maça gelen kısımdan olan ben ve benim gibiler
beşiktaş seninle ölmeye geldik bestesini beğeniriz. çünkü temposu vardır. o tezahuratı söylemek insana zevk verir. senin aldığın zevk, enerji sahadaki futbolcuna gider. işte bu yüzden o lanet beşiktaş bestesi en güzel bestedir.
sevgili maça gidip gırtlak patlatan, gelin siz bağırın, gelin siz söz yazın yeaaa diyen arkadaşlar. saldırın allah aşkına dandini dandini dastana isimli lanet besteyi kaç kere söylediniz evde. kaç kere bağırdınız tek başınıza. hiç. çünkü temposuz, iğrenç, uyuşuk bir beste.
eğer burada galatasaray bestelerini eleştirirken sözlerden bahsettiğimizi düşünen varsa bisiktirsin gitsin. elano'nun, neill'ın, kewell'ın türkçe söylenen besteleri anlayabildiklerini sanmıyorsunuz herhalde. takımların yarısının yabancılardan oluştuğu günümüz futbolunda tezahuratta önemli olan sözler değil, tempodur.
yine beşiktaş taraftarının şöyle bir bestesi vardı. aşığım sana/doyamıyorum/ne de güzelsin/bakamıyorum/seni sevmeye/doyamıyorum/bu ne büyük aşk/saldır beşiktaş. alın size arabeskin allah sözlere sahip lanet bir beste daha. ama bu besteyi youtube'dan bulup izlediğinizde tempoyu görün. bu beste tribünlerin ortaklığıyla öyle hızlı söylenir ki, tribün zevk alır, futbolcular gaza getirilmeye çalışılır.
beşiktaş taraftarı bu besteyi böyle boktan söylemiş burada:
http://www.youtube.com/...&feature=related işte takım bu besteyle böyle çoşturulabilir:
http://www.youtube.com/...&feature=related üstelik ben de bu boğaz patlatanlardan biri olarak yarım saat oley saldır galatasaray diye tekrar ederek ne bok yemeye çalıştığımız anlamıyorum. önce bir ses sonra vızıltı. tv başında bir bok anlaşılmaz. statta takımı desteklemekten bıkarsın.
sıkıldık artık.