• 16676
    hala daha içinde sneijder'e ait bir çeteleşme olduğu iddia edilen takım. galatasaray taraftarı tam anlamıyla türk halkının bir yansıması. gözünün önünde yaşanan olaylara kayıtsız kalır ve onları hızla unutur. ama gazete manşetlerinde okuduklarına deli gibi sarılır.

    2 örnek vereceğim. siz buradan bulun esas çetecinin kim olduğunu:

    1) abdullah avcı ve milli takım dönemi
    2) euro 2016 rezaleti sonrasında fatih terim'in kadro yenilemesine gitmesi ve sonrası

    yaşananları alın, o dönem takımdan kimlerin kesildiğine bakın. medya neler demiş. biraz hatırlayın yahu. birazcık. sonra zaten kendiliğinden bulacaksınız sadece galatasaray'daki değil türk futbolundaki çeteleşmeyi hangi futbolcuların organize ettiğini.

    ekleme:

    medyada iddia ediliyor bu durum. sadece entarilerde değil. silmek için daha yaratıcı mazeretler bulun lütfen.
  • 16678
    iki sezondur hatta üç sezondur futbol namına en ufak bir gelişim emaresi göstermemiş futbol takımıdır. 2013-2014 sezonundan bu sezona kadar* dört sezonda sırasıyla fatih terim, roberto mancini, cesare pramndelli, hamza hamzaoğlu, mustafa denizli, orhan atik, jan olde riekerink ve igor tudor olmak üzere sekiz teknik direktörle çalışmış ve hamza hamzaoğlu'nun şampiyon yaptığı sezon* hariç taraftarın beklentisini karşılayamamıştır ki o 2014-2015 sezonunda da taraftar görmek istediği futbolu ne yazıkki görememiştir. şimdi sırasıyla sığ bir şekilde sezonlara bir göz atalım.

    süper lig 2013-2014 sezonu: galatasaray fatih terim'le üst üste üçüncü sezonunu yaşıyor ve bu sezon öncesi iki sezon da galatsaray şampiyon olmuş, dördüncü yıldızı almak için galatsaray'ın tek şampiyonluğa ihtiyacı var. sezona galatasray 19 ağustos 2013 galatsaray gaziantrepsor maçıyla başlıyor ve galatsaray mücadeleyi 2-1 kazanıyor. gel zaman git zaman sezon geçiyor. ünal aysal'dan her sene şampiyon olacağız diye bir şey yok açıklaması geliyor, fatih terim milli takıma da teknik direktör oluyor ve fatih terim galatsaray'dan istifa ediyor. galatasaray 30 eylül 2013 tarihinde roberto mancini ile üç sezonluk kontrat imzalıyor. mancini galatasaray'ı şampiyonlar ligi'nde üst tura çıkarıyor ancak galatasaray süper lig'de özellikle deplasmanda galibiyet alamıyor ve sezon fenerbahçe'nin şampiyonluğuyla tamamlanıyor.

    süper lig 2014-2015 sezonu: galatasaray mancini'yi tazminat vermeden gönderiyor.* cesare prandelli galatasaray'ın yeni teknik direktöörü oluyor ve galatasaray ile zorlu bir hazırlık kampı geçiriyor 2014 senesinde ramazan ayında arife günü oruç bile tutuyor yepyeni bir motto doğuyor (bkz: bütün zaferler gökyüzüne). galatasaray prandelli ile yapamıyor ve bu arada galatasaray'da başkan ünal aysal yerine duygun yarsuvat gliyor. galatasaray o sezoın şampiyonlar ligi'nde averaj takımı oluyor. gelenden geçenden dört yiyor. duygun yarsuvat döneminde hamza hamzaoğlu getiriliyor ve galatasaray'da yeni bir sinerji oluşmaya başlıyor. galatasaray o sinerji ile şampiyon oluyor, türkiye kupasını kazanıyor vbe ardından da süper kupa'yı kazanarak üçte üç yapıyor. çiçeği burnunda hamzaoğlu gerçekten müthiş bir başarıya imza atıyor. ayrıca galatasaray şampiyon olmadan bir kez daha başkan fdeğiştiriyor. o günlerde bizler bilemezdik ama galatasaray'ın en büyük belası dursun aydın özbek galatasaray başkanı oluyor. ayrıca oynanan futbol sırf sonuç odaklıydı ve taraftar doksan dakika boyunca kanser oluyordu.

