• 8126
    anormal sabırsız ve kendi içerisinde tutarsız taraftar grubudur.
    aslında fatih terim oyunuyla çıtayı hep kendisi belirledi.
    takımın avrupa liginde lazio 'yu geçmesi hem beklentileri yukarı çekti hem de taraftar nezdinde beklentiyi arttırdı.
    bunlar kabul.

    ama takımı, futbolcuyu yuhalayıp, istifaya davet falan olacak şeyler değil.
    takım, çok iyi top oynayıp, yeniledebilir.
    5 maç üst üste sıfır puan da çekebilir.
    şimdi çekilen acılar ve gösterilen sabırlar, ilerde bize artı olarak dönecek bunu da hepimiz biliyoruz.
    burada bence kritik tek konu var,
    takım, fatih terim'in yanlış tercihlerinden kaynaklı da puan kaybedebilir, bunda sıkıntı yok.
    ben, bu yolla puan kaybedeceksek, genç oyuncularla puan kaybedelim isterim.
    ayağını uzatmayan feghouli, ya da yürüyemeyen babel görmek istemem.
    genç oyuncular beceremesin! madem kayıp yaşanacak.
    oyuna girecek gençler feghouli ya da babelden ne kadar kötü olabilir ki.
    işte o zaman istenen 3 yılın bir anlamı olur düşüncesindeyim.
  • 8127
    hayır ne bekleniyor taraftardan başarısızlık olunca? insanları omuz üstünde taşımasını falan mı?
    takım gol yer taraftar suçlu, gol atar taraftar suçlu, oyuncu kötü performans sergiler taraftar suçlu. o zaman çeksin bakalım bu taraftar gölgesini spor kulübünün üstünden ne kadar kalıcı olabilecek görelim.
    kimse galatasaray'dan büyük değildir lakin galatasaray ile taraftar bir bütündür.
    iki elmanın yarısıdır.
    futbolcu ıslıklamak protestonun en iyi şekilde sahaya yansımasıdır. ben hiç galatasaray da denk gelmedim bir maç sonrası ıslıklanan adama.
    kötü performans devamlı olursa ıslıklanır tabi. taraftar ne ister? özellikle biz takımımızdan ne istiyoruz?
    şampiyonluk ve galibiyeti geçtim istikrarlı bir güzel oyun arzuluyoruz.
    biz ne izliyoruz? bir maç nirvana beş maç dip.
    bunun da bir bedeli olmalı.
    kendi adıma futbol takımı daha yeni olduğu için sekiz bilemedin on maç sinir stres yapmamak adına beklentiyi düşük tutuyorum.
    zaten o süre zarfında ak popo kara popo meydana çıkacak.
    ancak kimseye de hop hemşerim sen niye eleştiriyorsun diyemem.

    ne yapacak bu taraftar sesini duyurmak için? kendini stada zincirlesin, olmadı sahaya atlayıp ateşe versin.
  • 8130
    suçunun ne olduğunu anlamadığım, vefakar taraftarlardır. 19 eylül 2021 galatasaray alanyaspor maçını tribünde takip ettiğim kadarıyla, taraftara laf söylemek neresinden bakarsan bak ayıptır. evet maç saati, istanbulda oturanları bırakın, benim gibi şehir dışından gelecek insanlar için bile mükemmel bir saat olmasına rağmen stat boştu kabul ediyorum. ülkenin içinde bulunduğu saçma ekonomik duruma, öğrencilikten yeni çıkmış işsiz bir mühendis olarak yaptığım kendimce çok yüksek harcamanın sonunda bu oyunu görünce isyan etmek benim hakkım değilse kimin hakkıdır ? taraftar, dağa taşa çekilen şutlara bile alkış tuttu, çok afedersiniz bizde oynamadığı topu oynayan ve şahsım tarafından bir daha kulüpte görmek istemediğim emre akbabaya bile alkış tuttu ama kimse kusura bakmasın bu taraftardan ne bekleniyor ben anlamadım. maç olur geliriz, forma çıkar alınır, zerre haz etmediğimiz platformlara servet ödeyerek takım izlenir, sosyal medyada topçular pohpohlanır, maddi ve manevi yapılacak herşeyi taraftar yapar. takımda çıkar aslan gibi mücadele eder yapılanları sonuna kadar hak eder. dün oynanan rezil toptan sonra, babele ve yedline epey tepki oldu ki sadece bu maç özelinde değil genel anlamda çok kötü top oynuyorlar. maddi-manevi her şeyini veren taraftar, rezil oyun oynayan topçular ama taraftar sorunlu ise kral çıplak...
  • 8133
    bazılarınca kendi oyuncusunu isliklamanin veya yuhalamanin haklı olduğu savunulan taraftar grubu.

