şahsıma insaniyet yönünden çok şey katan ve karakter olarak 1-2 gömlek atlamama sebep olandır. bu mübalağa değildir aksine olanları tüm şeffaflığı ile düşünüp bir teşekkür borcunu yerine getirmektir.
insanlar ergenlik döneminden sonra aidiyet hislerine daha çok sahip çıkarlar. ergenlik asilik dönemidir çoğu genç için. ama sonrasında bir durulma yaşanır. daha çok sahip çıkar insan değerlerine. siyasi iradeye, insan ilişkilerine ve benzeri aidiyet gerektiren oluşum içine dahil olma olgularına daha çok bulaşır insan ergenlikten sonra.
galatasaray sözlük benim gibi yaşını başını oturtmuş
* biri için çok fazla aidiyet hissi gerektirmeyebilir. zamanında yaşamışız bir şeylere körü körüne inanıp uğruna savaşma isteğini.
ama nedense içimde anlam veremediğim bir savaş var sözlükle ilgili. daha çok seviyorum, daha çok ilgileniyorum.
bir sanal paylaşım ortamından çıkıp, reel bir irade şeklinde vuku buldu belleğimde burası. sanki çalıştığım bi yer gibi ya da akşam işten çıkınca eve varmadan uğradığım arkadaşlarımın her zaman takıldığı bir yer gibi.
tabii ki bu hissi yaratan en önemli şey galatasaray sevgisi ve buna sahip olan sözlük yazarı arkadaşlarım.
yazar olduğum eylül ayından bu yana normal çevremdeki insanlar ile msn hariç görüşmez oldum. hatta pazar günlerini sadece evinde maçları bekleyerek geçiren ben, sözlük ile ilgisi olan şeylere bulaşmayı tercih edip sokağa çıkar oldum. zaten çoğu senemi 10-15 sami yen maçı, 2-3 deplasman maçı ile kapatan ben bir anda kapalıda y harfinin 10 sıra altında buldum kendimi. sanırım bunda en büyük pay galatasaray sözlüğe ait.
işime,aileme ve çevreme sirayet eden bu durum bende yeni ufuklar açtı. daha güzel şeyler yapılabilirdi galatasaraylılık adına. bu kadar boş vakit ve bu istek boşa gitmemeliydi.
hele ki; bu kadar iyi niyetli insanı mutlu etmek cennetle müjdelenmek gibiydi sanki benim için. ''hiçbir zafere çiçekli yollardan gidilemediği'' için sıkıntılarımız oldu ama ilgi ve alakayı kesmeyen yazar arkadaşlarım bana mutluluğun en paha biçilmezlerini yaşattılar hep.
daha çok ışıklar yandı zihnimde sayelerinde, daha da mutlu ve birbirine bağlı olabilirdi sözlük ve olacaktı da.
bu fikri sahiplenen birçok yazar arkadaş ile ortak harika projelere imza atılabilirdi. ve atılacaktı da.
nitekim öyle de olacak.
teşekkürleri çok aldım bünyesinde barındırdığı yazar arkadaşlardan ama adam gibi bir teşekkür edemedim beni kardeş gibi gören bunca insana.
içimdeki sevgi hissini doruklara çıkaran,
kıymet, kadir bilmeyi öğreten,
arkadaştan fazlasını bana kazandıran,
ve kendimi sergileme fırsatını bana veren sözlüğüme nasıl teşekkür edebilrim ki...
tanıştığım her yazarı koşulsuz sevmeyi öğrendiğim sözlük. saygı da var tabi. bu aşk hiç bitmesin sözlük bence bu aşk. çünkü dün gece de rüyamda gördüm seni, sabah işe gitmeden evvel yine 5 dakikalığına günaydın dedim sana. bana bu kadar şizofren tutum sergiletebildiysen teşekkür ederim sana.
belleğinde yer tutanlara teşekkürü hiçbir zaman tam edememiş olan ben, bu sefer pişman olmayacağım galiba.
fazlasıyla teşekkür ederim sözlük, kazandırdıkların için. unutmadan;
sen bana hiçbir şey kaybettirmedin. kaybettirmediklerin hatrına da teşekkür ederim.