• 17526
    tek maçla değerlendirme yapmak çok doğru olmasa da 14 ağustos 2017 galatasaray kayserispor maçı çok şey gösterdi. öncelikle şunu söyleyeyim, eksikleri olsa da bu takım bu sene ligin çok üstünde. ister istemez avrupa ligi'nde bu kadroyla oynayamayacak olmanın üzüntüsünü yaşıyor insan.

    eksiler
    1) belhanda kendini taraftara kabullendirebilmek adına ekstra işler yapmaya çalışıyor. bunun yararını savunmada top ekstra pres yaparken görsek de kendi sahamızda hatta ceza sahamıza yakın yerlerde artistik pas denemeleri yapması zararımıza. maçta ilk golü bu yüzden yedik mesela. verdiği pas tam yerine gitmedi, kaptırdık. sonra toparlayamadık, korner oldu. yani direkt belhanda'ya bağlamak doğru olmasa da kendi sahanda süslü hareketler yaparak top kaybetmek saçma.
    2) yan top, duran top savunmasında hala kötüyüz. rakibin korner dışında pozisyonu yoktu.(bu güzel.) ama tutup bunun üstüne kornerden golü yeyince ister istemez kızıyorum. kadıköy'de öndesin, maçın son anlarında duran toptan yiyorsun. hoş olmaz. bunun üstüne çalışılmalı. 6 pas içinde muslera'ya daha çok özgürlük tanınmalı, muslera bu topları çok rahat uzaklaştırabilecek kalitede. maicon-serdar tandemini ben beğendim. ön direkte duracak oyuncu da iyi seçilirse daha iyi olur.
    3) takımda organizasyon tam anlamıyla oturmamış ki aslında bu çok normal, sezon başındayız. bazı pozisyonlarda farkettiyseniz gomis hareketlenmedi, bazı toplara 2 kişi birden hareketlendi pozisyondan yararlanamadık, bazen pasların gitmesi gereken yere hareketlenmedi oyuncular, vs... düzelebilecek bir sorun, yeni katılan ve katılacak oyunculardan sonra oturacaktır.
    4) maça girmeden bir oyuncunun ısınması çok önemlidir. ısınırken bir yandan oynu takip etmeli hatta. ısınma hem sakatlıklara davetiye çıkartmamak adına hem de verilecek performans açısından çok önemlidir. bir ara ki daha maçın bitimine 20 dk civarı vardı, yasin öztekin taraftarlarla fotoğraf çekiniyordu. bu adam tepeden tırnağa saçmalık. gerek sözleşme istekleri olsun, gerek diğer saçmalıkları olsun, takımda 1 saniye bile durmaması gerekiyor.
    5) tudor'un bazı değişikliklerini beğenmedim. ama maçın rahat olmasıyla kendisine göre yeni şeyler denemiş olabilir, burayı kısa geçiyorum.
    6) ilk 11 ne kadar iyiyse yedek kulübesi o kadar zayıf. eray'ın değil galatasaray'da, herhangi bir 3. lig takımında kaleci olması bile saçma. muslera sakat veya cezalıysa o maçta gol yemememiz için kaleye hiç top gelmemesi lazım. yasin'i yukarıda söyledim. selçuk'un durumu ortada. asamoah gelecek deniyor, feghouli katılacak. bu rodriguez, linnes, tolga üçlüsünden ikisini yedek kulübesine gönderir. böylece yedek kulübesinin kalitesi artmış olacak. ancak ben eren'e de güvenemiyorum, kaliteli bir oyuncu ancak tarzı farklı, sakatlık problemleri var. bazen müthiş goller atabiliyor, şapkadan tavşan çıkarabiliyor ancak gomis cezalıyken, eren de sakatsa? aslında sinan gümüş o bölgede denenebilirdi ama gidici gözüküyor.
    7) serdar aziz'e güvenebilir miyiz, bilmiyorum. sakatlık problemi olmasa iyi bir stoper ama yarın sezonu kapatsa şaşırmaz kimse. bir stoper daha şart.
    eksileri bu kadar saydım. düzelebilecek problemler ki artıların yanında esamesi okunmaz.

