• 8127
    yanlışa yanlış diyebilenlerin olduğu taraftar grubu. bu zamana kadar fatih terim'i çok savundum, yazdıklarım hala duruyor ancak bugün taraftar tepki gösterdi diye milyonluk topçuların halet-i ruhiyesi bozuluyorsa suç sahada gerekeni yapamayanlarındır. bugün ampute milli futbol takımının da maçı vardı, çatır çatır oynadılar kazandılar. bu işlerde kazanan olmak için yapılması gerekenler belli. eğer o gerekenler yapılmıyorsa bu taraftar da gereken tepkiyi koyar. böylesi ekonomik krizin ortasında takımına hala destek olan, stadı gidip dolduran taraftar yeri gelir yuh da der. bu futbolun 100 yılı geçen tarihinin en doğal durumu. eskiden bu spor bu kadar kapitalleşmemişken belki "hep destek tam destek" modu istenebilirdi ancak şu an müşteri gözüyle görülen taraftar "her zaman haklıdır".
  • 8128
    bugünkü maçtan* bağımsız uzun zamandır tüketim toplumunun içinde kalmış ve insan psikolojisini bilmeyen insanları barındıran oluşum. bugün hoca sağolsun hedefi bence çok güzel saptırmış ama haklılık payı da var. çok önce de yazmışım; gerçekten kabak tadı verdi. (bkz: #2614264) şunu anlamam mümkün değil; yedlin kötü oynuyor, evet hepimiz görüyoruz. tek tük insanlar bir anda yuhalamaya başladı. ya arkadaş sen yuhladın diye o adam daha iyi mi oynayacak? noldu sonunda? sayın hocamız, yaptığı yetmemiş gibi ömer’i de aldı oyuna, elinize sağlık. bir de bunların da içinde bir güruh var; hocayı ölümüne savunup yuhalamayı da savunuyor. bugün ‘hoca napsın bu topçularla’ diyen adamı hala tribünde görüyorsam ve bu adam insanların yapma demesine rağmen hala yedlin’i ıslıklıyorsa daha da açıklaması yok.

    bu tip taraftarı bir zamanların beşiktaş taraftarına benzetiyorum. o zamanlar ibrahim üzülmez’in bir röportajı vardı; kapalının önünde oynarken korkuyorum, diğer devre rahatlıyorum diye. bizde de durum iç sahada oynarken ‘hata yapmaktan korkma’ya, deplasmanda rahatlamaya doğru gidiyor. hayırlısı olsun.

    edit: not düşmeyi unutmuşum. bugünün sorumlusu taraftar falan değildir. ülke psikolojisinin yarattığı biatçılığı eleştirse bile benimsemiş, hocaya toz kondurmayanlar hariç.
  • 8131
    başarısızlıkta eleştirilerini esirgemediklerinden gayet doğru olanı yapan taraftar. bizde başarısız birisi varsa gider. öyle başka kulüpler gibi yıllarca koltukta kalamazlar ama son zamanlarda görüyorum ki aramızda o diğer takım taraftarları gibi biat etmemizi isteyen, sorgulamamamız gerektiğini söyleyen bir kesim türedi ve bizleri ısrarla vasata alıştırmaya çalışıyorlar.
  • 8132
    19 eylül 2021 galatasaray alanyaspor maçında yenilginin ihalesi üstüne kalmış olan taraftar. yazık gerçekten. fatih terim'i eleştirmemek için taraftarı bile suçlamaya başlamışız. babel, feghouli vs vs vs birsürü şey yazılır da insan utanır taraftarı suçlamaya. neymiş ıslıklamış, yuhalamış. ıslıklatmayacak şekilde oynasınlar da ıslıklamasın taraftar. ulan saha içinde arkadaşına şiddet uygulayan marcao'yu bile haklı buldunuz da iki ıslık çalan taraftarı haksız buluyorsunuz. yazık size.
  • 8133
    fatih terim’in yine bir yenilgi sonrası günah keçisi olarak bu sefer kendilerini seçmiştir.
    görüldüğü üzere bütün ilgi maç oynanırken oyuncu ıslıklayan taraftara çevrilmiştir.
    o ıslıklayan gerzekler yüzünden değişiklikler, yıllardır süregelen kötü oyun ve skorlar yine bir hafta sonraya ertelenmiştir.
    zaten ıslık olayı başlamadan önce takım akıyordu ve ıslık yüzünden maçı ve oyunu kaybettik bile denilebilir belki. kim bilir?
    1.5 yıldır taraftar yokken maçlarda zorlanıyorduk dersin ama işine gelmeyince de taraftar zarar veriyor dersin.
    ayrıca o ıslıklayan taraftarlar da bir zahmet tespit edilip kombineleri iptal edilsin imkan varsa.
    bu utanılacak bir olay.
  • 8134
    maçtan sonra yedlin başlığında taraftarın yedlin'i ıslıklamasının yanlış olduğunu asla da tasvip etmediğimi söyledim. sonra hem sözlükte hem sosyal medya da sonra da bizzat fatih hoca tarafından bu konunun üstünde epey yoğunlaşıldı.