    süper lig 2015-2016 sezonu: üç kupalı hamzaoğlu takımıyla ilk kez yaz kampı geçirecek ve istediği transferleri yaptıracak. hamzaoğlu transfer döneminde taraftarı çıldırtıyor. taraftarların sabrı o günden bugüne taşmış durumda ve bu yönetimin ne mal olduğunun farkında. sezon iyi başlamıyor ve sezonun devamı da başlangıç gibi berbat bir şekilde gidiyor. hamzaoğlu gönderiliyor, ardınan mustafa denizli getiriliyor. denizli de bekleneni veremeyince gönderiliyor ve kısa bir süre orhan atik denilen ne işe yaradığını bilmediğim abimiz teknik direktör oluyor. orhan atik'in ardından geçici bir süreliğine alt yapı sorumlusu jan olde riekerink takımın başına getiriliyor. riekerink galatasaray'a o sezon şampiyonluk kupası kazandıramasa da türkiye kupası ve süper kupa'yı kazandırıyor. galatasaray bu sezonu altıncı olarak tamamlıyor. tabi bu kadar kötü durum içinde güzel bir futbol yok.

    süper lig 2016-2017 sezonu: sezona riekerink'le başlayan cimbom ilk haftalar öyle veya böyle puanlar ala ala ilerliyordu. bruma'nın bireysel çabaları, eren derdiyok'un ilk haftalardaki anlamsız performansı vs. ancak haftalar haftaları kovaladı ve yavaş yavaş hallaç pamuğu gibi olan galatasaray futbol takımının düğümü çözülmeye başladı. taraftar riekerink'ten memnun değildi. bu bahsettiğim zamanlar 10. haftadan sonra karabükspor'un genç hocası igor tudor'a taraftarlar methiyeler dizmeye başladı ve en sonunda yirminci haftada galatasaray 150.000 € karşılığında igor tudor'u teknik direktör yaptı. ve şu an durum ortada. galatasaray şampiyonluktan koptu ve üçüncü olmaya oynuyor. olabilir mi, orası da meçhul.

    kısaca bir özet geçeyim. teknik direktörün değişmesiyle bu takımın düzeleceği yok. yönetim ve oyuncuların büyük kısmı değişmedikçe galatasaray futbol takımı düzlüğe çıkamaz. bu yazdıklarım tamamen kişisel düşüncelerim ve yazdıklarım arasında yanlış bilgiler de olabilir. affınıza sığınıyorum.
  • 16679
    şuan:

    (bkz: sağ bek)
    sabri: ???
    cavanda: bu niye var lan?
    linnes: oynamıyor.

    (bkz: stoper)
    semih:...
    chedjou: sorumsuz. zaten gidici.
    ahmet: basit goller yedik.
    serdar: sahi bir serdar vardı...
    hakan: geçti maalesef.

    (bkz: sol bek)
    carole: abi arkaya dikkat!!

    (bkz: orta saha)
    selçuk: ohooo...
    tolga: kadıköy'de beyin ölümü gerçekleşti.
    de jong: sahalar 30 metre olsa belki!
    josue: bu da gider.
    sneijder: ah be şıno...

    (bkz: kanatlar)
    sinan: beklentiler daima yaralar.
    garry: bilemiyorum altan.
    yasin: verimli/sorunlu
    bruma: daha yolumuz uzun aslan!

    (bkz: forvet)
    eren: yetersiz.
    podolski: her şey için teşekkürler.

    bu kadro ve dursun ile yavaş yavaş transfer sezonuna giren takım. umutsuzluk yaratmak istemiyorum ama...
  • 16680
    adem büyük, uğur çiftçi, bajic gibi isimlerle anlaşabilirse seneye ligde kalacaktır, aslanlarım benim!

    bu sezonun suçluları kilolu sneijder, bencil bruma, kosmayan podolski, küçük elli muslera(u: yalandan da olsa yazacak bir sey bulamadim:() da giderse seneye 10-15 arası bir yerde sezonu bitirecektir. birinci lig play off'dan da dişimize göre bir rakip gelirse çok daha iyi olur.

    not: tudor'un takımı ligin son sırasındaki takımlar haricinde maç kazanacak oyun oynamadı henüz. fb maçı demeyin, ağlarım.
  • 16681
    altyapı geleneği olan ülkedeki nadir takımlardan biri olarak, artık gelecek sezon planlamasında mutlaka u-17 yaş grubundan genç oyuncular takıma kazandırılmalıdır. vasat ve vasat altı futbolculara bir yığın futbolcuya onca parayı gömmek yerine, en azından bir iki gence sabretmek ve takıma kazandırmak hem mali yönden hem de kulüp geleneği yönünden önemli bir art değer olarak hanemize yazılacaktır.
    umarım gelecek sezon mustafa kapı'yı ve atalay babacan'ı birkaç maçta birlikte izleme fırsatımız olur.
  • 16682
    yeniden yapılanmanın ötesinde bir kentsel dönüşüm projesine ihtiyacı olan futbol takımıdır. şöyle ki ;

