• 9601
    sinirden kufurlu entry yazilinca (sahsa degil genel olarak kufur) onbes saniyede silinen ama duzenlenip canladirilmak istenen entrylerin vakit bulunup vir turlu canlandirilamadigi sozluktur. ayrica kufur konusunda da cifte standart vardir. gun gectikce bu keyfe keder uygulamalar can sikmaktadir. on bes saniyede siliyorsaniz bi zahmet onbes dkda da canlandiriverin. insanlar emek verip bu sozluge fikirlerini yaziyorlar farkinda misiniz?
  • 9604
    ekşi sözlük'ün yanar döner yapısı yüzünden artık iyice tarihin tozlu sayfalarına karıştığı ve geri dönülmez bir şekilde yozlaşarak kabuk değiştirdiği bir dönemde 2008'den beri çizgisini bozmayan, kullanıcılarını aldatmayan, sözlük gibi sözlük. bizler burada geçiciyiz ama her gün yeni kullanıcılarına merhaba demesine rağmen 2008 ruhunu yaşatan sözlüğümüz kalıcı...

    oldum olası anlam veremedim web sitelerinin "yeni arayüzümüzle karşınızdayız :)))" triplerine... yeni ve daha kullanışlı arayüzünüzü sikeyim. birileri can sıkıntısından ya da sırf başkaları ekmek yesin diye insanın görsel hafızasının içine sıçmak pahasına birtakım saçma sapan işlere kalkışıyorlar... galatasaray sözlük mobile ihtiyaç vardı, ne güzel sıfırdan yepyeni bir şekilde kuruldu edildi fakat samimi söylüyorum turuncuya çalan rengiyle sözlüğümüzü hala aynı şekilde görmek bana bir güven ve huzur veriyor. hep orada olan eski dost gibi... lazım geldikçe ufak tefek rötuşlar yapıldı tabi bazı butonlar eklendi falan ama genel yapısı itibariyle hala aynı oluşu bence güzel bir şey.

    ayrıca buranın git gide daha kalitesiz bir yer olduğu iddialarına da her şeyden önce bir yazar olarak kesinlikle katılmıyorum. tüm mevcut yazarlar olarak hep birlikte elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz, vakit ve fırsat oldukça yapmaya devam edeceğiz...

    bir sözüm de "milyonlarca niteliksiz entry dururken neden ben?:(" düşüncesindeki kardeşlerime... aslında bu en çok karşılaştığım grup; kısaca söz edecek olursak, birincisi karara mantıklı argümanlarla itiraz edenler, ki nadiren haklı çıkanlar oluyor, özrümü dileyip konuyu tatlıya bağlıyoruz. ikincisi merak edip sebebini öğrenmek isteyenler, ki bu kardeşlerimize de kuralların linkini ( http://www.rerererarara.net/kurallar.php ) atıp ilgili kısmı açıklayarak yardımcı oluyoruz, genelde güzel bir şekilde mevzu bağlanıyor. ilk başta sözünü ettiğim üçüncü grup ise demiyor ki "haksızsın", hatta "haklısın" da demiyor, "neden ben/why always me?" diyor, "o zaman git o yüz binlerce entry'i de sil" diyor ama ne bir ihbar yapıyor, ne de yardımcı olmak için bana mesaj atıyor, sadece "git ve yap" diyor.

    sözlük dışında da bir iş güç ve yaşam sahibi olduğumuz gerçeği elbette yeterli bir gerekçe değil, ancak ve ancak takmışızdır da ondandır, zaten lisedeyken, hatta üniversitedeyken de hep hoca bize takıyor idi... normal hayatı olmayan, buradaki iki boyutlu düzlemde kimdir nedir bilmediğimiz insanlara takıp haksız yere entry'lerini silerek ego tatmini yapan ve aşağı yukarı 12.5 yaşındaki sivilceli ergenlerden oluşan bir moderasyon ekibimiz var.

    lan nereden nereye geldim... sözlüğe dair kafamdaki bir şeyler işte, neyse...

