara neden olduğu iddia edilen siyasi arka planı anlatayım:

    bu konudaki iddia, fransız hükümetinin elco hakkındaki sonlandırma kararı ve türkiye'nin misilleme yaptığıdır. elco, 70'lerde kurulan ve fransa'da göçmen ailelerinin çocuklarına eğitim veren bir oluşumdur. bu bağlamda türkiye'nin de dahil olduğu 9 partner ülkeden gelen vatandaşlarının çocuklarına yine o ülke vatandaşı öğretmenler tarafından ders veriliyordu. ancak bu ülkelerden gönderilen bazı öğretmenlerin cemaatçiliği ve cumhuriyetçi değerlerden uzaklaşmayı teşvik ettiği gerekçesiyle bu uygulamaya son verilerek yeni bir uygulamaya geçildi ve artık türk ve diğer partner ülke öğretmenleri için b2 fransızca şartı getirildi.

    sonuç:

    galatasaray üniversitesi'nde şu an yapılmaya çalışılan şeyler üniversite'nin geleceğini dinamitlemekten başka bir şey değildir. ülkemizin en güzide üniversitelerinden olan bu değerli kurumu değersizleştirmek kimsenin yararına değildir. ayrıca, bu hususları siyasi malzeme yapmak yanlış olduğu gibi, üniversitelerin özerkliğine ve akademik özgürlüğe de aykırıdır.

    lütfen kamuoyu oluşmasına yardımcı olun ve bu başlığı gündemde tutun.

    --- alıntı ---

    (bkz: ekşi sözlük)
  • 195
    galatasaray taraftarını terim-cengiz kavgasıyla bölemediler. ancak bu taraftarı bölecek yegane olayı bulmuşlar. bu mevzunun sportif tarafı olmadığını iddia edemez hiç kimse. eğer galatasaray camiası böyle şamar oğlanına dönmeseydi hiç kimse cesaret edemezdi. camia olarak tepki gösteremeyeceğimizin de farkındayım.

    değersizleştirmenin kulübe zararı olmaz ama ülkemize çok zararı olur. keşke güzele, iyiye, düzgüne, kaliteye ve adalete olan nefretleri bu kadar fazla olamaz.
  • 197
    bir süredir hocalarına sahip çıkmaya çalışan türkiye’nin en büyük eğitim kurumlarından biridir.

    cerrahpaşa, boğaziçi, gsü ve diğerleri... en büyük yozlaşmanın buralardan sağlanacağını bilenlerin türkiye’nin en iyi gençlerini, hocalarını; toplumun geri kalanına “biz”den olmadıklarına ikna etmeye dayalı propagandaları malesef ki her geçen gün amacına ulaşıyor. umut yok desek dayanışana haksızlık... ama bu dil var da diyemiyor artık.

    üniversitenin; toplumu ileri götürecek hukukçular, mühendisler, yöneticiler, matematikçiler yetiştirmeye odaklanması gerekirken hocalarını “akademisyen ama işte şey işte, milli manevi değil” cilerin elinden kurtarmaya çalışmalarının verdiği utanç verici durum nasıl tanımlanabilir bilemiyorum. bu utancın onların utancı olmadığı aşikar.

    liseli ve üniversiteli yazarların çok daha hakim olabileceği bu konu, bilgi sahiplerince sözlükte de dile gelmelidir. galatasaray kültürünün en önemli yapıtaşlarından olan galatasaray üniversitesi’nin akademisyenleri, üniversitenin kendi insiyatifi bu yöndeyse görevlerine geri dönmelidir.

    https://twitter.com/...353092490125315?s=21
  • 200
    ciddiyetsiz ağızlarına galatasaray değerlerini ve kurumlarını alanların, okumaktan aciz olduğu, üniversitemize ait statü ve tarihçedir.