    açıkçası belki de haklıdırlar. onca zahmete giren, maddi durumu elvermese bile bilet alan, zamanından ayırıp stada gelen taraftarın belki de haklı isyanıdır. kendilerinin takımın oyunu, taktığı, oyuncu seçimi veya değişiklikler ile ilgili belki de haklı görüşleri vardır.

    takım 433 mu oynar, 442 diamond mi? morutan çıkar mi çıkmaz mi? terim çok mu değişiklik yapıyor. xg anlamlı mi anlamsız mi? bunların hepsi ile ilgili herkesin bir fikri vardır açıkçası doğrusu nedir bilmiyorum. belki bir dogrusu da yok sonuçta futbol tek doğrusu olan bir oyun değil pas oyunu da doğru olabilir ileri sisirmekde doğru olabilir. bunların hepsini tartışabilir, eleştirebilir veya yazabilir burda. zaten ne hocanın ne de başkanın; taraftarın bunları konuşması ile ilgili bir problemi olduğunu sanmıyorum sonuçta bu "show business" ve farklı fikirler takıma ilgi olduğunu gösterir.

    ama soru su olmalı sen futbolcunu islikladigin zaman, kendi evinde yuhaladigin zaman takıma ne gibi bir etkisi olmasını bekliyorsun. yedlin isliklaninca iyi oynamaya mi başlayacak? babel yuhalanınca performansı artacak mi düşecek mi? eğer artacağını düşünüyorsan devam et bence. eğer normal hayatınızda da herhangi birisine yaptığınız aşırı tepkilerden olumlu sonuçlar alabiliyorsanız, elbette devam edin. mesela garsona bagirdiginiz zaman her şey daha iyi oluyorsa devam edin.

    ama son 10 yılın puan tablosu farklı birşey gösteriyor. son 10 yılın puan tablosu der ki ev çandır. şampiyonluk veya başarı evden geçer. son 10 yılın tablosunda, 8 kere evinde en fazla puan toplayan ekip sampioyon olurken 2 kez az farkla ikinci olmuş. çok önceki sezonlara gitmedim ama sonuc değişmeyecek. evinde kralsan sene sonunda yüzde seksen sampiyonsun, yüzde yirmi ikincisin.

    eğer evimizde daha fazla puan toplamak isliklamadan geçtiğini dusunuyorsan, devam et yok bu takımı kötü etkiler diyorsan dur ve dişini sık galatasaray taraftarı.

    takım mi şampiyon yapıyor, hoca mi? yönetim mi yoksa sneijder mi şampiyon yapar. tablo açıkça gösteriyor ki camiaa yapar şampiyon.

    şimdi biz şampiyon olmak istiyor muyuz istemiyor muyuz? yoksa kendi takımımızı kendi evimizde bozup suçu pas oyununa, hocanın yaşına, babele atıp aradan sıyrılmak mi istiyoruz. kararını ver galatasaray taraftarı çünkü senin kararın ve birlikteliginle alınacak o şampiyonluk ve bu evimizden geçiyor. deplasmada yaralanan takımı evinde onarmak, tedavi etmek mi istersin yoksa düşene bir tekme de sen mi atacaksın?

    ver kararını galatasaray taraftarı.