    evet futbolcu ıslıklamak bana göre yanlış bir eylem çünkü uzun vadede baktığında sana olumlu geri dönüşü çok nadir. futbolcuyu hem maç içinde moral olarak dibe indiriyosun hemde gelecek maçlarda muhtaç olduğun futbolcuyu belki de daha da kullanılmaz hale getiriyosun işin bu tarafında düşüncelerim bu.

    ancak gelelim fatih hocanın galatasaray taraftarı sevecendir bu statta böyle şeylerin olmaması lazım kısmına, evet oyuncu bazında elbette yanlış ama bence genel olarak baktığımızda taraftar olarak sataşacak yer arıyoruz ve uzun süredir kötü oynayan oyunculardan hıncımızı çıkarıyoruz.

    eleştiriler mütamadiyen o gün kötü performans gösteren oyuncuya gidiyor bunun bir tık ötesi hoca olacak ama hocamız farkında mı bilmiyorum.

    dünyanın hiçbir yerinde özellikle türkiye gibi sabırsız bir coğrafyada 2.5 yıldır ligde başarısızsan eleştiri odağı futbolcudan ziyade hocaya çevrilir.

    şimdi sözlükte hocayı eleştiren biri görülünce hemen nankör bu adam galatasaray'ın efsanesi gibi argümanlarla karşılaşıyoruz ancak kimse hocayı eleştirirken bu sıfatları elinden almıyor.

    bence galatasaray taraftarı hocanın elde ettiği krediyi fazlasıyla kendine veriyor. çünkü hem riekerink, hem tudor sezona iyi başlamalarına rağmen ilk sezonlarında bir kaç tökezlemeden sonra tribünlerden direkt istifa sesleri duymaya başladılar. ikisini de fatih hoca ile karşılaştırmak istemiyorum ama onların arkasında kimse daha ilk sezonları sabır gerek demedi, ya da sosyal medya da kimse aldığı bir galibiyeti sezon özelinde tekrarlayıp durmadı.

    evet bahsettiğim hocalar kariyer olarak elbette fatih hocanın yanından bile geçemezler ama anlatmak istediğim fatih hocayı eleştirince hakkını vermemiş oluyoruz ya veya nankörlük etmiş oluyoruz ya o açıdan diyorum zira 3 senedir aynı sezon başlangıçları ve isimler değişse bile aynı oyun vasatlığını guradiola veya kloop'u getir çoktan yaka paça yollamıştık ülkeden.

    konu biraz farklı yere kaydı ama galatasaray taraftarı olsun fenerbahçe taraftarı olsun beşiktaş taraftarı olsun özellikle twitter'da ki eleştirilerine kulak asmamak en doğrusu çünkü kaç yaşında olduğu belli değil tek bildiği küfür etmek olan özel bir topluluk var orada onu anlıyorum.

