• 1
    fenerbahçe'nin sizi kendimize benzeteceğiz hedefinin hayata geçmiş hali.

    geçtiğimiz aylarda mustafa cengiz galatasaray muhabirlerine ilişkin ciddi bir eleştiride bulunmuştu "nedense başka kulüp muhabirleri kulübünü savunurken bizde çatlak sesler var" minvalinde. gazetecilik mesleği memlekette unutulduğu için spor camiasında da mertlik beklenmiyor doğal olarak.

    ancak son bir-iki haftadır yaşanan gelişmeler gösteriyor ki galatasaray muhabirleri tam da cengiz'in istediği şekle evrilmiş. o şekilde maalesef entry'nin başında bahsettiğim suyun karşı yakasının hezeyanını ispat ediyor gibi.

    vasatı gördükçe, daha da vasatını arzu ediyoruz ve seviyoruz maalesef. üstelik kol kanat gerip destekliyoruz da. kötülük ve bencillik böyle şey. "ama o da yaptı" diye mızıkçılık yapmak koskoca şirketler yöneten kelli felli abilere yakışmıyor.

    bir de tüm bu süreçler hobbes'tan şunu hatırlatıyor tabi. "insan insanın kurdudur."

    edit: imla.
  • 2
    https://twitter.com/.../1538456512733097985

    --- alıntı ---

    serkan korkmaz: "oğulcan çağlayan'ı transfer etmek için yunus akgün'ü bonservisiyle rizespor'a veriyordu galatasaray. ama oğulcan sezonu eyüpspor'da tamamladı."

    [a spor]

    --- alıntı ---

    aralarında çok kolay yalan söyleyebilen insanlar var. mesela alıntıladığım içeriğin yalan olduğunu, yunus akgün'ün rizespor'a oynama şartı ile kiralık olarak verilmek istendiğini bunu söyleyen de dahil olmak üzere galatasaray'ı takip eden neredeyse herkes biliyor.

    bu şahıs, kadir çetinçalı, mehmet özcan, yakup çınar, nevzat dindar gibi tiplerin bu kadar rahat yalan söyleyebilmesi ve maalesef aklı başında olmayan taraftarları manipüle edebilmesi kulüp için de azımsanmayacak derecede bir tehdit oluşturuyor.

    daha genel konuşmak gerekirse bu muhabirlerin birçoğu ya bazı yöneticilerin adamı ya da bazı menajerlerin güdümünde çalışan insanlar. dolayısıyla bağlılıkları galatasaray'a değil güdümünde oldukları kişilere oluyor. öncelikleri galatasaray'ın çıkarları değil, gazeteciliğin temel prensiplerini yerine getirmek hiç değil, yakınında oldukları insanların ve dolayısıyla kendilerinin çıkarları oluyor. bu da muazzam ölçüde bir yalan furyası ve yıkıcı bir bilgi kirliliği oluşturuyor.

    yukarıda birkaçının ismini zikrettiğim bu şahısları ve ayrıca özellikle fransa piyasasını elinde tutan malum menajerin medyadaki tüm seslerini kulüpten uzaklaştırmamızı çok istiyorum.

    not: tabii ki bu isteğimin gerçekleşmeyeceğini, zaten pek de gerçekçi olmadığını biliyorum.
  • 3
    galatasaray'a, fenerbahçe ve beşiktaş'ın yapmadığı zulmü yapan insanlar topluluğu.

    a haber tarzı her şey 10 numara güllük gülistanlık olarak anlatsınlar demiyorum.

    ama kulüp mahremiyeti açısından fener ve beşiktaş muhabirlerine göre kesinlikle umarsızlar. florya'nın aşçısı ocakta yemeği unutsa, skandal diye büyük büyük puntolarla haberini yaparlar.
  • 4
    1 saat içerisinde defalarca tivit silip başka tivit atan topluluk. buna en güvenilir denilen salim manav dahil. yanılabilirsiniz gayet doğal ama her haberi sanki transfer görüşmesinde bulunmuş gibi yazıyorlar. birinin yazdığını öteki görüp o da yazıyor. bu mu gazetecilik? bu mu muhabirlik? mabadından uyduran duyum hesaplarının 100k takipçisi olması anormal değil bu ülkede gerçekten.
  • 5
    son günlerde önce memet sonra terzi ile , akabinde ve devamlı surette, haluk, küçük ve dindar ile kulübü, camiayı karıştırmaya çalışan topluluktur. onların galatasarayı ile bizim galatasaray'ımız aynı değil. bunu unutmayalim.

