• 301
    bazıları ısrarla "empati yapın" diyerek bir şeyler açıklamaya çalışıyor. ya hu arkadaş bu adamlar kadıköy'de fenerbahçe tribünlerinin koro halinde ettiği küfürlere maruz kalmıyorlar mı? her birini yakalayıp dövsün o zaman. ortada rahatsız olunan şey "küfür" değil mi? şimdi x kişinin "ananı-avradını" şeklinde ettiği küfürle y kişisinin ettiği "sin-kaflı" küfür arasında ne fark var? "küfür" paydasında konuşuyorsanız kimin ettiğinin önemi olmamalı. rakip takım taraftarının ettiği küfürleri kulak ardı edip kendi takım taraftarının ettiğine tepki veriyorsan sorun "küfür"de değildir. önce bunun ayırdına varın, sonra gelin başka faktörlere dair konuşalım.
  • 306
    bir kısmının mezhebi bir hayli geniştir. öyle ki, 2 metre ötende anasına, bacısına, karısına küfredene bile "lan hayırdır sen ne diyorsun göt" diyemeyecek kadar geniştir.

    amk sanki biz burak herifi öldürse savunacağız sanıyorlar ya. beyler kusura bakmayın da bu coğrafyada yetişen bir insan o model bir dallamaya haddini bildiremiyorsa, en olmadı çekip sen ne diyorsun ulan diyemiyorsa, diyemeyecekse, benim gözümde godoştur.

    saraçoğlu'nda edilen küfre neden böyle yapılmıyor sorusunun cevabı da basit. rakibin karşısına camianı temsilen gidiyorsun. karşılık versen hem camianı zor duruma sokacaksın, hem de o an'a kadar edilenden daha fazla küfür yiyeceksin.

    malum olay tamamen farklı. kendi taraftarın(!) "eleştiriyorum ben, en doğal hakkım" kisvesiyle ana avrat sövüyor. onun gereği de kişiden kişiye değişir. ben allah yarattı demem şahsen.

    felsefe bu olunca yapacak bir şey yok tabi.

    (bkz: kötü söz sahibine aittir taam mı)
  • 308
    sanırım ortak noktamızın ne olduğunu unutan insanlardır.

    bulunduğu yer herhangi bir sözlük değil de neden galatasaray sözlüktür mesela? mesela formamızın renkleri ne renk diye sorgulamalıdır bir kaç saniye? ya da muhtemelen kullanıcı adında neden galatasaray temalı birey vardır ?
    bence bunları düşünmesinde yarar vardır.

    fatih terim, selçuk , hamit , arda, mancini , amrabat hatta dany bu isimleri anmasının sebebi nedir ?

    ortak sevdamız galatasaray ise neden selçuk inan'a kaptan diyorum diye gerizekalı iması yapılsın ?
    yada arda turan'a samimi değil dedim diye neden kaitesi düşük denilsin ?
    neden eleştirdim ya da onun gibi düşünmedim diye entry nin altına güya isim vermeden bi ana avrat sövmediği kalsın ?

    bu mu yani fikir alış verişi yapmak?
    bu mu sevgi saygı hoşgörü?

    ister kabullenin ister kabullenmeyin ama önceden s.... yazılan entryler alenen yazılmaya basladı.

    sonuç olarak galatasaray sözlük yazarı bu kalitesizliğe son verecek kişi/kişilerdir.
  • 310
    futboldan anlamadığımı yüzüme yüzüme kocaman fırıncı küreğiyle vuran yazarlar var lan. yok lan. kötü bişey demicem. benim bilgisizliğim, cahallığım. kimse de demedi zaten sen bilmiyon sidigit diye. ben zekalı biri olduğum için hemen kavradım olayı. ben bilmiyomuşum. aga şimdi bana göre futbol 11 kişiden oynanıyor. bi tane kaleci olur. 4 tane defans bunların ikisi bek, ikisi stoper. 4 orta saha, 2 de forvet. lan amına koyim neler varmış. libero varmış. onu burda öğrenmedim lan, daha önce bi arkadaş söylemişti. sonra ön libero. bu da benim kafamda mehmet topal. o nerde oynuyorsa benim kafada ön libero orası demek. sonra geçen fm oynuyorum orda gördüm regista varmış. bi bok anlamadım. ona da pirlo dedi bi arkadaş. herhalde frikikçi falan dedim geçtim. sonra neydi şu mancini tez mi yazmış ne? 10 numara gibi ama değil kanat gibi ama değil. garip ismi vardı. trequartista. doğru mu yazdım bilmiyorum. onu hiç anlamadım zaten. neresi oluyo, nerde oynuyo? bu sabah gördüm poacher diye de bişey varmış. benim film iyice koptu lan. belki de benim yıllardır stoper diye bildiğim poacher, kaleci dediğim adam ise tranquiladır dedim geçtim. ne bileyim çok kafam karıştı. basket kolay lan pota var. içinden geçirirsen sayı. gerçi onu öğrenene kadar da çok uğraşmıştım ama 5 kişi olunca ezberleniyo hemen. isimleri de kolay 1 numara, 2 numara, 3 numara, 4 numara ve 5 numara. bu kadar.