    ama stada ülkemizde ki hayat pahalılığını düşününce bütçesini maça ayırarak büyük fedakarlık yapan taraftar eleştirilemez, hayıflanırsın, üzülürsün ama eleştiremezsin.

    galatasaray taraftarı her zaman takımının yanında olmuştur, kötü gün olmuştur stada 50 bin kişi antrenman izlemeye gelmiştir, mağlup olmuştur sahaya çağırıp alkışlamıştır bunun gibi bir çok örnekte sayarım ama bence genel doluluğumuz yine aynı şeylerin tekrar etme korkusu.

    çünkü 3 yıldır toplasan 10 maç sayarsın sayamazsın galatasaray'ın gümbür gümbür oynadığı maçı.

    bu sezona bakıyorsun elde bir tek lazio maçı var, ligde hatay'a son dakika gol atmasan 4 maçtır galip gelemeyen bir takım olacak.

    evet sabır edelim ama bu taraftara da gösterilsin bir şeyler, bu taraftar sahada takımda en ufak kıvılcım görsün bire bin katar destekler ama görülmediği için ve sezonun çoğu maçında bir sistemsizlik var olduğu için zaten yeteneği kısıtlı bazı oyuncular daha da göze batıyor ve bu durum da ıslıklanmalarına yol açıyor.

    evet yedlin ıslıklanması hata ama kaybedilmiş ve sahada rezalet futbol oynamış bir takım varken günün sonunda taraftar suçlu çıkıyorsa, bunun en büyük muhalifi ben olurum.

    kimse bahane duymak istemiyor, hata varsa artık kabul edilsin ama artık havanın soğukluğuna, yolun uzunluğuna, makasın açılmasına vb. gibi laflar duymayı da artık bu taraftar kabul etmiyor.
  • 8135
    hocasını eleştiren kesimi anlarım. topçusunu eleştirenide anlarım. ancak anlayamadığım bir kesim var. sayfalarca sergen güzellemesi yapıyorlar, fatih hocaya bin çeker diye. ağalar bu sergen geçen sene hiç kart görmeden, kollana kollana bir gol fazlası ile şampiyon oldu. antalya maçında rakip saçmalamasa fark yiyecekti. hatta 2-0 ken mergenim patladı diye dalga geçiyorlardı rakip üçü atamadı birde 2 gol hediye etti de kazandı. fatih hoca kötüyse sergen bir gol ile şampiyon oluyorsa nasıl hocadan çok iyi oluyor onu anlamıyorum. sabırlı olmak lazım diyorum sonumuz fenerbahçe gibi 7 sezondan 10 teknikdrekrör değişimi geçer diyorum ne sabrı 4 senedir sabrediyoruz diyorlar. bu 4 senenin 2 si şampiyon olmuş biri pandemi denen illetin göbeğinde kalecisinin topçusunun ayağı kırılmış abuk subuk kurallarla frikikten gol yedirilmiş şekilde şampiyonluktan edilmiş son seneside 1 gol ile ikinci olmuş bir takıma başarısız denilemez. evet uçup kaçmıyor ama o çok övülen sergen ve bjk den çok çok kötü değil takım. yeni kadro yeni oluşum sabretmek gerekir yenilecekler berabere kalıcaklar birbirleri ile oynamaya alışacaklar. marcao ve boey takıma döndüğünde ve bu genç kadro birbirine alıştığında bence çok güzel maçlar izletecekler. ha diyelim ki bu kadro hiç edildi top oynayamıyor galip gelemiyor o zaman hep beraber itiraz edelim. ancak bu kadar erken takımın üstüne gitmek haksızlık olur.
  • 8136
    saat 05:00 itibariyle saatlerdir havalimanında dönüş uçağına binmek için bekleyenleri mevcuttur. ama ismi lazım değil kimi ruhsuz topçuları eleştirmeleri, yuhlamaları suçtur…