    artılar
    1) galatasaray yıllar sonra yüksek tempo oynadı. prandelli ile başladığımız sezondan itibaren bu denli baskılı oynadığımız maç pek hatırlamıyorum. cl'de nerdeyse her maç 4 yememizin en temel sebebi kalite eksikliği değil kondisyon eksikliğiydi. öyle ki anderlecht bile hallaç pamuğu gibi atmıştı. kalite olarak öyle geri değildik onlardan ama tempo çok önemli. günümüz futbolunun en önemli gerekliliği belki de. doğru yerde yurmak, doğru koşular, doğru yerde olmak, kompakt bir takım, boyu kısa, seri. çoğu defoyu kapatıyor. takım o zaman takım oluyor. yine o sezon dortmund ve arsenal hem kalite olarak hem kondisyon olarak üst seviyeydi ve her maç işkenceydi. galatasaray'ın avrupa'daki en kötü senesidir. skorlardan bağımsız, oynanan oyun başlı başına utandırmıştı.
    bu sene ise çok seri paslaşan, herkesin hücuma ve savunmaya katıldığı, kapılan topla beraber bir anda herkesin ilerlediği, kapılan toplarla bir anda rakip kalede tehlike yaratan bir takımız. kondisyon yüksek olunca her istediğimizi rahatça yapabildik, tek ihtiyaç biraz daha iyi hücum varyasyonları, biraz daha iyi organizasyon. bu tempoyu sağlayan bir yandan da yeni katılan oyuncuların meziyetleriyle alakalı ki onu aşağıda yazacağım.
    2) hücum oyuncularının savunmaya verdiği katkı. geçen sene podolski ve bruma'nın defansa katkısı 0 idi. eren de çok katkı vermezdi. yasin zaten yasin. sneijder dışında hücumdaki oyuncularımızda defansa yardım eden yoktu. bu sene gomis mükemmel pres yapıyor, rodriguez bek gibi defansa geldi, hakeza belhanda sürekli adam kovaladı top çaldı. eminim feghouli de öyle olacak, çünkü o tarzda bir oyuncu. oynu iki yönlü oynayan oyuncuların olması takımı müthiş rahatlatıyor. bu da yine kondisyonla direkt alakalı. asamoah da gelirse bu konuda 1 gömlek daha iyi oluruz.
    3) transferlerin hemen hepsi isabetli transferler olmuş. daha iyisi yapılabilir miydi, belki. daha az maliyetlerle yapılabilir miydi? bazı transferler çok uygun maliyetlerle yapılsa da bazı transferler kesinlikle şaibeli transferler. o transferlerde dönen komisyonlar başka entry'lerin başka başlıkların konusu olduğu için oraya girmeyeceğim. ancak hemen hepsi yıllardır ihtiyacımız tipte olan oyuncular.
    ben yıllarca hep topla dikine gidebilen, adam eksiltebilen, dribblingi olan orta saha eksikliğimizi yazdım. bu tarz oyuncular kilit açar, oynu hızlandırır, rakibin yerleşmesine izin vermez. ndiaye bu konuda zaten adına şarkılar yazılabilecek bir oyuncu. fernando desen basit oynayan, bu yüzden pek göze batmayan ama belki de senenin en iyi transferi. maçta da kaç kere topu alıp hızlıca rakip sahaya çıktı, kimse yetişemedi. gelirse asamoah öyle.
    hakeza yıllarca kanatlarda tempolu seri, adam geçebilen oyuncu eksikliğimiz vardı. bruma bu konuda mükemmeldi ama yalnız kalıyordu. podolski ne tam olarak bir forvetti ne de bir kanattı. hiç beklenmedik şutlarla goller bulsa da rakip savunmanın çekindiği bir kanat oyuncusu değildi. yavaştı. şimdi bir tarafta feghouli, bir tarafta duruma göre belhanda, gelirse asamoah.
