• 24502
    2019-2020 sezonunun sonuna geldiğimiz şu günlerde ciddi ciddi donk dışında forvete koyacak herhangi bir adamın kalmadığı takımdır.

    hadi en son maç gene onyekuru ileri uçta emre akbaba'nın alan açması ile bir şeyler yapmaya çalıştı ama an itibariyle o da takımdan ayrıldı. 2 şampiyonluk adayından biriyle maç yapacaksın ama ;

    adem-yok
    falcao-yok
    andone-yok
    onyekuru-yok
    marcao-yok
    luyindama-yok
    muslera-yok
    lemina-yok

    ee daha yapacak birşey de yok. kabul galatasaray futbol takımı da bu sezon ilk yarıyı çok hoyratça kullandı ama bazen de olmayınca olmuyor aga.
  • 24503
    en büyük sorunu profesyonellik olan futbol takımıdır.

    aslında hangi konuda neye yazsam bilemediğim için en uygun başlığın burası olduğunu düşündüm. galatasaray profesyonel anlamda yönetilmediği sürece bize gam keder olmaya devam edecektir. profesyonellik eksiklikliklerini de bir kaç başlık altında değerlendirmek istiyorum.

    taktik: bu sene galatasaray hangi taktik ile sahadaydı bilen var mı? 4-1-4-1 denedik, 4-2-3-1 denedik, 4-4-2 denedik, 4-3-3 denedik, 3-5-2 denedik. elimizdeki oyuncu havuzu o kadar yetenekli ve muhteşemdi ki bu taktiklerin hepsi oynanabilirdi. sizce böyle bir şey mümkün mü gerçekten? biz ne oynamak istediğimizi bilmiyoruz ve ben bunu hala kabullenemiyorum. her sene başında sıfırdan 15 transfer yapmaktan bahsediyoruz. iyi yapalım da neye göre adam alıyoruz ki biz? bu takım şu futbolu oynayacak, bu taktikle oynayacak diye bir şey mi var? yani bunu basit düşünüyorum en basit bir iş yerinin bile kısa,orta ve uzun vadeli stratejileri vardır bu doğrultuda personel istihdam eder karar alır. biz hayallerimiz dünyadan büyük ile yola başlayıp sen bize ne yap biliyor musun şeklinde devam ediyoruz.

    transfer: yukarıda da değindim ama bir takım her sene baştan kurulmaz. kurulamaz. sürekli yama yaparak başarı elde edilmez. tamam ffp var, gelirler kısıtlı. o zaman gidip falcao almayacaksın. diagne'ye 13 milyon bayılmayacaksın. tabi bunun için ne gerekli. oynatmak istediğin oyun yani taktik. hadi taktik yok bunu bıraktım. transfer komitesi gerçekten başarısız profesyonellerden oluşmakta. bu takım 2 aya yakın falcao bekledi. yerine adam bakılmadı, alternatif bakılmadı. falcao geldi sakatlandı öylece kaldık. onyekuru yarım dönemde takımına dönen tek oyuncu oldu. yeni sezon planlaması yapılıyor konuşulan isimler caner erkin, arda turan. hangi taktik için bu ikili transfer edilmek isteniyor? sırf bir yere ait futbol bıraksın diye arda turan alınmalı mı en basit örneği böyle transfer politikası olabilir mi gerçekten? (alındığı varsayımı ile yazıyorum bu kısmı)