    şimdi bir futbol takımı kadrosunda öncelik ile ne olur ? bir teknik ekip. kimse kusura bakmasın galatasaray teknik direktörü sıfatını namını taşıyan kişiye destek olmak boynumuzun borcu ama teknik direktöründe kalibresinin belirli bir seviyede olması lazım. ne j.o.riekerink ne de igor tudor bu kalibrede değil. dolayısı ile öncelikle galatasaray kalibresinde bir teknik direktör ve teknik ekip kuracaksın. ve 5 sene evet yanlış okumadınız minimum 5 sene o adam ile çalışacaksın örnek veriyorum thomas schaaf, felix magath, mircea lucescu gibi. neden bu örnekler zamanında bu adamların başarı yakaladıkları takımlara oynattıkları oyun bizim ligin bug'ı. kısaca şu bug'ı söylersem kalecin ortalama üstü - stoperin ortalama üstü - ön liberon ligin üstü - 10 numaran ligin üstü - forvetin ortalama üstü olduğu anda bizim ligde ilk 2 garanti.

    sonra futbol takımı olduğu için futbolcu lazım. şimdi şu anki genel futbol yapısı itibari ile 4-2-3-1 diziliminin revaçta olduğunu düşünürsek -4-3-3 de olurdu ama hakkını vererek bu taktik ile oynamak için orta 3 ve ileri 3 ün çok yüksek meziyetlere sahip olması gerektiğinden vazgeçtim- standart sayıdaki futbolcudan oluşan bir takımda mevkilere göre futbolcu sayıları şöyle olur.

    kaleci -----------3 adet
    sağ bek -------- 2 adet
    sol bek --------- 2 adet
    stoper ---------- 4 adet
    merkez os------- 5 adet
    sağ kanat -------2 adet
    sol kanat --------2 adet
    forvet ----------- 3 adet

    şimdi bizim takıma uyarlama yaparsak

    kaleci ---- muslera - cenk - eray ideal diyeceğim ama cenk'in kupada yediği goller ve eray'ın eray olması beni çok zorluyor cenk'in yerine daha uygun maliyetlisini bulursak almalıyız ama önceliğimiz değil.

    sağ bek ---- linnes'i 2. sağ bek olarak yazdım. buraya çok acil bir eboue lazım. ve adı sanı biliniyor olması lazım yani artık sagna olur maxi pereira olur ama buraya gelen adamın ne vereceğinin net belli olup 3-4 sene kapatması lazım mevkiyi.

    sol bek ---- carole'u 2. sol bek olarak yazdım. sağ bek için ne dediysem aynısı geçerli.

    stoper ---- elimizdekilerden serdar aziz'i -şayet sağlamsa kronik bir sakatlık durumu yok ise- stoperlerden birine yazdım. ahmet çalık'ı da 3. veya 4. stopere yazdım. serdar aziz'in yanına direk olarak kjaer lazım. kjaer'in fiziksel, mental ve psikolojik özelliklerini analiz edip aynısından bulunmalı. son stoper potansiyelli genç bir yabancı alınabilir.

    merkez orta saha --- 2 tane ön libero olması lazım örnekler belli - saidou, felipe melo, atiba hutchinson, mehmet topal, josef de souza- bu adamların en önemli özelliği kesicilik ve yorulmamak olmalı. birazda ayakları iyi olsa fena olmaz. 3 tane 8 numara dediğimiz oyuncu tipinden olması lazım bu oyuncuların en önemli özelliği pas ve dikine kısa mesafe dribling olmalı az biraz da ikili mücadele kazanması lazım. kusura bakmayın ama artık 10 numara devri geçti. ya 10.5 olacak alex de souza gibi birisi olacak ki orda taktik 4-4-2 ye kayar biraz daha ya da direk talisca gibi herşeyden olan bir adam olacak. şimdi bizde 2 ön liberodan 2.sine tolga ciğerci'yi yazdım 1. ye yine çok güçlü bir isim gelmesi gerekiyor. 8 numara için eldekilerin alayını sattım belki 3. 8 numara için josue ona da bonservis ödenmeyecek ve yıllık max 1 m euro + bonuslar olacaksa.

    kanatlar --- bruma 10- 15 m euro ediyorsa satılır gerisine kalır. istediği zammı nah alır ama uygun miktarda zam yapılmalı. ancak artık kanat oyuncusunun yapacağı diğer işleri de yapmaya başlamalı ben daha bruma'nın orta açtığına şahit olmadım. birde nerde pas ne zaman pas ve doğru pas verme konusunu ayrıca nerde şut ne zaman şut ve doğru şut çekme konusunu kısaca fundemental öğrenmesi şart oğlu şart ! rodriguez kalır rotasyona katkı sağlar. yasin öztekin zammı falan unutur yedekliğe razı ise kalır. yasin'in kalıp kalmamasına bakılmaksızın 2 tane daha kanat oyuncusu alınmalı.

