151
2018 yılının ilk 10 ayında, en az 203 kadın, erkek şiddeti sonucu maalesef yaşamını yitirdi.
ülkemizde yaşayan kadınların en az 1/3'ü fiziksel ve/veya cinsel şiddete maruz kalıyor.
ne yazık ki şiddete maruz kalan kadınların ancak %11'i, yaşadıkları korkunç ve üzücü durumu resmi kurumlara bildirebiliyor.
üstelik bu veriler yalnızca evli kadınları kapsıyor.
bu durum bize gösteriyor ki, aslında şiddete maruz kalan kadınların sayısı çok daha fazla.
kadınlar üzerine yapılan anket çalışmalarında, kadınların yaşadığı en büyük sorunun toplumsal bazda tehlikeli olacak şekilde artmakta olan şiddet olduğu ortaya çıkıyor.
kadınlar, fiziksel, cinsel, psikolojik ve ekonomik şiddete maruz kalıyor.
genel olarak şiddetin her türlüsünün ve konumuz özelinde kadına şiddetin ve özellikle yukarıda tasnif ettiğim 4 büyük şiddet tipinin, hukukçular, psikologlar, eğitimciler ve tüm meslek grupları olarak karşısında durmamız, tedbir almamız, şiddetin toplumu rahatsız edici boyutta yaşanmasının önüne geçmemiz ve yoğun çalışma ile, şiddet olaylarını ortadan kaldırmamız gerekiyor.
bu çalışmaları yaparken de yine kadının ve erkeğin birlikte hareket etmesi, eşit düzeyde çaba göstermesi gerekiyor.
hem önleyici tedbirlerin hem de eğitimin bir arada gitmesi lazım kanımca.
her şeyin başı eğitimdir.
tüm insanlığa ve ulusumuza ve konu özelinde tüm türk kadınlarına şiddetten, korkudan, panikten, sıkıntılardan ve her türlü zorluktan uzak, üretken, başarılı, mutlu, aklı ve bilimi rehber edinmiş bir yaşam diliyorum.
fakat sadece dilemek yetmez.
belirttiğim gibi çok yoğun şekilde ortaklaşa çalışma yapmamız ve bu işe hakikaten baş koymamız gerekiyor.
kadınların, hayatın her alanında yetkin ve etkin olması şart.
hukukta, sanatta, sporda, bilimde, eğitimde ve her alanda etkin olmalılar.
kadınların mutlak suretle ekonomik bağımsızlığa sahip olmaları, bunun için de çalışmaları gerekiyor.
kadınlar, mutlaka kendi ayakları üzerinde durabilmelidir ekonomik açıdan.
başka çaremiz yok.
ülkemizde yaşayan kadınların en az 1/3'ü fiziksel ve/veya cinsel şiddete maruz kalıyor.
ne yazık ki şiddete maruz kalan kadınların ancak %11'i, yaşadıkları korkunç ve üzücü durumu resmi kurumlara bildirebiliyor.
üstelik bu veriler yalnızca evli kadınları kapsıyor.
bu durum bize gösteriyor ki, aslında şiddete maruz kalan kadınların sayısı çok daha fazla.
kadınlar üzerine yapılan anket çalışmalarında, kadınların yaşadığı en büyük sorunun toplumsal bazda tehlikeli olacak şekilde artmakta olan şiddet olduğu ortaya çıkıyor.
kadınlar, fiziksel, cinsel, psikolojik ve ekonomik şiddete maruz kalıyor.
genel olarak şiddetin her türlüsünün ve konumuz özelinde kadına şiddetin ve özellikle yukarıda tasnif ettiğim 4 büyük şiddet tipinin, hukukçular, psikologlar, eğitimciler ve tüm meslek grupları olarak karşısında durmamız, tedbir almamız, şiddetin toplumu rahatsız edici boyutta yaşanmasının önüne geçmemiz ve yoğun çalışma ile, şiddet olaylarını ortadan kaldırmamız gerekiyor.
bu çalışmaları yaparken de yine kadının ve erkeğin birlikte hareket etmesi, eşit düzeyde çaba göstermesi gerekiyor.
hem önleyici tedbirlerin hem de eğitimin bir arada gitmesi lazım kanımca.
her şeyin başı eğitimdir.
tüm insanlığa ve ulusumuza ve konu özelinde tüm türk kadınlarına şiddetten, korkudan, panikten, sıkıntılardan ve her türlü zorluktan uzak, üretken, başarılı, mutlu, aklı ve bilimi rehber edinmiş bir yaşam diliyorum.
fakat sadece dilemek yetmez.
belirttiğim gibi çok yoğun şekilde ortaklaşa çalışma yapmamız ve bu işe hakikaten baş koymamız gerekiyor.
kadınların, hayatın her alanında yetkin ve etkin olması şart.
hukukta, sanatta, sporda, bilimde, eğitimde ve her alanda etkin olmalılar.
kadınların mutlak suretle ekonomik bağımsızlığa sahip olmaları, bunun için de çalışmaları gerekiyor.
kadınlar, mutlaka kendi ayakları üzerinde durabilmelidir ekonomik açıdan.
başka çaremiz yok.