    dipnot: yedlin çıkarken ıslıklamadım, aksine alkışladım. tribündeki sözlükten diğer arkadaşlar da ıslıklamadılar. ama herkes “başarılar gelir geçer” kafasında olmak zorunda değil, “skor taraftarı” da olabilir insanlar, kendi seçimleri. ne bu mecrada, ne sosyal medyada, ne de tribünde kimsenin kimseyi fişleme, etiketleme hakkı yok.
  • 8137
    standart bir ingiliz vatandaşının tüm sezon maçlarına gidecek şekilde kombine bilet alması 1 haftalık maaşından az bir paraya denk geliyormuş. bizim insanımız ise 5 maçlık kombineyi bile alamıyor aynı oranda paraya...bu şartlarda artık bu ülkede düzenli olarak maça gitmek büyük çoğunluk için keyif aracı olmaktan çıkalı çok oldu. bilet alırken mali anlamda sıkıntı çekiyorsunuz, maça gelip gitmek zaten ayrı çileye dönüşüyor. tüm bunların üzerine sahada hiçbir şey izlemeyince insanların tepki göstermesi kadar normal bir şey yok. insanların hayatı zaten boka sarmış takımını izleyip bir an olsun rahatlamak isteyen taraftara zırt pırt atar yapılması eskiden benim garibime gidiyordu artık ise ağrıma gidiyor. ne istiyorsunuz abi bu insanlardan? onu ıslıklama, buna bağırma, şunu yapma. insanlar hiçbir zaman stada bugün şunu ıslıklayalım diye organize olarak gitmiyor. eğer sahada yolunda gitmeyen bir şeyler görülüyor ise anlık reaksiyon ile babanızı bile ıslıklarsınız.

    stat dolmuyor, hazır lazio maçıyla pozitif bir ivme yakalamışız 2 maç üst üste iyi futbol ile şurayı tekrar cehenneme çevirecek kadar seyirci çekelim diye düşünmeli sayın yetkililer. her fırsatta taraftara atar yapmanın kimseye faydası yok.
  • 8138
    zekasıyla alay ettiğim bazı beşiktaş taraftarları tarafından, devam eden ve gol aranan bir maçta futbolcu ıslıkladığı için zekasıyla alay edilen taraftar grubu. görenler utanır mı hiç sanmam, ama ben kendilerinden utanıyorum.

    hocanın ve başkanın bahsettiği gibi büyük galatasaray taraftarı ibaresindeki "büyük" sıfatını, sosyal medyanın yaygınlaştığı yıllarda yitirmiştir.
  • 8139
    anormal sabırsız ve kendi içerisinde tutarsız taraftar grubudur.
    aslında fatih terim oyunuyla çıtayı hep kendisi belirledi.
    takımın avrupa liginde lazio 'yu geçmesi hem beklentileri yukarı çekti hem de taraftar nezdinde beklentiyi arttırdı.
    bunlar kabul.

