geçtiğimiz hafta cuma akşamı bornova belediye - galatasaray maçına
* gs sözlük twitter hesabı sayesinde (ki kendilerine ilgilendikleri için çok teşekkür ederim) ve salon önünde gelen geçene sora sora sözlük'ün izmir yazarlarına ulaştım.
ilk kez sözlükten birileriyle maç izleme şansım oldu. mutlu oldum. daha önce istanbul'daki futbol maçları için çok kez niyetlenmeme rağmen türlü türlü aksilikler ve denizde çalıştığımdan bir türlü kısmet olmamıştı.
henüz birlikte güneyden maç izlemedim fakat aklımda bir kaç fikir oluştu. tüm yazılanları da okudum. maç günü sözlük toplanıyor. kanımca toplanmakta da pek bir sorun yok öncesinde yapılan zirvelerimiz var. bu güzel. tıpkı çarşı grubunun toplanıp maça gitmesi gibi.
düzenli olarak devam eden bu zirveler ve birlikte maç izlemeler ile mutlaka bir yere gidecek ve gitmesi gereken tribün grubu olabileceğini düşünüyorum.
yaşadığım bir olayı aktarayım. gittiğim bornova belediyesi - galatasaray erkek basketbol takımları arasındaki maçta ultraslanın bulunduğu tribünde ultraslana yakın onların içinde ama merkezinde olmayan 5-8 kişilik bir grup gördüm. maçın devre arası sonrasında güçlü bir tezahürat oldu. uzun süre de devam etti. fakat bir an sustular. o sessizlik sırasında bahsettiğim 5-8 kişilik grup ''zaferler senin ruhunda var'' diye bir tezahürata başladılar. bir süre de söylediler.
http://www.youtube.com/watch?v=pjJcD67oQb8 ultraslanın reisleri de dahil olmak üzere merkezde sesi daha çok çıkan tayfa ve tüm tribün döndü bu 5-8 kişilik gruba baktı. ve dinlediler!
eminim o reis geçinenler bile bilmiyordu. aslında bilinen bir beste ama herkes bilmiyor. belki bunu okuyanlar bile ilk defa dinleyecek youtube'dan...
demek istediğim şu; işte oluşan grubun yapması gereken bu. farklılık yaratmak insanlarda merak uyandırmak. pankart açarak kendinden bahsettirmek. inci sözlük gibi ince işlere imza atmak farklılık yaratmak.
ha pankart açınca farklılık yaratınca bağımsız kalmaya çalıtığımızda ultraslan başımıza bela olur mu? mutlaka bişeyler yaparlar. hatta maç öncesi yapılan zirvelere bile gelip olay çıkarırlar mı? bunun garantisi yok. sonuçta mevcut ranttan beslenen bir grup var karşımızda. eğer karşındaki insanlar daha ziyade tinerci kılıklı her boku yiyecek tipte insanlarsa, sahaya rakı şişesi sokabiliyorlar ve ücretsiz stada giriyorlarsa onlara karşı bağımsız ve dik durmak için cesur,sabırlı,kalabalık olmak lazım.
bu da zamanla olacak birşey.
bana gelince. karaya geçtim. şu an izmir'de yaşıyorum. 3 ay önce ise antalya'da yaşamaktaydım. ve tayinimi bir şekilde çıkartıp antalya'da yaşayacağım. planım bu. ama bahsi geçen tribün grubu varolsa da olmasa da bundan sonraki yaşantımda ayda en az bir kez istanbul'a gelip maç izleyeceğim arena'da. elimden geldiğince pankart da olsa başka organizasyonlarda olsa madden manen destek olurum.
tabi bahsedilen amaç çok önemli. amaç galatasaray sözlük mü olacak yoksa galatasaray mı?
galatasaray sözlük geliştikten, çok sayıda tıklama aldıktan, popüler olduktan sonra reklam alıp başka bir noktaya evrilir mi? evrilse de galatasaray'a olan ilgisi ne olur? galatasaray sözlük tribün grubuna desteği ne olur? ya da olur mu?
belki çok abartılı bir fikir ya da hayalperestlik olacak ama; galatasaray sözlük alırsa reklam gelirleriyle tribün grubun gelişmesini maddi açıdan destekler mi?
farklılık yaratacak bir tribün grubunun, değişen ve internetin daha çok kullanıldığı bir türkiye'de bulacağı destek zayıflayacak ultraslan'ın önüne öyle ya da böyle geçer. iyi örgütlenilirse ısrarla yapılan çağrılarla yönetime varlığımız bile kabul ettirilebilir.
belki fazla hayalperestçe yazdım ama var olan güzel şeyler zaten hep hayalgücüyle ortaya çıkmamış mıdır?