    vasiyetimdir: ölünce mezar taşıma "binlerce niteliksiz entry duruyorken neden benimkini siliyorsun" yazılsın.
  • 9605
    bir kesimi basının gazına gelip wesley sneijder'i yeniçeri ilan ediyor. bir kesimse onlara "fucking turkish mentality, basına mı inanıyorsunuz" falan diyor. bunu diyenler de sonra selçuk inan'a falan yeniçeri diyor, levent tüzemen'in "beyefendiler masası", "trabzon çetesi" falan laflarını kullanıyor. ee ne oldu yalancı basına? basın işinize gelince doğruları yazıyor, işinize gelmeyince yalan mı yazıyor?

    az tutarlı olun hepiniz.
  • 9606
    moderatör olma koşulu nedir bilmiyorum ama "sözlük" diye nitelendirdiğimiz oluşumun yöneticisi olacak bir platformda girdileri türkçe açısından yeterli bir şekilde değerlendirme koşulu aranıyor olsa gerek diye tahmin ediyorum.

    dün dursun özbek başlığına bir girdi yazdım şu şekilde: "adı batasıca". silinmiş. çok girdim silindi, hiçbirine kalkıp da itiraz etmiş adam değilim, buna da etmezdim, dedim herhalde "belalı entry" nedeniyle silindi, o nedenle silinmiş olsa yine itiraz etmezdim. neden tanım olmamasıymış.

    açıklama kısmına belirterek yazıyı hiç değiştirmeden tekrar gönderdim ama bir dönüş olmadı, o yüzden buraya da belirteyim. sıfat tamlaması diye bir şey var, bunun bir de söz öbeğiyle yapılanı var. bak incelemek isterseniz açıklamalı linkini de koyayım buraya; https://tr.wikipedia.org/...olu.C5.9Fturulanlar. şimdi ben "adı batasıca başkan, adam, aile babası, vs." yazınca bu nezdinizde tanım oluyor ama ben tamlamanın ismini düşürüp sadece sıfat kullanarak tanım yapmaya kalkarsam bunu tanım olarak kabul etmiyorsanız türkçe kullanım konusunda oldukça hatalı bir iş yapmış oluyorsunuz.

    dikkate alıp bir değerlendirme yaparsanız hem belki bilmediğiniz bir şey öğrenmiş, hem de kuralları daha layıkıyla uygulamış olursunuz.

    edit: mesajın silinme nedeni değiştirildi şimdi, böyle yapın canımı yeyin. :)
  • 9608
    çok vakit almak istemiyorum ama bir şeyler yazma ihtiyacı hissettim gündem hakkında.

    öncelikle şunu söyleyim, ünal aysal'ı her daim iyi hatırlayacağım, döneminde de sevdim bundan sonra da seveceğim. bunun nedenini izah edecek olursam:

    ünal aysal'dan önce galatasaray son şampiyonluğunu 2008'de aldı. 2002'deki lucescu'lu şampiyonluğu saymazsak( kaldı ki o şampiyonluk da bir lucescu mucizesi olarak kabul edilir.) kulüp son sürat dibe doğru gidiyordu. 2006 ve 2008 şampiyonlukları her ne kadar çok kıymetli olsalar da maddi sıkıntılar ve sportif başarısızlıklar nedeniyle hem kulübün hem taraftarın güveni azalmaya başlamış, türkiye'nin en büyük spor kulübü bir beşiktaş olma yoluna girmişti.

    alınan 5.likler 8.likler ise kaymak oldu zaten son dönemde. şimdi eğri oturup doğru konuşalım; 2006-2011 arası dönem sürekli olarak taraftarımız uefa serüveni veyahut geçmiş başarılar hakkında videolar, siteler, görsel materyaller hazırlayıp durdu. niçin bu tarihler arasında daha sık yapıldı bu iş? çok basit, korkmaya başladık hepimiz. asla o eski avrupa fatihi takımın elde edilemeyeceğini kanıksadık. kendimizi küçültme evresine geçtik, bazı şeyleri kabullendik ve ters tepki olarak da geçmişteki başarılarımızı gündeme taşıdık sürekli. bunu niye anlatıyorum? ekonomik, sportif çöküşler olabilir, olacaktır ama galatasaray psikolojik çöküş dönemine girmişti 2011'e kadar. en tehlikeli olanı da buydu.

