sosyal medyacı, yangıncı, ilgi/algı budalası ve transfer obezi kısmı ciddi anlamda koyun sürüsü gibi güdülüyor ve takıma/oyunculara/hocaya zarar veriyorlar. toksik toksik tipleri izleyip, dinleyip; kendi aralarında da iyice buralardan aldıklarını kör dövüşü gibi döndürerek dokundukları her şeyi de zehirliyorlar.
25 temmuz 2023 zalgiris galatasaray maçından sonra geçen senenin ligdeki tartışmasız en iyi savunmacısı
victor nelssonun
instagram hesabının altına küfür-kıyamet, go homelar havada uçuşuyor. bu takımın bayrak adamı, kaptanı, galatasaray'ımıza 15 kupa kazandırmış
fenando muslera ya ağıza alınmayacak galiz küfürler. gören duyan da elendik, fark yedik zannedecek.
birader, karşılaştığımız takım kendi liginde 24üncü maçına çıkacak bu hafta sonu, biz ise sezonu bu maçla açtık. maçı izleyen herkesin gördüğü bir saha problemi mevcut (top yere düşünce duruyor, yerden pas atınca hızlanıyor yavaşlayacağına)... maç ritmi eksikliği, kamp ertesi yorgunluğu falan hiç olamaz zaten, herkes robot - herkes makina, bas düğmesine oynasın. öyle olmuyor o işler işte. bizim bugün yaşadığımız olumsuzlukların hiç birini yaşamayan
real madrid cl grup aşamasında
sheriff tiraspol diye adı sanı duyulmamış bir moldova takımına
santiago bernabeu da 2-1 yenildi şundan 1 sene önce. günümüz futbolunda hazır ve maç ritmini yakalamış herhangi bir takım maç ritmini bulmamış, kalitesi kendinden 100 kat daha fazla olan rakiplerine bile sorun çıkartabiliyor. bitti o artık "kalitemizle döveriz" dönemleri sezon başı maçlarında. (unutulmuş geçen sezonun başında ipten dönen maçları çoğu kişi)
izan ve ahlak içerisinde eleştiri yapılır... yapıcı olduğu zaman eleştiri iyidir ve taraftarın en büyük haklarından biridir, canlı tutar bünyeyi, ataletten korur... ben söylemiştim demek için, toksisite basmak için değil; kendi oyuncunu/malını kötülemek ve zehirlemek için hiç değil. eleştiri ile terbiyesizliğin ayrımına varması gereken çok büyük bir kısmı var. allah sonumuzu hayretsin.