    altyapı: benim açımdan en sıkıntılı kısmı bu. gerçekten bize yıllarca 2000 jenerasyonu altın jenerasyon böyle topçular görmedik harika yeni kupa geliyor dendi. tam olarak nerede bu arkadaşlar? bu arkadaşlardan iki tane daha takımımıza kazandırırsak benim açımdan gerçekten başarı olacak. ama burada bu gençleri suçlayamıyorum. bu gençler altyapıda ne eğitimi alıyor? barcelona ya da ajax örneğinden gidelim. her yaş grubu 4-3-3 oynuyor. bu nedenle altyapıdan bir oyuncuyu bir üst seviyeye geçtiğinde sudan çıkmış balığa dönmüyor. yanılıyorsam düzeltin ama biz en azından u21 takımı olarak 4-2-3-1 oynuyorken a takım 4-1-4-1 ile 4-3-3 arası değişen sistemlere oynuyor. altyapıda öndeki 3 lünün ortasında oynayan atalay neden a takımda oynayamıyor çünkü bu ona öğretilen bir şey değil. neden galatasaray'ın altyapıdan son çıkardığı topçuların hepsi defans (ozan kabak, emin bayram, semih kaya) çünkü bildikleri işi yapıyorlar, önlerindeki oyuncular sakatlanıyor ve şansları yardımıyla formayı alırsa bırakmıyorlar. süleyman luş, atalay babacan, yunus akgün, ışık kaan arslan, ali yavuz kol çok mu yeteneksiz? böyleyse bu oyuncuları tutma altyapında. her çıkan oyuncudan süperstar olmasını beklemiyoruz ama en basit örnek ligde rahatlıkla süre alabilecek oyuncular bunlar. sürekli bir hazır değiller, gelişmeleri lazım. tamam da ne yapıyoruz biz bu oyunculara profesyonel destek mi veriyoruz, özel psikologları mı var bunların, normal okullarındaki eğitimlerine destek mi oluyoruz, yabancı dil mi öğretiyoruz hadi hiçbirini yapmak zorunda değiliz biz gerçekten bu oyunculara teknik/taktik ne öğretiyoruz? 2010 yılında arda turan'ın röportajındaydı yanılmıyorsam "biz milli takım'da öğrendik taktik hocalar bizimle altyapıda ilgilenmezdi" benzeri bir açıklamaydı. gerçekten biz oyuncularımıza ne veriyoruz. bir maç iyi oynayan adam "oooo süperstar" kötü oynadığı anda "balon,çöp" laflarını duyuyor. 18 yaşında adamların bu psikolojiyi kolay kaldırabileceği ne malum? diagne'ye verilen 13 milyon euro'nun 1/4'üne profesyonel bir psikolog, pedagog, yabancı dil hocası getirilemez miydi? eski futbolcular yerine bu işi gerçekten yapan liyakat ile seçilecek profesyonel hocalar ile anlaşılamaz mıydı?

    bir de bunların üstüne şımarık galatasaray taraftarı ekleniyor. sürekli insanlar galatasaray seviyesinde olmuyor. muhteşem bir seviyede olduğumuz için en iyisi biziz. herkes kendini türkiye'de yer alan takımlar ile kıyaslayıp bakın şöyle iyiyiz demenin derdinde. bu takımın kuruluş amacı türk olmayan takımları yenmek. en son ne zaman galibiyet aldın avrupa'da? kendimizi gördüğümüz eşdeğer takım real madrid oynadığımız futbol ne peki? bir sene falcao isteriz sonra o gitsin x isteriz. onu satalım bunu alalım. yönetim desen profesyonelliğin son halkası. iyi niyetli olmaları ve ekonomimizi düze çıkarmaları gerçekten başarı ama aşırı derecede duygusal davranan, taraftardan aşırı etkilenen, amatör bir sürü hata yaptıkları da bir gerçek.

    yazsan daha çok şey yazılır. belki de ilk defa bu kadar uzun bir yazı yazdım. ama yıllarımı verdiğim, sevinciyle üzüntüsüyle hayatımın en önemli parçalarından birini oluşturan futbol takımının bu şekilde yönetilmesi, bunun kabul edilmesi ve olağan karşılanmasını ben kabullenemiyorum.
  • 24504
    öncelikle takım her sene baştan kurulmaz tezine katılsam da, özellikle finansal anlamda yeniden yapılanmaya gitmesi ve takımı baştan kurması zorunlu olan takımdır.

    takımın başında, türkiye sınırları içerisindeki en kendisini kanıtlama ihtiyacı duymaması gereken hoca varken, yine aynı hoca ilginç bir şekilde en garantici ve zorunda kalmadıkça hayatta risk almayan hocadır. hayır bu sene şampiyon olamadı, kim fatih hocanın kellesini istiyor allah aşkına?