    şimdi ünal aysal- fatih terim ikilisini birbirinden ayırmak hata olur. ne ünal başkan, terim olmadan böylesine başarılı olabilirdi ne de terim başka bir başkanla bu denli kupa kazanabilirdi. 2011'den 2013 sonuna kadar rüya gibi 2 sene geçirdiler bizlere. sonrası ise malum. ardından bir sene boş geçilip, ertesi sene 4. yıldız alındı. 4. yıldızı almamızı sağlayan faktörlerden biri de özgüvendir. o rüya gibi geçen 2 senenin etkisi vardır bu başarıda.

    şimdi ben diyorum ki, eğer ünal aysal-terim ikilisi olmasaydı biz bırakın avrupaya gidip gitmemeyi, ilk 5 girip giremeyeceğimizi tartışıyor olurduk her sene. bu nedenle ünal aysal, tüm camiaya umut aşılamıştır. özgüven kazandırmıştır. galatasaray'ın büyüklüğünü tüm türkiye'ye hatta tüm dünyaya ispatlamıştır.

    ama...

    bunların tümü sportif başarılardır. ekonomik olarak tabloyu daha önce izah etmiştim zaten. tekrar oralara dalmak istemiyorum.

    batırmıştır batırmamıştır kısmına asla girmem. yahu sanki aysal'dan önce yıllık 1 milyar dolar kar sağlıyordu kulüp ? zaten geminin % 80'i batmıştı. aysal sağolsun şuan % 20 de battı. kötü yönetmiştir ekonomiyi, orası kesin. eğer hala ünal başkanın ekonomik açıdan iyi yönettiğini düşünen varsa ben de diyecek bir şey bulamam onlara. her şey ortada yahu! açın bakın, kulüp raporları var bağımsız şirketlere yaptırılmış. yıllık, 6 aylık her şey yazıyor oralarda.

    ben bu yazıyı özellikle bu başlığa yazdım. şöyle ki...

    ben artık selçuk'un, semih'in maaşına binbir laf söyleyip ünal aysal'a ''ekonomiyi gayet iyi yönetti.'' diyenlerden bıktım.

    ben artık istikrar lazım diyenlerin 5 ayda bir yönetim değiştiren ünal aysal'a dilenmesinden bıktım.

    ben artık vizyon da vizyon diye tutturanların, vizyonun anlamının ''ileri görüş, geleceğin planlanması'' anlamlarına geldiğini bilmeyenlerden bıktım. (prandelli ve mancini kararları bu açıdan vizyon etiğine aykırıydı.)

    ben artık avrupadan men cezasını dursun aydın özbek yönetimine yıkıp, ünal aysal'a laf kondurmayanlardan bıktım.

    ben artık sadece ünal aysal'ı hedef alıp faruk süren, mehmet cansun, özhan canaydın ve adnan polat'ı es geçenlerden bıktım.

    ben artık ya siyah ya beyaz olanlardan bıktım.

    bunu da bu başlık altında tekrardan belirtmek istiyorum. sağduyulu olup olaylara realist yaklaşabilirsek doğru düşünebiliriz. artık klişeleşmiş düzenin yıkılmasını istiyorsak kulüp içinde, önce taraftar profilimizi avrupai seviyeye çekmeliyiz. evet galatasarayım hiçbir zaman avrupadan men yemeyi haketmedi belki ama kulübü bu duruma sokanlar, kalplerden men edilmeyi çoktan haketti. alp yalman'dan sonraki hiçbir başkana ekonomik açıdan hakkımı helal etmiyorum bir taraftar olarak.

    ne siyahtır ne beyaz günümüz. yeter ki doğru bakmayı bilelim. olayların rengi zaten kendini belli edecektir.
  • 9609
    yazili olmayan kurallar uzerinden sansurun ilginc bir sekilde dibine vuruldugu sozlugumuz. isin komigi sebep olarak da "ilgi alanimizin disinda" deniyor ya cok guluyorum. dun acilan "o bayrak ananin amina girsin" basligi ilgi alanimiz disindaymis hahahah! bunu soylemek icin hayatinda hic maca gitmemis olmak lazim. tribunlerde topluca tempolu sekilde soylenen bu tezahurat ilgi alanimiz disinda. cok ilginc!