    bunlar galatasaray'ın iyi olmasını istemezler. hayatlarının bir döneminde belki kendilerince tutmuş olabilirler galatasaray'ı ama günümüzde galatasaray daki kaos ile, yasadigi hezimetler ile köşeyi dönmektedirler.

    pay vermeyin bunlara. misal pek anlatmazlar ama kongrelerde( giremiyorlar zaten oy birliği ile, kapıda bekliyorlar)veya özellikle son dönem basket maclarinda tepkiler baya arttı. zira herkes farkında kimin ne hesabının olduğunun.
  • 6
    (bkz: #3396344)

    burhan can terzi'nin başlığına da yazmıştım. kendilerini güç odağı olarak görüyorlar. yönetimden istediklerini alamadıkları zaman diş göstermeye başlıyorlar.

    iki örnek daha vereyim.

    --- alıntı ---

    kadir çetinçalı:

    "galatasaray, antalyaspor’dan fernando ile her konuda anlaştı. oyuncu, orta saha için flaş bir isim açıklanmadan açıklanmayacak."

    --- alıntı ---

    https://twitter.com/...hkt9ONcsxbNFgTlX2DgA

    kadir bey, yönetim taraftardan korkuyor imajı çiziyor. daha 1 hafta önce kendisinin olduğu toplantıda erden timur anlaştığımız oyuncuyu açıklayacağız, bu işlere girmeyeceğiz dedi. ama kendisi böyle manipülasyonlara alışkın. zamanında fatih terim kötülemek için ortada video varken yunus akgün'ü bonservisle gönderecekti diye haberler yapıyordu.

    ikincisi

    --- alıntı ---
    yazsam ortam müsait değil, sussam gönlüm razı değil. hatadan dönmeme ısrarı… akşam 23:00 space odası

    galatasaray'ın öz evladıyız derler. sonra kulübü icraya verirler. üzerine de 'görev aşkıyla yanıp tutuşuyoruz' deyip geri gelirler. 2. hatta 3. ışıtan gün vakası yolda. moda oldu resmen. hem de olay aktif şu an. takipte kalın, biraz sabır.
    --- alıntı ---

    https://twitter.com/...hkt9ONcsxbNFgTlX2DgA

    can tongo ve harun muslu bir şey biliyorlarsa neden susuyorlar? susmaları karşılığında ne istiyorlar? neden daha önce konuşmadılar?

    kadir çetinçalı'dan, mehmet özcan'a, haluk yürekli'ye, burhan can terzi'ye. neredeyse bütün galatasaray muhabirleri kendilerini güç olarak görüyor ve istedikleri olmazsa her türlü tetikçiliği yapabileceklerini gösteriyorlar. galatasaray'ı düşünmeyi geçtim gazetecilik etiğine göre bile davranmıyorlar.

    bizim bu insanlara prim vermememiz lazım. yönetim ne yapar bilemiyorum. önceden yazdım bana kalsa fb'nin yaptığı en iyisi. bunlara demokratlık fazla.
  • 7
    ne demiş varian kemal:

    ırmak kazuk ve evren göz gibi güzel muhabirler, o güzel atlara binip gittiler...
    demirin tuncuna muhabirin p.çine kaldık...

    şu an ekranlarda, sosyal medyada galatasaray medyası diye karşınıza çıkan kimsenin ne galatasaray ne taraftar ne de gazetecilik umrunda. hepsi ekmeğinde, hepsi bir yerden kan emme derdinde. istediğinize istediğiniz haberi yaptırabilirsiniz. bazısı zaten tamamı yalan olan sözde özel haberlerle galatasaray'ı kaosa, krize çekme derdinde. dahası o kadar saçma bir fan kitlesi oluştu ki başarılı da oluyorlar.

    her güzel şey gibi galatasaray muhabirliği de maalesef eski türkiye'de kaldı. yeni türkiye'de galatasaray muhabiri diye bize zorla yutturulan tiplerin hepsi fason.

    edit: şuraya da bir ırmak kazuk sneijder röportajı paylaşalım da üstünde gömlek altında don, elinde telefon önünde notebook transfer kovalayanlar, emekçi galatasaray muhabirinin eskiden neye benzediğini hatırlasın.
    https://youtu.be/EgK_oAdTUSE
  • 8
    camiadaki bölünmüşlük bu arkadaşlara da bulaşmış durumda.
    herkes birbirine laf sokma, haberini yalanlama derdinde.
    20 yıl önce aralarına oturduğumda gördüğüm muhabbet ile şu anki arkadaşların durumu çok farklı.
    sosyal medya çıktıktan sonra zaten muhabirlik öldü.
    evet eskiden de haber atlatmak vardı, haberin peşinde koşmak vardı ama bir adabı üslubu vardı.
    şimdi her gece sosyal medyada birbirleriyle yarışıyorlar.
    allah akıl fikir versin ne diyeyim…
  • 9
    akşam saatlerinde biri kuyuya bir tweet atar sonrasında elli tanesi o tweette yazanları kendine göre yorumlayıp ardı ardına tweet atarak zehiri salar.

