çelişki şudur ki milyonların karşılık beklemeksizin gönül verdiği bir camia, birtakım kişilerin umrunda bile olmayan bir şekilde sadece bir gelir kapısı muamelesi görüyor. nasıl yaman bir çelişkidir ki bu profesyonellik denen şey, bu sevgiyi hiçe sayarak camianın başarısına ve genel durumuna doğrudan etki ediyor...
inanılır gibi değil gerçekten...
peki bu etkiye sebep olan şeyler nelerdir? en başta
galatasaray futbolcusu... yani sahaya çıkıp oyununu oynayan şahıslar. yahu galatasaray dediğimiz takım bu hayattaki en önem verdiğimiz, en çok sevdiğimiz takım, kupa başarısını da geçtim, attığı goller, aldığı puanlar bile altından kıymetli... en ufak bir olumlu gelişmesi bile binlerce insanı mutlu etmek için yeterli... böyle bir takım ki milyonlar bu altından kıymetli şeyler olmasa dahi yağmur çamur demeden, bilet parasını sorun etmeden boğaz patlatıyor, yıllarını tribünlerde eskitiyor...
nedir peki
galatasaray futbolcusu?
yahu arkadaş, aklım almıyor, bu takıma adam alıyorsun, parasıyla olur mu her şey? ederini verdiğimiz vakit o şahıs artık bu takımın formasını giymeye layık olmuş mudur?
ulan bu takıma alınacak, bu takımın formasını giyecek adamlar özel hayatları dışında bu ülkedeki ve belki de bu dünyadaki en elit, en düzgün ve en meziyetli adamlar olmak
mecburiyetindedir.
onu bunu bahane edip bu takıma sapan saçma adamları
dolduramazsın!
hep diyoruz ya, "suç kendisinde değil onu getirende" diye,
sonuna kadar katılıyorum!
eğer yerli bir adam gelecekse bu takıma ve formasını giymeye nail olacaksa, yerel veya ulusal ölçekte parmakla gösterilen bir adam olacak, sahada efendi olacak, görevini yapacak,
çatır çatır oynayacak topunu!
ulu önder atatürk'ün de belirttiği gibi en önce
zeki, çevik ve ahlaklı olacak!
bu kulübün en başta başkanı, sonra yönetimi ve en son da teknik ekibi tüm bunları nasıl bilmez? biliyorsa bile nasıl göz göre göre kulak arkası eder?
hep diyoruz
2000 ruhu diye, fakat dikkat etmek lazım, o ruha sebep olan kadrodaki oyuncular, bırakın bu ülkenin, dünyanın sayılı futbolcularından idiler... tüm bunlar bize bir işaret, hatta işaret de değil boru boru! görmemek için ya kör, ya da gerizekalı olmak lazım!
milyon eurolar verip yıldız isimleri tepeden indirip yanlarına pazardan domates alırken gösterdiğimiz özen bile gösterilmeden bedava diye alınan adamlar monte edilirse
bu takım yürümez arkadaş!
araştıracaksın!okuyacaksın!frank rijkaard mı geliyor bu takıma? bileceksin kimmiş nasıl biriymiş, neciymiş, kimlerdenmiş...
lincoln mü geliyor? soracaksın, soruşturacaksın...
misimovic mü alınacak? tüm yakınlarına, ulaşabildiğin kadar ulaşıp öğreneceksin ne tip bir insanmış diye...
keita mı transfer edilecek? yeteneklerine, karakterine, her bir şeyine tek tek göz atacaksın!
eğer tüm bunlara dikkat etmeden, ya da edip de kumar oynayarak çeşitli insanları
galatasaray futbolcusu veya
galatasaray teknik direktörü yaparsan, en büyük suç
senindir!
üzgünüm ama 3 seneden daha az bir süre içerisinde bunca isim hatalı olamaz, hata sendedir... yanlış insanları yanlış zamanda yanlış yere getirirsen hataların en büyüğünü yapmış olursun...
belki çok iyi insanlardır ve yetenekli futbolculardır da ama şu an takımımızdaki birçok isim, bakınız vurgu "futbolcu"da değil, "galatasaray"dadır,
galatasaray futbolcusu değildir...
not: bu entryi yazarken öğrendim ki
elano da satılmış... bu da tutmadı hay aksi... fm'den mi alıyorsunuz bu adamları be yeter artık!!!