    forvet ---- eren derdiyok'u 3. forvete yazdım. forvetlerden 1.si falcao gibi süper mario jardel gibi uçanı kaçanı affetmemesi lazım. jackson martinez ismi geçiyor sakatlığı yok ise nokta atışı olur. 2.si hızlı olmalı ve fırsatçı olmalı hasan kabze gibi olmalı girince boş çıkmamalı.

    ismi geçmeyenlerin alayını satmalıyız satmalıyız satmalıyız ! bunun başka yolu yok kimse maaşını düşürürse cartsa curtsa kalmamalı. kalanların da maaşları yeniden yapılandırılmalı uymayana kulüp bul denmeli ki alacağın oyuncunun yedeği 2 m euro kazanıyorken sen adama 1.5 m veremezsin o yüzden kafadan elindekileri düşürmen gerekiyor.
  • 16687
    evinde saçmasapan kaybettiği kasımpaşa, kayserispor, fenerbahçe ve beşiktaş maçlarını kazanmış olsaydı, şu anda liderlik koltuğunda oturuyor olacak takımdı.

    böyle berbat bir kadro ile, böyle berbattan da öte bir yönetim ile bile şu durumdaysak eğer; adam gibi bir yönetim olsaydı ve sene başında gereken yerlere takviyeleri yapmış olsaydık neler olurdu diye düşünmüyor değilim.

    ama başımızda bu basiretsiz, iş bilmez ve tek görevi galatasaray'ın taşınmazlarını devlete peşkeş çekmek olan yönetim olduğu sürece kaybetmeye mahkumuz.
  • 16688
    sanırım, her alanda ayrışma yaşadığımız kulübün şu günlerinde, futbol takımı özelinde, kalması yönünde mutabakata varılabilecek tek isim muslera haricinde hemen herkesle yollarını ayırması gereken futbol takımı. çünkü, aksi durumda memnun olmayanlar mutlak çıkacaktır. tabii bu ne kadar mümkün, orasını bilemem. benim yaptığım sadece bir gözlem.

    not: giri girerken dejavu yaşamak.
  • 16689
    efenim, paralel evrende galatasaray futbol direktörü oldum ve futbol direktörlüğü görevime başladım. gelişmeleri şöyle anlatayım. (uzun bir yazı ama gerçeklerden uzaklaşmak, okuyan herkese iyi gelecek);

    1- önce takım kadrosuna şöyle bir bakıyorum. kimler kalmalı, kimler gönderilmeli, kimler kulüp menfaatleri için satılmalı iyice bir inceleyip analizimi yapıyorum. ama daha öncesinde belirlemem gereken başka bir şey var. takım ne oynayacak, belirlediğimiz şablonu bize kim oynatacak. atletik bir 11 çerçevesinde 4-4-2 oynamalıyız diyorum ve bunun için hoca adaylarım pellegrini veya schmidt. neyse efendim bu hocalarla görüştüm ve biriyle el sıkıştım. takımı ona anlattım. kadro planı adına tff'nin belirlediği yabancı oyuncu kurallarını da konuştuk ettik. bu arada hocaya takımın son 2 yılda oynadığı maçlardan 20 tanesinin kasetini seçip verdim. o da ekibiyle beraber maçları izledi. ve bana takım raporumla ilgili görüşlerime katıldığını söyledi.

    2- plan çerçevesinde sözleşmeleri biten sabri, chedjou ve josue'ye teşekkür edip sözleşmelerini uzatmayacağımızı bildirdik. öte yandan 1 yıllık sözleşmeleri bulunan birhan ve berk ile semih, hakan, eray, de jong ve yasin'den kendilerine kulüp bulmalarını rica ettik. ayrıca bu arkadaşlara bonservis konusunda yardımcı olacağımızı da söyledik. kerem çalışkan'ın da sözleşmesini uzatıp bir ptt 1.lig takımına kiraladık.

    3- devam ediyoruz. 2 yıllık sözleşmeleri bulunan lionel carole, cavanda ve selçuk'un menajerlerini çağırdık ve onlara futbolcularına kulüp bulmalarını söyledik. carole için 3 ila 4, cavanda için minimum 1 ve selçuk için de 2.5 milyon € bonservis belirlediğimizi söyledik. cavanda ve selçuk için bonservis istememizdeki asıl amaç gitmeleri kesinleştiğinde bu futbolcuların bizden gitmek için isteyecekleri paraları bonservisten düşmek. carole'dan para kazanma fikrimiz sabit ama.

    4- bu arada sözleşmelerinin bitimine 1'er yıl kalan muslera ve bruma'yla masaya oturduk. muslera ile seneliği 3.5'tan 3, bruma ile de seneliği 2.5'tan 4 yıllık anlaşmalar yaptık.