    ama takımı, futbolcuyu yuhalayıp, istifaya davet falan olacak şeyler değil.
    takım, çok iyi top oynayıp, yeniledebilir.
    5 maç üst üste sıfır puan da çekebilir.
    şimdi çekilen acılar ve gösterilen sabırlar, ilerde bize artı olarak dönecek bunu da hepimiz biliyoruz.
    burada bence kritik tek konu var,
    takım, fatih terim'in yanlış tercihlerinden kaynaklı da puan kaybedebilir, bunda sıkıntı yok.
    ben, bu yolla puan kaybedeceksek, genç oyuncularla puan kaybedelim isterim.
    ayağını uzatmayan feghouli, ya da yürüyemeyen babel görmek istemem.
    genç oyuncular beceremesin! madem kayıp yaşanacak.
    oyuna girecek gençler feghouli ya da babelden ne kadar kötü olabilir ki.
    işte o zaman istenen 3 yılın bir anlamı olur düşüncesindeyim.
  • 8140
    hayır ne bekleniyor taraftardan başarısızlık olunca? insanları omuz üstünde taşımasını falan mı?
    takım gol yer taraftar suçlu, gol atar taraftar suçlu, oyuncu kötü performans sergiler taraftar suçlu. o zaman çeksin bakalım bu taraftar gölgesini spor kulübünün üstünden ne kadar kalıcı olabilecek görelim.
    kimse galatasaray'dan büyük değildir lakin galatasaray ile taraftar bir bütündür.
    iki elmanın yarısıdır.
    futbolcu ıslıklamak protestonun en iyi şekilde sahaya yansımasıdır. ben hiç galatasaray da denk gelmedim bir maç sonrası ıslıklanan adama.
    kötü performans devamlı olursa ıslıklanır tabi. taraftar ne ister? özellikle biz takımımızdan ne istiyoruz?
    şampiyonluk ve galibiyeti geçtim istikrarlı bir güzel oyun arzuluyoruz.
    biz ne izliyoruz? bir maç nirvana beş maç dip.
    bunun da bir bedeli olmalı.
    kendi adıma futbol takımı daha yeni olduğu için sekiz bilemedin on maç sinir stres yapmamak adına beklentiyi düşük tutuyorum.
    zaten o süre zarfında ak popo kara popo meydana çıkacak.
    ancak kimseye de hop hemşerim sen niye eleştiriyorsun diyemem.

    ne yapacak bu taraftar sesini duyurmak için? kendini stada zincirlesin, olmadı sahaya atlayıp ateşe versin.
  • 8143
    suçunun ne olduğunu anlamadığım, vefakar taraftarlardır. 19 eylül 2021 galatasaray alanyaspor maçını tribünde takip ettiğim kadarıyla, taraftara laf söylemek neresinden bakarsan bak ayıptır. evet maç saati, istanbulda oturanları bırakın, benim gibi şehir dışından gelecek insanlar için bile mükemmel bir saat olmasına rağmen stat boştu kabul ediyorum. ülkenin içinde bulunduğu saçma ekonomik duruma, öğrencilikten yeni çıkmış işsiz bir mühendis olarak yaptığım kendimce çok yüksek harcamanın sonunda bu oyunu görünce isyan etmek benim hakkım değilse kimin hakkıdır ? taraftar, dağa taşa çekilen şutlara bile alkış tuttu, çok afedersiniz bizde oynamadığı topu oynayan ve şahsım tarafından bir daha kulüpte görmek istemediğim emre akbabaya bile alkış tuttu ama kimse kusura bakmasın bu taraftardan ne bekleniyor ben anlamadım. maç olur geliriz, forma çıkar alınır, zerre haz etmediğimiz platformlara servet ödeyerek takım izlenir, sosyal medyada topçular pohpohlanır, maddi ve manevi yapılacak herşeyi taraftar yapar. takımda çıkar aslan gibi mücadele eder yapılanları sonuna kadar hak eder. dün oynanan rezil toptan sonra, babele ve yedline epey tepki oldu ki sadece bu maç özelinde değil genel anlamda çok kötü top oynuyorlar. maddi-manevi her şeyini veren taraftar, rezil oyun oynayan topçular ama taraftar sorunlu ise kral çıplak...
  • 8146
    bazılarınca kendi oyuncusunu isliklamanin veya yuhalamanin haklı olduğu savunulan taraftar grubu.

    açıkçası belki de haklıdırlar. onca zahmete giren, maddi durumu elvermese bile bilet alan, zamanından ayırıp stada gelen taraftarın belki de haklı isyanıdır. kendilerinin takımın oyunu, taktığı, oyuncu seçimi veya değişiklikler ile ilgili belki de haklı görüşleri vardır.