    son olarak seviyorum lan sizi. öğretin bana böyle şeyleri. mesela bu akşam halı saha maçım var. 11-12 paşalıda. ben bu akşam millete hava atıcam lan. nerde oynuyon diyenlere ben trequartistayım aga siz de ona göre oynayın diyeceğim. havam olacak lan. eyvallah.
  • 311
    karsisindakinin goruslerine kesinlikle ama kesinlikle tahammulu veya saygisi olmayan bircoklarinin da icine girdigi guruhun bir ana elemanidir. formayi pahali buldugunu soyluyorsun, adam kalkip diyor ki kendin dik. edepli olun amk ya, biriyle yuz yuze nasil konusuyorsaniz burada da ayni edeple konusun. adam sirf gorusune katilmiyor diye diye yazara dangalak diyor. bu eksi sozluk herkese cok kotu ornek oldu.

    niye baktin kavgasi yapilan bir ulkede, biz herkesle bu sekilde konusuyoruz bu normal muhabbet demeyin yemezler.

    cok bunalticisiniz amk valla gina getirdiniz ya.
  • 312
    kimisi taktik yazar. yok 4-4-2 oynamalıyız, yok 4-5-1 oynamalıyız. maçları izliyorlar mı bilmiyorum ama sorun taktiksel dizilişte değil, futbolcular umursamıyorlar ve gamsızlar.
    mourinho'ya sormuşlar, en iyi taktik hangisi diye. o da en iyi taktik diye birşey yok. futbolcularımın hırsı ve isteği bunda belirleyici oluyor demiş.

    kimisi maç sonrası burak yılmaz'a sarar. evet ofsayta düşmesinden, faul yapmasından ben de hazetmiyorum ama eldeki bu. adam buraya gelirken ronaldo olarak gelmedi. hep böyleydi. oyuna katkısı sıfırdı. önüne topu atarlardı ve o da gol yapardı. arkadaşımı kaçırayım, pozisyon hazırlayayım tipinde oyuncu hiçbir zaman olmadı, olamaz da. ama her maç sonra burak yılmaz'a sararsan da olmaz. her deplasmanda 'sahtekar burak' diye bağırıyorlar adama zaten, az biraz destek ol. futbolcuların kalksın yerden.

    bu takım 14 sene şampiyon olamadı.* iyi ki o zamanlar sizin gibi taraftarlar yokmuş. eğer olsaydı, 14 sene değil 28 sene şampiyonluk göremezdi bu takım.
  • 316
    bana kalırsa, şu anki taraftarın genel tavrı, yazarlara da yansımıştır.

    benim de pek gelmiyor içimden, bu iğrenç futbol organizasyonlarımızı takip etmek,
    milli takımı desteklemeyi de uzun zaman oldu bırakalı,

    ama galatasaray 1 tane be...

    hakan oynamış, jardel gelmiş, sneijder atmış, drogba gitmiş...
    fatih yönetmiş, prandelli gelmiş, hagi oynatmış...
    tff iğrençleşmiş, zaten çok da farklı değilmiş önceden, neler olmuş,
    neler bitmiş...

    ne olursa olsun, galatasaray 1 tane bizim hayatımızda.
    umarım, ölü toprağımız geçici olur derbi maça kadar.

    (bkz: 18 ekim 2014 galatasaray fenerbahçe maçı)
  • 318
    aralarında çözüm önerisi olanlar için bakınız ben.

    futbol takımı için kısa vadeli çözümler: prandelli'nini kovulması. bakın istifa demiyorum ibret-i alem için kovulması. sen kimsin galatasaray'a hedef olarak lig'i gösteriyorsun? yerine tanınmış it gibi koşturacak bir alman hoca ya da kısa vadeli yerli hoca. mustafa denizli mümkünse. şenol güneş mümkün olsa keşke.

    yönetim için kısa vadeli çözümler: taraftarın kulübe el koyması ve devamlı yönetim değiştiren liseci derin galatasaray'ın tasfiyesi.

    orta vadeli çözümler: futbol takımının şike cezaları uygulanana dek süresiz ligden çekileceğinin açıklanması.

    teşekkürler.
  • 319
    fazla anlam yüklenerek olduğundan fazla büyütülmemesi gereken yazar.

    yani, belki tahmin ediyorsunuzdur ama, şunu söyleyeyim;
    galatasaray başkanı ya dateknik direktörü açıp da bizim önerilerimizi okumuyor beyler.
    yani, burda yırtınsanız da, bir yere ulaşmıyor yazılanlar.