    gs fb bjk
    sezon ıc dıs ıc dıs ıc dıs sampiyon ıkinci
    2020/2021 42 42 35 47 45 39 bjk gs
    2019/2020 35 21 36 17 36 26 b.sehır ts
    2018/2019 43 26 31 15 39 26 gs b.sehır
    2017/2018 49 26 37 35 45 26 gs fb
    2016/2017 33 31 30 34 43 34 bjk b.sehır
    2015/2016 33 18 45 29 43 36 bjk fb
    2014/2015 42 35 42 32 32 37 gs fb
    2013/2014 41 24 45 29 36 26 fb gs
    2012/2013 41 30 38 23 31 27 gs fb
    2011/2012 45 35 42 23 33 22 gs fb
  • 8134
    takımdan ümitliyim. bizim ve fenerbahce' nin bu sene ligde iyi işler yapacağına inanıyorum. lakin takımı eleştirmekten de geri kalmıyorum. bunu yaparken de tek bir maça (bkz: 18 eylül 2021 galatasaray alanyaspor maçı) bakarak yapmıyorum. 4 yıldır oynananamayan oyuna bakarak yapıyorum. millet sanıyorki bir maç üzerinden eleştiriyoruz. artık iş taraftara bahane bulmaya gelmiş. hani bir sokak röportajından kesit vardı: "toplanak allah diyek." şeklinde. (bkz: https://www.google.com/...d:iVEIchfhNFc,st:0). toplanıp bizde allah diyek bari. eleştirilemez, bir şey söylenemez, kabahat aranamaz, oyuncusunu ısrarla yanlis zamanda yanlis mevkide oynatarak taraftarin önüne atar (bkz: ömer bayram, ryan babel, deandre yedlin), forma adaletini mumla aratır (bkz: emre kılınç, emre akbaba) ama bir şey denemez.

    taraftar yererde overde. bu insanlar dişinden tirnagindan arttirir maça gider, ürün alır. her turlu desteği sağlar. stres atmak için maça gelir. sen bunları yapıyorsan da hoş vakit geçirmek istersin, bir karşılık beklersin. sonuçta futbol dediğimiz olay futbolcular için, yoneticer için, bahis şirketleri için bir gelir kaynağı ise, taraftar içinde bir eğlence kaynağıdır. bir kaç maç üzerinden oyuncu ıslıklanması bana da yanlış geliyor. ama o oyuncu umursamaz tavırlar sergileyip, canim isterse oynarım tavırlarında takiliyorsa, buna tahammülüm yoktur işte. (bkz: sofiane feghouli)

    beni takımıma bayan en önemli etken skor tabelası değil sahadaki oyunudur, hedefleridir, hedefleri için gösterdiği mücadeledir. şurada 17 eylül 2013 galatasaray real madrid maçından kacimizin yüzü asık ayrıldık diye sorsak, evet diyenlerin sayısı bir elin parmaklarını geçmez. 1-6 kaybetmemize rağmen taş gibi ilk yarı oynamistik. hatta farkla kapatacak bir ilk yarı oynadık. o gün o maçtan sonra yüzüm gülerek terketmistim salonu. çünkü takımın mücadelesini, hirsini görmüş, yaşamıştım.

    sadece mağlubiyet anında da eleştirmek yanlış. hep avrupa futboluna imreniyor, makas muhabbeti yapıyoruz ya. bakın b. munih' e, ajax' a, m,. city' e vs. adamlar 4 attık 5 attık deyip çekiliyor mu? ya ayıp olur, rakibin gururu incinir diyor mu? ne için para alıyorlarsa, ne için sahaya çıkıyorlarsa o işi yapıyorlar. buldular mı 10,12,13 atıyorlar. taraftar takıma destek olmanın yanında iyi oyun ve gerçekleşirse bol skor ile mest olmaya geliyor o tribüne. benim takimimda böyle olsa, benim takimimda hazırlık maçlarında veya açılış maclarinda lige hiç ara vermemiscesine istekli, arzululu, tempolu oynasa bende elestirmem. gıkım çıkmaz, oturur maçımı izlerim. yılardır saçma sapan hesaplar yapiyoruz: takım önümüzdeki hafta oynanacak derbi için maçı rolantiye aldı." vs. niye alıyor abicim, niye! o da puan maçı, bu da puan maçı.

    taraftardan, kosulsuz, hep destek tam destek isteyenler de, stada geleninde, tv başında izleyeninde hakkını verecek.
  • 8135
    cumartesi akşamı 20:00'de işten çıkıp 22:00'deki otobüse yetişen, sabah saat 08:30'da istanbul'a inip 16:00'daki maçtan çıktıktan sonra evine gece saat 04:00'de varanları mevcuttur içerisinde. (kendimden biliyorum)

    mesela 26 eylül 2021 galatasaray göztepe maçında da bu sefer otobüsle uğraşmadan kendim gidip geleceğim 650’den 1300 km yol yaparak.