    5- ve sneijder. oynamaya karar verdiğimiz diziliş nedeniyle, yıllık maaşını da dikkate alarak satmaya karar verdik. ve menajerine 5 milyon € bedelle sneijder'i satmaya karar verdiğimizi bildirdik. wesley'de muhtemelen bizden aldığı para kadar para karşılığında bir takım bularak abd'ye gitti. güle güle wesley. tabi kuru bir veda etmiyoruz. gstv'de konuk edip altın portakalımıza altın bir portakaldan oluşan plaket eşliğinde vedamızı yapıyoruz. kendisine kulüp kapılarının sonuna kadar açık olduğunu söyleyip, futbolculuktan sonrası için de aramızda görmek istediğimizi ifade ediyoruz.

    6- podolski zaten gitmişti. ama ona da sneijder'i ağırladığımız programda 10-15 dk yer verip altın bir plaketle teşekkürlerimizi sunuyoruz.

    7- sinan ve koray için ayrı bir toplantı yapıyoruz hocayla. hoca her iki oyuncunun da bir alman takımına kiralanması teklifimi geri çeviriyor ve transfer masraflarımzı da azaltma adına onların takımda kalmalarını istediğini söylüyor. ben de "e o zaman ahmet çalık'ı mı göndereceğiz" diyorum. hoca bana dönüp; "koray'a kalsın dedik, e serdar'da var. 2 tane stoper de sen alacaksın, ahmet'e gerek yok, sat gitsin" diyor. ben de ahmet'i yurt için de yapacağım bir transferde takasta kullanmaya karar veriyorum.

    8- rodrigues için de oturup konuşuyoruz ve yabancı hakkımızı daha verimli kullanma adına onu da gözden çıkarıyoruz. menajerine 2 milyon € civarı bir teklif olursa bize bildirmesini söylüyoruz. teklif gelmezse kiralayacağız ne yapalım.

    9- bu arada kiralık sözleşmeleri biten donk, emrah ve tarık çamdal'a da florya'ya kadar hiç zahmet etmeyin diyoruz ve onları da en azından takasta kullanacağımızı menajerlerine iletiyoruz.

    10- yıllık 2'şer milyon € alan tolga, serdar ve eren'le birebir özel görüşmeler yapıyoruz. onlara bu sözleşme şartlarının kulüp için ağır olduğunu söylüyoruz. velhasıl şu ücretleri daha makul seviyelere çekelim yoksa sizi de elden çıkarmak zorunda kalacağız diyorum. tolga mırın kırın ediyor, olmaz diyor. eren'se 1,5'a kadar inerim ondan da 1 kuruş aşağı olmaz diyor. eren'le sözleşmeyi revize diyoruz. 1.5'tan 2+1 yıllık yeni bir sözleşme yapıyoruz. serdar'da ücretini 1.6 milyon €'ya kadar indiriyor ve onunla da 4 yıllık yeni bir anlaşma yapıyoruz. tolga için de hocaya da son bir danışıp kulüp arıyoruz.

    11- gidenlerin ardında kalanlara bakıp ihtiyaçlarımızı belirliyoruz. buna göre elimizde;
    kaleci olarak; muslera ve cenk
    sağ bek olarak; linnes
    stoper olarak; koray ve serdar
    orta saha olarak; -
    kanat olarak; sinan ve bruma
    forvet olarak da eren kalıyor.

    12- hoca tabloya bakıyor bizden; en az birer tane sağ ve sol bek, 2 tane stoper, 2 tane ön libero, en az 2 tane merkez orta saha, en az 1 kanat ve en az 1 tane forvet istiyor. en az 10 transfer için listesini veriyor. bizde scout ekibimizle bir liste çıkarmıştık. ben, hoca ve scout şeflerimiz bir toplantı yaparak listeleri birleştirip yeni ve hocanın onayını almış bir liste çıkarıyoruz. kadro 24 kişiden oluşacak diyoruz, sayı eksik kalırsa da u17 takımı oyuncularından a takıma oyuncu alacağımıza karar veriyoruz.

    13- ilk olarak stoper transferine bakıyoruz ve bonservisi elinde olan khacheridi ve manjerini istanbul'a davet ediyoruz. beylerbeyi'nde bir balık lokantasında akşam yemeği eşliğinde kendisiyle anlaşıyoruz. chedjou'ya verdiğimiz 2.2 milyon €'nun biraz altında bir bedelle 2+1 yıllık anlaşmaya imza atıyoruz. varan 1.

    14- yurt içinden de arayışlara giriyoruz. alternatif ön libero transferi adına malatyasporlu azubuike için nabız yokluyoruz. ayrıca beşiktaş'tan tolgay, başakşehir'den cengiz ve konyaspor'dan bajic için de fiyat sorgulaması yapıyoruz. maksadımız bu oyuncuları stepne olarak tutmak.