    "lan bu baranakcok, bizim selçuk'a çok kızıyor, doğru lan alalım bunun kaptanlığını" diyen yok.
    ya daprandelli çıkıp da, "hakikaten beyinsizmişim lan ben" demiyor.

    ama şu var, yazarlar da insan, duygularımız var.
    maç sonu öfkeleniyoruz ya da keyifleniyoruz,
    sahada ruhsuz ruhsuz dolaşan karaktersizlere kızıyoruz,
    ve gelip burada yazıyoruz.

    çünkü, fikirlerimizi paylaşmak istiyoruz.
    kimin nasıl düşündüğünü, başkasına ya da sana hak verip vermediğini anlamaya çalışıyoruz.

    fazlası değil.
    o nedenle, sözlüğün de, yazmanın verdiği özgürlük hissinin de keyfini çıkarmanızı dilerim.

    açık açık söyleyeyim, herhangi bir mercii tarafından siklenmiyoruz.
    bunun farkında olarak yazarsak, keyif alırız diye düşünüyorum.
  • 320
    önüne gelene sallamakla haklı olan taraftardır. kimse bu takımdan imkansızı beklemiyor. hatta şu an için kimse üst düzey futbol, mükemmel bir performans da beklemiyor. taraftarın şu an için beklediği tek şey birazcık hırs. onu istemek de sonuna kadar hakkıdır. asgari ücretle çalışıp da kombine alan, passolig zırvasına rağmen, her geçen gün ulaşımın daha da kötüye gitmesine rağmen stada giden taraftarın kendi gösterdiği hırsın en azından yarısını futbolcusundan beklemeye bırakın da hakkı olsun.

    biz taraftar olarak takıma belli bir seviyede maddi ve manevi destek verebiliriz. bizim işimiz bu. çözüm üretmek yöneticilerin, teknik heyetin, futbolcuların işi. muslera'nın meşhur caps'leri gibi "onu da mı biz yapalım?"

    http://i.cnnturk.com/...3b99f97adb0770660c37
    http://i.yenisafak.com/resim/galeri/088157aa24.jpg
    http://c06.haberself.com/...elf/11/8/72718_m.jpg

    ki çözüm üretme safhasına da el atacaksa bu taraftar onu da yapar. işe en başta takımda kutuplaşmaya, yeniçerilerin baş göstermesine asla müsaade etmeyecek bir teknik direktör alımıyla başlar. daha sonra isme göre değil performansa göre forma verir futbolculara. fenerasyonun tekrar federasyon olması için hukuki(!) yollara değil gerçekçi yollara başvurur.

    bu takımın kurtuluş reçetesi kuruluş amacında saklıdır. ingilizler gibi toplu bir halde oynamak ve türk olmayan takımları yenmek. sen amacını 4. yıldız olarak belirleyip planlamanı ona göre yaparsan, hedefini bu kadar küçültürsen hedefinle beraber sen de küçülürsün.
  • 321
    uc yildir yazarim burda. ilk yili zor zamanlarinda fatih terimi ve oyunculari korumakla gecti. keza mancinin chelsea sonraki cokus donemine kadar ligin yedi puan gerisinde olsak dahi destekledim. herkesi korudum. burdaki cogu arkadas gibi. bizler durup dururken kaos isteyen manyaklar degiliz basta bi anlasalim bunda. ne zamanki mancininin garip sag bek sol bek tercihleri basladi sesimiz ilk kez o zaman yukseldi ancak hic bir zaman prandelliye kullandigimiz agir laflari kullanmadik ona. ki adamin elinde bir olcani bir brumasi bir tariki yoktu. elinde macburiyetten kaynaklanan hamle eksikleriyle hareket ediyordu ve hatalari tolere edilebilirdi. ve muhtemelen bruma olcan gibi adamlari olsa eli yuzu duzgun bir 4231 oynatacakti bu yil da.

