---
alıntı ---
şair yalnız değildir. ‘beğenmeyen’, şu veya bu adamı yüce takımına yakıştıramayan taraftar her yerde vardır ama en çok galatasaray’a yaraşır. sersemliğinden, verilmeyen bir penaltı kadar emin olduğu oyuncusunu, kimi ekşi bir yüzle, kimi dudağının kıyısında alaycı bir tebessüm, kimi sinirden avurdunu çiğneyerek, ‘bak işte’ diye hatasını kollayarak izleyen o tipi bilirsiniz. takımından, laf dinlemeyen oğlu gibi, “bizim gerzekler” diye bahseden tip... maçı evire çevire domine ederken bile, yapılamayanın edilemeyenin nârına yanarak öfleyen tip... aman diyeyim; galatasaraylılar böyledir demiyorum. cemal süreya ‘galatasaraylı’ portresinde ‘ortalama galatasaraylının soyluluk ya da yücelik tasladığını söylemek istemiyorum’ diyordu ya. ben de söylemek istemiyorum. lakin dünyanın her yerinde, ‘her camiada’ görülen bu tipolojiyi, en çok galatasaraylıya yakıştırırım.
---
alıntı ---
bu alıntı tanıl bora'nın bir köşe yazısından. çok severim ve çok katılırım. ekşi bir surat, alaycı bir tebessüm harika bir tasvirdir. hatasını bekler der, aklıma top kaybı yapsın da entry girelim zihniyeti gelir.
bugün galatasaray taraftarı gündem. o olmayınca olmuyor deniyor. ama o olmayınca olmayan stadtaki ultraslan olduğu her maç burada boklanıyordu.
bizim acı gerçeklerle yüzleşmemiz gerek. ve şımarıklıktan kurtulmamız. yoksa burada birbirimizi eğleriz.
bence bu sezon %70 yönetime %30da hocaya yazar. berbat yönetime rağmen hocanın bizi şampiyon yapma şansı vardı kendi tepti. sıkı bir hocacı olarak bunu söylemekten gocunmam.
ama 7-14 şubat arası burada, ekşide, twitter'da galatasarayı fener'den ayıran şey konularında mastürbasyon yapıyorduk. bütün payı üzerimize alıyorduk. şimdi başarısızlıkta kendimiz hariç herkese dağıttık..
sene başından beri hakemlere inim inim inlettiler. pfdk'sı falan girmiyorum bile. bugün hakem diyene kızıyoruz . çünkü aramızdan elle gösterecek suçlu lazım. yakışmayan biri bize. dün sabri olur kulübedeki hasan olur belhanda olur bugün terim olur..
umut sarıkaya ne demişti. yakışıklıyı dedem de sever beni de sevsene. iyi günde halatı hep beraber çekiyoruz kötü günde....
neyse seyirci haklıdir ne de olsa. belki de 30 yıl sonra çocuklar spotify aboneliği gibi bakacak bu işe. bizimki de boşa lakırtı..