    ama babel oyuna girdiği zaman, adam kovalamayıp gol yedirdiğinde ya da saçma sapan bir pası atamayınca bir orta kesemeyince bir şut atamayınca ben ona tepki vermemeliyim. verince biz şımarık oluyoruz. babel daha çok genç tepkilerden çok etkileniyor tabi, böyle böyle oynayacak ki gelişecek abisi. *

    ben mi? sabah 4’te evime vardığımda işe 15 dakika geç kalınca yorgunluktan patrondan azar işitiyorum ama babel daha önemlidir. şımarıklık yapmamak lazım.
  • 8136
    bilet parası ödeyerek 50 bine yakın kişi gelip antrenman izleyecek seviyelerden, yönetimin stat boş kalmasın diye neredeyse yüzde 50 indirim yaptığı bir maçta 26 bin kişilik kapasitenin 12 binini doldurabilecek seviyelere gelmiş taraftar grubudur. hiç öyle covid'i falan bahane etmeye gerek yok. rakiplerine de covid var ama izin verilen kapasitenin %90'nını dolduruyorlar.

    yani stada giden yuhalıyor ama artık taraftarın çok büyük bir kısmı stada dahi gitmeye yeltenmiyor. o kadar bezmiş, o kadar bıkmış durumda.

    futbolcu yuhalamak bence de çok yanlış, beyhude bir eylem ama taraftar neden bu kadar fevri ve hassas bir hal aldı, neden reaksiyonları bu kadar sabırsızca ve sert veriyor diye de oturup bir düşünmek lazım. fatih hoca ben galatasaray taraftarını bilirim bunun altında başka bir şey var gibi konuşuyor ama benim bir taraftar olarak gözlemim tepki ve bıkkınlık göründüğünde de fazla. fatih terim galatasaray taraftarını biliyorsa 26 bin kapasitenin 12 binini doldurmasının da bir sebebi olduğunu bilmesi lazım.

    sene başından beri 12 resmi maçta 18 gol yemişiz. futbolcuların tamamı da fatih terim döneminde takıma katılan futbolcular. mesele gol yemek de değil, forma adaleti, sahadaki oyun bunlar taraftarın içine siniyor mu oturup bir düşünmek lazım. ben istediğimi keserim, istediğimi oynatırım, çok isteneni oynatmam, tepki göreni çıkarmam diye agresif çıkışlar yapmaktansa oturup bunları bir düşünmek lazım.

    bülent korkmaz 4 senedir alanya'nın başında değil, sezon başı kampı görmemiş, mevcut başında olduğu takımın kurulmasında en ufak dahli yok. ben kendi sahamda oynadığım bir maçta, bu kadar geniş kadroyla nasıl oyun olarak eziliyorum, hiçbir hücum planım çalışmadan nasıl alanyaspor defansına karşı çaresiz kalıp üstüne kalemde o pozisyonları veriyorum diye düşünmek lazım.

    yenersin yenilirsin futbolda hepsi var ama taraftar artık oynanan kısır futboldan, bir maç iyi oynasak 5 maç vasat oynama döngüsünden, anlamsız oyuncu değişikliklerinden, her maç pozisyon vermeden gol yedik zırvalarından bıktığı için ilgisini kaybetti. ya maça gitmiyor gitse 10. dakikada bir pas hatasında homurdanmaya başlıyor.

    ömer bayram sana ne vaat etti de yapamadı, kimsenin ondan beklemeyeceği halde asist kralı oldu takımda. neden ömer bayramı yuhalıyorsun ? ne kadar anlamsız değil mi ? ama orada yuhalanan ömer bayram değil. bu birikmiş öfkenin boşaltılması için seçilen adam ömer bayram. bu böyle gittiği sürece bugün ömer bayram olur yarın kerem olur, sonra taylan olur.