    15- sol bek transferi adına da porto'dan miguel layun için kulübüne 3 milyon €'luk bir teklif sunup beklemeye geçiyoruz. yine stoper transferi için italya'ya gidiyorum. önce floransa'da astori için 5, sonra da interli juan jesus için 6 milyon €'luk teklifler yapıyorum. birinden birini bitireceğim 3 gün içinde. maaş için ayırdığım bütçe aynı. 2.75'e bağlayacağım işi.

    16- sağ bek transferi için hocaya linnes'in arkasında bekleyecek birini mi yoksa linnes'in önünde birini mi istediğini son kez soruyorum. hoca düşünecek, düşünsün. ben de bu arada merkez orta saha transferi için ukrayna'ya gidiyorum. valla bak. sadece transfer amaçlı. başka bir gayem yok.* shakhtarlı fred için kulübe 7.5 milyon €'luk bir teklif sunuyorum. adamlar 14 istiyor. transfer çıkmaza giriyor ama ben 9'a çıktığımı söyleyip soluğu ingiltere'de alıyorum. malum ön libero istedi hoca. leiva'nın menajeri ile görüşme ayarlıyorum ve oyuncuya seneliği 2.75 milyon €'dan 2 yıllık anlaşma öneriyorum. ayrıca 2 yılda ödenmek üzere 1.5 milyon € da imza parası. bu teklifim kabul görüyor ve leiva ile birlikte istanbul'a dönüyorum. varan 2.

    17- kanat transferi için 2 adet sürprizim var. sürpriz dediysem hocanın bilgisi dahilinde. sizin için sürpriz. cengiz için başakşehir dünyaları istiyor. bizde ilk etapta soluğu rotterdam'da alıyoruz. bilal başaçıkoğlu için feyenoord kulübüne 1.5 milyon € sunuyoruz. kulüp 3 istiyor. 2 milyon €'ya anlaşıyoruz. bilal'le de seneliği 700 bin €'dan 4 yıllık sözleşmeye imza atıyoruz. varan 3. bu arada carole için fransa'dan 3 milyon €'luk bir teklif geliyor. güle oynaya satıyoruz carole'u.

    18- oradan da almanya'ya geçiyorum. dortmund'a. kulüp sportif direktörlüyle görüşüyoruz. ona yen planlamamızı anlatıyorum. hocamızı ve kulüp hedeflerini de. bunun için emre mor'u onlardan kiralamak istediğimizi söylüyorum. o da projemize ikna olduğundan bu teklifi kabul ediyor. 2 yıllık kiralık ücreti olarak 3 milyon €'da anlaşıyoruz. emre'de bize geldiği için memnun. dortmund'daki şartlarının dışında bir anlaşma yapıyoruz emre'yle. 2 yıl için ona 3 milyon € ödeyeceğiz. yalnız ilk yılın sonunda anlaşmayı fesh etme hakkımızı da sözleşmeye iliştiriyoruz. varan 4. böylelikle kanat rotasyonumuz sezona hazır; bruma, emre mor, bilal ve sinan.

    19- bu adam kiralama işinin aynısını yine hocanın bilgisi dahilinde enes için de düşünüyoruz. denayer transferinde bize yaptığı yanlışın bedelini ligi ilk 2'nin dışında bitirerek ödeyen man city bu kez sıcak bakıyor bu transfere. yalnız, "kardeşim denayer'i denayer olarak verdik, şener olarak geri aldık, yine öyle olmasın" diyorlar. onları şu tatlı sözlerle ikna ediyorum; http://gss.gs/z6y.jpg enes'te bu transfere sıcak bakıyor ama "peki ya sevgilim, o ne olacak" diyor. "biz sana ayda 1-2 uçak bileti ayarlarız koçum" diyerek enes'i de ikna ediyoruz. city'e 2 yıllık kiralama bedeli olarak 1 milyon € verip bu işi de bitiriyoruz. varan 5

    20- neyse yoldaşlar bu arada telefon geliyor ukrayna'dan. 11 milyon €'yu verin fred'i alın diyorlar. bankaları falan ayarlayıp bu cevaba olumlu baktığımızı bildiriyoruz shakhtar başkanına. bize yine ukrayna yolu göründü, ehue ehue.. fred'le görüşüyoruz ve ona da seneliği 2.75 milyon €'dan 4 yıllık anlaşma yapıp beraberce yurda dönüyoruz. varan 6