    lakin sonra prandelli geldi. euro 2012den kalma anilara, iki tane bloggerin guzellemesine ve bir acili ask hikayesine kandik. onu da destekledik. maclardan sonra kizsak da baslarda sabrettik. biz sabrettikce prandelli sacmaladi. prandelli sacmaladikca biz dort gol yedik. biz biraz daha sabrettik her mac oncesi tamam bu sefer bastan basliyoruz dedik. prandelli sonra yine sacmaladi. yine dort gol yedik. bizim sabrimizin omru azaldikca galatasarayimin da omru azaliyordu. ozguveni harap olmus bir takima evrildigimizi gormek zor degil. once guzel futbolu kaybetti prandelli, sonra savasci ruhumuzu, sonra da ozguvenimizi. isin kotusu burdaki yazarlarin cogu yendigimiz sivas macindan sonra yazdi bu kafayla arsenalden fark yiyeceğimizi. dortmund maci henuz başlamadan yazdi maci kazanmanin imkansizligini. dun zaten ilk onbes dakikada belliydi ne olacagi uc asagi bes yukari. gorunen koy kilavuz istemiyor beyler. takimimiz omru hayatimda gordugum en basiretsiz teknik adamla sinaniyor. haa futbolcularin hic mi sucu yok. elbette var. ama adamlarin gozlerinde inanc kalmamis gormek zor degil. iki mactir musleranin bile elleri gitmiyor toplara, normal sartlarda kurtaracagi dort gol yedi son iki macta. tum oyuncular urkek. bunun sebebi kimdir? hadi kotu oyuncular kotu tamam da iyi oyuncularin dusen performansinin sorumlusu kimdir? goz gore gore ölüyor galatasaray, goz gore gore can cekisiyor. ve ben ilk defa teknik direktorumuzle ilgili agza alinmayacak kufurler geciriyorum aklimdan. peki ben miyim suclu?

    yonetim suclu, oyuncular suclu, taraftar suclu, tff suclu, sabri suclu, bruma suclu. hani derler ya hirsizin hic mi sucu yok diye. hic mi sucu yok prandellinin. birileri takimin bugununu yarinini yerle bir ederken o kulubede, burda ofkelenip deliye dondugumuzde agza alinmayacak kufurler etmemiz kusura bakmayin ama hakkimizdir. prandelli ve ekibi her turlu kotu sozu haketmistir ve sozlugun bugunku halinin tek sorumlusudur. bu hakaretleri eden arkadaslarin da huzur bozdugu falan yok. hepsi hakli, hepimiz hakliyiz. huzuru bozanlar italyadan gelip hala gitmemekte diretenlerdir. uc yilin sonunda ilk kez bana bu denli kufrettirenlerdir.

    bugun huysuzluk cikartip isyan etmek galatasarayin vaka-i hayriyesidir. susmaksa en buyuk ihanet.
  • 322
    zamaninda siyasi iceriklerden dolayi sozlugun kapatildigi gunleri ve kapatildigi zamanlarda hissedilen eksikligini cabuk unutmus yazarlardir.

    disarida olani orada biraksak artik? hepimiz ders almis olmaliyiz onceki donemlerden halbuki, spor disindaki konulari burada yazmasak? bende biliyorum hayatin ne kadar mide bulandirici oldugunu ama buradaki galatasaray ve spor asiklarini oldurmesek mi?

    en onemlisi sozlugu bir daha kaybetmesek?

    arkadaslar sizleri bilemem ama benim icin tek ask var, galatasaray. birakin kirletmeden yasayalim.

    not: hayatimin en sagduyulu entrysi oldu bu muhtemelen, zorlamayin lan iste sizde.
  • 324
    galatasaray futbol takımının nasıl iyi hale gelebileceği konusunda fikir beyan eden, beyin fırtınası yapan(u: her ne kadar gerekli mecralar tarafından siklenmese de :() insanların çoğunlukta olduğu topluluktur. sadece futbolcular konusunda değil, yönetim, teknik ekip gibi farklı konularda da yapıcı eleştirileriyle takıma yardımcı olmaya çalışırlar bu insanlar güçlerince. bazıları gibi fikir üretemeyip polemikle dikkat çekmeye çalışmaz bir çoğu, insanların bu çabalarına da saygı gösterirler.

    oturdukları yerden sallamazlar, hem galatasaray için uğraş vermeyip hem de uğraş verenlere bok atma gibi bir dalkavukluk içine girmezler, galatasaray için, sevgileri için çaba gösterirler.
  • 325
    bu sezon ki perfomansımızdan dolayı takımı eleştirmek ve tepki gostermek adı altında kek kalıbı ve 4. yıldızı alcaz diye 4 gol diyip duruyorlar şeklinde espri ile karışık komiğimsi tepkiler verdiklerini dusunen yazarlardır. eminim siz de benim kadar sinirli ve üzgünsünüz ama burda yazdığınız entryi okurken ekşi sozlukte bir bjk taraftarının galatasaray ile ilgili yazısını okuyor algısı yaratıyorsunuz insanda. haberiniz olsun.
App Store'dan indirin Google Play'den alın