    peki kufurlu basliklar yok mu? var, hem de dolu! bunlardan bir kacina da entry girince moderatorlerden "sol tarafi kufurlu baslikla doldurdun" diye serzenis geliyor ve entryler silinmek suretiyle sol taraf "temizleniyor" yersen! galatasaray sozluk degil galatasaray tekkesi sanirsin. baslik var mi? var. entryler formata uygun mu? uygun. herhangi bir kisi ya da kurulus hedef alinmis mi? hayir. daha neyin sorgulamasi yapiliyor da keyfi entryler siliniyor?

    ornegin:
    (bkz: bıyığını sikerim)
    (bkz: ya bırak ya sikerim okeyini)
    (bkz: ananızı sikmeye yemin ettik)
    (bkz: biz barcelona değiliz ananızı sikeriz)
    (bkz: sikerim böyle programı hadi kapat abi)
    (bkz: ananızı siksin galatasaray)
    (bkz: hepiniz orospu çocuğusunuz)
    (bkz: karaborsaci orospu cocuklari)
    (bkz: yemyeşil inciler ananızı sikecekler)
    (bkz: handikap oynayın orospu çocukları)
    (bkz: amına koduk bülent başkan)
    (bkz: orospu çocuğu molası)
    (bkz: beşiktaşlı olmayanlar orospu çocuğudur)
    (bkz: ben amına koyayım o başkanın)
    (bkz: hakeme gol değil dedim bana ananı sikerim dedi)
    (bkz: ne karnaval yeri amına koyim)
    (bkz: amına koyayım böyle bakanlığın)
    (bkz: sikerim böyle fenerbahçe'yi)
    (bkz: peş peşe gol yiyen kalecinin sikerim böyle hayatı oturuşu)

    boylece uzayip giden, agir kufurler iceren ve bir cogu kendi basina bir anlam bile ifade etmeyen basliklar ilgi alanimiz icinde ama o bayrak ananin amina girsin gibi yillarin tribun slogani ilgi alanimiz disinda!

    baslik geri gelsin diye yazmadim bunlari. durumdan vazife cikarmanin bazen ne kadar komik celiskiler dogurdugunu gorup cok guldum ve siz de gulun istedim sadece. ha bir de ilgi alanimiz belli ki cok degismis. o konuda da dikkatli olun. tribunde soylenen tezahuratlar falan ilgi alanimiz degil artik. gerci keske boyle olsa. en azindan bir standardi olurdu!
  • 9610
    küfür konusunda yaptırıp olarak sıkıntı yaşadığını düşündüğüm sözlüğümüz. hangi küfür yasak hangisi serbest? ayağını komidine çarpınca ananı bilmemne yapıyım diyen bi millet için bazı şeyler normal olabilir. ya da hakaret içermeyen bir küfür yazıldığında silinmemeli. mesela ben 'yapacağınız defansı bilmem ne yapıyım dedirten maç' yazdığım için küfür sebebiyle 1 ay ceza aldım. kişisel bir hakaret yok, ortada alınacak bir insan yok, fakat ceza var. ayrıca küfür içerikli pek çok örnek de mevcut sözlükte. onlar da silinsin demiyorum ama bu konuya bir standart getirilmeli.
  • 9613
    yapılan her uygulamayı sansür diye tabir eden yazarlara sahip olan sözlüktür. küfür yasak değil elbet ama her şeyin bir haddi var, ananın amı diye edilen küfrün başlığı açılamaz, bacını sikeyim , ananın amına attırayım, ananı götünden sikeyim, babanın amına gökdelen girsin diye de tezahüratlar duyuyoruz ama bu demek değildir ki bunların başlığı açılsın. daha önceden açılıp gözden kaçanlar varsa da, anayı bacıyı karıştıranlar komple silinir gider. sansürle ne alakası var?

    bu konuyla ilgili, küfüre ve sansüre karşı hassas bir yazarımızın entry'sini, olması gereken duruş açısından beğenilerinize sunuyorum:

    (bkz: #1288616)
  • 9615
    tribunde edilen kufurlu bir tezahurati sozluk ortamina tasimak, bu kufuru desteklemek anlami tasimadigi gibi, bu tip basliklari yasaklamak sozluklerin sansure karsi olan ozgur ruhuna ters duser. bu sozukte besiktasli olmayanlar orospu cocugudur diye baslik var. bu basligin acilma sebebi bu soylemi desteklemek olmadigi gibi, acilan her basligi ya da yazilan her entry'yi gunluk hayatta kullanilmasindan pay bicerek elestirmek ve bu bakis acisiyla basliklari "ilgi alanimiz disinda" kabul etmek, hic yoksa bir moderatorun drami olabilir!