    uyur uyanırız, güneş doğar twitter'da ilgili futbolcunun kulup yöneticisi ışık hızında transfer haberlerini yalanlar. çünkü türk futbol kulüplerinin taraftar kitlesi öyle bir şeydir ki bir saatte sosyal medyada onbinlerce gönderi ile dünyayı ayağa kaldırır.

    tek gayeleri sadece favori ve retweet almak olan bu muhabirler umarım azalarak biter. özellikle transfer dönemleri ortalıkta ciddi bir bilgi kirliliği mevcut. yazılı ve görsel basında iş bulamayan tek geliri youtube ve sosyal medya olan bu muhabirlerin bu tip haberlerine alışmamız lazım artık. yoksa adamlar evlerine ekmek götüremeyecek durumdalar.
  • 11
    galatasaray'ın en büyük kangreni olan ekip. mesleki olarak değersiz ve yetersizliklerini kapatmak için "patlattıkları" haberlerle ezeli rakibin satılmış medya sürüsüne asist yapmaktan başka bir işe yaradıklarını ben bu yaşıma kadar görmedim. muhtemelen bu yaştan sonra da görmem. en trajikomik tarafı da yedikleri haltlar yüzlerine vurulunca, ya da haklı olarak çalıştıkları yerden falan kovulunca "ben aslında ne biçim galatasaraylıyım var ya" diye ağlamaları...

    radamel falcao bile bunlardan daha galatasaraylı idi muhtemelen.
  • 12
    bu vatandaşların şunu iyi bilmesi lazım. bir oyuncuyu ilk söyleyen muhabir iyi muhabir olmayacak, çünkü bu magazin muhabirliği değil. ama bunlar resmen magazin muhabirliğine çevirmişler olayı. ne bir analiz yapma, ne de bir araştırma görüyorum. hoş magazin muhabirleri bile gece koşuşturuyorlar da fotoğraf video çekmeye çalışıyorlar, ciddi emek var yani. ama ya bizimkiler. bu adamlara hayat çok güzel, avusturya kampına gitmişler, orada bekliyorlar yönetim birşey derse onu hemen tweetle. şimdi bu dubois ve grillitsch transferleri gerçekleşmediğinde hiç utanacaklar mı acaba çok merak ediyorum.
  • 14
    hemen hepsinin youtube'da video kanalı var veya bazı platformlarla çalışıyorlar.

    gazeteye 3-5 satır yazı, sosyal medyada zaten zirve zamanları, sezon içinde göremezsiniz. şu an prime zamanı herkes ilk tweeti atmanın derdinde.

    en büyük kaynak sende kardeşim eyvallah.

    hayır ayrıca ben her söylediği transfer haberi çıkan muhabire, sonra haber yaptığında niye güveneyim?

    sana o bilgiyi bedava vermeyecek herhalde, seni kalemşör yapacak.
  • 16
    whatsapp'tan mesaj geldiği an twitter'a koşup şekilli şukullu emojilerle haber vermeyi muhabirlik sanıyorlar. transferde ıslak imza atılmadığı halde hayırlı olsun hayırlı olsun diye ortalıkta geziyorlar. ortada bir gelişme olmayınca da sessizliğe gömülüyorlar.