    21- teklif sunduğumuz italyanlardan ise ses seda yok. biz arıyoruz bu sefer. "usta bizim bir stoper vardı ne oldu" diyoruz. fiorentina "5 az geldi hafız 7 isteriz" derken, inter ise jesus için "6 ne amk, 15 milyon €'dan bir kuruş aşağı olmaz" diyor. tabi astori'ye yöneliyoruz. fred'le imzaladıktan sonra onu eşyalarını toplasın diye evine uğurlarken hemen akabinde ben de italya'ya gidiyorum. fiorentinalı yetkililere "terim'in selamı var. 6'ya bıraksınlar diyor" diyerek raconu kesiyorum. tabi terim dedin mi akan sular durur. "neeee.. gaddar terim mi. o dediyse tamamdır" diyerek 6 milyon €'ya astori'yi veriyorlar. astori'yle de seneliği 2.3 milyon €'dan anlaşıyoruz. hehehe keriz. biz 2.75'i gözden çıkarmıştık. neyse efenim, anlaşma 3 yıllık. varan 7.
    böylelikle stoper rotasyonu da tamam, koray, serdar, khacheridi ve astori

    22- porto'lu yetkililere ulaşıp miguel teklifimizi 4 milyon €'a çıkardığımızı söylüyorum. tabi adamlar alışmışlar 20-25 milyon €'lara adam satmaya beni duymuyorlar bile. aloooo diyorum hadi 4.5 olsun da bitirelim bu işi. çık çık diyorlar. "tamam lan 5 milyon €. ama bu son. vermezseniz coentrao ile de görüşüyoruz haberiniz olsun*, hem biz, siz telles'i istediğinizde böyle mi yaptık. ayıp amk" diyorum. tabi adamlar teklifi kabul ediyorlar ve migule'le görüşüyoruz, seneliği 1.5 milyon €'dan 3 yıllık anlaşmaya imza atıyoruz. varan 8.

    23- istanbul'a dönüp hocayla görüşüyorum. hoca; "hani lan forvetle yedek ön libero. merkez orta sahaları da almamışsın. daha sağ bek transferi var. ohhhhhooo..." diyor. ben de "ya hoca bir dur amk. yoruldum lan." diyorum "hem kampa daha 1 hafta var. sen galatasaray'da transferin kampa yetiştiğini nerde gördün." hoca "çabuk ol" diyor. ben yine yollara düşüyorum. bu arada tolga için almanya'dan bi teklif geliyor. leverkusen tolga için 4 milyon € + holosko teklifinde bulunuyor. biz de 4 milyon €'da diretiyoruz ve anlaşma tamam, tolga da bizden 1.5 milyon € talep ediyor zararı için. bunu da leverkusen'le görüşüp ortaklaşa hallediyoruz.

    24- neyse ya hoca orta saha istiyor. takımda 8 tane yabancı var. dolayısıyla orta saha ve ön libero içi yapacağımız alternatif transferlerini yabancılardan sçebileceğimiz tehdidinde bulunarak bjk'dan tolgay için son bir teklif yapıyoruz; 2 milyon €. bjk ulan 2.5 yapın verelim diyor. 2.1 milyon €'da anlaşıp işi bitiriyoruz. tolgay'da fred'le tatlış bir rekabete girmeye sıcak bakıyor ve seneliği 1 milyon €'dan 3 yıllık anlaşmaya imza atıyor. varan 9. bu transfer sözlükte hoş karşılanmasa da olan oldu artık.

    25. ön libero alternatifi için de malatyaspor'lu azubuike ile prensipte anlaşıyoruz. malatyaspor'a da 1 milyon € + 1 milyon €'da şampiyonluk bonusu teklifimizi iletiyoruz. teklif kabul ediliyor ve azubuike ile seneliği 500 bin €'dan 4 yllık sözleşme yapıyoruz. varan 10.
    bu transferle orta saha rotasyonumuzu da düzenlemiş oluyoruz; azubuike, leiva, fred, tolgay.

    26- forvet transferi için hoca sıkıştırıyor. bu arada taraftar da yıldız yıldız diye tutturmuş vaziyette. tabi hemen aklıma burak geliyor. ama çin teeeee nere. kim gidecek oraya. man city ilişkilerimiz düzeldi ya ben yine soluğu manchester'da alıyorum. yine ne istiyorsun diyerek karşılıyorlar beni. ben de "yav lafına değmez, bony diye biri varmış sizde, işinize yaramıyorsa talibiz kendisine" diyerek 7 milyon €'luk bir teklif sunuyorum. man city yetkilileri bu sefer ikiletmiyorlar ve teklifi kabul ediyorlar. bony'nin menajeri de "yıllık 3.5'tan 4 senelik anlaşma isteriz" diyor. yavaş gel aslanım diyerek ücreti 3'e, süreyi de 3 yıla indiriyorum. bu da tamam varan 11.
    forvet rotasyonunu da bitirmiş oluyoruz; bony, enes, eren.