    mariano. yıllar sonra sağ bek izledik. sabri'nin sağ bek olmadığını, iyi bir sağ açık yedeği olduğunu söyledim. ama o da eskidendi. formunu kaybetmişti, ilerleyen yaşı, vs. gitmesi çok doğru karardı.
    mariano, eboue etkisi yaptı. eboue nasıl sağ beke geçer geçmez hücumun en önemli silahlarından olduysa mariano da öyle. belki eboue kadar baskın bir hücumcu değil. ancak defansta eboue'den çok daha iyi. yine pas oynunda önemli. maçta da adrese teslim bir ortayla gomis'e assistin assisti olan pası attı. maç boyu sağ kanadı parselledi. bu tempo çok önemli. akıl dolu pasları var, bileği de iyi. adam eksiltebiliyor, çalım atabiliyor. konuşmak için erken gibi gözükse de bence ligin en iyi sağ beki.
    gomis. hep yazdığım eksiklerden biri daha gomis tipi forvet. güçlü, topla ilerleyebilen, gerekirse çalım atabilen, duvar olabilen, son vuruşları iyi olan komple bir forvet oyuncusu. rakiple boğuşur, arkadaşlarına pozisyon hazırlar. maçta da çok güzel 2 gol attı. ilk gol hiç sürpriz değil, kendisine gelen ikili savunmasına oranla kendisinin antremanları daha ağır izlediğimiz kadarıyla. 2. golü yine çok iyiydi, ara pası iyi değerlendirdi ve astı. tek eksisi sanki bazen topu eveleyip geveliyor, yavaş karar veriyor, hız olarak da biraz yavaş gibi geldi. hızlanması düşük gibi, bu da çok iyi ara paslarına hareketlendiğinde rakip defansın yetişebilmesine neden oluyor. sezon başı kondisyon yüklemeleri, daha tam olarak takımın oturmamasına bağlı pasın nerden nasıl geleceğini kestirememesi gibi nedenler de var. düzelebilir. ama onun dışında çok iyi forvet ve ligin üstünde. yine de sadece kendisine güvenip yola çıkmamalıyız, gomis'i zaman zaman dinlendirecek bir yedek forvet transferi lazım.
    hep çalım atabilmek dedim, adam eksiltebilmek dedim. çünkü ne olursa olsun, bir noktada lazım oluyor. oyun kilitlendiğinde 1-2 kiş çıkıp o kilidi açabilmeli. bu sezon takımımızda bu oyunculardan bolca bulunması en büyük artılarımızdan olacak.
    4) takımca pres yapmak, kaptırdığımız topu hemen geri kapmak. uzun zamandır bu kadar iyi pres yapan bir galatasaray izlememiştik. olay yine oyuncu kalitesi ve kondisyonla direkt alakalı.
    fernando bu iyi savunmanın en önemli isimlerinden. stoperlere sağladığı güven, doğru yerde durması, atakları erkenden kesmesi, vs... mükemmel transfer.
    5) kısa boylu, savunmanın önde konumlandığı, kompakt, hücum eden bir takım. böyle bir takım olunca şampiyonluğun en büyük adayı oluyorsunuz.
    6) semih gibi her maç takımı eksik başlatan oyuncunun gönderilmesi büyük artı. selçuk'un yedek kulübesinde oturması hakeza. ki trabzonspor'a transferi söz konusu, olursa çok iyi olur açımızdan. sabri'nin gidişi yine doğruydu. yasin ve selçuk'un gönderilmesi ile takım kuş gibi hafifleyecek.
    7) sinan gümüş'ün kazanılması taraftarıyım. çünkü bu çocuk bu seri oynayan takımda müthiş iş yapacak. ayağı düzgün, pas oynunda iyi, görece hızlı bir isim. forveti yedekler, kanatı yedekler. maçta da girer girmez güzel işler yaptı. kadro ve oyun yapısı onun futbol tarzına çok uygun. çok iyi bir yedek olacağı kanaatindeyim. bazı maçlar 11'de de başlayabilir. bence aklını başına devşirsin, galatasaray'da kalmak için elinden geleni yapsın.