    bütün muhabirlere twitter kullanımı yasaklanmalı. eğer varsa bir bilgileri çalıştıkları kanallarda ve gazetelerinde paylaşsınlar. ama doğru oradan haberleri verince beğeni ve retweet alamıyorlardı.
  • 18
    hiçbir suçu günahı olmayan muhabirlerdir. sen yönetici olarak bu adamlara transfer görüşmesi yapılan oyuncunun adını, görüşmelerin seyrini ve anlaşmaya yakın olunup olunmadığını söylemezsen adamlar nereden bilecek? haa ama yok sen biz x futbolcuyla ilk görüşmeyi gerçekleştirdik, y futbolcuyla ufak pürüzler kaldı veya z futbolcuda işlem tamam sadece eşini ikna etmek kaldı dersen adam da gazetecilik refleksi ve haber atlatma hevesiyle gidip o twitleri atar. sonra da diğer takımlar araya girip fiyat yükseltir. 2’ye halledebileceğin transfer için cebinden 3.5 çıkar o zaman. yani sözün özü işini yapan adamlara kızmaya gerek yok. yönetici kesimin ağzını tutması kulübün daha hayrına.
  • 19
    yani kusura bakmasınlar, emeğe saygım sonsuz ama herhangi bir emek harcamadan muhabirlik yaptığını idda eden güruhtur. muhabirlik araştırmak, kovalamaktır. kalemşörlük yapmak, algı yaratmak, birilerine maşa olmak, manipülasyon hiç değil. iki haber yapacağım diye yönetime yaranmaya çalışmak, bu uğurda yönetim yönlendirmesiyle taraftarı susturmak için bir iki isim salmak hiç hiç değil. bu çok başka bir şey, ben diyemeyeceğim.
  • 21
    alayı yüzüne tükürsen yarabbi şükür diyecek utanmaz heriflerdir. bir muhabir olarak dün hayırlı olsun dediği oyuncunun transferi için bugün "süreç devam ediyor, kolay hedefler değil malum" diyenler var içinde. yönetim de haber sızdırmaktan transfer yapamadığı için biz önümüzdeki sene gene gstv'de seçim takip ederiz. koskoca kulüp içerisinden yalan dolan söylemeden iş yapabilecek yönetim çıkaramıyor, yazıklar olsun.
  • 22
    çok net bir şekilde taraftar ile dalga geçen sözde gazetici güruhu. yalan, yanlış bilgiyi ya da birilerinin maksatlı sızdırmalarını yayarak galatasaray'a ve taraftarlarına büyük kötülük yapmışlardır. 3 isim bitti dendi kimse yalanlamadı bugün yaprak kımıldamıyor. yolu yarıladık ama bu kadar üst üste saçmalığı çok az görmüşümdür. kabak tadı verdi artık nihayete ermeli. ayrıca yalan haberin bir yaptırımı olmalı, hem borsaya açık bir şirket olduğun için yatırımcıya da zarar.
  • 23
    alayını toplansa ahmet ercanlar’ın fenerbahçeye yaptığı katkıyı yapamazlar. ahmet ercanlar yalan yanlış, uydurma veya gerçek bir şekilde takımı lehine algı yapıyor kamuoyu oluşturuyor. adam dünyadaki savaşı bahane ederek oradaki olmayan bir ihtimali ya tutarsa diye kovalıyor. bizimkilerin yaptığı ise tam tersi. kievle biz oynasak savaş mağduru takıma gol atmamamız gerektiği üzerine sayfalarca yazılar yazılır. benim istediğim yalan yanlış bir şekilde lehimize algı yapılması değil. bunlar gölge etmesin başka ihsan istemez zaten. susun ve ortalığı karıştırmayın yeterli.
  • 24
    muhabir olmayan ama güvenilir bir kaynak olduğuna inandığım @selimmgs hesabının dün hayırlı olsun denilen transferler hakkında bilgi verdi.

    --- alıntı ---

    florian tüm şartlarda anlaşılmış oyuncu istanbul'a davet edilmiş,
    sağ bek için başka bir fırsat doğduğu üzere bekleniliyormuş,
    forvet için yarın sabah gelecek bilgilerden sonra oyuncu istanbul'a davet edilecekmiş.

    --- alıntı ---

    https://twitter.com/...bWXXcjvGsqZUcbyGhQag

    sağ bek için bahsedilen yeni fırsat valentino lazaro. sanırım takım temposu konusundaki endişemi okan hoca da paylaşıyor.

    galatasaray yönetimden, oyunculardan ya da menajerlerden aldıkları haberleri bizlere duyurmakla mükellef iş kolu.
  • 25
    normalde muhabirin suçu yoktur derim, fakat bu transfer döneminin özneleri yağlı başkan lanetli geri dönüşünü yaptığından beri ortaya çıkan, her şeyi sosyal medyaya dökenler olağan şüpheliler diyeceğimiz adamlar. bu adamların sadece yukarıdan söyleneni yazdığını, herhangi bir gazetecilik yeteneği/etiği olmadığını zaten hepimiz biliyoruz.

    taraftarı gaza getirin diye talimat gider, birbirinin üstüne çıkmaya çıkan rezil muhabirler o da bitti, şu da bitti diye yazar. yönetim de, basın da ayrı ayrı rezil.
App Store'dan indirin Google Play'den alın