    takım 433 mu oynar, 442 diamond mi? morutan çıkar mi çıkmaz mi? terim çok mu değişiklik yapıyor. xg anlamlı mi anlamsız mi? bunların hepsi ile ilgili herkesin bir fikri vardır açıkçası doğrusu nedir bilmiyorum. belki bir dogrusu da yok sonuçta futbol tek doğrusu olan bir oyun değil pas oyunu da doğru olabilir ileri sisirmekde doğru olabilir. bunların hepsini tartışabilir, eleştirebilir veya yazabilir burda. zaten ne hocanın ne de başkanın; taraftarın bunları konuşması ile ilgili bir problemi olduğunu sanmıyorum sonuçta bu "show business" ve farklı fikirler takıma ilgi olduğunu gösterir.

    ama soru su olmalı sen futbolcunu islikladigin zaman, kendi evinde yuhaladigin zaman takıma ne gibi bir etkisi olmasını bekliyorsun. yedlin isliklaninca iyi oynamaya mi başlayacak? babel yuhalanınca performansı artacak mi düşecek mi? eğer artacağını düşünüyorsan devam et bence. eğer normal hayatınızda da herhangi birisine yaptığınız aşırı tepkilerden olumlu sonuçlar alabiliyorsanız, elbette devam edin. mesela garsona bagirdiginiz zaman her şey daha iyi oluyorsa devam edin.

    ama son 10 yılın puan tablosu farklı birşey gösteriyor. son 10 yılın puan tablosu der ki ev çandır. şampiyonluk veya başarı evden geçer. son 10 yılın tablosunda, 8 kere evinde en fazla puan toplayan ekip sampioyon olurken 2 kez az farkla ikinci olmuş. çok önceki sezonlara gitmedim ama sonuc değişmeyecek. evinde kralsan sene sonunda yüzde seksen sampiyonsun, yüzde yirmi ikincisin.

    eğer evimizde daha fazla puan toplamak isliklamadan geçtiğini dusunuyorsan, devam et yok bu takımı kötü etkiler diyorsan dur ve dişini sık galatasaray taraftarı.

    takım mi şampiyon yapıyor, hoca mi? yönetim mi yoksa sneijder mi şampiyon yapar. tablo açıkça gösteriyor ki camiaa yapar şampiyon.

    şimdi biz şampiyon olmak istiyor muyuz istemiyor muyuz? yoksa kendi takımımızı kendi evimizde bozup suçu pas oyununa, hocanın yaşına, babele atıp aradan sıyrılmak mi istiyoruz. kararını ver galatasaray taraftarı çünkü senin kararın ve birlikteliginle alınacak o şampiyonluk ve bu evimizden geçiyor. deplasmada yaralanan takımı evinde onarmak, tedavi etmek mi istersin yoksa düşene bir tekme de sen mi atacaksın?

    ver kararını galatasaray taraftarı.

    gs fb bjk
    sezon ıc dıs ıc dıs ıc dıs sampiyon ıkinci
    2020/2021 42 42 35 47 45 39 bjk gs
    2019/2020 35 21 36 17 36 26 b.sehır ts
    2018/2019 43 26 31 15 39 26 gs b.sehır
    2017/2018 49 26 37 35 45 26 gs fb
    2016/2017 33 31 30 34 43 34 bjk b.sehır
    2015/2016 33 18 45 29 43 36 bjk fb
    2014/2015 42 35 42 32 32 37 gs fb
    2013/2014 41 24 45 29 36 26 fb gs
    2012/2013 41 30 38 23 31 27 gs fb
    2011/2012 45 35 42 23 33 22 gs fb
  • 8147
    takımdan ümitliyim. bizim ve fenerbahce' nin bu sene ligde iyi işler yapacağına inanıyorum. lakin takımı eleştirmekten de geri kalmıyorum. bunu yaparken de tek bir maça (bkz: 18 eylül 2021 galatasaray alanyaspor maçı) bakarak yapmıyorum. 4 yıldır oynananamayan oyuna bakarak yapıyorum. millet sanıyorki bir maç üzerinden eleştiriyoruz. artık iş taraftara bahane bulmaya gelmiş. hani bir sokak röportajından kesit vardı: "toplanak allah diyek." şeklinde. (bkz: https://www.google.com/...d:iVEIchfhNFc,st:0). toplanıp bizde allah diyek bari. eleştirilemez, bir şey söylenemez, kabahat aranamaz, oyuncusunu ısrarla yanlis zamanda yanlis mevkide oynatarak taraftarin önüne atar (bkz: ömer bayram, ryan babel, deandre yedlin), forma adaletini mumla aratır (bkz: emre kılınç, emre akbaba) ama bir şey denemez.