    kufuru kisisellesirmeden ki ozellikle yazarlar arasinda asla musamaha edilmeden, sozluge ilgi alanimiz dahilinde tasimanin yasaklanmasi trajikomik bir durumdur. sozlukler olan bitene kufurlu ya da kufursuz diye bakmaz, konusulmasi gereken ya da gerekmeyen diye bakar ki bu da sozluk formatina bagli kalmak sartiyla her yazarin kendi karar verecegi sinirlardan ibarettir.
  • 9620
    küfür konusu hakkında net çizgiler çizilebilir, sözlük için bu kadar problemli bir konuysa. insanlar sanırım belirsizlik yaşadıklarını ve kuralların yeteri kadar açıklayıcı olmadığını düşünüyor.

    hagi bugün beni bir konuda uyarmış mesela, baktım adam haklı. haklı yani. setrak baba hakkında bir şey yazmıştım. tam olarak düşündüğümü aktaramamışım, adam kibarca uyardı. yanlış anlaşılmanın önüne geçtik.

    hktwoo a.k.a silgi reyiz de dün çok kıymetli, çok sevdiğim(u: :() boduri hakkında yazdığım bir şey hakkında bana dönüş yaptı ve olayın aslını söyledi.

    evet hataları var, hepimiz gibi. ama adamlar uğraşıyor. hatasıyla sevabıyla sözlük yönetimi çalışıyor. iyisiyle kötüsüyle de bu sözlük hoş bir yer. forumlar iyice öldü. aktif forum kalmadı. facebook sayfaları kalitesizlikten ölüyor. ekşi sözlük spor ve siyaset konusunda çok zor tartışabileceğiniz yerler. diğer galatasaray platformları ve twitter'ın da halini ben beğenmiyorum. elimizde sözlük var.

    küfür konusu muallakta gözüküyor. yönetim desin ki küfür konusunda şu şöyle şu böyle. sanırım insanlar küfür olsun-küfür olmasın meselesinden çok ne küfür sayılıyor ve cezaya sebep oluyor, ne küfür sayılmıyor meselesine takılmış halde. bunu da iyisiyle kötüyüsüyle sözlük yönetimi çözecek işte. tabii ki hepimiz memnun olmayacağız. ama bir şekilde çözülecek bu mesele de.

    yani amk yazsak da ölmeyiz, yazmasak da. sözlük yönetimi bu konuya umarım daha da açıklayıcılık kazandırır. belli ki kullanıcılar konusunda muallakta olan bir konu çünkü.
  • 9621
    yoruma açık ya da işleyebilmesi karşılıklı hoşgörü, anlayış, empati vb.'ye dayalı tüm kuralların eninden sonunda irili ya da ufaklı bir krize dönüşen sözlük. 8 yıla yaklaşan geçmişi boyunca sözükte her daim "açık kapı" bırakan kurallar oldu ve yaşanan önemli gerilimlerin hatırı sayılır bir kısmı bu tarz kuralların uygulanması ya da ihlali sebebiyle cereyan etti. sözlükte belli bir kaliteden, özveriden, emekten bahsediyoruz. sansüre karşı durup özgürlüklerden yana olan ciddi bir kitle var. ancak aynı şekilde özgürlük sağlayan bazı muğlak konuları her daim olay çıkarmak için kullanan biri ya da birileri var. tahammül ve empati gibi bazı insani olguların, özellikle internet aleminde tedavülden kalktığı yadsınamaz bir gerçek. ancak hem özgürlükler konusunda hem fikir olup hem de kullanıcıları az biraz özgür bırakan her uygulama ya da kuralda kıyamet koparmak maalesef biraz abes kaçmaktadır.

