12
son günlerde yaşadığımız melo-riera mevzusu sebebiyle de gördük ki prens olmalıdır. düşünüyorum, düşünüyorum, başka bir profil bulamıyorum çünkü. bir kaç örnek verecek olursak;
abdelkader keita : iyi futbolcu, saha dışında sorunu yok, saha içinde sahtekar; sonuç, gitsin.
arda turan: iyi futbolcu, saha dışında sorunlar yaşadı, saha içinde karakterli; sonuç, gitsin.
hakan şükür: iyi futbolcu, saha dışında cemaatçi, saha içinde karakterli; sonuç, gitsin.
sabri sarıoğlu: yetersiz futbolcu, saha dışında sorunu yok, saha içinde mücadelesini verir; sonuç, gitsin.
alemcileri, saha içinde gevşek gevşek mücadele edenleri zaten kimse istemiyor, buna lafım yok ama galatasaray taraftarı olarak artık bazı şeyleri kabul etmeliyiz. biz etiktir, değerdir derken kendimizi gömüyoruz. basın zaten gazı veriyor, nedense bu ahlak düşkünlükleri hep konu biz olunca hortluyor. diğerlerinin gözünde artı puan falan kazandığımız da yok bu şekilde, en efendi adamlarımızdan ergün penbe'yi dahi sevgiyle anmıyorlar yani. bülent korkmaz, efsane kaptanlarımızdandır, ama hatırlarsanız saha içinde rakiple, hakemle dalaşmaları kabul edelim ki masumca değildi. malesef böyle yapa yapa efsane oyuncu diye bir şey bırakmadık, onun şusu, bunun buyu derken mükemmel futbolcuyu arıyoruz ama öyle bir şey yok. allah rahmet eylesin ama metin oktay'ı şu an en büyük efsane diye anıyorsak, şu an yaşamıyor olması bunun en büyük etkenlerinden. yoksa sağda solda ettiği laflar yüzünden ona da sövenlerimiz çıkacaktı.
abdelkader keita : iyi futbolcu, saha dışında sorunu yok, saha içinde sahtekar; sonuç, gitsin.
arda turan: iyi futbolcu, saha dışında sorunlar yaşadı, saha içinde karakterli; sonuç, gitsin.
hakan şükür: iyi futbolcu, saha dışında cemaatçi, saha içinde karakterli; sonuç, gitsin.
sabri sarıoğlu: yetersiz futbolcu, saha dışında sorunu yok, saha içinde mücadelesini verir; sonuç, gitsin.
alemcileri, saha içinde gevşek gevşek mücadele edenleri zaten kimse istemiyor, buna lafım yok ama galatasaray taraftarı olarak artık bazı şeyleri kabul etmeliyiz. biz etiktir, değerdir derken kendimizi gömüyoruz. basın zaten gazı veriyor, nedense bu ahlak düşkünlükleri hep konu biz olunca hortluyor. diğerlerinin gözünde artı puan falan kazandığımız da yok bu şekilde, en efendi adamlarımızdan ergün penbe'yi dahi sevgiyle anmıyorlar yani. bülent korkmaz, efsane kaptanlarımızdandır, ama hatırlarsanız saha içinde rakiple, hakemle dalaşmaları kabul edelim ki masumca değildi. malesef böyle yapa yapa efsane oyuncu diye bir şey bırakmadık, onun şusu, bunun buyu derken mükemmel futbolcuyu arıyoruz ama öyle bir şey yok. allah rahmet eylesin ama metin oktay'ı şu an en büyük efsane diye anıyorsak, şu an yaşamıyor olması bunun en büyük etkenlerinden. yoksa sağda solda ettiği laflar yüzünden ona da sövenlerimiz çıkacaktı.