    taraftar yererde overde. bu insanlar dişinden tirnagindan arttirir maça gider, ürün alır. her turlu desteği sağlar. stres atmak için maça gelir. sen bunları yapıyorsan da hoş vakit geçirmek istersin, bir karşılık beklersin. sonuçta futbol dediğimiz olay futbolcular için, yoneticer için, bahis şirketleri için bir gelir kaynağı ise, taraftar içinde bir eğlence kaynağıdır. bir kaç maç üzerinden oyuncu ıslıklanması bana da yanlış geliyor. ama o oyuncu umursamaz tavırlar sergileyip, canim isterse oynarım tavırlarında takiliyorsa, buna tahammülüm yoktur işte. (bkz: sofiane feghouli)

    beni takımıma bayan en önemli etken skor tabelası değil sahadaki oyunudur, hedefleridir, hedefleri için gösterdiği mücadeledir. şurada 17 eylül 2013 galatasaray real madrid maçından kacimizin yüzü asık ayrıldık diye sorsak, evet diyenlerin sayısı bir elin parmaklarını geçmez. 1-6 kaybetmemize rağmen taş gibi ilk yarı oynamistik. hatta farkla kapatacak bir ilk yarı oynadık. o gün o maçtan sonra yüzüm gülerek terketmistim salonu. çünkü takımın mücadelesini, hirsini görmüş, yaşamıştım.

    sadece mağlubiyet anında da eleştirmek yanlış. hep avrupa futboluna imreniyor, makas muhabbeti yapıyoruz ya. bakın b. munih' e, ajax' a, m,. city' e vs. adamlar 4 attık 5 attık deyip çekiliyor mu? ya ayıp olur, rakibin gururu incinir diyor mu? ne için para alıyorlarsa, ne için sahaya çıkıyorlarsa o işi yapıyorlar. buldular mı 10,12,13 atıyorlar. taraftar takıma destek olmanın yanında iyi oyun ve gerçekleşirse bol skor ile mest olmaya geliyor o tribüne. benim takimimda böyle olsa, benim takimimda hazırlık maçlarında veya açılış maclarinda lige hiç ara vermemiscesine istekli, arzululu, tempolu oynasa bende elestirmem. gıkım çıkmaz, oturur maçımı izlerim. yılardır saçma sapan hesaplar yapiyoruz: takım önümüzdeki hafta oynanacak derbi için maçı rolantiye aldı." vs. niye alıyor abicim, niye! o da puan maçı, bu da puan maçı.

    taraftardan, kosulsuz, hep destek tam destek isteyenler de, stada geleninde, tv başında izleyeninde hakkını verecek.
  • 8148
    cumartesi akşamı 20:00'de işten çıkıp 22:00'deki otobüse yetişen, sabah saat 08:30'da istanbul'a inip 16:00'daki maçtan çıktıktan sonra evine gece saat 04:00'de varanları mevcuttur içerisinde. (kendimden biliyorum)

    mesela 26 eylül 2021 galatasaray göztepe maçında da bu sefer otobüsle uğraşmadan kendim gidip geleceğim 650’den 1300 km yol yaparak.