    yanlış anlaşılmasın ama, birisini ya da birilerini suçluyor değilim. bu tarz sözlük formatına uymayan entryleri çok çok nadir girerim. ancak sözlüğe karşı hepimizin kullanıcı ünvanı ile bir takım sorumluluklarımız olduğunu unutmamakta fayda olduğunu "bir dost tavsiyesi" olarak hatırlatmakta yarar görüyorum. elbette hepimiz gönüllülük esasıyla sözlük ekranı önünde klavye takırdatıyoruz ve özünde eğlencelik bir aktivitede bulunuyoruz. ama yine de bu durum sözlüğe karşı sorumluluklarımızı ve de sözlük kurallarını hiçe saymamızı gerektirmiyor. neredeyse kuruluşundan beri bu sözlükte yazıyorum, 17000 civarı yayında olan entrym var. bir kere ciddi bir cinnet hali sonrası mehmet baturalp'e ettiğim küfürden dolayı ceza aldım. o da su götürmeyecek bir gereklilikti. onun dışında dilediğimi yazmak konusunda bir sıkıntı ya da sınırlama yaşadığımı hatırlamıyorum. son zamanlarda başlıkların kilitlendiği, insanların ceza aldığı çoğu siyasal olayda bile dilediğimi ifade edebildim. hatta bundan dolayı adam gibi adam ilan edildiğim bile oldu. kurallara uyduktan sonra istediğinizi gönlünüzce ifade edebilirsiniz. önemli olan kurallara saygı göstermek, empati yapabilmek, az biraz da özverili ve hoşgörülü olabilmek. ama en önemlisi neyin ne olduğunun ayrımını doğru yapabilmek. hoşgörülü olmak demek herkesin her dediğini onaylamak değil mesela. ya da özgürlük demek dilediğine dilediğince hakaret edebilmek değil. örneğin bir maçta bir futbolcumuz aptalca bir hareket yapmış ve o pozisyon bizim kalemizde gol olmuşsa elbette ki o hareketten "aptalca" diye bahsetmek kadar doğal bir olamaz. ancak bu durum kimseye o futbolcuya hakaret etme hakkı vermez. anlamak isteyen söylemek istediğimi anlamıştır eminim.
  • 9622
    #galatasaraytaraftaraaçılsın
    https://www.change.org/...C4%B1r-galatasaraysk

    kampanya destekçileri arasında galatasaray sözlük ismi de belirtilmiş. ancak ne olaylarda, ne twitterda ne de sözlük içinde başlığın yukarı alınması gibi bir durum yok. ya sözlük ismi izinsiz kullanılmış veya kerhen destek verilmekte.

    modların liseden mezun olmuş fenerbahçelilerden veya aristokrat faşizminden veya taraftarından para isteyip taraftarını hor gören sistemden memnun olduklarını düşünmüyorum.

    lütfen destek verin.
  • 9623
    #galatasaraytaraftaraaçılsın kampanyasına azınlık gibi olsa da kampanyaya net biçimde karşı olan benim de dahil olduğum birçok yazarı nedeniyle katılması doğru olmaz. change.org metini hazırlayan arkadaşların henüz kampanya metninin altına bile dezenformatif biçimde sözlük'ü kampanyayı destekliyor gibi göstermeleri aslında popülizmin en güzel örneği ve bu kafadaki insanlar galatasaray'ı yönetecekse ne gibi tehlikelerin bizi beklediğinin ufak bir habercisi.

    bol ünlemine karşın pek az fikirli, manifestosunda bile tutarlı ifadeler kullanmaktan aciz sözcüleri olan bir kampanyayı kurumsal olarak desteklememesi gereken sözlük.
  • 9624
    #galatasaraytaraftaraaçılsın kampanyasina gonul vermis biri olarak, ultraslan'dan farkli olarak ruzgarin yonune gore egilmesini istemedigim olusumdur. isterse tum yazarlari kampanyayi desteklemis olsun kurumsal kimligini hayir isleri harici kullanmasini kendi adima istemiyorum. moderasyona da bu yonde baski yapilmasina karsiyim.

    galatasaray taraftari savasini verecek ve allah'in da izniyle sevgilisini dede zulmunden oyle ya da boyle kurtaracaktir. taraftarin emek ve sermayesine konanlari temizlemek nihai amactir ve bunun bircok yolu olabilir. kulubun taraftara acilmasi en azindan bir fikirdir, olasi bir cozumdur ama herseyden once haktir.

    ve tum haklar gibi verilmez, alinir.
App Store'dan indirin Google Play'den alın