bazıları suan demoralize oldugu icin bazı seylerin farkındalığından uzaklaşmışlardır. vaktiniz varsa anlatmak istediğim birkac birşey var.
artık şunu sakince oturup bir düşünmesi lazım taraftarın.
real madrid,
barcelona,
bayern münih gibi takımların bütceleri bizim 2, 3 hatta 4 katımız kadar bütceler. önlerinde
endüstriyel futbol adında bir kalkan var, her turnuvada bu devran dönsün diye turnuvada kalmaları icin
uefa tarafından ellerinden gelenin yapılacagı da aşikar.
diğer taraftan afedersiniz ama bok sıcan arapların satın aldıgı baska kulüpler var.
city,
psg gibi örnekler. hersey cok fazla maddiyata bağlı şuan avrupa futbolunda.
bizler ise daha küçük bütcelerle, daha büyük başarılar için savaşan
futbol romantikleriyiz, futbolun ruhuna sadık kalan güruhtan. taraftarın bir türlü doyuma ulaşamadığı bu günde görüyorum ki şampiyonlar ligi ceyrek finali coğu kişiyi kesmiyor. yine aklı selim bir şekilde bak tarihe. türk takımları 100 yıllık tarihlerinde sadece 1 kere sampiyonlar ligi seviyesinde yarı final görmüşler. onun dısında zaten ceyrek final bizim en büyük basarımız. ki o dönemlerde bu endüstriyel futbol dalgası da yoktu. şimdi eskiden oldugu gibi 3 5 geleneği olan avrupa kulübünün yanında para para diye herseyi bir dolapla kendi istedikleri gibi yapmaya calısan yöneticiler ve arapların sayesinde haksız rekabetle kadrolarını şişiren toplama küluplerler var.
takımımı küçümsemek olarak görmesin kimse bunu. benim de hayalimde o kupa var
*; ama alınan ama begenmediğimiz bu ceyrek final bugun icin cok büyük basarıdır. ve ne yazıkki kabul etmek istemesek de bu seviyede rakibimiz olan takımlar hem kadro derinliği acısından hem maddi acıdan bizden üstünler. ayrıca kabul etmek istemesek de yıllardır bu forma bu platformdan cok uzaklardaydı. buralarda kalıcı basarılar icin bu havayı solumak cok önemli. inanın dün semih sahaya cıkınca ister istemez ronaldoyla oynayacağı icin extra heycanlanmıstır. ama her yıl bu seviyede oynamaya basladıgımızda bunların normallesmesiyle hem bakıs acısı hem de oyunu gelişecek. hiç bir basarı bir gunde gelmez, tarihimizdeki en büyük övüncümüz olan kupa 4 yıl avrupada tecrube kazanarak "elenerek" geldi. bugun eleneceğiz ki yarın elenmeyelim. bugun takımını kaybettiği icin yerden yere vurmanın kimseye bir faydası yok o yuzden. biz hala o boyle mi olur bu öyle mi olur diye isyan edecegimize takımımıza destek olmalıyız ve hocamıza.
işte taraftarın takımını ve hocasını sahiplenmesi gerektiği gerçeği de tam burda ortaya cıkıyor. o kadar önemli ki bu durum hatta. bizler bu yüzden fatih terime sahip cıkmalıyız, cunku
fatih terimde bu endüstriyel futbola karsı durabilecek en büyük silah var. "
yürek".
bizim ihitiyacımız olan da tam olarak bu, "
yürek". bizler asla bir avrupa takımı gibi oynamayacagız. ne kadar futbolumuz onlara yaklassa da sadece yaklasmıs olacak. cunku biz
türk insanıyız. futbolu ayaklarımızla değil
yüreğimizle oynarız, diğer yaptıgımız hersey gibi. bizi eğitecek insanın sadece ayaklarımızı eğitmesi bizi ileri tasımayacak ne yazıkki. bizim ruhumuza, kalbimize, yüreğimize işlemeli ki potansiyelimizi aşalım ve diğerleriyle savaşabilelim. o yuzden herseyi yapalım ama
fatih terim istifa demeyelim, en büyük ihtiyacımızı kendimiz kaybettirmeyelim şu takıma.
şimdi galatasaray taraftarı. biliyorum üzgünsün benim gibi. biliyorum hedeflerin hayallerin daha büyük. ama hayallerin gözlerini boyamasın, gercekleri görmene engel olmasın. engel olmasın ki sen kendini de tanı, rakibini de. daha yolun basında oldugunu gör. bu takımın henuz 2 yıllık bile olmadıgının farkına var. istediğin basarı icin önce zamana ihtiyacın oldugunu gör, tecrübeye ihtiyacın oldugunu gör. onların her zaman senden daha cok parası olacagını bil. ve senin onları yenmek icin her zaman +1 caba sarfetmen gerektiğini.
o yüzden şimdi birlik ol, bir ol. elinden gelenin de fazlasını yapmak icin cabalayacak oyunculara sahip oldugunu hisset. bizim gibi hisseden ve en az bizim kadar yürekten takımına bağlı olan teknik direktörünü hisset. rakiplerin senden daha güclü, senden daha zengin, arkalarında koca bir endüstri var bunu da aklına kazı. ve bu devrana comak sokmak icin ugrasan takımının arkasında ol. bugun takımına bas kaldırma ki bu takım, dun gece avrupanın en büyük kupasında son 8de mücadele eden bu takım bozulmasın, yoluna devam etsin. bugunku ortamlarına zeval gelmesin. cunku ancak bu sekilde var olan futbol düzenini bozup hayallerimizi gerceklestirebilecegiz. 3 yıl ustuste ceyrek final oynadıgımız vakit, o gun yarı final icin cok daha farklı bir futbol oynayacagımızı bil, rakiplerimiz bizden güçlü dahi olsalar.
şimdi hırsını, üzüntünü bir kenara bırak ve düşün. yaptıgımız seyin büyük birsey oldugunu idrak et. suanki basarıyı kucumseme, takımına kızma. bugun daha iyisini yapmamız zaten bizim beklentilerimizi bir kez daha aşacaktı. bugunun hedefini tamamladık, sıra yarınki hedeflerde. imkansız gibi görülen hedef icin, rakiplerimizin tamamını yenebilmemiz icin
* gereken iki şey;
takımına güvenmek ve
zaman.
takımın üstüne düşeni layıkıyla yapıyor, sen de üstüne düşeni yap.