    genç oyuncu almamızı isteyenlere şunu söyleyebilirim ki takımın başında fatih terim varken yine pahalı oyunculara yöneleceğiz, çünkü gerçek hayat football manager değil ve kendini kenıtlamamış oyuncular risk oluşturuyor. bu riski de fatih terim almaz.

    neden böyle düşünüyorum? çünkü basında dönen isimler caner, arda vs. basında dönen diğer genç isimler de kendisini kanıtlayarak 8-10m € sınırına ulaşmış veya geçmiş futbolcular. bu futbolcuları satın alamıyorsak da kiralanmasını talep edecek çünkü iyi oyuncunun satışına yanaşmıyor ve kötü futbolcuyu da biz satamayınca kiralamaktan başka çare kalmıyor. takım içinde ise stoperde oynayacak adamı kalmayınca, taylan'ı aldı stopere yine de emin'in hata yapma riskini göze alamadı. ayrıca feghouli'ye maaşından bağımsız çok güveniyor ve bize ağır yük olan kontratından çıkmak istemiyor. belhanda'nın satılması konusunda da saha dışı olaylar saha içi performansını bu kadar etkilemeseydi satışına karşı koyacağını biliyoruz. geçtiğimiz sene başında ise falcao'yu fatih hoca istememiş olabilir ama nzonzi de babel de hoca istedi de alındı.

    halbuki bize maddi yükümlülüğü yüksek olan futbolcuları yeteneğinden bağımsız sattırsa, alacağımız oyuncuları bütçemize ve çapımıza göre seçsek(aklıma gelen tek olumlu örnek marcao) bu sezon yeniden yapılanıp önümüzdeki sezonlarda finansal açıdan rahatlamış ve eli güçlenmiş olan galatasaray avrupa'da da fatih terim'le birlikte yükselmeye başlayacaktır. aksi halde her sezon aynı sorunlarla boğuşacağız ve hayallerimize hiç bir zaman ulaşamayacağız.
  • 24505
    2019-2020 sezonunda başına gelmeyen kalmayan futbol takımı. sezonun ilk yarısını gerçekten berbat geçirdik. 2. yarıya inanılmaz başladık ve bence son yılların en iyi oyun seviyesine ulaştık. kimilerine göre şampiyonluklara bedel, benim için hiçbir önemi olmayan kadıköy deplasman saçmalığını bitirdik.hızımızı almış giderken pandemi belası girdi araya. bu arada hoca hasta oldu. başkan kansere yakalandı. kulüp sahipsiz ve başı boş kaldı. maalesef iyi hazırlanamadık ve iyi bir dönüş gerçekleştiremedik. marcao sakatlandı. muslera’nın ayağı kırıldı, andone sakatlandı falcao sakatlandı,adem saçma sapan 3 maç ceza aldı. tüm bunlar yetmezmiş gibi aleni bir şekilde hakem tarafından doğrandık ve bu sefer hakemi de yenme şansımız yoktu. ve son olarak onyekuru da hiç beklemediğimiz bir şekilde bir anda gitti. yani yönetime koca bir tebrik!

    tüm bu garabetlere rağmen oyun olarak rize maçı hariç gayet güçlüydük.bence mühim olan o. şampiyonluk gidebilir ama yıllar sonra bir oyun karakteri oturtmak çok daha önemli.

    net bir şekilde ligin bir kaç seviye üzerinde bir oyun oturttuk. yapmamız gereken bunu sürdürecek takviyeler yapmak. şimdi bakıyorum da keşke mustafa kapı konusunda biraz daha kabiliyetli olabilseydik. onun potansiyelini ortaya çıkaracak bir oyun oynuyoruz ve a takımda seriyi yedekleyebilirdi. kısmet. atalay ve bartuğ’dan o çıkışı bekleyeceğiz.