    27- tam "iş bitti, şöyle bir dinleneyim" diyorum, ama hoca durmuyor. bek istiyorum diyor. "lan oğlum 10 adam alacağız diye yola çıktık 11 tane aldık hala doymadın" diyorum. "eeee hamama giren terler" diyor. ne alaka amk. neyse kimi istiyorsun diyorum. valla iki tarafta da oynayabilsin de önemli olan bu diyor. listede yazıyordu da kaybettik amk listesini. ukrayna'da mı düşürdük nedir.

    28- bu arada elden çıkarmayı düşündüğümüz donk ve tarık için kayseri teklif yapıyor. "süleyma hurma orada mı" sorumuza, "onula çalışmıyoruz" cevabını verdikleri için teklifi seve seve kabul ediyoruz. para almıyoruz zira oyuncuların yıllık ücretlerinden doğan zararı bonservisten düşünce bize bir şey kalmıyor. emrah'da "bende antalya gideyim bari." diyor. "riza hoca istiyorsa siktir git" diyerek onu da yolluyoruz. rıza hoca da istiyormuş, enteresan.

    29- ahmet çalık elimizde kaldı amk. onu da gençler'e 1.5 milyon €'ya satıyoruz. zaten transfer taksidini de yatırmamıştık. ondan da böyle kurtuluyoruz. bu arada gençler rodrigues'i de kiralamak istiyor. "alın amk, bunu da alın" diyerek garry'i de veriyoruz bunlara.

    30- de jong ve cavanda ile de masrafsız yollarımızı ayırıyoruz. selçuk ise malaga'nın yolunu tutuyor. bonservisinden gelen parayı da selçuk'a sözleşme zararı olarak ödediğimiz için oradan da bir şey kazanamıyoruz. semih ise ilginçtir genoa'dan teklif alıyor. "seni orada emerler oğlum, emin misin" diye uyarsak da semih gidiyor. sürpriz bir şekilde 3 milyon € para kazanıyoruz. hakan balta'da çok sevdiği manisa'sına geri dönüyor. lakin akhisar takımına.

    31- futbolu bırakan sabri ise a spor'da yaptığı yayınlarda sürekli bize sallıyor. neyse efenim sağ bek transferi için sürpriz bir öneri geliyor. menajer bayram tutumlu beni arıyor ve "vidal'i ayarlayabilirim size" diyor. ben de hemen hocayı arayıp fikrini soruyorum. hoca "deli misin oğlum böyle bir fırsat varsa kaçırmak olmaz" diyerek görüşünü belirtiyor. hemen barcalı yetklilerle görüşüp 4.5 milyon € bedelle bonservisini alıyoruz vidal'in. bayram tutumlu "ehue ehue komisyonumu unutma kardeş" diyerek sırıtıyor. tamam tamam diyerek vidal'le beraber türkiye'ye dönüyoruz. adama senelik 2 milyon € vereceğiz anlaşma ise 3+1 yıllık. varan 12. bayram tutumlu'ya da komisyonunu verdikten sonra bek rotasyonumuzu da tamamlamış oluyoruz; vidal, layun, linnes.

    kadro hazır beyler. yalnız hoca "ya bir tane de ofansif bir orta saha alsamıydık acaba" diyor da "dur" diyorum. yeter amk. kadro tamam işte. bir ihtiyaç olursa onu da devre arası hallederiz diyerek takımı 2. etap kamp çalışmaları içim abd'ye götürüyorum.

    hazır abd'ye gitmişken orada kamp yapan real madrid kulübü yetkililerine ağustos ayı başında tt arena'da düzenleyeceğimiz ali sami yen cup turnuvasında bize misafir olur musunuz diye soruyorum. "valla sıkışığız" falan deseler de "ulan biz bernabeu kupasına 2 kere gelmedik mi. ne var bir kere siz bize gelseniz" diyince tamam usta, haklısın diyorlar.

    kurulmasında, bilhassa fred transferinde büyük efor harcadığım kadro, sezona asy cup'taki 2-0'lık real madrid galibiyetiyle başlıyor.

    sezon içi gelişmeler oldukça yazarım.
  • 16699
    ayrılacaklar listesine bakarsak *, 11,75 m euro net maaş ödemesi alanı açılacak.bi de buna ek olarak maç başı ücretler ve primler var.

    aurelion chedjou -- yıllık 2,2 m euro
    hakan balta -- yıllık 1,25 m euro
    luis pedro cavanda -- yıllık 875 bin euro
    nigel de jong -- yıllık 2,5 euro
    josue -- yıllık 700 bin euro
    lukas podolski -- yıllık 3 m euro
    sabri sarıoğlu -- yıllık 1,25 m euro

    bakalım açılacak bu maaş kotasını hangi über mükemmel transferlerle dolduracak çok sevgili yöneticilerimiz(!)
App Store'dan indirin Google Play'den alın