    futbol gönül işi olduğu kadar da şov içi. taraftar seni maddi olarak ayakta tutan, sürekli seni pohpohlaması gereken, her saçma tercihe, istikrarlı kötü oyuna eyvallah demesi gereken yığınlar topluluğu değil. futbolcu yuhalamak, sosyal medya taraftarlığı evet bence de kötü. ama her şeye kulak tıkayıp, aynı hataları ısrarla yapıp sonra taraftar ne hakla tepki gösteriyor gibi bir çıkmazın içine girmek daha kötü.
  • 8138
    sahadaki kepazeliğin baş sorumlusudur. ben de bu güruha dahilim. rekortmen golcü oyuncuya kesik atan, takima duran top calistirmayan, babel ve soso gibi iki bitiğe sürekli forma şansı veren sahada ne oynadigi belli olmayan bir şablonda 4 sezon israr eden de biz taraftarız. neyse ki bazilari gibi istifa etmezlik yapmadik. ıstifayi verdik, artik stada gitmiyoruz.
    (bkz: 22 eylül 2021 kayserispor galatasaray maçı)
  • 8139
    birileri tarafından sürekli hadleri bildirilmeye kalkılan topluluk. sorun şuradaki bunu kendilerine hak görüp, cüret edenlerin haddi hududu nerede ben onu merak ediyorum? takım kötü oynar, hakkı olarak isyan eder, tepki koyar, oradan biri çıkar "sabırsızsın." der. işler daha da kötü gider, yine bir şeyler diyecek olur. "nankörsün." der. işler çığırından çıkar, ee bu taraftar dediğin de etten, kemikten, sinirden yapılmış bir insan olarak yine "yahu bu böyle olmaz! bir şeyler değişsin, yapılsın!" der. sonra "bunlara yaptırım gelmeli! cık cık cık!" olur...

    ağalar ben taraftarım bakın. bilemedik, edemedik nerede nasıl davranacağımızı. siz bi deyiverin hele nasıl olacak bu işin sonu? sevgili otorite abiler?
  • 8142
    rakiplerin gol yemesini galatasaray'ın gol atmasından daha heyecanla bekleyen, galatasaray dışında başka bir takıma dair en ufak olumlu lafı hazmedemeyen, galatasaray'ı eleştiren herkesi düşman belleyen, gerçeklikten kopmuş, sağlıklı mukayese yetkisinden uzak bir güruh gelişmiş. hem sözlükte, hem twitterda. en çok da onların takipçisi var en çok onların sesi çıkıyor. takım sahada dayak yiyor, takımı eleştiren sosyal medyada sözlükte dayak yiyor.

    daha biz orada burada klavye başında takımı, hocayı, oynanan oyunu eleştiremezken hocanın yardımcıları niye hocayı uyarmıyor diyoruz bir de. heyhat.
  • 8144
    bu kulübün bugünlere gelmesinde en büyük emeği olan insanlar topluluğudur. amacım saygısızlık yapmak değil yanlış anlaşılmasın örneğim ama teknik direktörümüz ve birçok kupada pay sahibi fatih terim bile taraftarın yanında bir hiçtir. bir organizasyonu başarılı ve kalıcı yapan etmen ona inanan, değer veren, destekleyen insanların sayısıdır. kurucumuz merhum ali sami yen bey bir fikir kurmuş bu fikiri sahiplenen insanlar camiayı oluşturmuştur. bu fikiri tutan, destekleyen, inanan, gelişmesini isteyen insanlara laf söylemek kimsenin ama hiç kimsenin haddi değildir. istersen 15 senede 30 tane kupa kazan. yemiyoruz artık bu ağır ağabey havalarını. taraftar varsa varsın yoksa tozun bile kalmaz.
  • 8148
    transferde bonservis rekorları kırılan bir dönemde kayseri, konya seviyesinin bile altında gösterdiği performansa “gençleştik biraz sabır” denilerek uyutulmaya çalışılan taraftar.
    altyapı ağırlıklı düşük maliyetli bir takım kurulur o zaman bunun bir anlamı olur, ama böylesine büyük bütçe ile takım kurup taraftardan köy takımlarına karşı madara olunmasını normal karşılamasını beklemek?, bilemedim...
  • 8149
    daha önce defalarca kez denenen ve apaçık ortada olan yanlışların tekrar edilmesine tahammülü kalmayan taraftardır. (sofiane feghouli ve ryan babel'in kanat, ömer bayram'ın sol bek oynamaması gerektiği, anlamsız oyuncu değişiklikleri, forma adaletsizliği, takım olamamak, taktik disiplinsizlik vb.)

    aklı başında olan, futbolu bilen hiç kimse, yeni kurulan bu genç takımın ilk haftadan itibaren gümbür gümbür top oynamasını beklemiyor.

    tek isteğim, ileride meyve olacak olan filizi görmek ancak ne yazık ki hem bunu görmüyorum hem de görebileceğime dair inancım gün geçtikçe azalıyor.
App Store'dan indirin Google Play'den alın