    sözün özü şampiyonluk gelmedi belki ancak son 2 senedeki şampiyon olan oyundan çok öte bir seviye yakaladık. umarım bu karakter seneye de devam eder. umarım hocaya kafası rahat çalışma ortamı oluşturulur ve takviyeler zamanında tamamlanır.
  • 24511
    muslera-luyindama-marcao-seri-emre akbaba dışında(ömer, adem, taylan, linnes, donk gibi faydalı rotasyon oyuncuları hariç, ilk 11 için) galatasaray formasını giyebilecek oyuncusu olmayan takım. ne yazık ki bu oyuncuların çoğundan uzun süre yararlanamadık 19-20 sezonunun kritik bölümlerinde.

    acilen gönderilmesi gerekenler:
    belhanda
    feghouli
    lemina(sakatlık)
    falcao(sakatlık)
    babel
  • 24513
    takımda aile havası var derken fazla aile olmuş takım. disiplin sıfır. her hafta görülen kırmızılar, yaptırılan penaltılar. taktiği falan bir kenara bırakıp bu takım maçı nasıl 11 kişi tamamlar bunun uyarısını yapmalı teknik heyet. şampiyonlar ligi derken fenerbahçe’nin ligi üstümüzde bitirmesi içten bile değil. hoca da dahil her hafta birinin hatası yüzünden tek tek maçları verip puanlar kaybettik. ya yanlış oyuncu tercihleri ya da saha içindeki oyuncuların acemice hareketleri bize pahalıya mal olacak. konsantrasyon diye birşey kalmamış takımda. maça her yönden hazırlanmalı takım. sadece teknik taktikle de olmuyor güzel oynarken de puan kaybediyoruz. allah sonumuzu hayretsin.
  • 24514
    2019-20 sezonu da göstermiştir ki mental eşiği pek de yüksek olmayan takım. terim faktörü ile bir yere kadar gidebiliyoruz. bu sakatlıklarla kim olsa etkilenirdi ancak kazanabileceğimiz maçları da bitiremedik. bundan bağımsız kötü oynayan, çoktan tatile çıkmış isimler var. seneye avrupa da muallak. mütevazi bir yeniden yapılanma programının altından kalkabilecek miyiz merak içerisindeyim, zira elimizdeki külfetli grubun vadesi dolmuş.
  • 24517
    bugünkü maç özelinde yazmıyorum ama dünya üzerinde 10 kişi kaldığında en etkisiz takımlardan biri olabiliriz. bırakın bulunduğumuz ligdekileri, karşımızdaki rakip 2 alt kümeden de olsa sahada bir şekilde iliklerimize kadar hissettiriliyoruz eksik kaldığımızı. bunun tam tersi rakipler eksik kaldığında bizim eksik kaldığımızda hissettiğimiz oyun teslimiyetini mümkün değil hissettiremiyoruz karşı tarafa.
    anlayan beri gelsin..
    (bkz: 5 temmuz 2020 galatasaray trabzonspor maçı)
  • 24518
    özellikle 2020 pandemi sonrası, ama aslında genel olarak 19/20 sezonu için, son derece savruk, şuursuz, amaçsız, lakayıt bir havada adeta spor olsun diye maçlara çıkan bir oyuncu grubundan ibarettir.
    (bkz: 5 temmuz 2020 galatasaray trabzonspor maçı)

    konu iyi oyun köyü oyun değil, genel bir sahipsizlik var takımda.. başkan’a çok bişey diyemiyorum, çünkü onun yerinde kim olsa fatih terim ve abdürrahim albayrak’ın olduğu yerde bu derece bir sahipsizlik ve boşvermişlik olacağını düşünemezdi.
  • 24523
    mesele corona öncesi sonrası değil; koca bir ilk yarı geçirdi bu takım. nzonzi babel filan kağnı hızında top oynadık haftalarca hatırlatalım. şampiyonlar liginde tek golümüzü adem büyük attı. bu memlekette her şey çok çabuk unutuluyor orasını biliyoruz da biraz gerçekçi olmak lazım.

    fatih hoca’nın 2020-2021’de aynı 4-1-4-1 inadı ile devam edeceği için gelecek vaadetmeyen futbol takımı.
App Store'dan indirin Google Play'den alın