    yapılması gereken birkaç şey var;
    1) arda turan kesinlikle gelmemeli.
    2) asamoah transfer edilmeli.
    3) bir stoper şart. tercihen seri ve kafa toplarında iyi.
    4) bir yedek forvet.

    son söz; şu kadroda sneijder beyin olsa neler olurdu düşünmeden edemiyor insan. tamam tempoyu belki kaldıramazdı-bence sırıtmazdı.- ama artıları da olurdu. ne bileyim, bir ara pas atıyor 3 hücum oyuncumuz farklı yönlerde hareket ederek hücuma kalkıyor... sneijder konusu uzun mesele. uzun uzun yazmak lazım...

    kısaca; we are back bitches!
  • 17528
    14 ağustos 2017 galatasaray kayserispor maçı için konuşmak gerekirse;
    ligin zayıf bir ekibiyle oynanan tek bir maç üzerinden bu denli abartdkgşsndjd. şaka lan şaka dün geceden beri kaç kere özeti izledim, her izlediğimde coşuyorum. pamuk gibi yumuşuyorum her golde, bırak futbolu hayata bakışım bile daha bir pozitif oluyor.
  • 17529
    kwadwo asamoah transferini tamamlayıp artık yerli oyunculara yavaştan yönelmemiz gerekiyor.tüpçü hakem oyunlarını zaten deneyecektir ama birde yok kural değişti şöyle oldu böyle oldu derlerse yazık olur harcanan paralara.kayserispor maçında gördük ki şampiyonluğa inanan bir ekip var ve bu ekibin kaptanı muslera!
    sözün özü artık eray,cavanda,tarık çamdal,donk,de jong,selçuk,umut gündoğan,yasin,sinan takımdan gönderilmeli.hakan balta'ya emeklerinden dolayı teşekkür edilmeli ve oğuzhan kayar'da kiralanmalı kanaatindeyim.gelelim eldeki kalanlara
    muslera(11),ismail çipe(3.kaleci),maicon(11),serdar(11),ahmet(yedek),koray(yedek),carole(18 dışı),mariano(11),linnes(yedek),fernando(11),ndiaye(11),tolga(yedek),belhan(11),emrah(18 dışı),garry rodrigues(11),feghouli(11),gomis(11),eren(yedek)
    eldeki malzeme bu güzel bir ekip olduk ancak hala 11'de çürük elmalar var(linnes,tolga,rodrigues)çürük elma derken diğer oyunculara göre yoksa onların da performansı olumlu havadan etkilenmiş gözüküyor.ben kafamda arda(zor olsada) ve kwadwo asamoah'ın da geldiğini varsayarak 11'in
    -------muslera-------

    maicon serdar
    mariano asamoah

    ndiaye fernando

    feghouli belhanda arda

    gomis

    şeklinde olacağını düşünüyorum yedeklerde ise
    1-yedek kaleci
    2-ahmet(koray değişmeli)
    3-linnes
    4-tolga
    5-garry
    6-eren
    7-yerli ortasaha
    kalanlar;
    1-koray
    2-emrah
    almamız gereken oyuncular:
    1-berke özer
    2-kaan ayhan
    3-yusuf acer
    4-batuhan altıntaş
  • 17530
    selcuk inan, sinan gumus, hakan balta, nigel de jong, ryan donk, luis cavanda, ve tarik camdal'la ne yapacagini merak ettigim takim. kulup bu 7 oyuncuya 2017/2018 sezonu icin 11 milyon euro civari bir odeme yapmak durumunda.

    galatasaray eger bir sekilde sinan'dan bonservis elde edip, bunu ayrilmak istemeyen oyuncularla anlasmak icin tazminat olarak kullanirsa ekstra masrafa girmeden muthis bir verimlilik saglayabilir. oyle ki bu galatasaray'i asamoah transferini katinca dahi tekrar finansal fair play sinirlarina geri ceker.

    bu oyuncularla yollari minimum zararla ayirmak gerekiyor.
  • 17534
    bu sene kurulan diri, arzulu kadronun şampiyon olabilmesi için mutlaka bir forvet transferine ihtiyaç duyan takımdır. ilk hafta oynanan kayserispor maçı gibi bu sene maksimum 8 maç daha oynarsın. onlar da beşiktaş, fenerbahçe, büyükşehir ve trabzonspor maçları olur. geri kalan takımların kayserispor'un yaptığı hataya düşüp galatasaray'a karşı 3-5-2 oynamayacaklarını, mümkün olduğunca kapanacaklarını düşünüyorum. işte böylesi maçlarda kilidi kim açacak? şu an çok acil jardel, tanju tipi çok fazla mücadele etmeyen ama ceza sahası içinde vurduğu 2 şuttan birinin gol olacağı bitirici ve fırsatçı bir forvete ihtiyaç var. mesela mario gomez, negredo, hatta soldado gibi futbolcular galatasaray'da bu sezon özelinde çok iş yapardı. bu oyuncularla şu an anlaşmak mümkün değil elbette. ama bunlardan daha iyi ve daha etkilisi, şu anki kadro için biçilmiş bir kaftan antalyaspor'da kadrosunda bulunuyor, samuel eto'o. sadece 45 dakika oynasın, bu kadro ile ligde gol kralı olur...
  • 17537
    sezona krizler içinde başlamasına rağmen durumu toparlayacak güzel takımım.