    ama babel oyuna girdiği zaman, adam kovalamayıp gol yedirdiğinde ya da saçma sapan bir pası atamayınca bir orta kesemeyince bir şut atamayınca ben ona tepki vermemeliyim. verince biz şımarık oluyoruz. babel daha çok genç tepkilerden çok etkileniyor tabi, böyle böyle oynayacak ki gelişecek abisi. *

    ben mi? sabah 4’te evime vardığımda işe 15 dakika geç kalınca yorgunluktan patrondan azar işitiyorum ama babel daha önemlidir. şımarıklık yapmamak lazım.
  • 8149
    bilet parası ödeyerek 50 bine yakın kişi gelip antrenman izleyecek seviyelerden, yönetimin stat boş kalmasın diye neredeyse yüzde 50 indirim yaptığı bir maçta 26 bin kişilik kapasitenin 12 binini doldurabilecek seviyelere gelmiş taraftar grubudur. hiç öyle covid'i falan bahane etmeye gerek yok. rakiplerine de covid var ama izin verilen kapasitenin %90'nını dolduruyorlar.

    yani stada giden yuhalıyor ama artık taraftarın çok büyük bir kısmı stada dahi gitmeye yeltenmiyor. o kadar bezmiş, o kadar bıkmış durumda.

    futbolcu yuhalamak bence de çok yanlış, beyhude bir eylem ama taraftar neden bu kadar fevri ve hassas bir hal aldı, neden reaksiyonları bu kadar sabırsızca ve sert veriyor diye de oturup bir düşünmek lazım. fatih hoca ben galatasaray taraftarını bilirim bunun altında başka bir şey var gibi konuşuyor ama benim bir taraftar olarak gözlemim tepki ve bıkkınlık göründüğünde de fazla. fatih terim galatasaray taraftarını biliyorsa 26 bin kapasitenin 12 binini doldurmasının da bir sebebi olduğunu bilmesi lazım.

    sene başından beri 12 resmi maçta 18 gol yemişiz. futbolcuların tamamı da fatih terim döneminde takıma katılan futbolcular. mesele gol yemek de değil, forma adaleti, sahadaki oyun bunlar taraftarın içine siniyor mu oturup bir düşünmek lazım. ben istediğimi keserim, istediğimi oynatırım, çok isteneni oynatmam, tepki göreni çıkarmam diye agresif çıkışlar yapmaktansa oturup bunları bir düşünmek lazım.

    bülent korkmaz 4 senedir alanya'nın başında değil, sezon başı kampı görmemiş, mevcut başında olduğu takımın kurulmasında en ufak dahli yok. ben kendi sahamda oynadığım bir maçta, bu kadar geniş kadroyla nasıl oyun olarak eziliyorum, hiçbir hücum planım çalışmadan nasıl alanyaspor defansına karşı çaresiz kalıp üstüne kalemde o pozisyonları veriyorum diye düşünmek lazım.

    yenersin yenilirsin futbolda hepsi var ama taraftar artık oynanan kısır futboldan, bir maç iyi oynasak 5 maç vasat oynama döngüsünden, anlamsız oyuncu değişikliklerinden, her maç pozisyon vermeden gol yedik zırvalarından bıktığı için ilgisini kaybetti. ya maça gitmiyor gitse 10. dakikada bir pas hatasında homurdanmaya başlıyor.

    ömer bayram sana ne vaat etti de yapamadı, kimsenin ondan beklemeyeceği halde asist kralı oldu takımda. neden ömer bayramı yuhalıyorsun ? ne kadar anlamsız değil mi ? ama orada yuhalanan ömer bayram değil. bu birikmiş öfkenin boşaltılması için seçilen adam ömer bayram. bu böyle gittiği sürece bugün ömer bayram olur yarın kerem olur, sonra taylan olur.

    futbol gönül işi olduğu kadar da şov içi. taraftar seni maddi olarak ayakta tutan, sürekli seni pohpohlaması gereken, her saçma tercihe, istikrarlı kötü oyuna eyvallah demesi gereken yığınlar topluluğu değil. futbolcu yuhalamak, sosyal medya taraftarlığı evet bence de kötü. ama her şeye kulak tıkayıp, aynı hataları ısrarla yapıp sonra taraftar ne hakla tepki gösteriyor gibi bir çıkmazın içine girmek daha kötü.
App Store'dan indirin Google Play'den alın