    beş yüz yılı aşkın bir eğitim ve öğretim geçmişinin ulaştığı aşama: galatasaray üniversitesi

    bugünkü adıyla galatasaray, tarihte ilk kez 1481 yılında sultan ıı. beyazıd tarafından galata sarayı adıyla bir enderun okulu olarak kurulmuştur. okul, devletin çeşitli yönetim kademelerine memur yetiştirmek amacıyla bugünkü galatasaray lisesi’nin bulunduğu yerde eğitime başlamıştır. o dönemde çalışkan ve yetenekli gençler orta dereceli bir okulda eğitildikten sonra yüksek derecedeki enderun’a gönderilmektedir. yatılı bir düzende, çağın gerektirdiği eğitimi veren galata sarayı’ndaki saray kelimesi de, devlet işlerinin görüldüğü idare merkezi ve yüksek derecede enderun okulu anlamındadır.
    günümüze kadar adını, geleneksel yapısını ve işlevini sürdüren devletin tek eğitim kurumu galatasaray’dır. ancak her kurum gibi galatasaray da tarih boyunca bazı duraklama, gerileme ve atılım dönemleri yaşamıştır.
    1838 yılında mevcut bina yeniden inşa edilmiş ve galata sarayı, tıbbiye-i şahane’ye dönüştürülmüştür. öğretim dili fransızca olan bu yüksek okuldan ilk türk kadın ebeler ile sağlık alanında devlete hizmet veren kişiler yetişmiştir. böylece sivil öğretim alanında batı bilimine yönelişin önemli bir adımı atılmıştır.
    1868 yılında, batı ülkelerini ilk ziyaret eden osmanlı padişahı olan ve özellikle fransa’daki öğretim kurumlarından etkilenen sultan abdülaziz’in emriyle bugünkü galatasaray’ın üçüncü aşamasını oluşturan galatasaray mekteb-i sultanisi hizmete açılmıştır. fransızca öğretime ağırlık veren bu okulun kurulması için büyük çaba sarf edenlerden biri, tıbbiye-i şahane’den mezun, o dönemin hariciye nazırı ve daha sonra sadrazam olan keçecizade fuat paşa, diğeri ise ali paşa’dır. tarihi okul, gençlerin yatılı bir düzende ve tam bir vicdan özgürlüğü içerisinde eğitildikleri bir eğitim ve öğretim kurumu olmuştur.

    1874 yılında ise sultan abdülaziz’in iradesiyle, galatasaray mekteb-i aliye-i sultanisi çatısı altında, galatasaray darülfünün-u sultani hukuk mektebi, galatasaray mühendis mektebi (turuk ve maabir mektebi) ve daha sonra bunlara eklenen galatasaray edebiyat mektebi’nden oluşan üç yüksekokul açılmıştır. bu yüksekokulların idari örgütü ile ders programları sorbonne üniversitesi’ne uygun bir şekilde yapılmıştır. özellikle hukuk mektebi, günümüzün hukuk fakültelerinin tarihi gelişimi bakımından batı’daki emsalleri gibi öğretim veren bir okul olmuştur.
    pek çok şehzadenin yanı sıra sultan ıı. abdülhamit’in iki oğlunun da okuduğu galatasaray mekteb-i aliye-i sultanisi, özellikle sultan ıı. abdülhamit’in döneminde kendisinin büyük desteğiyle önemli gelişme göstermiş; okul bünyesinde devletin üst düzey memurlarının bilgi ve kültür düzeylerinin yükseltilmesi amacıyla kurslar da düzenlenmiştir.
    kuruluşundan itibaren bir devlet kurumu olan galatasaray, büyük atatürk ve kadrosunun gerçekleştirdiği yeni devlet düzeniyle birlikte, 1924 yılından itibaren galatasaray lisesi adını almıştır ve o tarihten itibaren bir devlet lisesi statüsünde hizmet vermeye devam etmektedir.
    galatasaray üniversitesi projesi
    pek çok galatasaray lisesi mezununun gönlünde yatan “bir üniversite kurulması fikri”nin gerçekleştirilebilmesi için, mezunlar arasında bu konuda çalışan bir komisyon kurularak somut adımlar atılmıştır.
    üniversite projesini benimseyen galatasaray lisesi mezunlarının konuya gösterdiği büyük ilgi sonucunda kurulan ve başkanlığını büyükelçi coşkun kırca’nın yürüttüğü “üniversite komisyonu”nda, prof. dr. yıldızhan yayla, prof. dr. barlas tolan, prof. dr. erdoğan teziç, prof. dr. tahsin yücel, prof. dr. niyazi öktem, prof. dr. ethem tolga, prof. dr. haluk erkut ve levent dilmaç yer almıştır. bu komisyonun yoğun çalışmaları sonucunda, özellikle büyükelçi coşkun kırca ile prof. dr. barlas tolan’ın özverili çalışmalarıyla kısa zamanda ayrıntılı bir proje ve program düzenlenmiştir. hazırlanan program, hem fransa hem de türkiye’de büyük destek görmüş ve çalışmalara dışışleri bakanlığı adına katılan büyükelçi selçuk incesu'nun başkanlığında heyetler arasında yapılan görüşmeler sonunda 6 aralık 1991 tarihinde bir protokol imzalanmıştır. protokolün imzalanmasından önce dönemin cumhurbaşkanı turgut özal, haziran 1991 tarihinde elysée sarayı’nda françois mitterand ile yaptığı görüşmede konuyu gündeme getirmiştir. bu amaçla türkiye’yi ziyaret eden fransa cumhurbaşkanı mitterand, 14 nisan 1992′de galatasaray lisesi’ne gelerek, cumhurbaşkanı turgut özal ile birlikte türk dışişleri bakanı hikmet çetin ve fransız dışişleri bakanı roland dumas’nın imzaladığı galatasaray üniversitesi kuruluş belgesi imza töreninde hazır bulunmuştur.
    böylelikle galatasaray lisesi mezunlarının önderliğinde hazırlanan proje, uluslararası bir tören ve belgeyle hukuksal kimliğini almış ve galatasaray üniversitesi bir devlet üniversitesi olarak türk eğitim sistemine kazandırılmıştır. galatasaray üniversitesi, kuruluşundan itibaren bir kamu tüzel kişiliği olarak devlet üniversitesi statüsündedir ve devlet başkanlarının katılımıyla kurulan ilk ve tek yükseköğretim kurumudur.
    galatasaray eğitim ve öğretim kurumu