    fikstür de çiçek gibi denk geldi ha. yeni kurulan takıma ilk 4-5 hafta kısmen kolay rakipler denk gelmesi cok iyi oldu. şöyle bir 4-5 galibiyetle baslanırsa lige, sinerji olusur. sinerji galatasaray icin baya önemli şey. zaten bu takım oturdukca daha iyi olacak bir takım.
  • 17538
    takım ankara'da kalacağı otele 23:45 civarı ulaştı. gözlemlediğim kadarıyla inanılmaz yorgun ve uykusuzlar. zaten eren dışında kimse imza vermedi hatta rodrigues gidip uyumalıyım gibi bir işaret yaparak reddetti bizi.
    nasıl yorgun olmasınlar akşam florya'da antrenman yapıp havalimanına ordan uçakla ankara'ya havalimanından da otele ve havalimanı ile otel arası 45 dakika vardır.
    hallerini görünce yarınki osmanlıspor maçı için ciddi endişe duymaya başladım. bu karar kimin kararı tudor'un mu yönetimin mi bilmiyorum ama sen yarın oynayacağın maç için gece 00:00'da gelirsen sana gülerler. takım yarın yorgunluk belirtisi gösterirse futbolculara kızmayacağım.
  • 17541
    yıllar sonra evin içinde heyecan ve merakla maçın sorulup durulduğu bir hafta geçirdik. iyi galatasaray'ı özlemeyi özlemişiz. bunu konuşup durduk hafta boyunca. sezonun açılış maçı tüm galatasaray camiasını kıpırdattı. aslan; yerinde kıpırdadığında bile etrafındaki canlılar tedirgin olur. bunu bir haftadır gördük. saçma sapan geçen iki sezonun ardından artık aslanın ayağa kalkıp yavaş ve güçlü bir şekilde yürüme vakti geldi. işte o zaman etraftaki hayvanlar kuyruklarını kıstırıp, boyunlarını büküp, can havliyle kaçacaklar. bunu istiyoruz ! bunu bekliyoruz !
  • 17542
    sağ bek mariano, ön libero fernando, kaleci muslera ve gelirse asamoah gibi şampiyonlar ligi yarı finalinde oynayan herhangi bir takımda sırıtmayacak kadar kaliteli futbolculara sahip olan takımdır. futbolun en üst seviyesi için yeterli olan bu futbolcular, badou ndiaye, feghouli, belhanda, gomis maicon, garry rodrigues gibi üst düzey yan parçalar ile desteklenince ortaya muhteşem bir kadro çıkmaktadır. bu sezon rakiplere korku bize güven veriyor.
  • 17546
    tek maçla gaza gelmemesi, ayaklarının yere basması, mücadeleyi bırakmaması ve daha çok istemesi gereken takımdır. 1 tane maç kazandık hepi topu. daha ligin ilk maçı. 1 ay sonra gelip "ya bu takım niye böyle oldu?" dememek için temkinli davranmak gerekiyor. zira takım içinde hizipçiler ve oyunbozanlar hala daha aktif durumda. bunlardan kurtulursak belki biraz rahat nefes alabiliriz.
  • 17548
    sezona bomba gibi girmiştir.

    kadro ateş ediyor, taraftar stadyumu doldurmaya hazır; futbolcular hırslarından çimleri yiyecek haldeler. her şey çok güzel gidiyor ama bahsetmek istediğim şeyler şöyle

    özellikle beni kaygılandıran iki unsur:

    1) hakemler: bu konuda artık işi hakeme bırakmamız gerekiyor. maalesef konu beşiktaş olunca penaltı üstüne penaltı hediye eden hakemlerimizin galatasaray'ın apaçık penaltılarını nasıl yediğini hepimiz gördük geçen sene. hiç penaltı alamayacakmış gibi 2 farklı rahatlatacak skoru bulmamız gerekiyor

    2) igor tudor'un deplasman karnesi: maalesef hocamız ne önceki takımlarının başında bu konuda ışık verdi ne de galatasaray'ın başında. umuyorum kendisi bu konudaki eksiklerini giderecek bir çalışma yapmıştır. o kadar yatırım uyduruk deplasmanları kaybedelim diye yapılmadı elbet. bakalım ilk deplasman sınavını nasıl verecek.
  • 17549
    faruk sürenin çok sevdiğim bir konuşması vardı. uefa finalini yorumluyor. işte final büyük başarı hak eden kazansın falan geçeceksin o işleri diyordu. oraya geldinmi alacaksın. almak istediğini açık açık söyleyeceksin. inanacaksın diyordu.

    gerçekten bu sene bizim için final senesi. çok büyük paralar harcandı. eğer şampiyon olamazsak veya cl'ye gidemezsek tatlı tatlı yemenin acı acı çıkarmasını yaşarız. fenerin bugünkü durumuna düşeriz. o yüzden yakalanan bu sinerji ve birliktelik devam etmeli ve sonuna kadar gitmeliyiz.

    neydi havaya girdin mi cimbom çakar sana demişti bir çok bilen. havaya girmiş rakipleri üstüste koyup tatava yapmadan basıp geçelim.
App Store'dan indirin Google Play'den alın