    galatasaray lisesi mezunlarının girişimleri sonucunda, 14 nisan 1992 tarihinde, türkiye cumhuriyeti cumhurbaşkanı turgut özal ile fransa cumhurbaşkanı françois mitterand’ın da katıldığı bir törenle imzalanan uluslararası anlaşmayla kurulan yükseköğretim kurumumuz, 22 mayıs 1992 tarih ve 21235 sayılı resmi gazete’de yayımlanan kurum statüsüne göre galatasaray eğitim öğretim kurumu adı altında kurulmuştur. eğitim öğretim hayatına 1993 yılı ekim ayında başlayan galatasaray eğitim ve öğretim kurumu, kamu tüzel kişiliğine sahip ve ilköğretim, lise ve yükseköğretimin çeşitli kademe ve bölümlerinden oluşan entegre bir eğitim-öğretim kuruluşu olarak, üniversite statüsünü alıncaya dek geçen süre boyunca, başkan prof. dr. yıldızhan yayla, türk başkan yardımcısı prof. dr. barlas tolan, fransız başkan yardımcısı annie petit, mühendislik ve teknoloji yüksekokulu müdürü prof. dr. ethem tolga, galatasaray lisesi müdürü prof. dr. erdoğan teziç ve genel sekreter doç. dr. yalçın çakalır’dan oluşan yönetim kurulu tarafından, 1992 tarihli uluslararası anlaşma, kurum statüsü ve eşit temsilli komite kararlarına uygun şekilde alınan kararlar çerçevesinde faaliyetini sürdürmüştür.

    galatasaray üniversitesi

    galatasaray eğitim öğretim kurumu, kuruluşundan 25 ay sonra, 6 haziran 1994 tarih ve 21952 sayılı resmi gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren 3993 sayılı kuruluş ve kadro kanunu ile üniversite statüsüne geçmiş ve kuruluşundaki kamu tüzel kişiliğine uygun şekilde yine bir devlet üniversitesi olarak “galatasaray üniversitesi” ismini almıştır.
    kurum, üniversite statüsü almasına rağmen, entegre eğitim-öğretim kurumu olma özelliğini korumuş ve galatasaray lisesi ile ona bağlı olan galatasaray ilköğretim okulu da rektörlüğe bağlı öğretim birimleri olarak tanımlanmıştır (k.m.1).

    https://www.gsu.edu.tr/...nel-bilgiler/tarihce
App Store'dan indirin Google Play'den alın